![]() |
Namaz En Vazgeçilmez İbadet |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Namaz En Vazgeçilmez İbadetRabbimizin bize emrettiği en büyük ve en vazgeçilmez “namaz ibâdeti”ni hakkıyla ve eksiksiz yerine getirebilmemiz için ilk şart, “namazın önemini çok iyi kavramak”tır ![]() ![]() ![]() ![]() Gereken önemi verseydik böyle durumlara düşer miydik? Yemekten, sudan, havadan vazgeçtiğiniz oldu mu hiç? Daha fazla imkâna kavuşabilmek için yapılan “açlık grevi” dışında hiçbir insan, yeyip içmeyi terk etmez, unutmaz, vazgeçmez ![]() ![]() ![]() Mânevî hayatımızın canlılığının devamı da, başta namaz olmak üzere tüm ibâdetlerimizi hakkıyla yerine getirmemize bağlı olacaktır ![]() Sevgili Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Niçin? Çünkü biliyorlardı ki, canı korumak, canı bağışlayanın elinde ![]() Namaz ise, canı verenin emri ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Hazretleri, bir Ramazan ayında, çok şiddetli bir hastalık döneminde, beş gün boyunca, neredeyse yeyip içmeden yaşamış, ama namazını ve orucunu asla ihmal etmemişti ![]() Onlar namazı nasıl görüyorlardı ki, onun önünde hiçbir engel tanımadılar? Günümüz Müslümanının eksiği ne ki, en basit bir engelde namazdan kolayca vazgeçiyor? İşte burada Rabbimize ve Onun Yüce Resulüne (a ![]() ![]() ![]() ![]() Çünkü, namazı bize emreden, öğreten, anlatan onlardır ![]() Namazı biz icat etmedik ![]() ![]() Namazı Allah emrettiğine göre, namazın önemi konusunda da Ona başvurmamız gerekiyor ![]() ![]() Oysa namaz konusundaki ihmaller, kusurlar, tembellikler ve öne sürülen bahaneler, “Allah’a teslim olunmadığını” gösteriyor ![]() ![]() Bunun için namaz konusunda nefsimizi konuşturmak yerine Allah’ın kitabına, Onun Yüce Resulüne ( a ![]() ![]() ![]() ![]() Acaba onlar, namazı nasıl görmüşler, nasıl bir önem ve değer vermişler, nasıl anlatmışlar, nasıl kılmışlar? Bunları öğrenirsek, namaza verdiğimiz önem artar ve namaz hiçbir zaman vazgeçemediğimiz bir eylem olur ![]() Namazı, hayatının en vazgeçilmez bir parçası yapmak isteyen Müslümanın ilk kazanması gereken, “sağlam ve güçlü bir îman”dır ![]() Emirler ve yasaklar; geldikleri makama olan inanç, saygı, güven ve bağlılığın derecesine göre önem ve değer kazanırlar ![]() ![]() ![]() Eğer bir kimse, “Müslümanım” dediği halde namazını kılmıyor veya ihmaller gösteriyorsa ilk problemi bellidir: Allah’a olan inancı sağlam değildir ![]() Çünkü insan bir ağaç veya bina gibidir ![]() ![]() ![]() Kökü hastalanmış bir ağacı dallarını ilâçlayarak kurtaramadığımız gibi, temelleri sarsılmış bir binayı da odalarını boyayarak tâmir edemeyiz ![]() Bu örneklerde olduğu gibi, namazında ihmali olan bir mü’min de önce îmanını kuvvetlendirmelidir ki, namaza dört elle sarılsın ![]() Her yerde hazır ve nazır olan Allah’ın, her an kendisini görüp gözettiğini çok iyi bilmelidir ki, hareketlerine çekidüzen versin ve namazını hiç bırakmasın ![]() Hepimiz, “Acaba güçlü ve sarsılmaz bir îmana nasıl sahip olabiliriz? Dünyamızı ve âhiretimizi aydınlatacak bu muhteşem gücü nasıl kazanabiliriz?” diye düşünmeliyiz ![]() Kendimizi, bile bile tehlikeye atamayız ![]() ![]() ![]() Namaz, kılındığında en fazla sevap kazandıran, ihmal edildiğinde ise en büyük azaba sebep olan bir ibâdet olduğuna göre, her gün namazı düşünmemiz, her gün bir adım daha ilerlememiz gerekmez mi? Cemil Tokpınar |
![]() |
![]() |
|