08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Peygamberimizin Bedduâsı
Bu seçkin Sahabîlerinin haince bir suikaste kurban gitmelerinden dolayı Peygamber Efendimiz son derece üzüldü
Enes bin Mâlik, "Resûlullahın Bi'r-i Maûna'da şehid edilen Ashaba yanıp üzüldüğü kadar hiç bir kimseye, hiçbir şeye yanıp üzüldüğünü görmedim "der
Duyduğu derin üzüntü, Peygamber Efendimizi, bu canilikte bulunanlara bedduâ etmeye kadar götürdü Haber aldığı gecenin sabah namazında birinci rekâttan sonra ikinci rekâtın rükûundan doğrulunca şu bedduâda bulundu:
"Allah'ım! Mudar kabilelerini kahreyle Allah'ım! Onların yıllarını Yusuf Peygamberin kıtlık yılları gibi çetin yap, başlarına dar getir Allah'ım! Lihyanoğullarını, Adal, Kare, Zi'b, Rı'l, Zekvan ve Usayya kabilelerini sana havale ediyorum Zira, onlar Allah'a ve Resûlüne karşı geldiler "
Peygamberimiz, bu bedduâsına bir ay boyunca, vakit namazından sonra devam etti Sahabe-i Kiramda "Âmin " dediler
Fahr-i Kâinatın bu duâsı kabul olundu Kısa bir müddet sonra adı geçen bölgede kıtlık, kuraklık başladı Yağışlar, sular kesildi, her taraf yanıp kavruldu Diğer taraftan Ebû Berâ da Resûl-i Ekrem Efendimizin, "Bu, Ebû Berâ'nın başımıza getirdiği bir iştir " sitemine ve yapmış olduğu himâye taahhüdünün yeğeni Âmir bin Tufeyl tarafından böylesine canice çiğnenmesine tahammül edemedi ve üzüntüsünden hastalanarak kısa zaman sonra öldü
Ard arda meydana gelen Reci' ve Bi'r-i Maûna faciâlarında seksen kadar güzide Sahabî şehid düşmüştü
Faciâdan, Mudarîlerden olduğunu söylemekle kurtulan Amr bin Ümeyye, Medine yolunu tuttu Yolda iki adama rastladı Bi'r-i Maûna'da Sahabîleri şehid eden kabileye mensub kimseler olduğu zannıyla bir fırsatını bulup onları öldürdü
Medine'ye gelip durumu haber verince, Resûl-i Ekrem Efendimiz, "Sen ne kötü bir iş yaptın " buyurdu
Zira, bu iki kişi Âmiroğullarından idiler ve Medine'ye gelerek Peygamberimizle görüşmüşlerdi Ayrılırken de Resûl-i Ekrem kendilerine bir emân ve dokunulmazlık yazısı vermişti İşte Amr'ın öldürdüğü emân verilmiş bu kimselerdi
Dokunulmazlık yazısını, öldürülen iki kişiyle Peygamber Efendimizden başkası bilmiyordu Buna rağmen Resûl-i Ekrem, verdiği sözün, bu sözünden haberi olmayan bu Sahabî tarafından ihlâl edilmesi sebebiyle öldürülenlerin diyetini ödedi Böylece verdiği söze ve yaptığı antlaşmaya sadakatını göstermiş oldu
Salih SURUÇ
|
|
|