Bâyezîd-İ Bistâmî'den Birkaç Kıssa |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bâyezîd-İ Bistâmî'den Birkaç KıssaBâzı kimseler hazret-i Bâyezîd'in nasıl ibâdet yaptığını, neler söylediğini işitmek için penceresinin altında dinlemeye başladılar Seher vakti olduğunda bütün kalbiyle "Allah" dedi Sonra düşüp bayıldı Bayılmasının sebebi sorulduğunda; "Sen kim oluyorsun? Senin haddine mi düştü ki ismimi ağzına alıyorsun? şeklinde bir nidâ gelir diye çok korktum da onun için bayılmışım " buyurdu Bâyezîd-i Bistâmî namaz kılmak için mescide gelince kapıda bir mikdâr durur ve ağlardı Sebebini soranlara; "Câmiyi, vücûdumla kirletmekten korkuyorum Tövbe edip Allahü teâlâya yalvarıyorum, ondan sonra giriyorum " dedi Bâyezîd-i Bistâmî'ye; "Nefsine verdiğin en hafif cezâ nedir?" diye sordular Cevâbında; "Bir defâsında nefsim, bir itâatsizlikte bulundu Buna cezâ olarak bir yıl boyunca hiç su içmedim " buyurdu Bâyezîd-i Bistâmî bir defâsında şöyle anlattı: Bizim rûhumuzu, semâlara götürdüler Cennet'i, Cehennem'i gösterdiler Hiçbir şeye bakmadım Hep Allahü teâlâyı düşünüyordum Nice makâmlardan geçirdiler Nihâyet ezeliyyet ağacını gördüm Sonra; "Yâ Rabbî! Sana gelebilmem için beni benliğimden kurtar " diye yalvardım Bana bildirildi ki:"Ey Bâyezîd! Benliğinden kurtulup bana yaklaşman, Sevgili Peygamberime tâbi olmana bağlıdır O'nun ayağının tozunu, gözüne sürme yap O'nun bildirdiği hükümlere uymaya devâm et (Tasavvuf ehli arasında bu menkıbeye Bâyezîd'in mîrâcı denir ) "Bulunduğunuz şu derecelere nasıl kavuştunuz?" diye kendisine sordular Cevâbında buyurdu ki: "Her yerde Allahü teâlânın gördüğünü ve bildiğini düşünüp, edebe riâyet etmekle " buyurdu Bir gün hazret-i Bâyezîd'e; "Peygamberler hakkında ne buyurursunuz?" diye sordular Cevâbında buyurdu ki: "Biz onlar hakkında bir şey söyleyemeyiz ve onları anlayamayız Hallerini anlamaktan âciziz Onlar, bizim anlıyabildiğimizden çok daha yüksekdirler Diğer insanlar, büyük velîleri ne kadar anlıyabilirse, velîler de peygamberleri ancak o kadar tanıyabilirler " Bâyezîd-i Bistâmî, yanında bulunanlara; "Allahü teâlâ, kendilerinden râzı olduğu kimseleri Cennet'ine koyuyor değil mi?" diye sordu Onlar; "Evet efendim, öyledir " diye cevap verdiler Bunun üzerine; "Bir kimse, Allahü teâlânın rızâsına kavuştuktan sonra, bir anlık duyduğu zevk ve saâdet, Cennet'teki bin köşkten daha fazladır " buyurdular Bâyezîd-i Bistâmî bir defâsında bir imâmın arkasında namaz kıldı Namazdan sonra, o imâm, Bâyezîd'e; "Siz bir yerde çalışıp para kazanmıyorsunuz Başkalarından da bir şey istemiyorsunuz O halde siz, nafakanızı nereden temin ediyorsunuz?" dedi Hazret-i Bâyezîd bunu duyunca; "Ben hemen namazımı iâde edeyim Zîrâ rızıkları kimin verdiğini bilmeyen birinin arkasında namaz kılmışım, bu ise câiz değildir " buyurdu Bâyezîd-i Bistâmî devamlı; "Allah! ![]() Allah!![]() " derdi Vefâtı ânında da yine; "Allah!![]() Allah!![]() " diyordu Bir ara şöyle duâ etti: "Yâ Rabbî! Senin için yaptığım bütün ibâdet, tâat ve zikirleri hep gaflet ile yaptım Şimdi can veriyorum Gaflet hâli devâm ediyor Allah'ım! Bana huzûr ve zikir hâlini ihsân eyle " Bundan sonra, zikir ve huzûr hâli içinde rûhunu teslim etti Alıntı |
|
|
|