Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
musa

Hz. Mûsâ (A.S)

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz. Mûsâ (A.S)




HZ MÛSÂ (AS)


"(Ey Muhammedi Sana indirdiğimiz) Kitap (Kur'an)'da (Firavun ile olan kıssasını, o müşriklere) anlat Çünkü o, seç*kin kılınmış bir kimse ve (tarafımızdan) gönderilmiş bir pey*gamberdir" (Meryem: 19/51)


Hz Mûsâ (as)'m, Firavunla olan kıssası[1] Kur'ân-ı Ke-rîm'in bir çok surelerinde çeşitli şekil ve üsluplarla anlatılmış*tır


Hz Mûsâ (as)'m, İsrail oğullarıyla olan kıssası[2] ise, keza açık, detaylı ve net bir şekilde geniş olarak, özellikle de A'raf[3] ve Kasas[4] surelerinde; kendine özgü bir şekilde or*taya konulmuş ve açıklanmıştır


Hz Mûsâ (as)'m Firavun ile olan kıssası[5] ise; sadece hir şahsın, bir hükümdarla ve bir peygamberin büyük bir zorbayla arasında geçen tek bir kıssadan ibaret olmayıp her zaman ve her mekanda tekerrür edebilecek ve her vakit ile her zamanda ortaya çıkabilecek bir kıssadır Bu kıssa; zor bir olayın gerçek*te şekillenişi, hak-batıl arasında mücadele edenlerin çatışması ve Rahman'ın ordusu ile şeytanın ordusu arasında alışılmış bir savaşın kıyasıya mücadelesidir Allah'ın veli kullan ile Al*lah'ın düşmanları arasında geçmekte olan bu savaş, insan var*lığının ortaya çıkışından ve yine davetçilerin, ıslahatçıların, nebilerin ve resullerin hayat sahnesine çıkmasından itibaren kıyamete kadar devam edecektir


Tağut, batıl davası ve şeytanın ordusundan oluşmuş ço*ğunlukta bulunan bir kesimin yanında durarak; imana, tevhide ve semavi risaletlere karşı meydan okumaktaydı Hakk ise; hayırlı kimselerin özünden, nebiler, resuller, davetçiler ve ısla*hatçılardan oluşmuş azınlıkta bulunan bir kesimin yanında durmaktaydı İman ile küfür ve Hak ile tağut arasındaki bu sa*vaş kızışıp şiddetlendi Sonuçta ise çok yorucu ve zorlu bir mücadelenin sonunda iman, küfre karşı zaferi kazandı ve Hak böylece batıla karşı yücelmiş oldu Çünkü yardım, iman ordu*sunun yanındaydı Yüce Allah, bunu destekleyici mahiyette şöyle buyurmaktadır:


"Doğrusu Biz, (batıla karşı mücadele eden) peygamberle*rimize ve (onların destekçileri olan) müminlere, dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri kıyamet gününde yardım ederiz"[6]


İşte iman ve hakkın; küfre ve tağuta karşı zafer kazanması, dünya hayatındaki Allah'ın sünnetidir Allah'ın sünnetinde ise bir değişme olmaz Kötülük, kocaman inatçı bir düşman sure*tinde bulunur Barışı, selameti, insafı ve vicdanı yoktur Hal*buki Hak ise Rabbani daveti yerine getirmeyi ister Hayrı, hedef tutar Sevgi, kardeşliğe ve insanlığa çağırır Yeryüzünde 1 yaşayan halklar arasında adaleti ve barışı yerleştirmeyi çalışır!


Kötülük; kızgınlığı açıkça belli olan, kirlenmiş, ama sesi kesilmiş ve köpek dişlerini sırıtarak gösteren bir varlığa bü| rünmüş olarak durmaktadır Bu nedenle de Allah'ın peygaı berleri ile veli kullarında bulunan Rabbani davetin üstün mezif yetini, temizlik ve safiyetini yok etmek istemektedir


Buna, Kur'ân-ı Kerîm'in anlattığı kıssalar da tehdit yollu açık seçik örnekler verilir Çünkü peygamberler, azgın ve taş-km kimseler tarafindan kötülüğe hedef tutulmuşlardır Yüce Allah bu konuyu şöyle anlatmaktadır:


"Kafirler, (kendilerine gönderilmiş) peygamberlerine: 'Ya bizim (mensup olduğumuz şirk) dinine geri dönersiniz ya da sizi, memleketimizden çıkarırız' dediler Bunun üzerine Rabbleri, peygamberlere: 'Biz, (size ve bana karşı yaptıkları haksızlıklardan dolayı) zalimleri mutlaka helak edeceğiz On*lardan sonrada yeryüzüne sizi yerleştireceğiz Bu, makamım*dan ve tehdidimden korkanlar içindir' diye vahyetti Peygam*berler de (Allah'tan) yardım istediler Böylece (Allah'ın yar*dımıyla) her inatçı zorba hüsrana uğradı "[7]


İşte bu düşünce, her zaman her vakitte bulunabilen tağutlarm düşünce şeklidir Bu düşünce şekli, hiçbir zaman delil ve ispat yoluyla anlaşılmaz Akıl ve mantık ölçüsü yok*tur Onun yolu ancak; "saldırma", "korkutma", "cezalandırma" ve "azablandırma" şeklindedir


Nitekim Yüce Allah, bu yolu, Firavunun ağzından naklen şöyle buyurmaktadır:


"Onların oğullarını öldürüp kadınlarını da sağ bırakmak suretiyle elbette biz onları ezecek üstünlükteyiz "(A'râp 7/127)


İşte bu düşünce, Hz Mûsâ (as) zamanında yaşayan Fira*vunun düşünce şeklidir Genel olarak ise, her zamanda ve her mekanda var olabilecek "Firavunluğun" düşünce şeklidir


Peygamberlerin düşünce şekli ise; akıl ve hikmet doğrul*tusunda gelişen bir düşünce şeklidir İşte bu düşünce şekli, kendisine çeşitli eziyetleri ve zulümleri tattırdıktan sonra kav*mine şu sözü söyleyen Hz Mûsâ (as)'m sözünde de şöyle or*taya çıkmaktadır:


"Mûsâ, (Firavunun sözlerinden ve tehdidinden dehşete ka*pılan) kavmine: 'Allah'tan yardım isteyin ve (başınıza gelebi*lecek olan şeylerde) sabredin Yeryüzü şüphesiz ki (Firavun değil,) Allah'ındır Allah, kullarından dilediğini yeryüzüne mirasçı kılar Sonuç; (Firavun ve onun hanedanının değil,) muttakilerindir' dedi"[8]


Görüldüğü üzere, bu ayeti kerimede; bütün resullerin ve nebilerin davetlerinde yön ve hedefin bir tek olduğu güzel bir şekilçle bize açıklanmış oluyor Nitekim aynı şekilde burada sapıklık ehli ile batıl davetçilerin tek gaye ve tek hedefte ittifak etmeleri de ortaya çıkıyor İşte bu durum, hak ile batıl ve hida*yet ile sapıklık arasındaki mücadelenin her vakit ve her zaman da tekerrür etmiş bir şeklidir Bunun sonucu ise -daha öncede geçtiği üzere- inanç ashabının ve iman ehlinin zaferi kazanma*sı ve sapık ile zalimler topluluğunun ise hezimete uğratılması şeklinde ortaya çıkmıştır Yüce Allah, bu sonucu şöyle haber vermektedir:


"Biz, yeryüzünde muşta zaf olanlara iyilikte bulunmak, onları (yeiyüzünde) önderler kılmak, onları (mülk ve egemen*likte başkalarına) vâris yapmak, onlara yeryüzünde (egemen*lik vennek suretiyle) imkan hazırlayıp yerleştirmek ve onlara Firavun, Haman ve ikisinin askerlerine de (israil oğullarının hakimiyeti altına girmekten) çekinmekte oldukları şeyleri gös*termek istiyorduk"[9]


İşte bu kıssa, Hz Mûsâ (as)'ın Firavun ile olan kıssasın*dan bir ibret tablosudur Bu kıssa, sadece Hz Mûsâ (as) ilef smırlanmayıp bütün nebiler ve resullerin kıssaları içinde ge1çerlidir [10]




[1] Hz Mûsâ (as)'m ismi Kır'ân-ı Kerîm'in 34 Sûresinde olmak üzere toplam 136 yerinde geçmektedir Bunlar şunlardır: Bakara: 2/51, 53, 51, 55, 60, 61, 67, 87, 92, 108, 136, 246, 248; Âl-i İmrân: 3/84; Nisa: 4/153, 153, 164; Mâide: 5/20, 22, 24; En'âm: 6/84, 91, 154; A'râf: 7/103, 104, 115, 117, 122, 127, 128, 131, 134, 138, 142, 142, 143, 143, 144, 148, 150, 154, 155, 159, 160; Yûnus: 10/75, 77, 80, 81, 83, 84, 87, 88; Hûd: 11/17 96, 110; İbrahim: 14/5, 6, 8; İsrâ: 17/2, 101, 101; Kehf: 18/60, 66; Meryem: 19/51; Tâhâ: 20/9, 11, 17, 19, 36, 40 49, 57, 61, 65, 67, 70, 77 83, 86, 88, 91; Enbiyâ: 21/48; Hacc: 22/44; Mü'minûn: 23/ 45, 49; Furkân: 25/35; Şuarâ: 26/10, 43, 45, 48, 52, 61, 63, 65; Nemi: 27/7, 9, 10; Kasas: 28/3, 7, 10, 15, 18, 19, 20, 29 30, 31, 36, 37 38, 43, 44 48, 76; Ankebût: 29/39; Secde: 32/23; Ahzâb: 33/7 69: Saffât: 37/114, 120; Gâfir: 40/23, 26, 27, 37, 53; Fussilet: 41/45; Şür: 42/13; Zulıruf: 43/46; Ahkâf: 46/12, 30; Zâriyat: 51/38; Necm: 53/36; Saff: 61/5; Naziât: 79/15; A'lâ: 87/19


Hz Mûsâ (as)'m Kur'ân-s 'Kerîın'de geçtiği kıssaları için bkz Bakara: 2/40-100; Nisa: 4/153-155; Maide: 5/20-26; A'râf:7/103-17l; Yûnus: 10/75-93; Hûd: 11/96-102; İbrahim: 14/5-8; İsrâ: 17/101-104; Mü'minûn: 23/45-49; Şuarâ: 26/10-68; Nemi: 27/7-14; Kasas: 28/3-83: Ankebût: 29/39-40: Secde: 32/23-26; Saffât: 37/114-122: Gâfir: 40/23-46, 53-54; Zuhruf: 43/46-54; Zariyât; 51/38-40; Saff: 61/5: Nâziat: 79/15-25 (ç)


[2] Bakara: 2/40-100: Nisa: 4/153-155; Mâide: 5/20-26; A'râf: 7/128-171; İbrahim: 14/5-8: Meryem: 19/51-53; Tâhâ: 20/77-98; Şuarâ: 26/52-68; Nemi: 27/9-14; Sec*de: 32/23-26; Saffât: 37/i 14-115: Gâfir: 40/53-54: Saff: 61/5; Nâziât: 79/15-25 (ç)


[3] A'râf: 7/128-171 (ç)


[4] Kasas: 28/3-83 (ç)


[5] Bkz: Yûnus: 10/75-93: Hûd: 11/96-102; isrâ: 17/101-104; Tâhâ:20/40-76; Mü'minûn: 23/45-49; Şuarâ: 26/ 10-68; Kasas:28/36-42; Ankebût: 29/39-40; Gâfir: 40/23-46; Zuhruf: 43/46-54: Zariyât: 51/38-40 (ç)


[6] Mümin (Gâfir): 40/51 (Konuyla ilgili benzeri ayet için bkz: Tevbe: 9/40) (ç)


[7] İbrahim: 14/13-15


[8] A'râf: 7/128


[9] Kasas: 28/5-6


[10] Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 382-388


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.