![]() |
Dünya Hayatı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dünya HayatıDÜNYA HAYATI [AYET VE HADİSLER] "Hayat" hakkında tarih boyunca birçok felsefî nazariye ortaya atılmış; hayatın başlangıcı, gayesi, anlamı konularında tutarsız ve insanı tatmin etmekten uzak çeşitli yorumlar yapılmıştır ![]() وَقَالُوا مَا هِىَ اِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا نَمُوتُ وَنَحْيَا وَمَا يُهْلِكُنَا اِلَّا الدَّهْرُ وَمَا لَهُمْ بِذلِكَ مِنْ عِلْمٍ اِنْ هُمْ اِلَّا يَظُنُّونَ "Dediler ki: Ne varsa dünya hayatımızdır, başka birşey yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() اِنْ هِىَ اِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا نَمُوتُ وَنَحْيَا وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوثينَ "Ne ise hep bu dünya hayatımızdır, ölürüz ve yaşarız, biz öldükten sonra diriltilecek değiliz" (Mü'minûn, 23/37) Âyetlerde bahsedilen inanç sahipleri "hayatın sadece bu dünya hayatından ibaret olduğunu" zanneden, öldükten sonra dirilmeyi inkâr eden ateist (dinsiz) ve materyalistlerdir ![]() İlk insan ve ilk peygamber Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() فَاَزَلَّهُمَا الشَّيْطَانُ عَنْهَا فَاَخْرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فيهِ وَقُلْنَا اهْبِطُوا بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ وَلَكُمْ فِى الْاَرْضِ مُسْتَقَرٌّ وَمَتَاعٌ اِلى حينٍ "Derken Şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (nimet yurdu) ndan çıkardı ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerim, dünya hayatını şöyle tarif ve tasvir ediyor: اِعْلَمُوا اَنَّمَا الْحَيوةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَزينَةٌ وَتَفَاخُرٌ بَيْنَكُمْ وَتَكَاثُرٌ فِى الْاَمْوَالِ وَالْاَوْلَادِ كَمَثَلِ غَيْثٍ اَعْجَبَ الْكُفَّارَ نَبَاتُهُ ثُمَّ يَهيجُ فَتَريهُ مُصْفَرًّا ثُمَّ يَكُونُ حُطَامًا وَفِى الْاخِرَةِ عَذَابٌ شَديدٌ وَمَغْفِرَةٌ مِنَ اللّهِ وَرِضْوَانٌ وَمَاالْحَيوةُ الدُّنْيَا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ "Bilin ki, dünya hayatı bir oyun, eğlence, süs, kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışıdır ![]() ![]() ![]() اِنَّمَا الْحَيوةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَاِنْ تُؤْمِنُوا وَتَتَّقُوا يُؤْتِكُمْ اُجُورَكُمْ وَلَايَسَْلْكُمْ اَمْوَالَكُمْ "Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir ![]() Allah, ölümü ve hayatı insanları imtihan etmek için yarattığını şöyle ifade ediyor: اَلَّذى خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلًا وَهُوَ الْعَزيزُ الْغَفُورُ "O hanginizin daha güzel iş yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı ![]() وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَىْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْاَمْوَالِ وَالْاَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِالصَّابِرينَ "Andolsun, sizi korku, açlık, mallardan canlardan ve ürünlerden eksiltme gibi şeylerle deneriz; sabredenleri müjdele" (el-Bakara, 2/155) Dünyanın insanı cezbeden metaı vardır ![]() زُيِّنَ لِلنَّاسِ حُبُّ الشَّهَوَاتِ مِنَ النِّسَاءِ وَالْبَنينَ وَالْقَنَاطيرِ الْمُقَنْطَرَةِ مِنَ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ وَالْخَيْلِ الْمُسَوَّمَةِ وَالْاَنْعَامِ وَالْحَرْثِ ذلِكَ مَتَاعُ الْحَيوةِ الدُّنْياَ وَاللّهُ عِنْدَهُ حُسْنُ الْمَابِ "Kadınlardan, oğullardan, kantarlarca yığılmış altın ve gümüşten, (otlağa) salınmış atlardan, davarlardan ve ekinlerden gelen zevklere aşırı düşkünlük, insanlara süslü (cazip) gösterildi ![]() ![]() ![]() اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ زينَةُ الْحَيوةِ الدُّنْيَا وَالْبَاقِيَاتُ الصَّالِحَاتُ خَيْرٌ عِنْدَ رَبِّكَ ثَوَابًا وَخَيْرٌ اَمَلًا "Mal ve oğullar dünya hayatının süsüdür ![]() Dünya hayatından sonra ebedî olan âhiret hayatı vardır: Orası çalışma yeri değil, dünyadaki çalışmaların karşılığını görme yeridir ![]() ![]() ![]() يَا اَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا اتَّقُوا اللّهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَاقَدَّمَتْ لِغَدٍ وَاتَّقُوا اللّهَ اِنَّ اللّهَ خَبيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ " Ey inananlar, Allah'tan korkun ve kişi, yarın için ne (yapıp) gönderdiğine baksın, Allah'tan korkun, çünkü Allah yaptığınızı haber âlmaktadır" (Haşr, 59/18) Kur'ân-ı Kerim bize çalışmayı emretmiş, dünya nimetlerinden meşru şekilde istifade etmemizi tavsîye etmiştir: فَاِذَا قُضِيَتِ الصَّلوةُ فَانْتَشِرُوا فِى الْاَرْضِ وَابْتَغُوا مِنْ فَضْلِ اللّهِ وَاذْكُرُوا اللّهَ كَثيرًا لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ "Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lutfundan (nasibinizi) arayın ![]() وَاَنْ لَيْسَ لِلْاِنْسَانِ اِلَّا مَاسَعى () وَاَنَّ سَعْيَهُ سَوْفَ يُرى () "İnsana çalışmasından başka bir şey yoktur ![]() Müslüman herşeyi yerli yerinde yapar, dünya hayatını iyi işle (salih amel) değerlendirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah Teâlâ düşmana karşı güçlü olmamızı, üstün silahlar hazırlamamızı, böylece Allah'ın düşmanlarını korkutmamızı istemiştir: وَاَعِدُّوا لَهُمْ مَا اسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِه عَدُوَّ اللّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَاخَرينَ مِنْ دُونِهِمْ لَا تَعْلَمُونَهُمْ اَللّهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ شَىْءٍ فى سَبيلِ اللّهِ يُوَفَّ اِلَيْكُمْ وَاَنْتُمْ لَا تُظْلَمُونَ "Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihat için bağlanıp beslenen atlar (savaş araçları) hazırlayın ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerim bizi esas olarak âhiret amellerine teşvik ediyor, fakat dünyadan da nasibimizi unutmamamızı hatırlatıyor ![]() İyilik yapan da kötülük yapan da karşılığını eksiksiz görecektir: فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ () وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ () "Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür ![]() ![]() ![]() وَسَارِعُوا اِلى مَغْفِرَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّموَاتُ وَالْاَرْضُ اُعِدَّتْ لِلْمُتَّقينَ "Rabbinizden bir bağışa ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, takva sahipleri için hazırlanmış bulunan Cennet'e koşun" (Âl-i İmrân, 3/133) وَابْتَغِ فيمَا اتيكَ اللّهُ الدَّارَ الْاخِرَةَ وَلَا تَنْسَ نَصيبَكَ مِنَ الدُّنْيَا وَاَحْسِنْ كَمَا اَحْسَنَ اللّهُ اِلَيْكَ وَلَا تَبْغِ الْفَسَادَ فِى الْاَرْضِ اِنَّ اللّهَ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِدينَ " Allah'ın sana verdiği (bu servet) içinde âhiret yurdunu ara; dünyadan da nasibini unutma ![]() ![]() ![]() Mal ve evlâd dünya hayatında insani en çok meşgul eden iki nimet olduğundan bunların tehlikesine işaret edilmiş, bunların Allah'a ibadete engel olmaması istenmiştir: يَا اَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا لَا تَخُونُوا اللّهَ وَالرَّسُولَ وَتَخُونُوا اَمَانَاتِكُمْ وَاَنْتُمْ تَعْلَمُونَ () وَاعْلَمُوا اَنَّمَا اَمْوَالُكُمْ وَاَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ وَاَنَّ اللّهَ عِنْدَهُ اَجْرٌ عَظيمٌ "Ey imân edenler! Allah Teâlâ'ya ve Peygamber'e hıyânet etmeyiniz ve emanetlerinize hıyânette bulunmayınız ![]() ![]() "Bilin ki mallarınız ve çocuklarınız birer fitne (imtihan)dir ![]() ![]() يَا اَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا لَاتُلْهِكُمْ اَمْوَالُكُمْ وَلَا اَوْلَادُكُمْ عَنْ ذِكْرِاللّهِ وَمَنْ يَفْعَلْ ذلِكَ فَاُولئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ "Ey inananlar, mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın ![]() ![]() يَا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّ وَعْدَ اللّهِ حَقٌّ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيوةُ الدُّنْياَ وَلَا يَغُرَّنَّكُمْ بِاللّهِ الْغَرُورُ "Ey insanlar, Allah'ın va'di gerçektir sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve o aldatıcı (Şeytan) Allah'ın affına güvendirmek sureti ile sizi aldatmasın " (Fâtır, 35/5) Hadîs-i Şeriflerde de dünya hayatının aldatıcılığı ve fânîliği üzerinde durulmuş, buna karşı insanlar uyarılmıştır: قال رسولُ اللّه الدُّنْيَا مَلْعُونَةٌ، مَلْعُونٌ مَا فِيهَا إلاَّ ذِكْرَ اللّهِ تَعَالى وَمَا وَلااَهُ وَعَالِمٌ وَمُتَعَلِّمٌ (1967)- Ebû Hüreyre (r ![]() ![]() ![]() ![]() قال رَسُولُ اللّه إنَّ الدُّنْيَا حُلْوَةٌ خَضِرَةٌ، وَإنَّ اللّهَ مُسْتَخْلِفُكُمْ فِيهَا فَنَاظِرٌ كَيْفَ تَعْمَلُونَ؛ فَاتَّقُوا الدُّنْيَا وَالنِّسَاءَ فَإنَّ أوَّلَ فِتْنَةِ بَنِى إسْرَائِيلَ كَانَتِ النِّسَاءَ (1966)- Ebû Saîd (r ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() وعنه رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: [ قال رسولُ اللّهِ الدُّنْيَا سِجْنُ المُؤْمِنِ، وَجَنَّةُ الكَافِرِ] (1968)- Yine Ebû Hüreyre (r ![]() "Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Münâvî, hadisi açıklama sadedinde şu menkîbeyi nakleder: "Anlattıklarına göre, Hâfız İbnu Hacer, Kâdı'il-Kudât iken, bir gün etrafını saran büyük bir cemaatle, haşmetli ve güzel bir hey'ete bürünmüş halde pazara uğrar ![]() ![]() ![]() "Ben, Allah'ın bana âhirette hazırladığı nimetlere nisbetle, hâl-i hazırda sanki -(şu dünyevî saltanatıma rağmen)- hapiste gibiyim ![]() Yahudi, bu cevap üzerine Müslüman olur ![]() قال رسولُ اللّه: لَوْ كَانَتِ الدُّنْيَا تَعْدِلُ عِنْدَ اللّهِ جَنَاحَ بَعُوضَةٍ مَا سَقَى كَافِراً مِنْهَا شَرْبَةَ مَاءٍ (1971)- Sehl İbnu Sa'd (r ![]() ![]() ![]() ![]() وعن ابن مسعود: [ دَخَلْتُ عَلى رسول اللّهِ وَقَدْ نَامَ عَلَى رِمَالٍ حَصِيرٍ وَقَدْ أثَّرَ في جَنْبِهِ ![]() (1970)- İbnu Mes'ûd (r ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey Allah'ın Resûlü dedim, sana bir yaygı temin etsek de hasırın üstüne sersek, onun sertliğine karşı sizi korusa!" "Ben kim, dünya kim ![]() ![]() ![]() ![]() Dünyanın anlamını açıklarken: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ زينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُمْ اَحْسَنُ عَمَلًا "İnsanlardan hangisinin daha iyi iş işlediklerini ortaya koyalım diye yeryüzündeki şeyleri ona süs yaptık ![]() ![]() Bütün belaların temeli dünya hayatını gaye edinmektir ![]() قال رسولُ اللّه إذَا أحَبَّ اللّهُ عَبْداً حَمَاهُ مِنَ الدُّنْيَا كَمَا يَظَلُّ أحَدُكُمْ يَحْمِى سَقِيمَهُ المَاء (1972)- Katâde İbnu Nu'mân (r ![]() "Rasulullah (a ![]() ![]() ![]() ![]() 1- Allah'ın sevdiği kulu dünyadan korunması demek, kulla dünya arasına girerek kulu dünyevî şehvetlerden, dünyevî nimetlerden uzak tutması, dünyanın aldatıcı güzellikleriyle kirlenmesine mâni olarak kalbinin onlarla ve onların sevgisiyle kirlenmesini önlemesidir ![]() 2- Suyun yasaklanması, hastanın şifâya kavuşması için perhîz ettirilmesidir ![]() ![]() ارْتَحَلَتِ الدُّنْيَا مُدْبِرَةً وَارْتَحَلَتِ اخِرَة مُقْبِلَةً! وَإنَّ لِكُلِّ وَاحِدَةٍ مِنْهُمَا بَنِينَ ![]() ![]() (1973)- Ali İbnu Ebî Tâlib (r ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İSLAM'IN REDDETTİGİ DÜNYA Dünyanın zemmiyle ilgili bahsin umumî açıklama kısmında belirttiğimiz gibi, dünya,çok yönlü bir varlık hattâ bir mefhumdur ![]() ![]() "Ehl-i dalâletin vekili der ki: "Hadislerinizde dünya tel'în edilmiş ![]() ![]() ![]() "ELCEVAP: Dünyanın üç yüzü var: Birinci yüzü: Cenâb-ı Hakk'ın Esmâsına bakar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci yüzü, âhirete bakar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üçüncü yüzü, insanın hevesâtına bakan ve gaflet perdesi olan ve ehl-i dünyanın mel'abe-i hevesât olan yüzüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() عن ابن عمر (ر ![]() ![]() (150)- İbnu Ömer (r ![]() ![]() ![]() İbnu Ömer (r ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BİR ÖLÇÜ وعن ابن عمرو بن العاص (ر ![]() ![]() (5857)- İbnu Amr İbni'l-As (r ![]() ![]() "İki haslet vardır, bunlar kimde bulunursa Allah onu şükredici ve sabrediciler arasına kaydeder: * Diyanette kendinden üstün olana bakıp, ona uymak ![]() * Dünyalıkta kendinden aşağı olana bakıp, Allah'ın kendine vermiş olduğu üstünlüğe hamd etmek ![]() İşte böyle olan kimseyi Allah şükredici ve sabredici olarak yazar ![]() Kim de diyanette kendinden aşağı olana bakar, dünyalıkta da kendinden üstün olana bakar ve elde edemediğine üzülürse Allah onu şükredici ve sabredici olarak yazmaz ![]() ![]() Not: Bu metin Şamil İslam Ansiklopedisi `Dünya Hayatı` maddesi ile İbrahim Canan`ın `Kütüb-i Sitte 1 ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|