![]() |
İfrat Ve Tefrit |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İfrat Ve TefritİFRAT VE TEFRİT İnsanın yaradılışı sorumluluk esası üzerine kuruludur ![]() ![]() İslâm alimleri, Kur’an-ı Mübin de:“Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de, onlar bunu yüklenmekten çekindiler, endişeye düştüler ![]() ![]() ![]() Ancak insanın sorumluluğu, kendini bütün varlıklardan azade görerek yalnızca Rabbi’ne boyun bükmekten ibaret değildir ![]() ![]() Hatta diyebiliriz ki, yeryüzünde tüm insanlara, hayvanlara, tabiata yani bütün varlıklara karşı işlenen cürümlerin temel sebebi; insanoğlunun Yaratıcısına karşı sorumluluğunun idrakinde olmamasıdır ![]() Şunu bilmemiz gerekiyor: Bütün yerler, gökler ve içindekiler, Rabbimiz’in lütfu olarak insanoğlunun hizmetine, faydalanmasına verilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu vazifelerin birincisi, kainattaki bunca rahmeti görüp, hikmeti anlayıp, sahibini tanımak, ona teslim ve emirlerine tabi olmaktır ![]() Cenab-ı Hakk’ın bütün kainata Rahman ve Rezzak sıfatlarının tecellilerini görüp, O’nun güzelliğine hayran olmamak mümkün değildir ![]() ![]() Bütün iş ve davranışlarımızda orta yolu tutmak fazilet sayılır ![]() ![]() Fazilet sahibi insanlar arasında daima anlaşma, ülfet ve âhenk görülür ![]() ![]() Bütün faziletler güzel iş ve davranışlardan ibarettir ![]() ![]() İslâm nizamı, insanın hiç bir duygu ve eğilimini yok etmek istememekte; ancak hayatın bütünüyle ölçülü olmasını, ifrat ve tefritten kaçınılması gerektiğini bildirmektedir ![]() ![]() İslâm cömertliği büyük bir fazilet olarak görür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Maalesef günümüz dünyasının çarpıklığının temelinde itidal değerlerden sapmaların sonucu olarak yozlaşma yatıyor ![]() Bu yozlaşma, kalbimizin meylettiği “güzel” olan orta yol anlayışına mesafeli durmamızın ürünüdür ![]() İnsan itidale meyilli yaratılmıştır ![]() ![]() İtidali insanın fıtratının meylettiği ve tüm insanlığın istisnasız güzel saydığı her şeyde aramak mümkündür ![]() Müslümanlar dengede yani “vasat”, yani “orta yol”da bir topluluktur ![]() ![]() İtidal İslâm'ın temel düsturu ve İslâm itidalin dinidir ![]() ![]() İfrat ve tefrit itidalden ayrılanların yoludur ![]() ![]() İFRAT-TEFRİT VE İTİDAL DAVRANIŞLAR İfrat bir şeyin haddini aşmak,tefrit ise bir şeyin hakkını vermemek ,ihmal etmek,geri kalmak,noksan yapmak ![]() Bir başka ifadeyle ifrat, normal ölçülerden ileriye gitmek;tefrit ise normal ölçülerin gerisinde kalmaktır ![]() ![]() İfrat ve tefrit, aşırılık ve hamiyetsizlik makbul olmayan, dinimizin nazarında hoş karşılanmayan davranış biçimleridir ![]() ![]() “Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı temiz şeyleri haram saymayın ![]() ![]() ![]() Ey Mü’minler! Allah'ın size helal kıldığı temiz şeyleri bırakarak ve zühd için bunlardan uzaklaşa*rak, "bunları kendimize haram kıldık" deyip bu leziz nimetlerden kendinizi mahrum etmeyiniz, Taberi, İkrime'nin şöyle dediğini rivayet eder: Peygam*ber (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Ve işte böyle, sizi ortada yürüyen bir ümmet kıldık ki…” [226] Âyette geçen ve "Orta yolu tutan" diye tercüme edilen "Vasat" kelimesi hakkında Taberi şöyle diyor: "Buradaki "Orta yol"dan maksat, iki uç tarafın or*tası demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Said el-Hudri, Resulullah’ın, âyette zikredilen "Sizi orta yolu tutan bir ümmet kıldık ![]() ![]() ![]() İnsanın fiillerinde zuhur eden irat-tefrit ve itidalli halleri şöyle anlatabiliriz: Akıl kuvvetinin ifratı" cerbeze" (şeytânı düşünce); tefriti budalalık; itidâli ise hikmet (iyi, güzel, isabetli ve faydalı düşünce)'dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tevâzu da bir fazilettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah’u Teala insanı yarattıktan sonra ona gazabı ve şehveti verdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gazap da böyledir ![]() ![]() ![]() ![]() İmam Gazali(r ![]() Bil ki; hikmetin ifrat(aşırılık), tefrit(noksanlık) ve ikisinin ortasında denge hâlleri vardır ![]() ![]() Hikmet sıfatı dengede olunca ondan, tedbir, parlak düşünce, amellerin incelikleri ve nefsin gizli afetlerini tanıma konusunda güzel anlayışlar ortaya çıkar ![]() Hikmetin ifrat hâlinden; hile, aldatma, kurnazlık ve benzeri huylar ortaya çıkar ![]() Hikmet noksan olunca, dalgınlık, cahillik, ahmaklık ve delilik ortaya çıkar ![]() Hikmet, sâlikin ifrat ve tefritten uzak durup gayret ve teslimiyeti birleştirerek amel etmesidir ![]() Cahillik; tecrübe azlığıdır ![]() ![]() ![]() Gazap kuvvetine gelince; gazabın itidal(dengeli) hâline şecaat denir ![]() ![]() Gazabın ifrat(aşırı) derecesi vardır; ondan, kibir, kendini beğenme, aşırı kızgınlık ve benzeri kötü huylar ortaya çıkar ![]() Gazabın tefrit(noksan) ve gevşek derecesi vardır; ondan da, düşüklük, zillet, korku ve içe kapanıklılık meydana çıkar ![]() ![]() Şehvet kuvvetine gelince, onun itidal(dengeli) hâline iffet denir ![]() ![]() Şehvetin ifrat(aşırı) hâlinde, hırs, mala ve keyfine aşırı düşkünlük gibi kötü huylar ortaya çıkar ![]() ![]() Saldırganlık ve korkaklık zemmedilmiş, yerilmiş; cesaret ise övülmüş bir ahlâk olarak görülmüştür ![]() ![]() Saldırganlık ve cimrilik ifrat, korkaklık ve israf tefrit, cesaret ve cömertlik ise orta yoldur ![]() ![]() ![]() Zarûrî ihtiyaçlardan fazla harcamak; şerîatın haram ettiği şeylere yönelmek, nefs ve şehvetin isteklerini yerine getirmek, gaflet ve saygısızca harcamak ifrat derecede bir israftır ![]() Kulluk görevini yerine getiremeyecek kadar vücudun zarûrî ihtiyaçlarını kısmak da tefrid sayılacak bir israftır ![]() Şu halde, güzel ahlâkların temeli, hikmet, şecaat, iffet ve her birisinin mükemmel hâli olan adalettir ![]() ![]() HER İŞTE DENGELİ OLMAK Dinimiz,her işte dengeyi öğretir ve dengeli olmayı ister ![]() ![]() Kur'an'da müminlerin “vasat bir ümmet” kılındığı haber verilmektedir ![]() ![]() ![]() Hâce Ubeydullah hazretleri, "Beni Hûd sûresi yaşlandırdı"[232] hadisini şöyle izah etmiştir: "Resûlullah Efendimiz (s ![]() ![]() ![]() İstikamet çok zor bir iştir ![]() ![]() ![]() ![]() İtidal ‘Sırat-ı Müstakim'dir, tam bir istikamettir ![]() ![]() İmam Gazali(r ![]() ![]() İstikamet, bizzat kendisi için olduğu gibi; başka bir hedef için de olabilir ![]() ![]() Adalet kelimesi ile aynı kökten gelen itidal, sözlükte, “bir şeyi yerli yerinde yapmak, iki uç arasında orta yolu tutturmak, kıvam ve denge hali” gibi anlamlara geliyor ![]() İtidal, sadece yukarıda örnek olarak zikrettiğimiz durumlara özgü değildir ![]() ![]() Böyle olduğu içindir ki Ebu Davud’un rivayet ettiği hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz(s ![]() ![]() ![]() Davranış ve sözlerdeki aşırılıklar, taşkınlıklar insanlar arsındaki sevgiyi, dayanışmayı ve kaynaşmayı olumsuz etkilemekte, cemiyeti birbirine karşı yabancılaştırmakta, hatta düşmanlıklara, huzursuzluklara sürüklemektedir ![]() Sözün, işin, davranışların, kısacası ahlâkın en güzeli itidal ortamında oluşur ![]() ![]() İtidal bu güzide ümmetin vasfıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Dilediğini dosdoğru yola ileten Allah, bu cümleden olmak üzere Müslümanları da "vasat bir ümmet" yapmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Nefsin bedenle ilgili ihtiyaçlarının da belirli bir denge içinde tatmin edilmesi esastır ![]() ![]() ![]() ![]() İtidal üzere olmak, orta yollu hareket etmek ancak güçlü bir irade, sabır, ilim ve tevazu gibi güzel hasletlerle başarılabilir ![]() ![]() İslâm, orta yol olduğu gibi, İslâm ümmeti de orta ümmettir; yani, düşüncede ve davranışta, almada ve vermede, kısaca insan hayatının her safhasında ifratın ve tefritin İslâm'da yeri yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İfrat Ve Tefrit |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İfrat Ve TefritÖLÇÜ KUR’AN VE SÜNNETTİR Şeytan,insana hayırlı ameli terk ettiremezse,onu fazla veya eksik yaptırarak ameli zayi etmek,sahibini zarara sokmak ister ![]() ![]() Ölçü ve denge unsurunun en gerekli olduğu yer kabul ve red, sevgi ve nefret olduğu halde, maalesef en çok bozulup kaybolduğu yer de burasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada Habib-i Edip s ![]() ![]() ![]() ![]() Yani bir insanın şu andaki hali hakkında belirli bir kararın ve kanaatin sahibi olmak demek, şahsın geleceğini aynı çizgide tutmak veya öyle olacağını söylemek demek değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Ölçülü ve dengeli olmak tahmin edildiği kadar kolay olmayabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat bütün bunlara rağmen insanoğlundan beklenen, ölçülü ve dengeli olmasıdır ![]() ![]() Hiç şüphesiz her işin ifratı da tefriti de yasaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlahî edep ve hakları tam olarak yerine getiren herkese Allahu Teala, nefsini tanımaya ve onun ayıplarını görmeye özel bir ilim verir ![]() ![]() ![]() ![]() Demek ki, bütün noksanlık ve kusurlar, nefsin çirkinliğinden, onun temizlenmeyip bozuk sıfatı üzere kalmasından kaynaklanıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yukarıdan beri anlatıla gelen ahlâkları en mükemmel şekliyle şahsında gerçekleştiren ancak Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Rehberimiz ve örneğimiz (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() VELİLERİ SEVMEDE İTİDAL “Eğer gerçek müminler iseniz Allah’a ve Resulü’ne itaat edin” [239] Allahu Teala Hazretlerinin insanoğluna lütfettiği en önemli nimetlerden biri de akıldır ![]() ![]() Bu ayrışmayı yaparken bazen aşırı muhabbet ve sevginin bir getirisi olarak Mürşidimi öveceğim diye onu olmadık sıfat ve hallerle anlatmak,Peygamber ve sahabe ile kıyaslamaya kalkılır ![]() Unutulmamalıdır ki, Hz ![]() ![]() ![]() Halbuki, akıl sahibi bir mü’min bilir ki,hiçbir veli peygamberden üstün değildir ![]() “Allah dilediklerini kendisi için seçer ve O’na yönelenleri hidayete erdirir ![]() ![]() ![]() Allahu Teala, kulları arasından bazılarını özel olarak seçmiştir ![]() ![]() ![]() İlahi mesajın sonuncusu Kur’an-ı Kerim, son elçi de Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Efendimiz(s ![]() ![]() ![]() ![]() Hadisinden de anlıyoruz ki bütün Rabbanî alimler, Efendimizin manevî yükünü taşımakta, ümmetin manevî terbiye işini yürütmektedirler ![]() Öyleyse onların her biri, Allah rızası için ve Resulullah(s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak insan tabii olarak, terbiye ve sohbetine katıldığı bir arifin hukukunu korumada, onu sevip tanıtmada, güzel hallerini yaymada öncelikli davranabilir ![]() Ama bu, taraf tutma ve taassup olmamalıdır ![]() ![]() İnsan sevgide sınır koyamayabilir ![]() ![]() İmam Şa’rânî (k ![]() ![]() Fakat bu itikat müridi diğer mürşitlerin hürmetini çiğnemeye, kıymetini düşürmeye götürmemeli ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mürşid-i kamiller,bütün insanlığa rahmettirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bunlarla birlikte, mürşidi kamili övme ve sevmede ifrata gidilmemeli ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Hıristiyanların İsa b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Ey insanlar! Sözünüzü dikkatli söyleyin ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İrşatla görevli veliler de, kendisine tâbi olanlardan övgü değil Cenâbı Hakk’a güzel kulluk isterler ![]() Hak adamının en faziletli ameli Allah için sevmek ve Allah için buğzetmektir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu konudaki itikadî ölçüler, hem velileri sevenleri hem de onları tenkit edenleri kapsamaktadır ![]() ![]() ![]() Aynı şekilde, Allah dostlarına gereken hürmeti göstermeyip onlara hakaret eden, haklarını çiğneyen, haksız yere kalplerini inciten kimseler de Allah’ın gazabına uğrar ![]() ![]() Böylece her iki grup da haddi aşmış olur ![]() ![]() Ehlullah hakkında, İmam Rabbanî’nin (k ![]() “Allah dostlarını sevmek, Allah’ın en büyük nimetlerinden birisidir ![]() ![]() ![]() ![]() [222]-Ahzab suresi ayet-72 [223]-Maide suresi ayet-87 [224]-Taberi,II,514 [225]-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir,II,140 ![]() [226]-Bakara suresi ayet-143 [227]-Tirmizi,K ![]() [228]-Taberi,Tefsir,1,359 [229]-Gazali,Hak Yolun Esasları,204 [230]-Bakara suresi ayet-143 [231]-Lisânu'l-Arab,VII,428 [232] Tirmizî, nr ![]() ![]() ![]() [233]-Hûd suresi ayet-112 ![]() [234]-Şeyh Şafi,Reşahat,459 [235]-Gazali,Hak Yolun Esasları,223 [236]-Bakara suresi ayet-143 [237]-Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [238]-Sühreverdî, Avarif, 441-442 ![]() [239] Enfâl suresi ayet-1 ![]() [240]-Şûrâ suresi ayet-13 [241]-Kurtûbî, el-Cami li Ahkami’l-Kur’an, VII, 30 [242]-İbnu Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, VI, 532, VII, 183; Kâsimî, Mehâsinü’t-Te’vîl, XIV, 4985 [243]-Ebû Dâvûd, İlim, 1; Tirmîzî, İlim, 19; İbnu Mâce, Mukaddime, 17; Dârimî, Mukaddime, 32 [244]-Şârânî el-Envâr, II, 95 [245]-Buhârî, Enbiyâ, 48; Ahmed, Müsned, I, 23; Dârimî, Rikak, 68 [246]-Ahmed, Müsned, III, 241; İbnu Kesîr, el-Bidaye, VI, 47 [247]-İmam Rabbanî,Mektubat,142 ![]() |
![]() |
![]() |
|