Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aile, evlilik, hukuku

Evlilik Ve Aile Hukuku

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Evlilik Ve Aile Hukuku




EVLİLİK ve AİLE HUKUKU


وَمِنْ ايَاتِه اَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجًا لِتَسْكُنُوا اِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةً اِنَّ فى ذلِكَ لايَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda sevgi ve rahmet var etmesi, O'nun varlığının belgelerindendir Bunda düşünenler için dersler vardır (Rum, 30/21)
Yaratılışı gereği sosyal bir varlık olan insan için toplumsal hayat ne kadar önemli ve gerekli ise, bir toplum için de o toplumun çekirdeğini oluşturan, aile kurumu o kadar hayati bir öneme sahiptir Aile bu niteliğiyle toplumlarda kültürel kimliğin, insani değerlerin ve tarihi sürekliliğin koruyucusu ve aktarıcısı olan bir kurumdur
İslamın öngördüğü kutsal bir bağ olan evlilik, aile kurumunu oluşturan, karı-koca arasındaki hayat müşterekliğinin adıdır Yüce Allah, insanın soyunun korunması ve devamı için, yeryüzünün imarı ve gelişimi için evliliği yasalaştırmıştır
Aile Toplumun Çekirdeğidir:
Aileler birleşerek toplumları meydana getirir Bu çekirdek topluluk her çeşit faziletin kaynağıdır Sağlıklı nesiller bu yuvada yetişir
Çocuk, yaratılışla ilgili gelişmesini de ahlâk ve terbiyesini de önce buradan alır İnsan sevgisinin kaynağı da ailedir Bir milletin sahip olduğu bütün özellikleri bir ailede görmek mümkündür Bir toplulukta aile ne kadar sağlam temellere oturur ise o aileden meydana gelen toplum, o nisbetle sağlam yapıya sahip olmuş olur Bunun içindir ki dinimiz aileye büyük önem vermiştir
وَاللّهُ جَعَلَ لَكُمْ مِن بُيُوتِكُمْ سَكَنًا
Allah, evlerinizi sizin için bir huzur ve sükûn yeri yaptı (Nahl, 16/80)
Aile Nikahla Kurulur
Evlilik olmadan, evlilik sözleşmesi yapılmadan aile kurulmaz Bunun için dinimiz evlenmeyi teşvik etmiştir
وَأَنكِحُوا الْأَيَامَى مِنكُمْ وَالصَّالِحِينَ مِنْ عِبَادِكُمْ وَإِمَائِكُمْ إِن يَكُونُوا فُقَرَاء يُغْنِهِمُ اللَّهُ مِن فَضْلِهِ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendi rin Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir Allah, (lütfu) ge niş olan ve (her şeyi) bilendir (Nur, 24/32)
Peygamberler Evlenerek Topluma Örnek Olmuşlardır:
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلاً مِّن قَبْلِكَ وَجَعَلْنَا لَهُمْ أَزْوَاجًا وَذُرِّيَّةً
Andolsun senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik (Rad, 13/38)
قَالَ رَسُولُ اللّهِ)صلعم(: أرْبَعٌ مِنْ سُنَنِ الْمُرْسَلِينَ: الْحَيَاءُ، وَالتَّعَطُّرُ، وَالنِّكَاحُ، وَالسِّوَاكُ
Rasulullah (sav) buyurdular ki: Dört şey vardır, bunlar geçmiş peygamberlerin sün netlerindendir: Haya, koku sürünme, evlenme, misvak kullanma(Tirmizî, Nikah 1,(1080
Hz Aişe’nin naklettiği bir hadiste şöyle buyurulmuştur:
عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (صعلم) ‏"‏ النِّكَاحُ مِنْ سُنَّتِي فَمَنْ لَمْ يَعْمَلْبِسُنَّتِي فَلَيْسَ مِنِّي وَتَزَوَّجُوا فَإِنِّي مُكَاثِرٌ بِكُمُ الأُمَمَوَمَنْ كَانَ ذَا طَوْلٍ فَلْيَنْكِحْ وَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَعَلَيْهِ بِالصِّيَامِفَإِنَّ الصَّوْمَ لَهُ وِجَاءٌ ‏"‏ ‏
Nikah benim sünnetimdir Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden değildir Evleniniz Çünkü ben kıyamet gününde diğer ümmetlere karşı sizin çoğunluğunuzla övüneceğim Kimin evlenmeye gücü yeterse evlensin evlenme gücü bulunmayan da oruca devam etsin Çünkü oruç onun için (harama karşı) bir kalkandır (İbn Mace, Nikah, 1/1919)
İslam'da Ruhbanlık Yoktur
عن أنس رضِىَ اللّهُ عنهُ قال:جاءثَلثَة ُرَهْطٍ إلى بِيُوتِ أزْوَاجِ رَسُولِ اللّهِ )صلعم( يَسْأَلُونَ عَنْ عِبَادَتِهِ فَلَمّا أُخْبِرُوا كَأنّهُمْ تَقَالّوهَا، قَالوا: أين نَحْنُ مِنْ رَسُولِ اللّهِ وقَدْ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدّمَ مِنْ ذَنْبِهِ وَمَا تَأخّرَ؟ قال: أَحَدهُمْ أمّا أنَا فَأصَلِّى الليلَ أبداً وَقالَ الاخرُ: وَأنَا أصُومُ الدّهْرَ وَلا َأُفْطِرُ وَقَالَ الاخَرُ: وَأنَا أعْتَزلُ النّسَاءَ وَلاَ أتَزَوجَ أبداً فَجَاءَ رَسُولُ اللّهِ )صلعم(إلَيْهِمْ فقَال: أنْتُمُ الَّذِينَ قُلْتُمْ كَذَا وَكَذَا، أما وَاللّهِ إنّى لاخْشَاكُمْ للّهِ وأتْقَاكُمْ لهُ، ولَكِنِّى أصُومُ وأُفْطِرُ وأُصَلِّى وأرقَدُ وأتَزَوّجُ النّسَاءَ، فَمَنْ رغِبَ عَنْ سُنَّتِى فَلَيْسَ مِنِّى
Hz Enes (ra) anlatıyor: Hz Peygamber (as)'in eşlerinin hâne-i saâdetlerine bir grup erkek gelerek Rasulullah (as)'ın (evdeki) ibadetinden sordular Kendilerine sordukları husus açıklanınca sanki bunu az bularak:
"Rasulullah (as) kim, biz kimiz? Allah O'nun geçmiş ve gelecek bütün günahlarını affetmiştir (bu sebeple O'na az ibadet de yeter) dediler İçlerinden biri: "Ben artık hayatım boyunca her gece namaz kılacağım" dedi İkincisi: "Ben de hayatımca hep oruç tutacağım, hiç bir gün terk etmeyeceğim" dedi Üçüncüsü de: "Kadınları ebediyen terk edip, onlara hiç temas etmeyeceğim" dedi (Bilâhare durumdan haberdar olan) Hz Peygamber (as) onları bularak:
"Sizler böyle böyle söylemişsiniz Halbuki Allah'a yemin olsun Allah'tan en çok korkanınız ve yasaklarından en ziyade kaçınanınız benim Fakat buna rağmen, bazen oruç tutar, bazen yerim; namaz kılarım, uyurum da; kadınlarla beraber de olurum (Benim sünnetim budur), kim sünnetimi beğenmezse benden değildir" buyurdu (Buhârî, Nikah 1; Müslim, Nikah 5, (1401); Nesâî, Nikah 4, (6, 60))
Evet, aile nikah ile kurulur, evlenmeyen kimse bu kurumdan yoksun kalır Evlen memeyi ve aile kurmamayı fazilet saymak yanlıştır, Peygamberimizin sünnetine aykı rıdır Nikah, her ne kadar medenî bir sözleşme ise de bir yönü ile ibadettir
Evlilik Kişiyi Haramlardan Korur
Pek çok kötülüklere karşı en önleyici vasıta ailedir Peygamberimiz buyuruyor ki:
يَا مَعْشَرَ الشَّبَابِ مَنْ اسْتَطَاعَ الْبَاءَةَ فَلْيَتَزَوَّجْ فَإِنَّهُ أَغَضُّ لِلْبَصَرِ وَأَحْصَنُ لِلْفَرْجِ وَمَنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَعَلَيْهِ بِالصَّوْمِ فَإِنَّهُ لَهُ وِجَاءٌ
Gençler, içinizden evlenmeye gücü yeten evlensin Zira evlenmek gözü (haramdan) daha çok yumdurucu, iffeti daha çok koruyucudur Gücü yetmeyen ise oruç tutsun, çünkü orucun şehveti kıran bir özelliği vardır (Buhârî, Nikah, 3/4678) Bir başka hadisi şerif de mealen şöyledir:
“Kul evlendiği vakit dininin yarısını tamamlamış olur Artık geri kalan yarısında da Allah'a karşı gelmekten kaçınsın”(Tergib,Beyrut, 1968, 3/42 (Beyhâkî'den)
Aile Kurulurken Eşlerin Birbirlerini Seçmesi Önemlidir
Çünkü bu, geçici bir süre için bir araya gelme değil, çoğunlukla ölüme kadar de vam edecek bir sözleşmedir Eşler birbirlerinde bu kurumun devamını sağlayacak özel likleri aramalıdırlar Canım ne olacak evlenmek helal ise ayrılmak da helaldir deyip ge rekli araştırmayı yapmadan karar vermek, sonunda pişmanlık duymaya sebep olur
Peygamberimiz bu konuda bir uyarıda bulunuyor ve eşlerde tercih edilmesinde ya rar olan özelliğe dikkatimizi çekiyor Şöyle buyuruyor:
عن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنه قال: قَالَ رَسُولُ اللّهِ)صلعم(: تُنْكَحُ الْمَرأةُ لارْبَعِ خِصَالِ: لِمَالِهَا، وَلِحَسَبِهَا، وَلِجَمَالِهَا، وَلِدِينِهَا فَأظْفَرْ بِذَاتِ الْدِّينِ، تَرِبَتْ يَدَاكَ
Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: "Rasulullah (as) buyurdular ki: "Kadın dört hasleti için nikahlanır: Malı için, nesebi (asaleti) için, güzelliği için, dini için Sen dindar olanı seç de huzur bul (Buharî, Nikah 15; Müslim, Rada 53, (1466); Ebu Davud, Nikah 2, (2047)
Peygamberimiz kadını, bu dört özellikten herhangi birisi ile nikah etmenin mübah olduğunu, ancak dindar olan kadının tercih edilmesini tavsiye ediyor Çünkü Kur'an-ı Kerim, bu özelliğe çok önem veriyor Peygamberimize sordular:“Ey Allah'ın Resûlü! Kızlarımız kölelerimizle evlenebilecekler midir?”Bunun üzerine şu ayeti kerime nazil oldu:
يَا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ ذَكَرٍ وَاُنْثى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّهِ اَتْقيكُمْ اِنَّ اللّهَ عَليمٌ خَبيرٌ
Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık Muhakkak ki, Allah katında en değerli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır Şüphesiz Allah bilendir ve her şeyden haberdardır (Hucurat, 49/13)
Elbette Allah katında üstün bir değeri olan kimse, diğerlerine tercih edilir ve edilmelidir Böyle davranan kimse pişman olmaz Dindar olan kadın, kocasının malını korur, israftan sakınır Çocuklarının terbiyeleri ile ilgilenir, onları da dinlerine bağlı olarak yetiştirir Bu ise aileye huzur getirir Bunun içindir ki Peygamberimiz:
قَالَ رَسُولُ اللّهِ)صلعم(: اَلْدُّنْيَا مَتَاعٌ، وَخَيْرُ مَتَاعِ الدُّنْيَا الْمَرْأةُ الصَّالِحَةُ
Rasulullah (as) buyurdular ki: "Dünya bir 'dır Dünya metaının en hayırlısı saliha kadındır" (Müslim, Rada 64, (1467); Nesaî, Nikah 15, (6, 69)buyurmuştur
Bir başka hadis-i şerif ise şöyledir:
عَنْ النَّبِيِّ )صلعم( أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ مَا اسْتَفَادَ الْمُؤْمِنُ بَعْدَ تَقْوَى اللَّهِ خَيْرًا لَهُ مِنْ زَوْجَةٍ صَالِحَةٍ إِنْ أَمَرَهَا أَطَاعَتْهُ وَإِنْ نَظَرَ إِلَيْهَا سَرَّتْهُ وَإِنْ أَقْسَمَ عَلَيْهَا أَبَرَّتْهُ وَإِنْ غَابَ عَنْهَا نَصَحَتْهُ فِي نَفْسِهَا وَمَالِهِ
İnanmış bir kişi Allah Teala’nın emirlerine sarılıp yasaklarından kaçındıktan sonra saliha bir kadından daha hayırlı hiçbir şey elde etmiş olamaz (Çünkü iyi bir kadın) Eşinin söylediğini tutar, yüzüne bakarsa gönlü açılır, karısı(nın bir şeyi yapması veya yapmaması) üzerine yemin ederse yeminini yerine getirir Eşinin bulunmadığı zamanda ona ve malına hıyanet etmez (İbn Mace, Nikah, 5/1847)
Karı ile Kocanın Hakları ve Görevleri Vardır
Nitekim Kur'an-ı Kerim'de: وَلَهُنَّ مِثْلُ الَّذى عَلَيْهِنَّ بِالْمَعْرُوفِ
Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi kadınların da erkekler üzerinde birtakım iyi davranışa dayalı hakları vardır (Bakara, 2/228) buyurulmuştur
Peygamberimiz de şöyle buyurmuştur:
أََلا إِنَّ لَكُمْ عَلَى نِسَائِكُمْ حَقًّا، وَلِنِسَائِكُمْ عَلَيْكُمْ حَقًّا فَحَقّكُمْ عَلَيْهِنَّ أَنْ لا َيُوطِئْنَ فَرْشَكُمْ مَنْ تَكْرَهُونَ، وَلايَأْذَنَّ فِي بُيُوتِكُمْ لِمَنْ تَكْرَهُونَ، أََلا وَحَقُّهُنَّ عَلَيْكُمْ أَنْ تُحْسِنُوا إِلَيْهِنَّ فِي كِسْوَتِهِنَّ وَطَعَامِهِنَّ
Rasulullah (as) buyurdular ki: "Bilesiniz, kadınlarınız üzerinde hakkınız var, kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakkı var Onlar üzerindeki hakkınız, yatağınızı istemediklerinize çiğnetmemeleridir İstemediklerinizi evlerinize almamalarıdır Bilesiniz onların sizin üzerinizdeki hakları, onlara giyecek ve yiyeceklerinde iyi davranmanızdır" (Tirmizî, Tefsîr Tevbe, (3087)
Peygamberimiz Veda Haccı’nda bir konuşma yapmış, önemli konulara temas etmiştir Hadis ve tarih kitaplarında yer alan bu konuşmanın bir bölümünü karı-koca haklarına ayırmış ve şöyle buyurmuştur :
سُلَيْمَانَ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْأَحْوَصِ قَالَ حَدَّثَنِي أَبِيأَنَّهُ شَهِدَ حَجَّةَ الْوَدَاعِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ وَذَكَّرَ وَوَعَظَ فَذَكَرَ فِي الْحَدِيثِ قِصَّةً فَقَالَ أَلَا وَاسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ خَيْرًا فَإِنَّمَا هُنَّ عَوَانٌ عِنْدَكُمْ لَيْسَ تَمْلِكُونَ مِنْهُنَّ شَيْئًا غَيْرَ ذَلِكَ إِلَّا أَنْ يَأْتِينَ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍ فَإِنْ فَعَلْنَ فَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ وَاضْرِبُوهُنَّ ضَرْبًا غَيْرَ مُبَرِّحٍ فَإِنْ أَطَعْنَكُمْ فَلَا تَبْغُوا عَلَيْهِنَّ سَبِيلًا أَلَا إِنَّ لَكُمْ عَلَى نِسَائِكُمْ حَقًّا وَلِنِسَائِكُمْ عَلَيْكُمْ حَقًّا فَأَمَّا حَقُّكُمْ عَلَى نِسَائِكُمْ فَلَا يُوطِئْنَ فُرُشَكُمْ مَنْ تَكْرَهُونَ وَلَا يَأْذَنَّ فِي بُيُوتِكُمْ لِمَنْ تَكْرَهُونَ أَلَا وَحَقُّهُنَّ عَلَيْكُمْ أَنْ تُحْسِنُوا إِلَيْهِنَّ فِي كِسْوَتِهِنَّ وَطَعَامِهِنَّ
Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah'tan korkma nızı size tavsiye ederim Siz kadınları Allah emaneti olarak aldınız Onların iffet ve is metlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz Sizin kadınlar üzerinde haklarınız, on ların da sizin üzerinizde hakları vardır (Tirmizî, Tefsîr Tevbe, (3087)
عَنْ حَكِيمِ بْنِ مُعَاوِيَةَالْقُشَيْرِيِّ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا حَقُّزَوْجَةِ أَحَدِنَا عَلَيْهِ قَالَ ‏"‏ أَنْ تُطْعِمَهَا إِذَا طَعِمْتَوَتَكْسُوَهَا إِذَا اكْتَسَيْتَ - أَوِ اكْتَسَبْتَ - وَلاَ تَضْرِبِ الْوَجْهَوَلاَتُقَبِّحْ وَلاَتَهْجُرْ إِلاَّ فِي الْبَيْتِ ‏"‏
Muaviye b Hayde'den rivayet olunduğuna göre şöyle demiştir: Ya Rasulallah kadınları mızın bizim üzerimizdeki hakkı nedir? Dedim Yediğin gibi onu da yedirmek giydiğin gibi onu da giydirmek ve yüzüne vurmamak, onu kötülememek, bir de darılıp ayrı yat maya mecbur kaldığında onu ancak ev için de yapmaktır (Ebu Davut, Nikah, 12)
حَدَّثَنَا بَهْزُ بْنُ حَكِيمٍ، حَدَّثَنِي أَبِي، عَنْ جَدِّي، قَالَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ نِسَاؤُنَا مَا نَأْتِي مِنْهُنَّ وَمَا نَذَرُ قَالَ‏"‏ ائْتِ حَرْثَكَ أَنَّى شِئْتَ وَأَطْعِمْهَا إِذَا طَعِمْتَ وَاكْسُهَا إِذَااكْتَسَيْتَ وَلاَتُقَبِّحِ الْوَجْهَوَلاَ تَضْرِبْ ‏"‏ ‏
عَنْ سَعِيدِ بْنِحَكِيمٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، مُعَاوِيَةَ الْقُشَيْرِيِّ قَالَ أَتَيْتُرَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَقُلْتُ مَا تَقُولُ فِي نِسَائِنَاقَالَ ‏"‏ أَطْعِمُوهُنَّ مِمَّا تَأْكُلُونَ وَاكْسُوهُنَّ مِمَّا تَكْتَسُونَوَلاَ تَضْرِبُوهُنَّ وَلاَتُقَبِّحُوهُنَّ"‏
Karı ile kocanın birbirlerine karşı olan hak ve görevlerine kısaca işaret ede lim: Kocanın Karısına Karşı Görevleri:
1- Koca eşine mehrini cömertçe vermelidir
Evlenme sırasında erkeğin kadına ödediği veya ödeyeceğini taahhüt ettiği para veya mal (mehir) kadının hakkıdır
وَآتُواْ النَّسَاء صَدُقَاتِهِنَّ نِحْلَةً فَإِن طِبْنَ لَكُمْ عَن شَيْءٍ مِّنْهُ نَفْسًا فَكُلُوهُ هَنِيئًا مَّرِيئًا
Kadınlara mehirlerini gönül rızası ile (cömertçe) verin; eğer gönül hoşluğu ile o mehrin bir kısmını size bağışlarlarsa onu da afiyetle yeyin (Nisa, 4/4)
2- Nafaka: Nafaka, kişinin bakmakla yükümlü olduğu kimselerin yiyecek, giyecek ve konut giderlerini karşılamak demektir Nikah işlemi tamamlanınca, kadının nafakası normal ölçüler içinde kocaya aittir Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:
وَعَلَى الْمَوْلُودِ لَهُ رِزْقُهُنَّ وَكِسْوَتُهُنَّ بِالْمَعْرُوفِ
Annelerin beslenmesi ve giyimi, uygun bir şekilde çocuk babasına aittir(Bakara, 2/ 233)
Koca, karısının nafakasını temin etmek, giyecek, yiyecek ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır Kuşkusuz bunların tespitinde, adamın maddi durumu ve toplumun geleneği esas alınır
وَعَنْ حكيم بن معاوية عن أبيه رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قَالَ:قُلْتُ يَا رَسُولَ للّهِ: مَا حَقُّ زَوْجَةِ أَحَدِنَا عَلَيْهِ: قَالَ: أَنْ تُطْعِمُهَا إِذَا طُعِمْت،َ وَأنْ تَكْسُوهَا إِذَا اكْتَسَيْتَ، وَلا تَضْرِبِ الْوَجْهَ، وَلا َ تُقَبِّحْ، وَلا َتَهْجُرْ إلا فِي الْبَيْتِ
Hakîm İbnu Muâviye babası Muâviye (ra)'den anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü! dedim, bizden her biri üzerinde, zevcesinin hakkı nedir?" "Kendin yiyince ona da yedirmen, giydiğin zaman ona da giydirmen, yüzüne vurmaman, takbîh etmemen, evin içi hariç onu terk etmemen" (Ebu Dâvud, Nikâh 42, (2142, 2143, 2144)
3- Himaye: Koca, kadının yöneticisi ve gözeticisi konumunda olduğu için, karısı nı himaye etmekle, ona zarar verecek maddi ve manevi şeylerden onu korumakla yü kümlüdür Koca karısını kıskanmalıdır Adını lekeleyecek, saygınlığını zedeleyecek, açık-saçık kıyafetlerden, kadın-erkek karışık toplantılardan ve ayrıca şaibeli kadınlar la arkadaşlık etmekten onu alıkoymalıdır
4- Koca eşini Allah’ın bir emaneti olarak görmeli ve haklarına tecavüz etme melidir Onu cehennem yakıtı olmaktan korumalıdır
يَا اَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا قُوا اَنْفُسَكُمْ وَاَهْليكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ
Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun (Tahrim, 66/6)
5- Koca, karısına ve çocuklarına Kur’an’ı, farzları ve İslamiyet hakkında gereken bilgileri mutlaka öğretmelidir
وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِالصَّلَاةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا
Ailene namazı emret, kendin de ona devam et(Taha 20/132)
6- İyi Geçinmek: Kadın, kocasının arkadaşı, hayat ortağı, üzüntü ve sevinçte yanı başında olan dostudur Sıkıntıda ve bollukta onun duygularını paylaşır Evin düzenini korumak, aileye bakmak ve analık görevlerini yerine getirmek gibi ağır meşakkatlerin altına girer Bu yüzden kocası, onunla iyi geçinmek zorundadır Ona şefkatle ve neza ketle muamele etmelidir Çektiği bunca meşakkatin, harcadığı bunca emeğin karşılığını vermelidir Hiç kuşkusuz kocanın bu tavrı, kadının yüreğine su serper, onu sevindirir, yükünü hafifletir Kocasına olan sevgisini ve sadakatini kat kat arttırır
7- Aile efradına karşı cömert davranmak:
Cimrilik, bazı insanları ailesine karşı da eli sıkılığa zorlar Onların ihtiyaçlarını ka rşılamamaya yöneltir Eş ve çocukların her türlü ihtiyaçlarını koca cömertçe karşılama lıdır
Kadının Kocasına Karşı Görevleri:
1- İtaat: İtaat, kadının kocasına karşı yerine getirmek zorunda olduğu ilk yükümlü lüklerden birisidir
“Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi kadınların da erkekler üzerinde belli hakları vardır Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptir ler Allah azizdir, hakimdir (Bakara 2/228)
Bu ayetteki üstünlükten kasıt aile reisliğidir Ailenin nafakasını temin edip, aileyi himaye eden koca elbette ki itaate daha fazla layıktır
Kadın, kocasına itaat etmek, meşru isteklerine karşılık vermek zorundadır Ayrıca rızası olmadan, evin dışına çıkmak, malını saçıp savurmak, ev işlerini ihmal etmek gibi evlilik hayatını karşılıklı nefrete ve sonuçta da ayrılığa doğru götüren olumsuzluklardan kaçınmalıdır
2- Nezaket: Kadın kocası ile iyi geçinmelidir İlişkilerinde nezaketi ve yumuşaklığı göz önünde bulundurmalıdır Ruhsal ve bedensel rahatı için elinden geleni yaparak kocasını memnun etmelidir
Kocaya karşı nazik olmanın, onu incitmemenin en başta gelen gereği, kadının elinden geldiğince kocasını ağır yüklerin altına sokmaması, aile bütçesini zorlayan pahalı eşyaları aldırmaya kalkışmaktan kaçınmasıdır Çünkü bu tür ısrarcı tutumlar kocanın canını sıkar, bu da neticede karı-koca ilişkisinin bozulmasına, nefrete yol açar
3- Kocasına sevgi ile bağlanmak ve kadınlık görevini yerine getirmek
4- Onuru korumak: Kadının en önemli görevlerinden biri kocasının onurunu korumaktır Onun adını lekelememektir Bir kadın kocasının hoşlanmadığı şeylerden kaçınmalıdır Açık – saçık dolaşmak, kırıtmak, kocasının sırlarını ifşa etmek, adamın bilinmesini istemediği şeyleri (yoksulluk vb) sağda solda anlatmak gibi kötü huyları terk etmelidir Çünkü bütün bunlar, kocanın güvenini sarsar ve nefretine neden olur Sonuçta da ayrılık kaçınılmaz hale gelir
5- Ailenin iffetini ve şerefini korumak, kocasının evini ve malını muhafaza etmek ve israftan sakınmak
Karı-koca bu özetlediğimiz karşılıklı hak ve görevlerine riayet ettikleri takdirde hem kendileri mutlu olur, hem bu yuvada yetişen çocuklar anne-babaya saygılı olur
Ailedeki mutluluk, karı ile koca arasındaki sevgi ve saygıya bağlıdır
Eşler, yuvada mutluluğu sağlamak için gerekli fedakarlığı gösterecek, huzur bozucu tutum ve davranışlardan sakınacaklardır Karı ile kocanın aralarının açılması halinde Allah her iki taraf ailelerine görev vermekte ve şöyle buyurmaktadır:
وَاِنْ خِفْتُمْ شِقَاقَ بَيْنِهِمَا فَابْعَثُوا حَكَمًا مِنْ اَهْلِه وَحَكَمًا مِنْ اَهْلِهَا اِنْ يُريدَا اِصْلَاحًا يُوَفِّقِ اللّهُ بَيْنَهُمَا اِنَّ اللّهَ كَانَ عَليمًا خَبيرًا
Eğer karı-kocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin Bunlar barıştırmak isterlerse Allah aralarını bulur Şüphesiz Allah her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olandır (Nisa, 4/35)
Aile reisi olan erkek eşine karşı yumuşak davranacak, kaba hareketlerden sakınacaktır Peygamberimiz:
وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: قال رسولُ اللّه)صلعم(: أكْمَلُ المُؤمِنِينَ إيمَاناً أحْسَنُهُمْ خُلُقاً، وَخِيَارُكُمْ خِيَارُكُمْ لاهْلِهِ
Hz Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: Rasulullah (as) buyurdular ki: "Mü'minler arasında imanca en kâmil olanı, ahlâkça en güzel olanıdır En hayırlınız da ailesine hayırlı olandır" buyurmuştur(Tirmizî, Radâ 11, (1162); Ebu Dâvud, Sünnet 16, (468)
Her şeyde olduğu gibi, aile hayatında da örnek alacağımız Peygamberimizdir O, eşleri ile gayet iyi geçinir, onların sıkıntı veren bazı davranışlarına tahammül ederdi
Bir gün Hz Aişe bir şeye darılarak Peygamberimizle yüksek sesle konuşuyordu Bu sırada Hz Ebû Bekir gelmiş, kızını azarlamak istemiş, fakat Peygamberimiz buna engel olmuştu Bunun üzerine Hz Ebû Bekir kalkmış gitmiş, bir süre sonra tekrar geldiğinde karı-kocanın barıştıklarını görmüş ve: “Az önce kavganıza şahit olduk, şimdi de barıştığınıza şahit olalım dedi Bunun için Peygamberimiz buyuruyor :
قَالَ رَسُولُ للّهِ )صلعم(: لا َيَفْرُكُ مُؤْمِنٌ مُؤْمِنَةٌ إِنْ كَرِهَ مِنْهَا خُلْقًا رَضِىَ آخَرَ
Rasulullah (as) buyurdular ki: "Bir mü'min erkek, bir mü'min kadına buğzetmesin Çünkü onun bir huyunu beğenmezse başka bir huyunu beğenir" (Müslim, Radâ 61, (1469) Peygamberimiz bu hadisi şerifte kocayı uyarıyor Eşindeki hoşlanmadığı bir huyu sebebiyle yuvayı sarsacak hatta dağılmasına sebeb olacak tavırlardan sakınılmasını söylüyor Elbette bu, kadın için de geçerlidir O da, aile kurumunun tehlikeye düşmesine meydan verecek söz ve davranışlardan sakınmalıdır Hatta Peygamberimiz, kocaları ile uyum içerisinde olan kadınları müjdelemiş ve şöyle buyurmuştur:
قَالَ رَسُولُ للّهِ )صلعم(: أَيُّمَا امْرَأةٍ مَاتَتْ وَزَوْجُهَا عَنْهَا رَاضٍ دَخَلَتِ الْجَنَّةَ
Rasulullah (as) buyurdular ki: "Hangi kadın, kocası kendisinden razı olarak vefat ederse, cennete girer" (Tirmizî, Radâ 10, (1161)
Aile fertleri arasında özen gösterilmesi bakımından çocuklar da önemli bir yer tutar
Anne ve babaya Allah'ın birer hediyesi olan çocuklar aile bahçesinin gülleridir On ları sevgi ile yetiştirip topluma yararlı bir kimse olarak hazırlamak, anne-babanın başta gelen görevleri arasındadır Çocuk küçük yaştan itibaren iyi terbiye edilirse, hem ailesi ne hem de milletine yararlı ve hayırlı bir insan olur İyi terbiye edilmediği ve eğitilme diği takdirde, ne kendisine ne de başkasına yararı dokunmayacağı gibi, aile için de top lum için de zararlı hale gelir Bunun için dinimiz, geleceğin teminatı olan çocuklarla il gili olarak aileye büyük sorumluluklar yüklemiştir Kur'an'da şöyle buyuruluyor:
يَا اَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا قُوا اَنْفُسَكُمْ وَاَهْليكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ
Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun (Tahrim, 66/6)
Cenab-ı Hak bu ayeti kerimede müminlere önemli bir görev veriyor Hem kendile rinin ve hem de aile fertlerinin cehenneme gitmelerine sebep olacak davranışlardan uzak durmalarını emrediyor Çünkü mümin kendinden sorumlu olduğu gibi ailesinden de sorumludur Nitekim Peygamberimiz kişilerin sorumluluklarını hatırlatırken şöyle bu yurmuştur:
عن ابن عمر رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما قال: قالَ رسولُ اللّه)صلعم(: كُلُّكُمْ رَاعٍ وَكُلُّكُمْ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، فَالامَامُ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، وَالرَّجُلُ رَاعٍ في أهْلِهِ، وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، وَالمَرْأةُ في بَيْتِ زَوْجِهَا رَاعِيَةٌ، وَهِىَ مَسْئُولَةٌ عَنْ رَعِيَّتِهَا، وَالخَادِمُ في مَالِ سَيِّدِهِ رَاعٍ، وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ
İbnu Ömer (ranhümâ) anlatıyor: Rasulullah (as) buyurdular ki: "Hepiniz çobansı nız ve hepiniz sürünüzden mes'ulsünüz İmam çobandır ve sürüsünden mes'ûldür Erkek ailesinin çobanıdır ve sürüsünden mes'uldür Kadın, kocasının evinde çobandır, o da sü rüsünden mes'ûldür Hizmetçi, efendisinin malından sorumludur ve sürüsünden mes'ûl dür" (Buhârî, Ahkâm 1, Cum'a 11, İstikrâz 20, Itk 17, 19, Müslim, İmâret 20)
Hz Ömer: Ey Allah'ın Resûlü! Kendimizi koruruz fakat ailemizi nasıl koruyabili riz? diye sordu Peygamberimiz: “Allah'ın sizi yasakladığı şeylerden onları sakındırırsı nız ve Allah'ın size emrettiği şeyleri onlara emredersiniz İşte bu, onları korumak demek tir buyurdu(Alûsî, Ruhu 'l-Maânî, Beyrut, c 28, s 156)
Bir başka hadisi şerif de şöyledir:
قَالَ النَّبِيُّ )صلعم( مُرُوا الصَّبِيَّ بِالصَّلَاةِ إِذَا بَلَغَ سَبْعَ سِنِينَ
Çocuklarınıza yedi yaşına geldiklerinde namaz kılmalarını emredin(Ebu Davud, Salat, 417)
Çocukların inançlı, sağlıklı, manevî değerlerine bağlı, vatan ve millet sevgisi ile dopdolu olarak yetiştirilmesinde birinci derecede ailenin sonra da toplumun rehberliği önemlidir
عَنْ رَسُولِ اللَّهِ )صلعم( قَالَ أَكْرِمُوا أَوْلَادَكُمْ وَأَحْسِنُوا أَدَبَهُمْ
Peygamberimiz: “Çocuklarınıza hoş muamelede bulunun ve onları güzel terbiye edin” buyurmuştur(İbn Mace, Edeb, 3) Anne-babaların çocukları ile ilgili dinî ve millî gö revlerini ihmal etmeleri, ilerde onları ve hatta toplumu rahatsız edecek olayların mey dana gelmesine sebep olur Nitekim zaman zaman medyaya ve basına yansıyan olaylar, sadece anne-babaları değil izleyen herkesi üzmektedir
Bunun için öncelikle anne-babalar çocuklarının terbiyesine, eğitimine özen göster meli ve onların kötü alışkanlıklar edinmemeleri için hiçbir fedakarlığı esirgememelidir ler
Çocuklar genelde anne-babayı örnek alırlar Onların söz ve davranışlarından etkilenirler Bunun için anne-baba çocuklarının dürüst, ahlâklı ve faziletli yetişmeleri için onlara örnek olmaları gerekir
عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَامِرٍ أَنَّهُ قَالَ أَنْ دَعَتْنِي أُمِّي يَوْمًا وَرَسُولُ اللَّهِ)صلعم( قَاعِدٌ فِي بَيْتِنَا فَقَالَتْ هَا تَعَالَ أُعْطِيكَ فَقَالَ لَهَا رَسُولُ اللَّهِ)صلعم( وَمَا أَرَدْتِ تُعْطِيهِ قَالَتْ أُعْطِيهِ تَمْرًا فَقَالَ لَهَا رَسُولُ اللَّهِ )صلعم( أَمَا إِنَّكِ لَوْ لَمْ تُعْطِهِ شَيْئًا كُتِبَتْ عَلَيْكِ كِذْبَةٌ
Abdullah b Amr (ra) anlatıyor: “Ben küçüktüm, Peygamberimizin evimizde bu lunduğu bir günde, annem beni: “Gel sana bir şey vereceğim” diye çağırdı Peygamberi miz anneme: “Çocuğa ne vermek istedin?” diye sordu Annem: “Hurma vereceğim”De di Bunun üzerine Peygamberimiz: “Eğer (çocuğu aldatıp ona) bir şey vermeyeydin, sa na bir yalan günahı yazılırdı” buyurdu (Ebu Davud, Edep, 88, 4339)
Peygamberimiz burada önemli bir uyarıda bulunuyor Anne-babaların yapmayacak ları şeyleri çocuklarına va'd etmemelerini öğütlüyor
Bu hem anne babaların yalan söyleme gibi bir günahı işlemelerine hem de çocukla rın ahlâkı üzerinde olumsuz etki yapmasına sebep olur
Hülasa, anne-babaya çocuklarını eğitmek, güzel terbiye etmek ve yetiştirmek için büyük fedakarlık düşmektedir Bu aynı zamanda onların dini görevlerindendir
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَأَنْ يُؤَدِّبَ الرَّجُلُ وَلَدَهُ خَيْرٌ مِنْ أَنْ يَتَصَدَّقَ بِصَاعٍ
Peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha üs tün bir bağışta bulunmuş olamaz” (Tirmizi, Birr, 33/1874)
Ailenin kuruluşunda temel düşünce; hem dünya hemde ahirette birlikte olma anlayışı olmalıdır:
جَنَّاتُ عَدْنٍ يَدْخُلُونَهَا وَمَنْ صَلَحَ مِنْ ابَائِهِمْ وَاَزْوَاجِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِمْ وَالْمَلئِكَةُ يَدْخُلُونَ عَلَيْهِمْ مِنْ كُلِّ بَابٍ () سَلَامٌ عَلَيْكُمْ بِمَا صَبَرْتُمْ فَنِعْمَ عُقْبَى الدَّارِ
Adn cennetlerine girecekler, atalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden salih olan larla birlikte olacaklar Melekler de her kapıdan yanlarına girip şöyle diyecekler: Selam sizlere, sabrettiğiniz için! Bakın dünya yurdunun ne güzel sonucu! (Ra'd, 13/23-24)
Aile Allah'a yaklaştırıcı özellikte olmalıdır:
يَا اَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا لَاتُلْهِكُمْ اَمْوَالُكُمْ وَلَا اَوْلَادُكُمْ عَنْ ذِكْرِاللّهِ وَمَنْ يَفْعَلْ ذلِكَ فَاُولئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ
Ey İnananlar! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır (Münafikun, 63/9)
يَا اَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا اِنَّ مِنْ اَزْوَاجِكُمْ وَاَوْلَادِكُمْ عَدُوًّا لَكُمْ فَاحْذَرُوهُمْ وَاِنْ تَعْفُوا وَتَصْفَحُوا وَتَغْفِرُوا فَاِنَّ اللّهَ غَفُورٌرَحيمٌ () اِنَّمَا اَمْوَالُكُمْ وَاَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ وَاللّهُ عِنْدَهُ اَجْرٌ عَظيمٌ
Ey iman edenler, haberiniz olsun ki, eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olan vardır, o halde onlardan sakının! Ne var ki, affeder, kusurlarına bakmaz, örterse niz, şüphe yok ki, Allah, çok bağışlayandır, merhamet edendir Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır Büyük mükafat ise Allah'ın yanındadır(Teğabun, 64/14-15)
Aile efradı için dua etmek güzeldir:
وَالَّذينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ اَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقينَ اِمَامًا () اُولئِكَ يُجْزَوْنَ الْغُرْفَةَ بِمَا صَبَرُوا وَيُلَقَّوْنَ فيهَا تَحِيَّةً وَسَلَامًا
Onlar: "Rabbimiz! Bize eslerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzün aydınlığı ola cak insanlar ihsan et ve bizi, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder yap" derler İşte onlara, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamı verilecek, orada hürmet ve selamla karşılanacaklardır (Furkan, 25/74-75)
Eşler birbirlerine, Allah'a karşı görev ve sorumluluklarını hatırlatmalıdır:
Ebû Hüreyre (ra)'dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Allah o kimseye rahmetiyle muamele eder ki gece kalkıp namazını kılar, hanımını da uyandırır, o da namaz kılar, eğer imtina ederse yüzüne su serperek uyandırır Allah o kadına da rahmetiyle muamele eder ki gece kalkıp namazını kılar, kocasını da kaldırır, o da namazını kılar Eğer imtina ederse yüzüne su serperek uyandırır" (Ahmed b Hanbel, Müsned, II, 250, Ebû Davud, Tatavvu', 18)
Bazı erkekler ailelerini ihmal ederler, çalışma saatinden arta kalan vakitlerini, aile yuvasında geçirecekleri yerde, dışarıda geçirmeyi tercih ederler
Yuvanın Saadetinin Devamı İçin 11 Altın Kural:
1 Kadınlar kadar, erkeklerin de görev ve sorumluluğunu bildiren İlahi emirleri daima birlikte hatırlayın Unutmayın siz onları sadece anne ve babalarından değil Allah ’tan emanet olarak aldınız Nitekim Efendimiz bir hadislerinde "Kadınların haklarını yerine getirme hususunda Allah’tan korkunuz Zira siz onları Allah’ın bir emaneti ola rak aldınızbuyuruyor (Müslim, Hacc, 147; Ebû Davud, Menasik, 56)
2 Sohbet bir ihtiyaçtır Evinizde eşinizle canlı ve aktif bir sohbet atmosferi meydana getirin ve onunla sohbet edin Güzel söz ve iltifatın eşinizin gıdası olduğunu unutmayın
3 Hanımınızın evinizdeki fedakarca çırpınışlarını daima takdirle anın Ev işi ve çocuk bakımında ona mutlaka yardımcı olun
4 Kendi anne-babanıza, akrabalarınıza gösterilmesini istediğiniz saygı kadar, onun da anne, baba ve yakınlarına hürmetkâr olun
5 Ne kadar meşgul ve çalışmalarınız ne kadar yoğun olursa olsun mutlaka yalnız eşinize ayıracağınız bir vakit bulun
6 Evinizin kapısından içeriye girdiğinizde işyerinde yaşamış olduğunuz problemle ri kapının dışına atarak içeriye mütebessim bir çehre ile girin
7 Arada sırada ufak da olsa hediyelerle eşinizin gönlünü alın
8 Hanenizi ilgilendiren hususlarda eşinizle istişare etmeyi ihmal etmeyin Ondan gizli işler yapmayın
9 Çocuklarınız da olsa kimsenin yanında onu azarlamayın ve onu çevrenize şika yet etmeyin
10 Yersiz kıskançlıklarla huzurunu bozmayın
11 Eşinizin hatalarını ararken, sizin de mükemmel ve kusursuz olmadığınızı düşü nün (AliDemirel, http://wwwzamancomtr/?bl=ailem&al41227&hn=41657)
Hazırlayanlar: AÖzmen, M Eser, M Şükrü Kılıç, R Toraman,

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.