Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. İsmail (A.S.)
Hz İSMAİL (a s )
Kur'an-ı Kerîm'de adı zikredilen peygamberlerden Kendisine "Allah'ın kurbanı" anlamına "Zebihatullah" da denir Hz İbrahim'in Hacer'den olan büyük oğludur Kur'an'da on iki yerde ismi zikredilmekte ve aynı zamanda kendisine vahiy indiği bildirilmektedir (el-Bakara, 2/136; Alu İmran, 3/84; en-Nisa, 4/163) Hz İsmail (a s)'ın bir Resul ve Nebi olduğu, ümmetine Allah'ın emirlerinden olan namaz, zekat gibi emirleri bildirdiği anlatılmaktadır Aynı şekilde Hz İbrahim ve Hz İshak ile birlikte Hz Ya'kub (a s)'ın ecdadından birisi olduğu (el-Bakara, 2/133) ve İsmail (a s)'ın babası İbrahim (a s) ile birlikte Kabe'nin temelini yükselten ve O'nun temizliğinden sorumlu kimseler olarak anlatıldığı görülmektedir (el-Bakara, 2/125 ve 127)
Hz İsmail Mekke'ye yerleşen Cürhümîlerin çocukları ile büyümüş ve onlardan ok atıcılığını öğrenmiştir Eslem kabilesinden bir grup, yarış için ok atışırken, Hz Peygamber (s a s) onlara şöyle demiştir: "Ey İsmail oğulları! Ok atınız, sizin atanız da mahir bir ok atıcı idi" (Buhari, Enbiya, 12) Hz İsmail iyi bir atıcı ve avcıydı Mekke'nin harem bölgesinin dışına çıkarak avlanır ve avlanmayı, ata binmeyi, yabani atları ehlileştirip binmeyi çok severdi Peygamber (s a s) "At edininiz! Onu miras olarak alın ve miras olarak bırakınız! Çünkü bu size babanız İsmail'in mirasıdır" (Ebu'l-Fida, el-Bidaye ve'n-Nihaye, l, 192) buyurmuştur Hz İsmail Arap dilini çok güzel konuşan fasih bir insandı
Hz İbrahim Allah Teala'nın emriyle hanımı Hacer ve oğlu İsmail'i Filistin'den alıp Hicaz'a götürdü Hz İsmail henüz sütte idi Kabe'nin daha sonra inşa edildiği yere yakın bir yerde büyük bir ağacın yanına bıraktı Yanlarına bir dağarcık hurma ve biraz su koydu O zamanlar henüz Mekke şehri kurulmamıştı, her taraf ıssızdı Hatta su da yoktu
Hz ibrahim dönüp giderken Hacer, "Ey İbrahim, bizi bu ıssız ve kimsesiz vadide bırakıp da nereye gidiyorsun?" dedi Hacer tekrar, "Ey İbrahim! Bizi burada bırakmanı sana Allah mı, emretti?" diye seslendi Hz İbrahim, "Evet Allah emretti" deyince, Hacer, "Öyleyse Allah bize yeter, bizi o korur" diyerek Allah'a tevekkül etti İbrahim Seniye mevkiine gelince Kabe'nin bulunduğu tarafa yönelerek şöyle dua etmiştir: "Ey Rabbimiz, ben zürriyetimden bir kısmını senin mukaddes olan evinin yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim Şunun için ki, Rabbimiz (orada) namaz (ların)'ı dosdoğru kılsınlar Artık sen insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir ve kendilerini bazı meyvelerle rızıklandır ki (verdiğin nimete) şükretsinler" (İbrahim, 14/37)
Aradan günler geçti Yanlarındaki su ve hurma bitti Etrafta kimseler yoktu, çocuk susuzluktan ağlıyordu
Hacer su aramaya başladı Safa tepesine çıktı, etrafa baktı kimseyi göremedi İndi; koşarak Merve'ye geldi;
etrafına bakındı, kimseyi görmedi Bir yudum su bulmak içinn Safa ile Merve arasındaki bu gidiş gelişi yedi defa tekrar etti Yedinci defa Merve'ye çıktığında şimdiki Zemzem kuyusunun bulunduğu yerde bir melek gördü Ayağının ökçesiyle yeri eşiyordu Oradan su çıkmıştı Diğer bir rivayete göre çocuk ayağı ile (veya eli ile) kumları eşelemeye başlamış ve oradan bir su çıkmıştır Hacer gelip kana kana içti, çocuğuna da içirdi
Hz Hacer su boşa akmasın diye gölet yapıp suyu muhafaza etmeye çalışıyor, bir yandan da avuçlarıyla kırbasını dolduruyordu Hz Peygamber (s a s) bunu şöyle anlatmıştır: "Allah İsmail'in annesi Hacer'e rahmet eylesin! Eğer o Zemzem'i kendi haline bıraksaydı da, suyu avuçlamasaydı, muhakkak ki Zemzem akar bir kaynak olurdu" (Buharî, Enbiya, 9)
Hz Hacer'in suyu bulmasından sonra Mekke vadisinden geçen Cürhümîlerden bir grup vadinin üstünde bir kuş gördüler Bu kuşun su olan yerde uçtuğunu bilen Cürhümîler daha önce bu vadide bir su kaynağı yoktu Acaba, yeni bir su kaynağı mı bulundu diye içlerinden birisini kontrol için gönderdiler Suyu haber alınca, gelip su başına yerleşmek için Hz Hacer'den izin istediler Suda bir hak iddia etmemek şartıyla Hz Hacer onlara izin verdi Hz İsmail fasih arapçayı bunlardan öğrendi, gençlik yaşına gelince Cürhümîler içlerinden bir kızla Hz İsmail'i evlendirdiler Bu evlilikten sonra Hz Hacer vefat etti
Hz İbrahim oğlunun durumunu kontrol için Mekke'ye geldi Hz İsmail'in evine geldiğinde onu evde bulamadı Hz İsmail'in hanımı ile aralarında şu konuşma geçti: "İsmail nerede?" diye sordu Hz İsmail'in hanımı; "Rızık temin etmek için ava gitti" dedi "Geçiminiz nasıl?" diye sordu "Darlık içindeyiz, durumumuz kötü" diye cevapladı Hz İbrahim; "Kocan geldiğinde selam söyle, kapısının eşiğini değiştirsin" dedi ve gitti İsmail avdan dönünce hanımıyla aralarında şu konuşma geçti İsmail (a s): "Evimize gelen oldu mu?" "Evet, yaşlı bir adam geldi, seni sordu, cevap verdim Geçimimizi sordu "darlık içindeyiz" dedim" Hz İsmail, "sana bir şey tenbih etti mi?" dedi Kadın, "Sana selam söylememi istedi ve "kapının eşiğini değiştirsin" diye tenbih etti" dedi İsmail (a s) durumu anladı ve: "O gelen ihtiyar babamdı Senden ayrılmamı istiyor, artık evine dön dedi "
Böylece İsmail ilk eşinden boşandı Bir müddet sonra Cürhümîlerden başka bir kızla evlendi
|