Kırık Camlar |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kırık CamlarKIRIK CAMLAR Tarih: 2009-05-01 Bu gün sizinle kırık cam teorisini konuşacağız Bu teori aslında Mutaffiifin suresinde geçen "Yapmaya alıştıkları kötü işler, gitgide kalplerini paslandırdı" (Mutaffifîn, 83/14) ayetiyle ilgili "Kırık Cam Teorisi" aslında anlatıldığı kadarıyla: ABD'li suç psikoloğu Philip Zimbardo'nun 1969'da yaptığı bir deneyden ilham alınarak geliştirilmiş Zimbardo, suç oranının yüksek olduğu, yoksul Bronx ve daha yüksek yaşam standardına sahip Palo Alto bölgelerine birer 1959 model otomobil bırakır Araçların plakasını söküp alır, kaputlarını aralıklı hale getirir Ve olup bitenleri geçip izlemeye başlar Bronx'taki otomobil üç gün içinde baştan aşağıya yağmalanır Diğerine ise bir hafta boyunca kimse dokunmaz Ardından Zimbardo ve iki öğrencisi 'sağ kalan' otomobilin yanına gidip çekiçle kelebek camını kırıverirler Daha ilk darbe indirilmiştir ki çevredeki insanlar (zengin beyazlar) da olaya dahil olmak üzere birkaç dakika sonra o otomobil de kullanılmaz hale gelir "Demek ki" diyordu Zimbardo, "ilk camın kırılmasına ya da çevreyi kirleten ilk duvar yazısına izin vermemek gerek Aksi halde kötü gidişatı engelleyemeyiz Terk edilmiş bir bina düşünün Binanın camlarından biri bile kırık olsa, o camı hemen tamir ettirmezseniz, çok kısa sürede, oradan geçen herkes bir taş atıp, binanın tüm camlarını kırar Dostlar siz ilk cam kırıldığında hemen tamir ettirin Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri bir torba çöp bıraksın O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir Dostlar siz ilk konan çöp torbasını kaldırın Bunları niye mi anlattım? Kalbimizde ucundan kıyısından kırılmış camlar taşıyoruz sürekli Ruhumuzun baş köşelerine ilk başta önemsiz gözüken, laf etmeye değmez çöpler bırakıyoruz her gün Küçük küçük günahlar, minik minik hatalar camı kırık araba gibi diğerlerini de camları kırmaya, kapıları çerçeveleri indirmeye teşvik ediyor Pişmanlığımızı fırsat bilip ortadan kaldıracak kadar ciddiye almadığımız "çöpler"imiz, sürçmelerimiz, kötülüklerimiz, ayıplarımız, kokuşmuş çöp dağlarına, kötülük yığınlarına kapı aralıyor "Böyle gelmişse, böyle gider" diye kendi kendimizi ağır veballer altında ezdirdikçe ezdiriyoruz Kırık camın oradaki varlığı, diğer camların da kırılabileceğine dair bir haklılık üretir içimizde Çöpün bizden önce oraya atılmış olması, oraya çöp atmanın bir alışkanlık olduğunu söyler bize Çok geçmeden biz de o alışkanlığa alışır, alışık olunanı yapmakta haklı görürüz kendimizi Cam ilk kırıldığında hafife alırsak, ağırlaşır cam kırıkları Çöp ilk atıldığında umursamazsak, umursamazlığımız bir çöp dağını besler "Hafife almakla" açılan, "umursamazlıkla" genişleyen bir "yol(suzluk) "u tarif eden ve tam da hutbemizin başında okuduğumuz sûre'nin (Mutaffifîn) berceste ayetinin konusudur "cam kırıkları teorisi": "Yapmaya alıştıkları kötü işler, gitgide kalplerini paslandırdı" (Mutaffifîn, 83/14) Bir de aynı ayeti yorumlayan Efendimiz'in [asm] küçümseyerek/hafife alarak ilerlediğimiz yol(suzluk)u tarif edişine kulak verelim: "İnsan bir günah işler ve onu tevbe ile silmezse, kalbinde bir leke olarak kalır Eğer tevbe ederse kalbi yine parlar İkinci bir günah işlediğinde ise o leke büyür Ve kalb günah işleye işleye öyle bir kararır ki, bütün kalbi ele geçirir" Bu yüzden galiba Masum görünen her hata, her günaha yaklaşış, bir büyük günaha doğru sürüklüyorsa bizi, ilk atılan çöpü kaldırmamaktandır bu Unutmayın "kırık cama" attığınız her taş aslında sizin olmayan suça nasıl da kolayca katılabildiğinize ve hatta çoğalttığınıza, ayrıca sizden önceki suçların hepsinin hesabının da bir gün dönüp size sorulacağının da habercisidir Caner Akdemir Kanada Türk Islam Merkezi Din Görevlisi Tel: 416-461-0917 canerakdemir13@hotmailcom |
|