Prof. Dr. Sinsi
|
Bitenler Can Acıtmasın
Bitenler hep can acıtır  neden?  
  çünkü bitenlerin hep bitmemesi gerekenler olduğu düşünülür de ondan  
Bazen de bitenler sevindirir  neden?  
  çünkü bitenlerin hep hayatımızdan gitmesi gerekenler olduğu düşünülür de ondan  
Halk arasında bilinen bir tabir vardır "Her bitiş, yeni bir durumun başlangıcıdır" şeklinde
Psikolojide de böyle bir ilke var sevgili okurlar  her ulaşılmak istenen hedef, aslında başka bir şeyin sonudur Ve aynı durum farklı bir sürecin başlangıcıdır da  
İlk duyulduğunda biraz karışıkmış gibi geliyor
Diyelim ki hayatımız boyunca bir takım idealler ve hayaller uğrunda koşturduk durduk Gece demeden, gündüz demeden çalıştık Kendimize ulaşılacak bir standart belirledik Bu standart için, aradan geçmesi gereken zaman sürecini hesapladık Derken yıllar geçti  günler, aylar su gibi akıp gitti  ve  ve sevindirici sonuç!  "Nihayet oldu!  " işte tam da istediğimiz yerdeyiz  
İnsan organizması ve yaşamın kurulum mantığı çok ilginç Bir yandan üretiyoruz, uğraşıyoruz, koşturuyoruz, didiniyoruz, yoruluyoruz  ama  ama üretirken aslında başka şeyleri de tüketiyoruz
Üretirken tüketen bir varlık olmak, kaygan bir zeminde düşmeden ayakta durmaya çalışmak gibi bir durum aslında  çünkü ulaşılması hedeflenen her amacın, bizden alıp götüreceği bir çok şey olabilir Bu normaldir de
Okulumuzdan mezun olmayı hedefleriz  aradan yıllar geçer  mezun oluruz  üreten kişi oluruz  ama diğer yandan kendi içimizde tükettiğimiz başka süreçler vardır Sahip olduğumuz "zaman" gibi  "ömür" gibi  
Koşturup dururuz bir sıkıntıdan kurtulmak için  kurtuluruz da nitekim  bir şeyleri ele geçiririz belki evet  ama neleri tüketerek?  
Son günlerde aldığım bir mail dikkatimi çekmişti Benzerleri de zaman zaman geliyor doğrusu  herkes bir şeylerin peşinde  herkesin kendisine göre bir yaşam planı var Kişinin kendi hayatını planlamasından, kendi ilgi-beklenti ve ihtiyaçlarına göre kurgular geliştirmesinden daha doğal hiçbir şey olamaz bence
  peki doğal olmayanı ne?  Ya da tüm bunların arasında gözden kaçan?  
BUGÜNÜMÜZ!  
Kimileri geçmişe takılarak, sürekli geçmişten çekip aldıklarını bugüne taşıyarak, kendi elleriyle, kendi hayatlarını yaşanmaz hale getiriyor
Kimileri de gelecekteki yaşanacaklar uğruna, bugününden vazgeçiyor  
Doğru olanı ne?  
Her ikisini de harmanlayarak, sağlıklı bir biçimde yaşamaya gayret etmek
  şöyle ki  geçmişte yaşananlar "geçmiştir" Yani adı üzerinde "geçmişte kalmış"tır Onları alıp alıp getiren, bugüne yerleştiren bizleriz Herhangi bir olay, durum, sıkıntı, zorluk, öfke, kızgınlık  vs her duygu, yaşandığı zamana aittir O gün, o günkü ruh hali, o günkü anlama ve algılama süreçleri, o günkü sosyal ve ekonomik koşullar içinde anlamlı ve önemlidir Yaşanan ve o günkü şartlarla anlamlandırılan bir olayın, bugünümüze taşınması ve bugün de geçmişteki gibi bizi etkilemesi olanaksız görünüyor doğrusu Fakat bir çok kişi, falanca zamanda yaşadığı olumsuzluğu niçin taptazeymiş gibi hissedebiliyor?  
Çünkü bilinçaltı onu beslemeye ve büyütmeye devam ediyor Kişilik yapısı, yetiştirilme şekli, olaylarla baş etme yeteneği gibi bireysel süreçler devreye giriyor Böylece benzer durumlara, birbirinden farklı tepkiler veren insanlar ortaya çıkıyor
Geçmiş vardır  ama yaşananlar artık orada kalmıştır Temel prensip bu olmalı sevgili okurlar  geçmiş kendi kendine atlayıp da şu anımıza gelmez  gelemez  onu olduğu yerden itina ile alıp getiren bizlerin patolojileridir tamamen
Demek ki geçmiş vardır  ama olayın gerçekleştiği yaşam dilimi içinde anlamlı ve önemlidir Ve geçmiş, geleceğimize ışık tutmak için hafızalarımızda yer almalıdır Halihazırda yaşadığımız hayatı burnumuzdan getirmek için değil Sürekli ortaya dökmek, olayları parmağımıza dolamak, ruhsal açıdan takıntıları olan insanların yaptığı bir tavırdır Sağlıklı bünye, bu ve benzeri durumlarda, yoluna devam etmeyi sever Geçmişte olanı bir kenarında bulundurur ama, ondan bilgi almak ve olası benzer sıkmaları yaşamamak için tecrübelerden istifade etmeyi seçer
  ve gelecek  
Gelecek ise, adı üzerine inşallah bir gün "gelecek"  yani henüz ortalıkta yok  zaman ilerledikçe gelecek de bir gün gelecek
Tam da bu nedenle gelecekle ilgili abartılı duygular yaşamak, abartılı planlar yapmak, gelecek için günümüzü zorlayan yatırımlar yapmak, zaman içinde ruh sağlığımızı bozmaya başlıyor
  derken her iki uç noktada yanlışlık yapan insanların sayısı artıyor Ve bu kişilerden gelen maillerin sayısında da artışlar olmaya başlıyor
Kimisi geçmişine takılmış  bir türlü oradan çıkıp da bugüne gelemiyor  
Kimisi de geleceğe takılmış  her şey gelecek için  nefes almasının anlamı bile gelecek olmuş  bugünü yaşayamıyor  
Sonuç?  
Her iki halde bulunan insan da aynı ortak sorunu paylaşıyor  BUGÜNÜ YAŞAYAMAMAK!  
Oysa ki -ilginçtir- geçmişimizden ve geleceğimizden sorumlu değiliz Geçmişte hatalar yapmış olabiliriz  türlü hatalar  bugün bu yanlışların farkına varmışsak ve benzer sıkıntıları yaşamamaya özen gösteriyorsak, geçmişin bizi rahatsız etmemesi gerekir Ve geçmiş gelip de öyle arabesk içerikli
filmlerde olduğu gibi yakamıza yapışmaz Diyelim ki yapıştı  o zaman da "Evet  bir dönem o söylediğiniz hatayı yapmıştım  artık yapmıyorum  " diyerek yolumuza devam etmemiz gerekir
Bununla birlikte geleceğin bize neler getireceğini de bilemeyiz Çünkü "gayb"dır Ve bilinmeyeni bilmek sadece Allah'a (c c ) mahsustur Elimizde küre yok ki başımıza ne geleceğini bilelim Ortalama doğru olduğuna inandığımız ve aklımızı devrede tutarak, güvendiğimiz insanlardan da destek aldığımız kararlarla yolumuza devam ederiz İyi ve güzel bir sonuçla karşılaşırsak seviniriz Olumsuz bir durumla karşılaşırsak da "Hayyy Allah  demek ki seçtiğim yolun böyle de bir getirişi oldu  neyse bunu düzeltmek için ne yapabilirim acaba?  " diye yine yolumuza devam etmeye çalışırız
Aksi halde "arada derede kalan bir psikoloji"yle hareket etmiş oluruz ki, son derece sinir bozucu bir durumdur
Ortalama gelen sorular şöyleydi sevgili okurlar  "  geçmişte falanca gibi bir zorluğum oldu  aslında olaylar düzeldi ama ben hala aradan 10 yıl geçmesine rağmen unutamadım  "
Veya  "  bütün gücümle gelecek için çalışıyorum ama yine de mutlu olamıyorum  "
Geçmişte yaşayıp da, aşağıdaki marketten aldığı bir külah dondurmanın keyfini çıkaramamak ne kadar büyük bir yanlışsa; kendisini, daha ne olacağı belli bile olmayan geleceğine kilitleyip, karnının acıktığının dahi farkında olmadan aç acına deliler gibi çalışıp, bir çikolatayla "Ohhh be işte hayat bu  " diyememek de bir o kadar yanlışlıktır  
Sevgiyle kalın  bugününüz için bir şeyler yapmayı unutmayın  
Yazar: Mehtap Kayaoğlu
|