Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
beraber, değişikliğe, insanın, uğraması, ölümüyle

Ölümüyle Beraber İnsanın Değişikliğe Uğraması

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ölümüyle Beraber İnsanın Değişikliğe Uğraması




Ölümüyle Beraber İnsanın Değişikliğe Uğraması Kaç Şekilde Olur?
İki şekilde:
Birincisi: Ondan gözünün, kulağının, dilinin, ayaklarının hulâsa bütün azalarının alınması; kendisinden, ailesinin, çoluk çocuğunun ve tüm yakın akrabalarının koparılması; atlarının, hayvanlarının, hizmetçilerinin, konaklarının, arsalarının ve diğer mülklerinin alınarak başkalarına devredilmesidir Bunların insandan alınmasıyla, insanın bunlardan koparılması arasında bir fark yoktur, çünkü elem ve ıstırap veren şey ortaktır ki, o da ayrılıktır Bu ayrılık bazen malının zorla alınmasıyla, bazen de malıyla mülküyle birlikte esir düşmesiyle olabilir, fakat her iki durumda da elem ve ıstırap aynıdır
Ölümün mânası da insanın, mal ve mülkünden koparılıp başka bir âleme, bu âlemle hiç uyuşmayan kabir âlemine götürülmesidir Eğer dünyada muhabbet beslediği, kendisiyle refah bulduğu, varlığına önem verdiği bir şey varsa, ölümünde bunların getireceği hasret ve ayrılmanın vereceği acı o derece büyük ve çetin olur Öyle ki, kalbi malını, makamını, bağ-bahçesini ta en sevdiği gömleğine kadar her birini tek tek düşünür durur
Eğer dünyada neşesi ve sevinci Allah’ın (cc) zikri olmuş ve ondan başka bir şeye ünsiyet etmemişse, ölüm onun için büyük bir nimet olur, çünkü onunla rabbi arasına giren bütün perdeler-dünya meşgaleleri- ortadan kalkmıştır Böylelikle o, saadetin en zirvesine ulaşır
İkincisi: Nasıl ki kişi uykuda iken göremediklerini uyanınca görür ise, ölümüyle beraber hayatta iken göremedikleri gözlerinin önüne serilir Nitekim Hz Ali (ra) şöyle demiştir: “İnsanlar (mânen) uykudadır, öldükleri zaman uyanırlar
Ölümle beraber karşılaşılacak ilk şey, ya kendisine faydası olacak sevapları, ya da zararını çekeceği günahlarıdır Bunlar ise kalbin sırlarında dürülü bulunan bir kitapta yazılıdır Dünya meşgalelerinin çokluğu ve onlarla aşırı uğraşma hali, insanı bu sırları anlamaktan uzaklaştırmıştır Ölüm gerçeği ile beraber bu meşgaleler de ortadan kalkınca, yaptığı bütün amelleri ona gösterilir O amelleri arasında bir günahını görse, onun verdiği hüsran ve elemden kurtulmak için cehennemin alevleri arasına atılmayı tercih eder, fakat kendisine izin verilmez ve:
“Bugün sana hesap görücü olarak kendi nefsin yeter[size="4"] denilir
Bütün bunlar kişi son nefeslerini verirken ve defnedilmeden önceki zamana kadar kendisine gösterilir O vakit ayrılık ateşi kendisini sarar Bununla, kalbi dünya ile huzur bulan kimsenin halini kastediyorum
Fakat âhiret amellerini yerine getirebilmek için yetecek miktar dünyalık edinen kimse öyle değildir Zira o kimse, sadece maksadına ulaşacak kadar dünyalık edinir, maksadına ulaştığında da o dünyalıklardan ayrıldığı için sevinir Bu, dünyalık olarak sadece zaruret miktarı kadar edinen kimsenin halidir Zaten o bunlardan da ayrılmayı yeğlemişti İşte istediği gibi oldu ve ölümüyle birlikte onlardan ayrıldı
Yukarıda bahsettiklerimiz sadece son nefeslerin verildiği anda kişinin üzerine hücum eden büyük belâ ve musibetlerdir Kabre konulduktan sonra, diğer azap çeşitlerini de tatması için ruhu geri iade edilir, ya da azap gerektiren kusurları affedilir
Dünya zevklerine sımsıkıya bağlanan ve onlarla mutmain olan bir kimsenin durumu şuna benzer: Hükümdarının hizmetinde bulunanlardan biri, o yokken onun mülkünde ve hareminde izinsizce zevk-ü sefa sürer, yaptıklarından ötürü hükümdarının kendisine bir şey söylemeyeceğini ya da bunlardan haberdar olmayacağını düşünerek çirkin işler de yapar, ancak ansızın hükümdarı çıkagelir Bu adamın yaptığı tüm şeylerin, adım adım, nokta nokta yazılı olduğu bir defter hükümdara arz edilir
Hükümdarın, haremine karşı çok düşkün, kıskanç ve mülkünde yapılan suçlara karşı pek acımasız birisi olduğunu ve yapılan bu isyanlardan sonra araya girmek isteyen hiç kimsenin arcılığını kabul etmeyen biri olduğunu düşün! Sonra da o kötülükleri işleyen adamın haline bir bak! Hükümdar onu cezaya çarptırmadan evvel nasıl bir korku, utanç, hasret, pişmanlık ve hüsran içinde olur, öyle değil mi?
İşte bunlar, dünya ile aldanmış, onunla kendini tatmin etmeye çalışmış günahkâr bir kimsenin kabre indirilmeden hatta ölümü esnasında duyacağı hasret ve yaşayacağı hissiyatlardır Bütün bunlardan Allah’a sığınırız Çünkü Allah’ın huzurunda rezil rüsva olmak, gizli açık bütün yapılanların gözler önüne serilmesi, bedene gelecek en büyük azaptan, dayak yemekten veya herhangi bir âzânın kesilmesinden daha elem vericidir
Bu anlattıklarımız, kişinin ölüm anında yaşadığı hallerdir Bunlar basiret sahibi kişilerin şahitlik ettikleri olaylardır ki, Kur’an ve sünnet de bunların böyle olduğunu ifade etmektedir


[color="RoyalBlue"] İsrâ 17/14

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.