|
|
Konu Araçları |
acınızı, bakış, değiştirin, için, kalmamak, yalnız |
Yalnız Kalmamak İçin Bakış Açınızı Değiştirin |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yalnız Kalmamak İçin Bakış Açınızı DeğiştirinYalnız kalmamak için bakış açınızı değiştirin Yalnızlık; öylesine acı veren ve ürkütücü bir duygudur ki, insanlar bu duyguyla yüzleşmemek için her türlü çabayı gösterirler Ruha sıkıntı veren kasavetli bir duygu olan yalnızlıktan kurtulmak için insan bakış açısını değiştirmelidir Ufuklara uzanan bozkıra bakıp moralimizi bozabiliriz de, kâinatın yüceliğini ve bir Yaratan’ın olmasını düşünüp rahatlayabiliriz de… Misalli Sözlük’te “Yalnız olma, yanında kimse bulunmama durumu” ve “Issızlık, tenhalık” olarak izah edilen yalnızlığa dilde kullanılış örneklerinde korku, ürperti, korkunçluk hissi gibi anlamlar yüklenmiş: “Ruha korku veren bir yalnızlıktan ürperiyorum” “O yıl yalnızlık bütün korkunçluğu ile içime çökmüştü” Gerçekten yalnızlık; öylesine acı veren ve ürkütücü bir duygudur ki, insanlar bu duyguyla yüzleşmemek için her türlü çabayı gösterirler Bu duyguyu Orhan Veli şöyle tarif ediyordu: “Bilmem ki nasıl anlatsam; Nasıl, nasıl, size derdimi! Bir dert ki düşman başına! Gönül yarası desem… Değil! Ekmek parası desem… Değil! Bir dert ki… Dayanılır şey değil” Hayatın olağan bir parçası İnsan hayatına baktığımızda düz bir çizgi değildir, olmamalıdır da Nasıl mevsimler, aylar, günler farklı farklıdır aynen öyle insan da bazen neşeli ve mutlu, bazen kederli ve elemli; kimi zaman özgüveni yüksek, kimi zaman acziyet ve yetersizlik içerisinde olabilmektedir Her zaman dört dörtlük olmak mümkün değildir Nasıl sağlığın kıymetini rahatsızken anlıyorsak dost ve arkadaşlarımızın kıymetini de yalnızlık çektiğimizde kavrarız Bazen yalnızlık bir ihtiyaçtır İnsanın zaman zaman kendini dinlemesine, iç dünyasına dönmesine, Necip Fazıl’ın deyimiyle nefis muhasebesi yapmasına ihtiyacı vardır Bu da ancak yalnızlıkta mümkün olur Bazen de yalnızlık öğretici ve kişiyi geliştirici rol oynar Yalnızlığın verdiği acı ve meşakketle kişi olgunlaşma yoluna girer İmam-ı Gazali büyük devlet adamı Nizamü’l Mülk’ün danışmanı ve Nizamiye Medresesi’nin başmüderrisi iken bir takım şüphe, yeis ve vesveselerin etkisine girerek dünya arzularının cazibesi ile ahiret düşünceleri arasında kararsızlık içine düştü Halet-i ruhiyesinin verdiği karmaşa sebebiyle inzivaya, yani yalnızlığa çekildi 11 yıllık bu çile İmam-ı Gazali’yi olgunlaştırdı, bugün bile rehber olan eserlerini böyle hazırladı Yine sünnet olan itikaf ibadeti ile inziva hadisesi insanı geliştiren, ilahi bağını artıran bir yalnızlık serüvenidir Yani çevreyi itmek değil, yaşadığı ruhsal durumu ile toplumdan kendisini soyutlayarak iç dünyasına çekilmesidir Faydalı olan yalnızlık Aslında yalnızlık; özgürlüğü arayan, kendini keşfetmeye ve aşmaya çalışan, kendi iç âlemine girmeye uğraşan insan ruhunun sığınağıdır Kasvetli olduğu kadar faziletlidir de Yerin dibine batırabildiği kadar zirvelere de çıkarabilir Daralttığı gibi geliştirebilir de Çünkü yalnızlık duygusu insanı tanımada, doğru ve yanlışı kavramada, hayatı yorumlamada çok önemli bilgiler verir, ufkumuzu genişletir Yalnızlık duygusunun doğru ve anlamlı kullanılmasının insanın gelişmesinde, olgunlaşmasında büyük önemi vardır Bu yüzden yalnızlığı yaşamanın güzelliğini keşfetmeliyiz Böyle yaparsak yaşamak daha bir haz verir, daha mutlu oluruz Peygamberlerin, büyük velilerin, birçok filozof ve sanatçıların daha rahat ve dingin düşünebilmeleri için zaman zaman inzivaya çekildiklerini biliyoruz Yine yalnızlıkta kâinata daha derin ve kuşatıcı bakar, kulluk bilincimizi geliştirebiliriz Rahatsızlık veren yalnızlık İnsanı rahatsız eden yalnızlık, ruha sıkıntı veren kasavetli bir duygudur Bu hissi yaşayanlar yüzlerinden belli olur; çöküntü içinde, yüz ifadeleri anlamsız, dalgın, güçsüz ve halsizdirler Adeta bir girdaba girmiş gibi çaresiz ve dertlidirler Kimsenin kendisiyle dost olmadığını, dünyada tek başına olduklarını düşünürler “Sanki deprem olmuş da yıkıntının altında kalmışım” diye haleti ruhiyesini açıklayanlar olur Bu ağır yalnızlık hissi kişiyi alkol ve uyuşturucu düşkünlüğüne, internet bağımlılığına, depresyon ve intihara bile yol açabilir Niçin yalnızlık çekilir? Son yıllarda yalnızlık çekenlerin sayısında artış vardır Artık insanlar kalabalık içinde yalnızdırlar Bunun sebepleri şöyle sıralanabilir: - Geçmişin geniş, iç içe, sıcaklığın ve karşılıksız sevginin hakim olduğu geleneksel aileler bugün artık yoktur Anne-baba ve bir iki çocuktan oluşan çekirdek aile söz konusudur Yani kişiler mecburen yalnızlığa itilmişlerdir - Ailelerin daha az çocuğu vardır Böylelikle amca, dayı, teyze, yeğenler gibi insanın dayanışma ve muhabbet içinde olduğu kişilerin sayısı da azalmıştır - Zorda olana ve muhtaca yardım, dayanışma, kardeşlik gibi hasletlerin yerini günümüzde menfaate dayalı iletişim, dünyevi yarış, hırs ve kıskançlık almıştır - Yakınların ölümü de insanı yalnızlaştırabilmektedir Yaşlı bir hastam karısının ölümünden sonra yaşadığı yalnızlık hissini gözyaşlarını tutamayarak şöyle anlatmıştı: “Dile kolay tam 42 yıldır beraberdik Eve girince beni gülerek karşılayışı halimi hatırımı soruşu, sohbetlerimiz, rahatsızlandığımda başucumdan ayrılmayışı aklımdan çıkmıyor Şimdi eve giriyorum, kimseyi bulamıyorum Onsuz olmuyor, dayanamıyorum Onun evde varlığı bile yetiyordu bana Koca ev boşluktan üzerime çöküyormuş gibi geliyor, daralıyorum” - Toplumun İslâm’a, manevi değerlere bağlılıktan uzaklaşması da kişileri yalnızlaştırmaktadır Çünkü Allah’a imanın, kadere ve ahirete inancın verdiği güç kişiyi rahatlatır Yalnızlığın çaresi - Bakış açısını değiştirmemiz gerekir Ufuklara uzanan bozkıra bakıp moralimizi bozabiliriz de, kâinatın yüceliğini ve bir Yaratan’ın olmasını düşünüp rahatlayabiliriz de… - Kişinin dostlarının olması çok önemlidir Yani fedakârlık yapabilen, almadan çok vermeyi düşünen, içtenlikle seven, zor günde bile kopmayan hakiki dostlar yalnızlık kasavetine çaredir Özellikle yaşlanmaya başladığımızda dostların, bir iki laf edebileceğimiz arkadaşların olması daha bir önem taşır - Okuma alışkanlığı insana yeni ufuklar açar, yeni çevreler kazandırır Kitaplar hakiki dostlarımızdır Okumanın büyüsüne kendini kaptıranlar yalnızlık çekmezler -Yalnızlığı kabul edip Rabbimize dayanmak bu yaranın önemli bir çaresidir O’nu çok seviyoruz O’nun her an yanımızda olduğunu bilmek müthiş bir rahatlık verir Böylelikle kulluk ve ibadet vazifelerimize daha dikkat eder, yalnızlık derdimiz deva haline gelir İbadetler de yine insanı huzur ve mutluluğa götürür Yani, “Hakiki dost isteyene Allah yeter” - Düzenli kılınan namaz, dua ve zikirler kişinin kâinatta sahipsiz olmadığını gösterir Bu da yalnızlığı giderir - Dar ve sıkıntıda olana, muhtaca ve yoksula yardım, yani cömertlik insanın içini huzurla doldurur Görevini yapmış olmanın hazzını tadan kişide yalnızlık hissi kaybolacaktır - Ramazanda toplu tutulan oruç, birlikte yapılan iftarlar, cemaatle kılınan namazlar yine kişiye büyük ve canlı bir dinin parçası olduğunu hatırlatır Dünyada tek değildir Kendi gibi inanan, kendi gibi düşünen ve yaşayan kardeşleri mevcuttur - Sılai rahim yani akrabaları ziyaret etmek, soyunun geniş olduğunu idrak ettirir Kişiyi önyargısız seven hısımlar ona güven ve rahatlık sağlar - İnternet ve televizyon da yerinde kullanıldığında yalnızlığa faydalıdır, aşırıya kaçıldığında ve denetimsizlik halinde yalnızlığı körükleyici etki yapar ProfDrSefa Saygılı |
|