Hutbe: Mevlana Ve Hoşgörü

**Prof. Dr. Sinsi** · 08-02-2012

Hutbe: Mevlana ve Hoşgörü

Çarşamba, 15 Aralık 2010 07:49 Fikret UÇAR Dereyurt Köyü Merkez Camii İmam Hatibi HAYRAT/TRABZON

الَّذِينَ يُنفِقُونَ فِي السَّرَّاء وَالضَّرَّاء وَالْكَاظِمِينَ الْغَيْظَ وَالْعَافِينَ عَنِ النَّاسِ وَاللّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ

Muhterem Müslümanlar!
Hoşgörü, müsamaha, tahammül, zorluklara karşı sabır, yapılan haksızlıklara katlanma, görmezden gelme veya göz yumma, başkalarını fiil ve davranışlarında serbest bırakma, kendi görüşümüze aykırı düşen görüşlere izin verme, aldırmama, iyi karşılama manalarına da gelir

Sosyal ilişkilerde bir tarafın, bazen farkında olmadan, kasıtlı olmayarak, bazen de kasıtla diğer tarafa maddi manevi zarar verebilecek bir durumun ortaya çıkması halinde, diğer tarafın bunu görmezden gelerek veya cevabından vazgeçerek erdemli bir davranış gösterebilmesidir

Mevlana Celâleddin Rûmi “Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” diyerek insanlara eşsiz bir hoşgörü tarifi yapıyor

Değerli Mü’minler!
Mevlânâ, kendi hatasını düzeltmeden başkasının ayıbını arayanları hoş görmezdi

Her şeyin iyiye ve kemâle (olgunluğa) doğru gittiğine inanan Mevlânâ, kötülüğün insandaki noksanlıklardan meydana geldiğini söyler

Mevlana ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu

O öldüğü zaman sevdiğine yani Allah’ına kavuşacaktı

Onun için ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen “Şeb-i Arus” diyordu

Ve dostlarına arkasından ah-u figan ederek ağlamayı yasaklamıştı

Ve “Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız, bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir” diyecek kadar hoşgörülü ve alçak gönüllüydü

Mevlânâ, evrenin devamlı olarak yenilendiğine, iyiye ve güzele doğru gittiğine inanır

Mevlânâ’nın kim olursa olsun insanlara karşı tahammül ve hoşgörüsü de sınırsızdı

Mevlânâ’nın hoşgörüsü ve merhameti sadece insanlara karşı değil, bütün canlılara karşı aynı duyarlılık ve hassasiyetteydi

Aziz Müslümanlar!
Hz

Peygamber (s

a

v) "Sakının! Kim, böyle insanlara (yani kendileriyle anlaşma yapılmış olanlara) zalim ve sert olursa, onların haklarını kısarsa veya tahammül edebileceğinden fazlasını yüklerse veya hür iradeleri dışında onlardan bir şey alırsa, hüküm günü onlardan ben davacı olacağım"(2) buyurmaktadır

Müslümanlar olarak dünya ve ahret saadetimiz için, Hz

Mevlana’nın eşsiz hoşgörüsünü de kendimize rehber edinerek bu Peygamberî ikaza azami ölçülerde dikkat etmeliyiz

______________
1-Al-i İmran 3/134
2- İslam’da Devlet Nizami, Ebu-l A'la-El Mevdudi, Hilal Yayinlari, 1967, s

71

08-02-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	Hutbe: Mevlana Ve Hoşgörü Hutbe: Mevlana ve Hoşgörü Çarşamba, 15 Aralık 2010 07:49 Fikret UÇAR Dereyurt Köyü Merkez Camii İmam Hatibi HAYRAT/TRABZON الَّذِينَ يُنفِقُونَ فِي السَّرَّاء وَالضَّرَّاء وَالْكَاظِمِينَ الْغَيْظَ وَالْعَافِينَ عَنِ النَّاسِ وَاللّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ Muhterem Müslümanlar! Hoşgörü, müsamaha, tahammül, zorluklara karşı sabır, yapılan haksızlıklara katlanma, görmezden gelme veya göz yumma, başkalarını fiil ve davranışlarında serbest bırakma, kendi görüşümüze aykırı düşen görüşlere izin verme, aldırmama, iyi karşılama manalarına da gelir Sosyal ilişkilerde bir tarafın, bazen farkında olmadan, kasıtlı olmayarak, bazen de kasıtla diğer tarafa maddi manevi zarar verebilecek bir durumun ortaya çıkması halinde, diğer tarafın bunu görmezden gelerek veya cevabından vazgeçerek erdemli bir davranış gösterebilmesidir Mevlana Celâleddin Rûmi “Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” diyerek insanlara eşsiz bir hoşgörü tarifi yapıyor Değerli Mü’minler! Mevlânâ, kendi hatasını düzeltmeden başkasının ayıbını arayanları hoş görmezdi Her şeyin iyiye ve kemâle (olgunluğa) doğru gittiğine inanan Mevlânâ, kötülüğün insandaki noksanlıklardan meydana geldiğini söyler Mevlana ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu O öldüğü zaman sevdiğine yani Allah’ına kavuşacaktı Onun için ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen “Şeb-i Arus” diyordu Ve dostlarına arkasından ah-u figan ederek ağlamayı yasaklamıştı Ve “Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız, bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir” diyecek kadar hoşgörülü ve alçak gönüllüydü Mevlânâ, evrenin devamlı olarak yenilendiğine, iyiye ve güzele doğru gittiğine inanır Mevlânâ’nın kim olursa olsun insanlara karşı tahammül ve hoşgörüsü de sınırsızdı Mevlânâ’nın hoşgörüsü ve merhameti sadece insanlara karşı değil, bütün canlılara karşı aynı duyarlılık ve hassasiyetteydi Aziz Müslümanlar! Hz Peygamber (sav) "Sakının! Kim, böyle insanlara (yani kendileriyle anlaşma yapılmış olanlara) zalim ve sert olursa, onların haklarını kısarsa veya tahammül edebileceğinden fazlasını yüklerse veya hür iradeleri dışında onlardan bir şey alırsa, hüküm günü onlardan ben davacı olacağım"(2) buyurmaktadır Müslümanlar olarak dünya ve ahret saadetimiz için, Hz Mevlana’nın eşsiz hoşgörüsünü de kendimize rehber edinerek bu Peygamberî ikaza azami ölçülerde dikkat etmeliyiz ______________ 1-Al-i İmran 3/134 2- İslam’da Devlet Nizami, Ebu-l A'la-El Mevdudi, Hilal Yayinlari, 1967, s 71