Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
seddi, zülkarneynin

Zülkarneyn'in Seddi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zülkarneyn'in Seddi




ZÜLKARNEYN'İN SEDDİ

Hazreti Zülkarneyn Allahü Teâlâ'nın kendisine verdiği ilim ve hikmetle muhtelif kavimleri irşadla vazifelendirildi Allahü Teâlâ yer yüzünde kendisi için bir hayli kuvvet ve kudret tahsis etti Ona her şeyden önce yüksek gayesine eriştirecek maddî ve manevî vasıtalar ihsan etti
Hazreti Zülkarneyn Allahü Teâlâ'nın kendisine verdiği bu büyük vâsıtalarla ilk önce garba doğru bir yol takip etti Tâ gün batısına, batının iskân olunan mıntıkasına vardı Oraya vardığı zaman güneşi balçıklı bir su havzası içine batıyor gibi gördü Ve orada bir kavim buldu Hazreti Allah kendisine:
— Ey Zülkarneyn! Bu kavmin hâline göre ya onları azâblandırırsın, yahut haklarında afv ve ihsan ile güzel bir yol seçersin! buyurdu!
Hazreti Zülkarneyn de:
— Her kim zulümde bulunursa, muhakkak onu azablandırılır Sonra o zâlim, Rabbine iade olunur Bir de Allah onu görülmedik, bilinmedik bir azâb ile azâblandırır Amma her hangi bir kişi de imân edip iyi iş işlerse, ona da en güzel mükâfat vardır Ve ona emirlerimizden en kolayını söyleriz, dedi
Hazreti Zülkarneyn Mağrib'de bu şekilde hükümran olduktan sonra kendisini Şarka ulaştıran bir yola düştü Tâ gün doğuya, doğunun meskûn bulunan yerine kadar gitti, oraya varınca o, güneşi bir kavim üzerine doğuyor buldu ki, Allahü Teâlâ onlara güneşin karşısında onun tesirinden koruyacak elbise ve bina gibi bir siper ihsan etmemiş, bir çit yapmalarını bile müyesser kılmamıştı
İşte Hazreti Zülkarneyn'in Şark'taki hükümranlık menkıbesi de Garb'teki gibidir Onun yanında asker, harp âletleri ve saltanat gerekleri olarak daha neler vardı ki, onun tamamını Allahü Teâlâ'nın ilmi kaplıyordu
Sonra Hazreti Zülkarneyn Mağrib'le Meşrık arasında güneyden kuzeye doğru üçüncü bir yol takip etti Nihayet Türk ilini şark tarafından sınırlayan iki dağ arasına vardı Buraya vardığı zaman bu dağların birisinde Türk ırkından bir kavim buldu ki, onlar da kendi dillerinden başka söylenilen bir- sözü zor anlıyorlardı Bu kavim tercümanları vasıtasiyle:
— Ey Zülkarneyn! Ye'cûc ve Me'cûc denilen iki kavim diyarımızda hayvanlarımızı çalmak, mahsullerimizi tahrip etmek sûretiyle fesatlık yapıyorlar Onlarla bizim aramızda bir sed yapmak üzere sana ücret versek olur mu? dediler
Hazreti Zülkarneyn:
— Rabbimin beni sahip kıldığı mal ve iktidar çok hayırlıdır, ücrete ihtiyacım yoktur Binaenaleyh siz bana icabeden kuvvetle yani inşâ malzemeleriyle yardım ediniz! Ben de ey Türkler, sizinle onların arasına sağlam bir sed yapayım Haydi bana büyük demir parçaları getiriniz! dedi
Onlar da getirdiler ve yapı işi başladı, İki dağın iki tarafı birle-şinceye kadar Hazreti Zülkarneyn demirleri kullanmış ve halka:
— Haydi körükleyin! diye kumanda etmiştir Körüklenen şeyi ateş haline getirince:
— Bana erimiş bakır getiriniz de icab eden yerlerine dökeyim, demiştir
Seddin inşâsı tamam olunca:
— Artık şimdi onu ne aşmaya muktedir olurlar, ne de delmeye güçleri yetişir! diye teminat vermiştir Hazreti Zülkarneyn sonra:
— İşte bu sağlam sed Rabbim tarafından kullarına ihsan buyrulan bir rahmettir Fakat her zaman Rabbimin emri gelirse, onu yerle yeksan eder Rabbimin va'di ise haktır, demiştir
Hazreti Zülkarneyn'i bazı tarihçi ve tefsirciler Yunanh iskender ile karıştırma gibi bir yanlışın içine düşmüşlerdir Kur'an-ı Kerîm'in yukarıdan beri gördüğümüz tebligatına göre, bizim bahsimizin mevzuu olan Hazreti Zülkarneyn dünyanın hem garbına hem şarkına hükmeden salih bir cihangirdir Yunanlı iskender ile alâkası yoktur
Dikkati çeken diğer bir husus da, Zülkarneyn'in inşâ ettiği seddin hangi sed olduğu hususuna dair muhtelif rivayetlerin bulunmasıdır Bu sed nerdedir, bugün mevcut mudur? Tarihî sedler müteaddit olduğu için Kur'ân-ı Kerîm'de adı geçen seddin bunlarla karıştırıldığı anlaşılmaktadır Bunlardan en meşhurları Çin seddiyle Yemen'deki Me'rib Seddidir ki, hiç şüphesiz bunlar Zülkarneyn seddi değildir Zira bunun Kur'ân'ın haber verdiği müstesna inşâ tarziyle Çin seddinin mimarî ve adî tarzı arasında büyük bir fark vardır Ve Çinliler tarafından yapılmıştır Me'rib Şeddi de değildir Çünkü onun inşa tarzı da tarihî haberlere ve incelenen bakî eserlerine göre, biribirinden farklıdır Yine ayrıca Ermenistan ile Azarbeycan'ın iki dağı arasındaki Demir Kapı ve Buharâ'nın ortasındaki Kokya Dağı bitişiğinde olduğu kaydedilen seddin de Zülkarneyn seddi ile alâkası yoktur
Hülâsa olarak bu sed, çok eski bir tarihin karanlıkları arasına gömülmüştür Bugün onun mevcudiyetine kılavuzluk edebilecek hiç bir eser de yoktur Kur'ân'dan öğrendiğimiz; bu sed tarihî hayatını yaşayıp harabesine Allah'ın emir ve iradesi taalluk edince yerle bir olacağıdır Kim bilir tarihî araştırmaların erişemediği her hangi bir devirde arz nasıl bir değişikliğe uğramıştır Ancak kat'î olan bu seddin kuzeyde inşâ edildiğidir
Bu hâdisede adı geçen Ye'cûc ve Me'cûc de, bütün tarihçilerin ittifakla bildirdiklerine göre Nuh aleyhisselâmın oğlu Yafes zürriyetinden iki kabiledir Tevrat'da bu şekilde bildirildiği gibi, islâm âlimleri de buna kaanîdir Yer yüzünü kana boyayıp fesada veren Ye'cûc ve Me'cûc'un yalnız iki kabile değil müteaddit kabilelerden müteşekkil bir çapulcu halitasından ibaret olduğu da yine Kur'ân-ı Kerîm'in beyanlarından anlaşılmaktadır
Bu iki fesadçı kavmin kimler olduğuna dair rivayet ve görüşler de değişiktir Hazreti Zülkarneyn'e sed yapması için teklifte bulunan Türklerin ifadelerinden anlaşılan bu kavmin Moğollar olmasıdır Avrupalılara göre de, Batı Roma imparatorluğunu istilâ eden Hunlar'dır ki, bu görüş frenklerin böyle demelerine dayanmaktadır Hindistan'ın en mümtaz âlimlerinden Mehmed Enver Koşmirî ise Rusların Ye'cûc, İngilizler ile Almanların da Me'cûci zürriyetinden olduklarını, binaenaleyh Ye'cûc ve Me'cûc'un mükerrer olarak vaki olduğu, Kur'ân'da zikredilen hurucun âhır zamanda meydana geleceğini ve bunun en şiddetlisi olacağını kaydetmektedir Bütün bunlardan görülen o ki, Ye'cûc ve Me'cûc belâsı bütün bir insanlığa şâmil olan bir âfettir




(Kehf ve Enbiyâ Sûreleri)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.