Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hizmeti, ihya, peygambersav’in, sünnetlerini

Hz Peygamber(S.A.V)’İn Sünnetlerini İhya Hizmeti

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz Peygamber(S.A.V)’İn Sünnetlerini İhya Hizmeti




HZ PEYGAMBER(SAV)’İN SÜNNETLERİNİ İHYA HİZMETİ

Önce sünnet kelimesi üzerinde duralım Lügat manası; "adet, makbul olsun veya olmasın takip edilen yol, yüz, yahut yüzün görünen kısmı, siret, tabiat" manalarına gelir

İslam’i ıstılâh'ta Sünnet; "Allah Resulü (sav)'den sadır olan söz, fiil ve takrirdir" şeklinde tarif olunmuştur [661]

Tek başına "Peygamberlerin sünneti" dendiği zaman, Peygamberin takındığı tavır ve hayat biçimi, yani tümüyle İslâm anlaşılır Peygamberimizin çoğu zaman yaptıkları ve farz olmadığını bildirdiği halde, ısrarla yapılmasını istedikleri şeyler, kuvvetli, yani "müekkede" sünnet, çoğu zaman terk ettikleri ise, az kuvvetli, yani "gayr-i müekkede" sünnet olur Meselâ, misvakla ağız temizliği, namazları cemaatle kılma, sabah, öğle ve akşam namazlarının sünnetleri kuvvetli sünnetlerdir İkindi ve yatsı namazlarının sünnetleri ise az kuvvetli sünnetlerdir Sünnetleri yapan, fazlalık sevap kazanır ve Kıyamet gününde Peygamberimizin şefaatine daha büyük ihtimalle kavuşur Özürsüz terk edenler ise günahkâr olmasalar bile, asık bir çehreyle karşılanırlar

Sahabe-i Kiram,Peygamber Efendimiz(sav)'in: "Size benim sünnetime sarılmanızı tavsiye ederim”[662] emrini işitince, buradaki sünnet lafzından "O'nun umumi ve hususi hayatındaki davranışlarını ifade ettiğini" bildikleri için hiçbir şey sormamışlardır Çünkü bu kelimeye yabancı değillerdi

Efendimiz (sav)'in: "Şüphesiz ki bana bir kitap ve onunla birlikte bir benzeri verildi"[663]Hadis-i Şerifini esas alan İslam uleması;Hasan b Atiyye'den şu rivayeti nakleder:

"Cibril (as) Kur'an'ı indirdiği gibi sünneti de Resulullah’a (sav) indiriyordu Kur'an'ı öğrettiği gibi sünneti de ona öğretiyordu"[664] hükmünü beyan etmiştir Kur'an-ı Kerim'de de "Kitap ve hikmet" bir arada zikredildiği sabittir[665]

Allah Teala:"İçlerinden, kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkardan) temizleyen, kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütuf ta bulunmuştur” [666]

Allah, müminlere lütuf ve ihsanda bulunmuştur Çünkü Allah onlara ken*di içlerinden bir Peygamber göndermiştir O Peygamber müminlere, Allah’ın ayetleri olan Kur'an’ı okur, onları manevi kirler olan günahlardan temizler Onla*ra Allah’ın kitabını ve Resulullah’ın, hikmet kaynağı olan sünnetini öğretir Hal*buki onlar, Peygamber gönderilmeden önce apaçık bir sapıklık ve koyu bir ce*halet içindeydiler

Allah Teala’nın, kullarına en büyük lütuf ve nimeti, aydınlatıcı bir nur olan Peygamber efendimiz (sav)i göndermesidir Allah Teala bütün bu kainatı ve kainatın içinde bulunan gökleri ve yeri, ayı ve güneşi, yıldızlan ve diğer ge*zegenleri, denizleri ve ırmakları, dağları ve bitkileri yaratmış, bunların bizim içim bir lütuf olduğunu söylememiş fakat Peygamber olan Hz Muhammed (sav)’i gönderince nimetinin büyük bir lütuf olduğunu beyan etmiştir Bu da bu nimetin büyüklüğünü göstermektedir[667]

İmam Şafii şöyle der:

“Kur'an bilgisini beğendiğim bir kimseden bununla ilgili olarak şöyle dediğini duydum: "(Ayette geçen) hikmet, Resulullah’ın (sav) sünnetidir:[668]

Yine İmam Şafii şöyle der:

"Kendilerinden nakilde bulunduğum alimler sünnetle ilgili farklı değerlendirmelerde bulunmakla beraber, bütün sünnetler onların çizdiği genel çerçeve içinde ver alır Dolayısıyla Allah Teala (cc) Resulullah’ın (sav) sünnet olarak koyduğu herşeye tabi olmamızı farz kılmıştır Ona uymayı kendisine uymak, ona uymamakta direnmeyi kendisine isyan olarak vaaz etmiştir Bu (genel) hükümde hiç kimseyi dışarıda tutmadığı gibi, onun sünneti’ne uymamak için de bir yol bırakmamıştır [669]

İLAHİ AŞKIN ALAMETİ SÜNNETİ İHYA…

Hz Peygamber(sav)’in sünnetini ihya ilahi aşkın alametidir Her kul yüce Allah’a sevgisi ancak edeple ispat edebilir Edep sünnete uymaktır

"Ey iman edenler! Allah'a itaat edin Peygambere itaat edin” [670]

Başka bir âyette ise"(Ey Muhammed!)De ki:"Allah'a itaat edin,Peygambe*re itaat edin Eğer yüz çevirirlerse Peygamber sadece kendisine yükleni*len yükümlülükten sorumludur Sizler de size yüklenilen yükümlülükten sorumlusunuz Eğer Peygambere itaat ederseniz, hidâyete kavuşmuş olursunuz Peygambere düşen, ancak tebliğ etmektir"[671] buyurulmaktadır Görüldüğü gibi bu âyette de peygambere İtaat ayrı bir emir olarak zikre*dilmiş ki, Peygamberin de özel bir itaat hakkı bulunduğu vurgulansın Ayrıca Peygambere itaatin hidâyete eriştireceği zikredilmiş ve böylece Resulullah’ın zatının ve sünnetinin mü'minlerin rehberi olduğu beyan edilmiştir

“Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için,o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur”[672]

Allah ve Resûlü, herhangi bir şey emredince, mü'min erkek ve kadınlardan hiçbirinin herhangi bir görüş belirtmesi veya tercihte bulunması doğru ve uygun olmaz Aksine onların, boyun eğmeleri ve teslim olmaları gerekir Savi şöyle der: “Burada Yüce Allah'ın adının söylenmesi Onun şanını yüceltmek ve Resulullah (sav)'in verdiği hükmün, Allah'ın verdiği hüküm olduğuna işa*ret içindir Çünkü Rasulullah (sav), heva ve hevesine uyarak konuşmaz” [673] İbn Kesîr de şöyle der; “Bu âyet, bütün işler için geçerlidir Yani, Allah ve Resulü herhangi bir hüküm verdiklerinde, hiçbir kimse ona muhalefet edemez Hiç kimsenin tercih etme, görüş açıklama ve söz söyleme yetkisi yoktur”[674] Bunun içindir ki Yüce Allah, muhalefet edenlerin sonlarının çok kötü ola*cağını söyleyerek şöyle buyurdu: Kim, Allah ve Resulü’nün emrine aykırı davranırsa, doğru yoldan çıkmış, yanlış yola girmiş ve apaçık bir sapıklığa düşmüştür [675]

Bu ayet "Peygamber müminlere kendi nefislerinden daha ya*kındır " [676]ayet-i kerimesi muhtevasına dahildir

Bu âyet-i kerimede çeşitli hükümler zikredilmiştir Bunlar şöyle sırala*mak mümkündür:

"Peygamber müminlere kendi az nefislerinden daha üstündürler Yani Resulullah, sevilmede ve sözünün dinlenmesinde kişiye bizzat kendisinden da*ha üstündür Kişi Resulullah’ı kendisinden daha fazla sevmedikçe hakkıyla iman etmiş olamaz"

"Peygamber efendimiz (sav) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur:

"Ben sizden birinize, babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha sevgili olmadıkça o kimse iman etmiş olamaz “ [677]

Rasulullah (sav) mü'minlere karşı daha şefkatli ve merhametlidir Bütün dünya ve din işlerinde onlara kendilerin*den daha yetkili söz sahibidir [678]

Zira o müminlere sadece müminlerin salahı ve kurtuluşu bulunan şeyleri emreder Onların ancak bu hususları yerine ge*tirmelerinden razı olur O müminlere, davet ettiği şeylerde kendi öz nefisle*rinin davet ettiği şeylerden daha merhametli ve daha şefkatlidir Zira o kur*tuluşa davet etmekte, onların nefisleri ise kendilerini helak olmaya çağır*maktadır [679]

Müslim, Sahih'inde Ebu Hureyre'den diye rivayet etmiştir Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (sav) buyurdu ki: "Benim ve ümmetimin durumu, ateş yakmış bir adamın durumuna benzer Böcekler ve ateş böcekleri o ateşe düşmeye koyulurlar Ben ise sizi (ateşe düşmeyesiniz diye) kemerlerinizden (bellerinizden) yakalıyorum; siz ise zorla oraya kendinizi atmaya çalışıyorsunuz" [680]

Hz Cebir’den de bunun benzeri bir rivayet gelmiştir Orada: "Sizler ise elimden kurtulmaya çalışıyorsunuz" [681] buyurulmaktadır

Bu ifade, Peygamberimiz (sav)'ın kurtuluşumuz için ne kadar gayret gös*terdiğine, önümüzdeki helak edici tehlikelerden kurtulmamızı ne kadar çok istediğine dair bir misaldir Gerçekten o kendi öz nefislerimizden bize da*ha yakındır Biz bunun değerini bilemediğimiz, arzularımızın bize baskın gel*mesi, lanetli düşmanın bize karşı zafer kazanmış olması dolayısıyla ateş böceklerinden daha hakir, kelebeklerden daha zelil olduk [682]

Allah Teala bu emre isyan etmekten sakındırarak şöyle buyurdu:

"Kim Allah'a ve Resulüne isyan ederse, şüphesiz o açıkça sapıklığa düşmüş olur" [683] Yani kim Allah'ın emrine, ya da Resulünün emrine aykırı davranırsa, ya da nehy ettikleri şeylerde başkaldırırlarsa hidayet yolundan sapmış, hak ve hayırlı yoldan uzak olan, faydalı şeyleri kaybetmeye ve kö*tülüklere dalmaya sebep olan apaçık sapıklık uçurumlarına düşmüş olur Nitekim Cenab-ı Hak bir ayette şöyle buyurmaktadır: "Onun emrine aykı*rı hareket edenler başlarına bir belânın gelmesinden veya can yakıcı bir azaba uğramaktan sakınsınlar" [684]

Zira Peygamber Efendimiz(sav)ümmetinin kurtulması için;

Aziz ömrünün her gününü insanlığın, özellikle de mü'minlerin sağ*lık, selâmet, huzur, refah ve güveni için harcamıştır

Mü'minlere bir anne şefkatinin çok üstünde ilgi duymuş, onlar üze*rine titremiş ve şehit düşenler için göz yaşı dökmüş, el kaldırıp bağışlanma ve ebedî mutluluk dilemiştir

Kendisine sunulan bir avuç hurmayı, bir çanak sütü bile, aç olma*sına rağmen yememiş, içmemiş, önce aç olan din kardeşlerini doyurmaya çalışmıştır

Savaşlarda sıkışan ve büyük bir tehlikeyle karşılaşan mü'minler O'nun kanadı altına sığınmak suretiyle kendilerini güvende hissedebilmişlerdir

Yaşadığı süre içinde hem insanların doğru yola eriştirilmesi, hem de ümmetinden günahkâr olanların bağışlanması için sık sık duâ etmiş; gecenin bir bölümünde nemli gözleriyle bu dileğini dile getirmiştir

Kıyamet gününde insanların kabrinden ilk kalkanı O olacak ve ilk öğrenmek istediği de «Ümmetim ne durumdadır?» sorusunun cevabı ola*caktır

Hesap alanında O şefaatçi olacak

Sırat köprüsünün bir yanında durup ümmeti için «Allah’ım, selâmet ver» diye duâ edecek [685]

Efendimiz(sav)’in ümmeti için bu fedakarlığı karşısında mü’minlerden sadece kurtuluşlarına vesile olması için itaat ederek sünnetine uymalarını istemiştir

Rasulullah (sav) şöyle buyurdular:

"Bana itaat eden Allah'a (cc) itaat etmiş olur Bana isyan eden de Allah'a (cc) isyan etmiş olur” [686]

Ebu Hureyre(ra) rivayet ettiği hadis-i şerifte Rasulullah (sav) şöyle buyurdular:

"Size iki şey bırakıyorum (Bunlara tutunursanız) asla dalalete düşmezsiniz: Allah'ın kitabı ve sünnetim Bu ikisi (kıyamette) havza kadar ayrılmadan beraberce geleceklerdir" Bu hadisi Hakim Müstedrek'inde rivayet etmiştir [687]

SÜNNET İLMİNİ ÖĞRENMEK VE ÖĞRETMEK

Peygamberimiz (sav), Allah (cc)'ın "Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resûlü'nde güzel bir örnek vardır" (Ahzab Suresi ayet-21) ayeti ile ahlakını tüm insanlara örnek gösterdiği mübarek bir insandır İmanı, takvası, ilmi ve üstün ahlakı ile tüm insanlara örnektir Sabrı, tevekkülü, cesareti, Allah (cc)'a bağlılığı ve yakınlığı, adaleti, müminlere olan merhameti, sevgisi ve şefkati, feraseti ve basireti ile müminlerin kendisine hayranlık duydukları bir ahlaka sahiptir Bu özelliklere sahip olmayı, iman eden her insan gönülden ister ve bunun için de ciddi bir çaba gösterir Çünkü Peygamberimiz (sav)’in ahlakına benzer bir ahlaka sahip olmak, Kuran ahlakını yaşamak anlamına gelir İşte tüm bu nedenlerle Kuran'ı anlamak ve yaşamak isteyenler için Peygamberimiz (sav)’in tüm sözleri, uygulamaları, kararları, öğütleri, tavsiyeleri ve yaşamının her anı çok değerli bir rehberdir

Buhari, Ebu Hureyre'den rivayetle Resulullah (sav) şöyle buyurdular:

“Yüz çevirenler hariç, ümmetimin tamamı cennete girecektir” Sordular:

“Ya Rasulullah! Kimdir o yüz çevirenler?" Cevap verdiler:

"Bana itaat eden cennete girer,isyan edende yüz çevirmiş olur” [688]

Hadis-i şerifinden anlaşılacağı üzere Allah Resulüne uymak cennete girmek için bir vesile olacağı anlaşılmaktadır Bu cihetle mademki Peygamber Efendimiz(sav)’in sünnetlerinin ihya edilmeyişi felakete sebep olacaktır,öyleyse bu felaketten kurtulmanın çarelerine başvurmak lazımdır Bu da Peygamber Efendimiz(sav)’in sünnetini öğrenmek ve öğretmektir

Ebu Hureyre (ra)'dan rivayet edildiğine göre, Resulullah(sav)şöyle buyurdu:

"Dünya ve onun içinde olan şeyler değersizdir Sadece Allah'ı zikretmek ve O'na yaklaştıran şeylerle, ilim öğreten âlim ve öğrenmek isteyen öğrenci bundan müstesnadır" [689]

İşte bu cihetle,Ebu Hureyre(ra)’dan rivayetle Resulullah(sav) şöyle buyurdu:

"Öğreniniz ve öğretiniz ve şiddetli olmayınız Çünkü öğretmek şiddetli olmaktan daha hayırlıdır" Bir rivayete göre de öğrenmek ibadet etmekten daha ha*yırlıdır [690]

Yine,Ebu Hureyre(ra)'dan rivayetle Resulullah(sav) şöyle buyurdu:

"Kim hadislerimden kırk tanesini ezberler ve üm*metimin faydalanacağı şeylerde bunu onlara ulaştırırsa kıyamette alimlerle birlikte diriltilir ve alimin abide olan üstünlüğü yetmiş derecedir Her derecenin arasını da anacak Allah Teala bilir" [691]

Enes (ra) rivayet edildiğine göre, Resulullah(sav)şöyle buyurdu:

"İlim tahsil etmek için yolculuğa çıkan kimse, evine dönünceye kadar Allah yolundadır" [692]

Kesîr b Kays'dan şöyle dediği rivayet olunmuştur: Ben Dımaşk mescidinde Ebu'd-Derdâ ile birlikte bulunuyordum Ona bir adam gelip:

Ey Ebu Derda, ben sana Peygamber (sav)'in şehrinden bir hadis için geldim İşittiğime göre bu hadisi Resulullah (sav)'den sen rivayet etmişsin (Buraya) başka bir ihtiyaçtan dolayı gelmedim, dedi Ebu'd-Derda(ra) da şöyle cevap verdi:

Gerçekten ben Resulullah (sav)'i şöyle derken işittim:

"Her kim ilim tahsil etmek amacıyla bir yola gidecek olursa Al*lah onu cennet yollarından bir yola sokmuş olur” [693]

Hal böyle olunca cennete girmeye vesile olacak ilmi öğrenmek ve yaymak için Ashabı Kiram yarışmışlar ve bu düşüncelerindeki samimiyeti ortaya koymak için uzun mesafeler katetmişlerdir

Bir sünneti öğrenmek için Hz Cibril(ra) Şam’a bir aylık yolculuk yapmıştır

Ebu Eyyub,Mısır'da bulunan Abdullah b Amir'in yanına rivayet ettiği bir hadisi ondan sormak için gitti [694]

Bu arayış dinin temellerinin sımsıkı olduğu dönemlerde bu kadar ciddiye alınırsa ahir zamanda günah nevilerinin artan bir hızla çoğalması döneminde daha da önem arz etmektedir Bu işin ehemmiyetine vakıf olan Allah’ın Resulü(sav):

“Ahir zamanda bir sünneti öğrenmek ve öğretmek,yaşamak ve yaymak,insana şehit sevabı getirir” Buyurarak,bu hadis,işin sevabı kadar önemini ve zorluğunu da göstermektedir

Bu işin ehemmiyeti ahir zamanda fitnelerin çoğaldığı,sünnetin ortadan kalktığı bir dönemde tekrar Nebevi düsturu öğrenmek ve öğretmenin sorumluluğunu ortaya koymaktadır

Resulullah (sav) bu uğraşın menfaatini:

«Bir kimse İslâm'da güzel bir çığır açar da, kendisinden sonra onunla amel edilirse, o kimseye bu çığırla amel edenlerin ecri kadar sevap yazılır Amel edenlerin ecirlerinde de bir şey eksilmez Ve her kim İslâm’da kötü bir çığır açar da kendinden sonra onunla amel olunursa, o kimsenin aley*hine bu çığırla amel edenlerin günahı kadar günah yazılır Amel edenlerin günahlarından da bîr şey eksilmez» buyurdular[695]

Ebu Hureyre(ra)den naklen Resulullah (sav):

«Bir kimse doğru bîr yola davet ederse, ona tâbi olanların ecirleri ka*dar kendisi için ecir olur Bu, tâbi olanların ecrinden bir şey eksiltmez Ve Eğer kim bir dalâlete davet ederse, ona tâbi olanların günahları kadar ken*dine günah olur Bu, tâbi olanların günahlarından hiç bir şey eksiltmez» buyurdular [696]

Bu iki hadis hayırlı işler yapmaya teşvik, kötü çığır açmanın haram olduğunu ifade hususunda açık delillerdir Hayırlı bir çığır açıp, sair in*sanların o çığırdan gitmelerine sebep olan kimse, kıyamet gününe kadar o yoldan gidenlerin sevabına nail olacağı gibi, kötü çığır açan da kıyamet gününe kadar o yoldan gidenlerin kazandığı günahlar kadar günah ka*zanmakta devam edecektir,

Bunun içindir ki,sünnet yolunu öğrenmek ve öğretmek nefsimize ve insanlık adına en büyük hizmettir Çünkü sünnetin dışındaki itikat,amel ve eğlenceler bidattir,ateştir

Zira,dinin emir ve yasaklarını belirten Allah Teala bu emir ve yasakların muhtevasını yani açıklamasını Peygamber Efendimiz(sav)’in sünnetlerinden öğrenmemiz gerektiğini:

"Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir kadın ve erkeğe, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur" [697] emri ilahiyesiyle emir buyurmaktadır

Enes b Malik diyor ki: "Resulullah(sav) bana buyurdu ki: "Oğulcağızım! Eğer sen kalbinde her hangi bir kimseyi aldatma isteği taşımayarak sabahlaya*biliyor ve akşama erişebiliyorsan, bunu yap" Sonra da bana buyurdu ki: "Oğulcağızım bu benim sünnetimdir Kim benim sünnetimi ihya ederse, şüp*hesiz o beni sevmiş olur Kim de beni severse, benimle birlikte cennette ola*caktır" [698]

SÜNNETİN İHYASI İÇİN HAYATLAR KURBAN…

Evet,İslam alimleri ve Sadat-ı Kiram sünneti ihya için canlarını kurban etmişlerdir Bunun canlı örneklerini gerek İslam alimlerinin gerekse Sadat-ı Kiramın hayatlarında çokça görmek mümkündür Zira onların hayat gayelerinden biri de Resulullah(sav)’in sünnetlerini öğrenmek ve bizatihi yaşamaktır

Şibabuddin Sühreverdi(raleyh) şöyle der:Şeyhim Şeyhu'l-İslâm Abdulkadir es-Sühreverdi dedi ki:

"Allah’u Teala, Resûlü ile gönderdiği şeyleri kabul etmeye en sâf kalpleri, en temiz nefisleri hazırladı Kalplerdeki sâfiyet, nefislerdeki farklı özellik ve üstünlükler; ilimdeki fayda ve menfaatin farklı oluşuyla ortaya çıktı Herkes kendi kalp ve kâbiliyetine göre o ilimden istifâde etti

Bazı kalpler, bol ot ve yeşillik bitiren temiz toprağa benzer İlmiyle istifâde edip doğru yolda giden ve onu insanlara öğreten kimse böyledir İlmi ona fayda vermiş ve onu her hâliyle Resulullah’(sav)’in sünnetine uymaya sevk etmiştir[699]

Bu kalbe sahip olan,Sadat-ı Kiram,terbiye metotlarını Kur’an ve sünnetten almışlardır Bununla beraber insanlığın ortak değerlerini ve tecrübelerini kullanmışlardır Bu yaklaşımlarında ise “Hikmet müminin yitik malıdır, nerede bulursa onu almaya en fazla hak sahibi odur” [700] hadisini esas almışlardır

“Hz Peygamberin (sav) sünnetini takip etmekten başka Allah’a giden hiçbir yol yoktur Biz bütün hallerini ve işlerini Kur’an ve sünnetle ölçüp onların emir ve işaretine göre hareket etmeyeni Allah adamı saymayız” [701] düsturunu temel nitelik kabul etmişlerdir

Hayatlarının her merhalesinde ,Kitap ve sünnete uygun olmayan, onlardan istifâde ile elde edilmeyen, onların anlaşılmasına yardım etmeyen yahut onlara dayanmayan (yani onlardan tasvip almayan) bütün ilimler, ne çeşit ve ne kadar olursa olsun, fazilet değil rezâlettir Bu gibi ilimlerle insan ancak dünyada boş zevklerini, ahirette de perişanlığını artırır,prensibini şiar edinmişlerdir

Hal böyle olunca yaşamları sürecince,Allah ve Resulünün bütün bildirimlerini yaşama gayesi edinen Sadat-ı Kiram elbette bu gayeyi de uygulamakta son derece hassas davranarak ümmeti Muhammed’e örnek teşkil etmişlerdir

Zira ümmeti Muhammed onlara bakarak adeta Resulullah(sav)’i karşılarında görüyormuş gibi halleri ve ahlaklarını düzeltirler,dolayısıyla Rab’lerine kullukta ısrarlı olurlar

Dolayısıyla onların bu halleri ile hallenen mü’minler,Sadatlarla hayatı paylaştıkça sürekli dinin hizmetinde bulunmuş olur

Bu işin temeli ulu arif Cüneyd el-Bağdâdî(ks)’nin, belirttiği şu sözde yatar:

“Hz Rasulullah’ın(sav)sünnetine uymaktan başka Allah’a giden hiçbir yol yoktur”[702]

[661]-Mecmuat'u't Tefasir,V,140

[662]-İbn-i Mace,I,15-16,Had No: 42

[663]-Sünen-i Ebu Davud,V,10-11,Had No: 4604

[664]-Darimı,Mukaddime,bab no49,Hatıb,el-Fakih ve'l-Mutefakkih,I,91;Kıfaye,23,34;Bkz:İmam-ı Suyuti, Sünnetin İslamdaki Yeri,32

[665]-Kur'an-ı Kerim'de kitap ve hikmet'in bir arada anıldığı ayet-i kerimeler,Nisâ sûresi ayet-113,Bakara sûresi ayet-129,151,231,Al-i İmran sûresi ayet-161,Cuma sûresi ayet-2,Ahzab sûresi ayet-34

[666]-Al-i İmran suresi ayet-164

[667]-Ebu Cafer Muhammed b Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri,II,398

[668]-Şafii,er-Risale,78;Bkz:Bkz:Celalettin es-Suyuti,Sünnetin İslamdaki Yeri,20-21

[669]-eş-Şafii,er-Risale,88;Bkz:Celalettin es-Suyuti,Sünnetin İslamdaki Yeri,33

[670]-Nisa suresi ayet-59

[671]-Nur suresi ayet-54

[672]-Ahzab suresi ayet-36

[673]-Savi Haşiyesi,III,278

[674]-Muhtasar-ı İbn Kesîr,III,7

[675]-Muhammed Ali Es Sabuni, Safvetü’t-Tefasir,V,89-90

[676]-Ahzab suresi ayet-6

[677]-Buharî, Kel-lman,bab:8;Müslim,Kel-İman,bab:70,Hadis no:44

[678]-Sabuni,Safvetü’t-Tefasir,V,63

[679]-Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir,XI,252

[680]-Buharı,V,2379;Müslim,IV,1789,1790;Tirmizî,V,154 ,II I,312

[681]-Müslim,IV,1790;Müsned,III,361,392

[682]-İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an,XIV,20-21(İstenildiği şekilde kısaltılarak alınmıştır)

[683]-Ahzab suresi ayet-36

[684]-Nur suresi ayet-63;Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 11/329-330

[685]-Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri,IX,4822-4823

[686]-Buhari, el-Ahkam, bab no: 1; el-Cihad, bab no: 109; Müslim, el-imare, rakam: 32-33; en-Nesai, el-Bey'at, bab no: 27; el-istiaze, bab no: 49; ıbn Mace, el-Mukaddime, bab no: 1; el-Cihad, bab no:39;el·Beyhaki, es-Sunenu'l-Kubra, VIII,155; Ebu Avane, IV/443-446; Ahmed bin Hanbel, el-Müsned,II,253,270,313,386, 416,467,471,511; el-Begavi, Şerhu's-Sunne, XII,41;Bkz:Celalettin es-Suyuti,Sünnetin İslamdaki Yeri,34

[687]-Darekutni,IV,245;Lalekai,Şerhu Usuli's-Sunne,I,80;Hakim,el-Müstedrek,1,93;İbn Hazm,İhkam,VI,8l0; Beyhaki,Sunenu'l-Kubra,X114;Hat1b,el-Fakih ve'l-Mutefakkih,1,94;Süyuti, Camiu's-Sağir,I,505, No:3282; Munavi,Feyzu'l-Kadir,III,240-241;Bkz:Celalettin es-Suyuti,Sünnetin İslamdaki Yeri,27

[688]-Buhari,İ'tisam, bab no: 2; Ahmed bin Hanbel, el·Müsned,II,361; el-Hakim, Müstedrek,I55;İbn Hazm, el-İhkam,III,270;Bkz:Celalettin es-Suyuti,Sünnetin İslamdaki Yeri,35

[689]-Tirmizi,Zühd,14Ayrıca Bkz:İbni Mace,Zühd,3;Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi,399,Hadis no:1387

[690]-İbn-i Hacer el-Askalani,Metalibu Aliye,III,74

[691]-İbn-i Hacer el-Askalani,Metalibu Aliye,III,75

[692]-Tirmizi,İlim,2;Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi,399,Hadis no:1388

[693]-Buharı,İlim,10;Tirmizi,Kur'an,10,İlim,19;İbn Mace,Mukaddime,17;Ahmed b Hanbel,II,252,325,407 Sünen-i Ebu Davud Tercüme ve Şerhi,XIII,243-244(Hadis uzun olduğundan kısaltılmıştır)Benzer lafızlarla İmam Ahmed b Hanbel,Müsned,Fethu’r-Rabbani Tertibi,I,261-262,Hadis no:210

[694]-İbn-i Hacer el-Askalani,Metalibu Aliye,III,71

[695]-Müslim,ilim,Hadis No:1017

[696]-Müslim,ilim,Hadis No:2674

[697]-Ahzab suresi ayet-36

[698]-Tirmizî,İlim,bab:16,no:2678

[699]-Sühreverdi,Gerçek Tasavvuf,6

[700]-Tirmizi,İlim,19;İbnu Mace Zühd,10

[701]-Ebu Nuaym,Hilyetü’l-Evliya,X,57;Sülemi,Tabakatü’s-Sufiyye,159;Kuşeyri,Risale,I,107;Sühreverdi, Avarifü’l-Mearif,55

[702]-Kuşeyri,Risale,I,117;Sülemi,Tabakatü’s-Sufiyye,159;Sübki,Tabakatüu’ş-Şafiyye,II,263

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.