![]() |
İsa Kelimesindeki Hikmet-İ Nebviyye |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İsa Kelimesindeki Hikmet-İ NebviyyeİSA KELİMESİNDEKİ HİKMET-İ NEBVİYYE Meryem’in suyundan veya Balçıktan yapılmış beşer suretindeki Cebrail’in soluğundan “Siccin” olarak adlandırdığın tabiattan, Ruh, o tertemiz olanda (yani, Meryem’de), oluşa geldi [color="LightBlue"] ![]() Bundandır ki, onda (bedeninde) tayin olunan ikameti uzadı Bin yıldan fazla bir zaman kadar ![]() O ancak Allah’tan bir ruhtur Yüce ve aşağı olanda etkide bulunmasını sağlayan Rabbine olan nisbeti doğrulansın diye Ölüleri diriltti ve çamurdan kuş inşa etti ![]() Allah onun cismini temizledi ve ruhunu tenzih etti Ve tekvinde onu Kendine benzer kıldı ![]() Bil ki, ruhların kendilerine özgü olan niteliği, ilişkilendikleri bir şeyin canlılık kazanarak, hayatın, ilişkilendikleri bu şeyden yayılmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmdi, hayatın, şeylere yayınmış olan kadarına “lâhut” (yani, İlahi Tabiat) adı verilir ![]() ![]() Cebrail’in ta kendisi olan Ruhü’l-Emin Meryem’e kusursuz bir insan suretinde göründüğünde, Meryem onu kendisiyle birleşmek isteyen bir beşer sanarak –bunun izin verilmeyen bir şey olduğunu bildiğinden– kendisini bu adamdan kurtarması için bütün varlığıyla Allah’a sığındı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Bu üflemenin ardından) Meryem’de şehvet yayıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve İsa, ölüye hayat verdi, çünkü İsa İlahi Ruh’tur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve aynı şekilde, “Benim iznimle anadan doğma körü ve alacalıyı iyileştiriyordun” [Mâide Suresi, 5/110] ayetinde de durum böyledir ve İsa’ya ve Allah’ın iznine ve Kur’an’da buna benzer olarak “İznimle” ve “Allah’ın izniyle” biçiminde sözü edilenin iznine nisbet olunan ne varsa hepsi böyledir (yani, bunlar, hakikat ve vehim yönünden söylenmiştir) ![]() ![]() ![]() ![]() Ve İsa, öylesine bir alçakgönüllülük ile ortaya çıktı ki, cizyeyi alçakgönüllü bir şekilde ödemelerini, kendilerine bir tokat atılacak olursa, öbür yanaklarını çevirmelerini, tokat atan kimseye karşı gelmemelerini ve kısas talep etmemelerini ümmetine bir şeriat kıldı ![]() ![]() ![]() Öte yandan ise, kendisinde bulunan hayat verme ve iyileştirme yetisi, beşer suretindeki Cebrail’in üflemesi yönündendir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İsa Kelimesindeki Hikmet-İ Nebviyye |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İsa Kelimesindeki Hikmet-İ NebviyyeVe İsa, ölüleri dirilttiğinde ona “O’dur ve O değildir” denildi ve ona bakışta hayret ortaya çıktı ![]() ![]() ![]() Bu durum, bazılarını “hulûl”den sözetmeye ve ölüleri diriltmesinden dolayı da “o Allah’tır” demeye götürdü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ama onların bu sözünü işitenler sandılar ki, bu sözü söyleyenler uluhiyeti surete nisbet ettiler ve onu suretin aynı kıldılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle olunca, insanlar arasında İsa’nın mahiyeti hakkında görüş farklılıkları ortaya çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Varolan herşey, Allah’ın sonu gelmez kelimeleridir, çünkü varolan herşey “Ol”dandır ve “Ol” [Kün] Allah’ın Kelimesi’dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Manevî olarak diriltmeye gelince, bu diriltme ilim yoluyla olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Olmasaydı O ve olmasaydık biz (yani, ayan-ı sabitemiz) — olmazdı olan Biz gerçekte Hakk’ın kullarıyız ve O bizim Mevlâ’mızdır ![]() Ve ben “İnsan” dediğimde, biz O’nun ayn’ıyız, anla öyleyse Ve İnsan ile (yani, insanın beşer suretiyle) örtülü kalma — (Hakk’ın varlığına delalet eder bir) delil verdi sana o İnsan ![]() Hak ol ve halk ol — Allah ile Rahman olursun böylece ![]() O’ndan aldığınla O’nun yarattıklarını besle Ki böylece rahatlık verici Ve (ruhun gıdası olan marifet ve hakikatleri insanlara saçmakla) Güzel koku saçıcı olursun Ve biz O’nunla bizde zahir olanı O’na verdik Ve İlahi Emr O’nunla bizler arasında taksim edildi Ve O bize (ruh üflemekle) hayat verdiğinde, Kalbimi bilen ona hayat verdi ![]() Ve biz (kâmil insanlar) orada (Mutlak Hakk’ın tecelli-i akdesinden önce) Oluşlar [color="LightBlue"] ve aynlar ve zamanlar idik Ama (zat ve sıfat olarak Hakk’ın varlığında istihlakimiz) sürekli değildir bizde, Ama böyleyizdir zaman zaman Ve (Cebrail tarafından) unsurlardan oluşan beşer suretiyle ruhun üflenmesi işinde bizim söylediğimize (yani, İsa’nın bedeni ve beşeri suretinin düzenlenişinin, ruhun üflenmesinde içkin olduğuna) delalet eden şeylerden biri de, Hakk’ın, Kendi nefsini “Rahmanî Nefes” ile nitelendirmiş olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İsa Kelimesindeki Hikmet-İ Nebviyye |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İsa Kelimesindeki Hikmet-İ NebviyyeUnsurlar, Tabiat’ın suretlerinden bir surettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlahi Nefes, kendisinde sıcaklık olduğunca yücedir ve soğukluk ve nem olduğunca da aşağıdır [süflî] ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra, Allah bu insanın balçığını İki Eli ile yoğurdu ve bu İki El, birbiriyle karşıtlık içerisindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlahi Nefes’i bilmeyi dileyen kişi, alemi bilsin, çünkü nefsini bilen, gerçekte, kendisinde zahir olan Rabbini bilir ![]() ![]() ![]() ![]() Nefesin ayn’ında olan ne varsa, gece karanlığından sonraki aydınlık gibidir ![]() (Aklî) delile dayanan ilim (keşf gündüzünü boşa geçirip) Gün sonunda uykuya dalan kimseye özgüdür ![]() Bu kimse, Rahmanî Nefes’e ilişkin söylediklerimizi Rahmanî Nefes’e delalet eden bir rüya sanır ![]() Ve bu söylediklerimiz, Abese Suresi’nin okunuşunda Onu bütün sıkıntılardan kurtarır ![]() Ve O, ateşin peşinde olana (yani, Musa’ya) tecelli etti Ve o, O’nu ateş olarak gördü, ama O Sultanlar için ve gece karanlığında gezinenler için Nur’du ![]() Söylediklerimi anladıysan eğer, Bil o halde fakir olduğunu Eğer ateşten başka bir şey istiyor olsaydı O’nu, istediği bu şeyde görürdü ve yüz çevirmezdi ![]() Ve, Hak Teala, “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylelikle (verdiği cevapta) hem (“Seni tenzih ederim” diyerek) ayrımladı [color="LightBlue"] hem de (“ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Sonra onlara şöyle dediğini söyledi “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İsa Kelimesindeki Hikmet-İ Nebviyye |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İsa Kelimesindeki Hikmet-İ NebviyyeVe, “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve Hak, “Namaz kılın!” [Bakara Suresi, 2/43] dediğinde, Kendisi emreden, yükümlü kişi ise emrolunandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra, “Ben onlar üzerine … idim” dedi ve, “Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz” dediğindeki gibi söylemeyip, “onların yanısıra, kendim üzerine … idim” demedi:“Ben onlar üzerine, onlar arasında bulundukça, şehiddim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra İsa, hem İsevî, hem de Muhammedî olan sözü söyledi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada, “onlar” zamiri, tıpkı “o” zamiri gibi, gayb-olmaklık zamiridir [zamir-i gaib] ![]() ![]() ![]() ![]() “Çünkü onlar Senin kullarındır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Eğer onları bağışlayacak olursan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (“Eğer onlara azab edecek olursan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve (hadis-i şerifle) varid oldu ki, Hak Teala dua eden kulunun seslenişini sevdiğinde –geri çevirme sözkonusu olmaksızın, ona sevgisinden dolayı– duasını tekrarlasın diye, duaya karşılık vermeyi geciktirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allahu Teala, bir kulun herhangi bir konu hakkında söz söylemesini yerinde bulduğunda; bu konuşmasını, ancak buna icabet etmeyi ve gereksinimi gidermeyi dilediği durumda yerinde bulur ![]() ![]() ![]() ![]() Ahmet Baydar |
![]() |
![]() |
|