Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kılınan, namaz, sarıkla

Sarıkla Kılınan Namaz

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sarıkla Kılınan Namaz




Sarık giymek sünnettir Bu hususta bir çok hadis-i şerif zikredilmiştir Bunlardan bazılarının anlamı şöyledir:



1) Amr bin Hureys'den (RA), dedi ki: "Hz Peygamberi, (SAV) minberin üzerinde başında siyah bir sarık olup onun bir ucunu iki omuzlarının arasına sarkıtmış olarak gördüm" (1881)Bu hadis-i şerifde Hz Peygamber'in minberde iken sarık sardığı ve bu sarığın da siyah olduğu bildirilmiştir Diğer bazı hadis-i şeriflerde geleceği gibi, Hz Peygamber, bazen siyah ve bazı kere de beyaz sarık kullanmışlardır





2) Hz Peygamber (SAV) Abdurrahman bin Avf in (başına) sarığını sardı ve arka tarafından dört parmak veyahut ondan biraz noksan veya fazla olarak sarkıtıverdi ve: "İşte sarığını böylece sar Çünkü böyle yapmak, daha açık ve daha güzeldir" (882) buyurdu





3) "Gerçekten Cebrail (AV), Hz Peygamber'e (SAV) başında siyah bir sarık olup sarığın uçlarını arkasından sarkıtmış olduğu halde indi" (O'nun yanına bu kıyafetle geldi) (883)





4) Rükâne'den (RA) dedi ki: Hz Peygamber (SAV) şöyle buyurdu:"Bizimle müşrikler arasındaki fark, takkeler üzerine sarık sarmaktır (884)





Hadis-i şerifi Ebu Davud ve Tirmizî rivayet etmişlerdir

Bu hadis-i şerifde geçen "Kalânis" kelimesi, "kalensüve" kelimesinin çoğuludur Kalensüve ise, sarığın altından başa giyilen takke ve benzeri şeylerdir Takke üzerine sarık sararak giymek müslümanların kıyafetidir Sarık sarmadan sadece takke giymek, müşriklerin kıyafetidirBu hadis-i şerifde, takkeler üzerine sarık sararak müşriklere muhalefet edilmesi teşvik edilmiştir





5) Tirmizî'nin sahih bir senetle rivayet ettiği bir hadis-i şerifde (şöyle buyurulmuştur): "İbni Ömer (RA) sarığını(nın) uçlarını iki omuzları arasından sarkıtırdı" (885)Her ne kadar sarığın arka tarafdan sarkıtılması müstehab ise de bunu terk etmede de bir kerahet yoktur Çünkü, Hz Peygamber (SAV) sarığı sarkıtma işini devamlı olarak yapmamıştır Bazı kere sarık olmadan sadece takke giyerdi Bazı kere de takke olmadan sadece sarığını kullanırdı Çok defa da her ikisini beraber giyerlerdiSarığının uzunluğu yedi karış idi Eshab-ı Kiram'ın takkeleri başlarına bitişik bir durumda idi Yüksek ve uzun değildi

Çünkü Tirmizî'nin rivayet ettiği bir hadis-i şerifde şöyle buyurulmuştur: "Hz Peygamber'in (SAV) Esbabının takkeleri düz idi"Bu hadis-i şerif de geçen "Kimâm" kelimesi, "kümme" kelimesinin çoğuludur Kümme ise, küçük takke demektir (886)





7) İbni Ebi Asım'ın Kitabül-cihad bahsinde, şu rivayeti yer almıştır: Bize Ebu Musa haber verdi, (dediki): Osman bin Ömer, Zübeyr İbni Ci-van'dan, O da Ensar'dan bir kişiden naklederek) bize haber verdi ve dediki: "Bir kişi İbni Ömer'e (RA) geldi O'na dediki: Ya Eba Abdurrahman, sarık (giymek) sünnet midir?" O'da: "Evet (sünnettir)" buyurdular



Hz Peygamber (SAV) Abdurrahman bin Avf'a (RA) hitaben buyurdular ki: (Ya Abdurrahman,) Git, elbiseni (geniş ve bol yap) Silahını kuşan O da gitti ve Hz Peygamber'in emrini yerine getirmiş olduğu halde Hz Peygamber'in yanına geldi Hz Peygamber, Abdurrahman'ın sarığından sarkan kısmı kısalttı Sonra O'na sarığını giydirdi, ön ve arka tarafından sarkıttı"





9) Nafi'in İbni Ömer'den (RAM) rivayet ettiği bir hadis-i şerifde ise şöyle buyurulmuştur:"İbni Ömer (RA) dediki: Hz Peygamber (SAV) kirbasdan yapılmış bir sarığı Abdurrahman bin Avf in başına giydirdi ve onu arka tarafından dört parmak miktarı sarkıttı Sonra (Abdurrahman bin Avf'a): "İşte bu şekilde sarık giy" buyurdularİmam-ı Malik, (RA) dediki: Sarık sarınmak, elbiseye bürünmek, ve nalin giymek Arapların işindendir İmam-ı Maltk'den sarık sarıp da bir kısmını çenesinin altından sarmayan kimsenin durumu sorulunca: "Sarığın bir kısmını çene altına almaksızın giymek, Nıbtîlerin adetidir, halkın (Eshab-ı Kiram'ın) giymiş olduğu bir kıyafet değildir dediAncak sarık küçük olur (çene altına) ulaşmazsa, yahut sarığı o şekilde evde giyse, veyahut hastalığında giyse, o zaman bunda bir beis, bir zorluk yoktur (Yani çenenin altına götürmeyebilir)" dedi





10) Abdullah bin Bişr'den (RA), dedi ki: "Hz Peygamber (SAV), Hz Ali'yi (RA) bir (yere) gönderdi O'na siyah bir sarık giydirdi ve sarığı O'nun arkasından ve sol omuzu tarafından sarkıttı (887)


11) Hz Peygamber, Hz Ali'yi Hum kuyusu (hadisesi) gününde çağırdı O'na sarık giydirdi Ve sarığın bir kısmını arkasından sarkıttı Sonra O'na dedi ki: "İşte sarığı bu şekilde giy, çünkü gerçekten sarıklar, İslam'ın alametidir Ve Müslümanlar ile müşrikler arasında bir perdedir Onları biribirinden ayıran bir kıyafettir"





12) Halid İbni Ma'dan'dan (RA) mürsel olarak Hz Peygamber'den rivayet etmiştir: Hz Peygamber (SAV) buyurdualr: "Sarık sarınız Ve (böylece) sizden önceki milletlere (Yahudi ve Hıristiyanlara) muhalefet ediniz (888)Bu hadis-i şerifde İslam kıyafetinin diğer milletlerin kıyafetlerinden ayrılması istenmektedir



SARIKLA KILINAN NAMAZIN FAZİLETİ

13) "Sarıkla kılınan nafile veyahut farz bir namaz, sarıksız kılınan yirmi beş namaza denk olur Sarıkla kılınan bir Cuma namazı ise, sarıksız olarak kılınan yetmiş namaza denktir (889)Cabir (RA) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifde ise Peygamber efendimiz (SAV) şöyle buyurmuştur: "Sarıkla kılınan iki rekât namaz sarıksız kılınan yetmiş rekat namazdan daha faziletlidir (890)

14) "Ümmetim takkeler üzerine sarık sardıkları müddetçe, fıtrattan (doğru yoldan) ayrılmazlar (891)

15) "Sarık giymeye devam ediniz Çünkü o gerçekten meleklerin alametidir Ve onun (bir kısmını) arkanızdan sarkıtınız (892)


Bu hadis-i şeriflerin şerhinde şöyle denilmiştir:

"Sarık namazın sevabını kat kat artırır Çünkü o, Yüce Allah'ın huzurunda bir zinet ve bir güzellikdir Allah (CC) bize: "Ey Adem oğulları her secde zamanında (yani her namazda) zinetinizi alınız," mealindeki ayet-i kerime ile, zinetlenmemizi emretmiştir Bir hadis-i şerifde: "gerçekten Allah (cc) güzeldir Güzeli sever" buyurulmuştur Bazı kimseler "Sarık; yemek-içmek gibi dinden (dinî vazifelerden) değildir" şeklinde bir delil ile sarığın terkini müdafaa ettiler Onları bu işe başkalarını körü körüne taklit etmeden başka hiç bir şey sevk etmemiştir Haydi onların dedikleri gibi bunun bir adet olduğunu kabul etmiş olsak bile, deriz ki; sarık gerçekten adetlerin en şereflisidir Çünkü, Hz Peygamber'in (SAV) adetidir O ise, bütün müslümanların ittifakı ile, yaratılanların en üstünüdür Darbı mesel olarak: "Büyüklerin adetleri, adetlerin büyükleridir" denilmiştir Halbuki, sarık, bu konudaki Hz Peygamber'in hadis-i şeriflerinden dolayı dindendir, dinin vazifelerindendir Sarık Enbiya ve Resullerin sünnetidir Bize delil olarak Cebrail'in (AV) sarıklı olarak inmesi yeter





Sarığın hikmet ve faydası, Vücudu korumasıdır Çünkü, gerçekten sarık sıcak memleketlerde sıcak çarpmasından ve soğuk memleketlerde ise, soğuktan muhafaza eder Özellikle onun bir parçasını çene altından ve kulakların üzerinden sarınca, bu koruma işi daha da açık olurHikmetlerinden birisi de ibadet sırasında ve ilahi huzurda zinet ve güzellikdir Sarık sarılması her zaman, özellikle namazda matlup olan bir şeydir Çünkü namazın sevabı onun sayesinde artar (893)El-İhtiyar adlı kitabda da namazda sarık sarmanın müstehap olduğu belirtilmiştir (894)Sarık aslında Arab milletinin bir adetidir





İslam onu yerleştirmiş, yani sünnet olarak kabul etmiştir Bu husus bir çok hadis-i şeriflerden anlaşılmaktadır Bu hadis-i şerifler her ne kadar, teker teker olarak zayıf iseler de, sayılan çok olduğundan �alimlerin de kabul edip ve karar verdikleri gibi,� sarığın sünnet olduğuna delil göstermişlerdirSarıkda en iyi renk beyaz olanıdır Hz Peygamber'in (SAV) Mekke'nin fethinde siyah sarık giymesi ve meleklerin Bedir savaşında sarı sa- j rıklarla inmeleri o zamanki özel durumların bir gereği idi Filhakika siyah ¥e yeşil sarık giyineninde sünnet olduğu belirtilmiştir (İbni Abidin)Sarık takvayı hatırlatır İnsanı Allah'ın (ec) yasakladığı yerde görünmekten alı kor, utanma duygusu verir Sahibini oyun, eğlence ve kötü davranışlardan uzaklaştırır İbni Adiy ve Beyhakî'nin Şuabü'l-İman'ında rivayet ettiği bazı hadis-i şeriflerde şöyle buyurulmuştur:Sarık sarınız ki, ilim cihetinden artmış (daha çok ilerlemiş) olasınız" "Sarıklar, Arapların taçlarıdır"Deyleminin rivayet ettiği hadis-i şerifde ise:"Sarıklar, mü'mimlerin vekarı ve Arapların izzetidir Araplar, sarıklarını bıraktıkları vakit izzetlerini kaybetmiş olurlar" buyurulmuştur (895)


Bu ifadelerden anlaşıldığına göre, toplum içerisinde müslümanların alameti sarıktır Sarılmadan başa giyilen takke ve çeşitli silindir şapkalar, müslümanların kıyafetlerinden değildirHz Ömer (RA) ordu kumandanlarına, İslam ve Arap kıyafetlerine devam edilip ayrılmamaları ve acem kıyafetlerinden sakınmaları için mektup yazıyordu Çünkü İslam dış görünüş itibariyle de başkalarına benzememeyi, kendi kendine mahsus bir kıyafette olmayı ister Mü'minleri onlara karışmaktan koruyor ki, onlar, İslam kıyafeti ile müslüman oldukları zannedilmesinler





Çünkü her ne kadar iç aleme itimat gerekiyorsa da, dışın da iç aleme tesiri vardır Ameller içten gelen duygularla meydana gelir Lakin iç alemi düzgün olan bir kimse dış kıyafetten faydalanır Ondan ışık alır

Bu dış alem ile iç alem arasında taaccüb veren bir ilginin, bir bağlantının neticesidir Çünkü harakete geçiş, kalbden başlar ve yine fayda kalbe döner Kötü hareketler de böyledir Onlar, iç aleminin karanlığını artırır O halde biz hayrı işleyip kötüyü terk edelim (896)




Sarığın en az sarkıtılma miktarı dört parmaktır En çoğu ise, bir el (bir karıştır) Belin ortasından daha aşağıya uzanacak şekilde uzatmak bidattir Bu israf olup elbiseyi fazla uzatmanın hükmü gibidir Eğer bu işi tekebbürlük yolu ile yaparsa, haram olur Tekebbürlük yolu ile değilse, mekruh olup sünnete muhalefet olur Doğrusu sarığı sarkıtmak müstehab-' dır Ve bu sünneti hüdanın karşılığı olan sünnet-i zaide (sünnet-i gayr-i müekkede) dendir,_SjinnexJ^aidg(^İeıne_kde her ne kadar sevap olsa da, onu terk etmede bir günah ve bir isael (kötülük yapma) durumu yoktur Bu işin sünnet-i müekkede olması, hakikatin hilafınadır Kenz, adlı kitab-da denilmiştir ki: Siyah sarık sarmak ve sarığın bir ucunu iki omuzları arasından sarkıtmak mendubdur Hanefî kitaplarının bir çoğunda da sarık hakkındaki hüküm böyledir (897)


Kinye adlı kitab da: "Fakihler, alimler için, uzun bir sarık ve geniş bir elbise giymeleri müstehab olur" denilmiştir Her halde onlar fükaha için, uzun sarık giymeyi bir örf haline getirmişler ve âdet edinmişlerdi Şayet başka bir memlekette fükaha sarığı uzatmayıp başka bir kıyafetle biliniyor ve onlar için başka bir kıyafet örf ve âdet haline gelmişse, fakih olan kimse, ilmî makamı ve kendisi tanınıp dînî mes'elelerin kendisine sorulması için, o örfde yaygın olan kıyafeti giyer ve o zaman da bu kıyafet müstehab olur


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.