Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arkadaşları, eshabi, kehf, mağara

Eshab-İ Kehf = Mağara Arkadaşları

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eshab-İ Kehf = Mağara Arkadaşları




ESHAB-I KEHF = MAĞARA ARKADAŞLARI

Hazreti Isa aleyhisselâmdan sonra încil ehlinin işi karmakarışık, alt üst olmuş, aralarında günahkârlar büyümüş, hükümdarlar azgınlaşmış ve putlara tapar; putlar için kurbanlar keser hale gelmişlerdi Bu yolda en ileri gidenlerden birisi de Rum hükümdarlarından Dekyanus idi Bu hükümdar Rum diyarını dolaşıp putperestliği kabul etmeyen Isa ümmetini katlediyordu
Dekyanus bu gezisi sırasında nihayet Eshâb-ı Kehf'in şehri olan Dekinos'a da indi İner inmez de îman ehlini takip ve toplanmasını emretti, iman ehli bunu duyduklarından dolayı şuraya buraya kaçıp gizlenmişlerdi Şehrin kâfirlerinden tâyin ettiği zabıtası, îman sahiplerini takip ediyor, gizlendikleri yerlerden çıkarıp Dekyanus'a getiriyorlardı O da putlara kurban kesilen mezbaalara sevkedip kendilerini putlara tapmak ile öldürülmek arasında muhayyer bırakıyordu Alçak dünya hayatına rağbet gösterip de bu katliâmdan korkanlar onun dediğini yapıyorlar, ebedî hayatı tercih edenleri ise öldürüp parçalayıp şehrin sûrlarına ve kapılarına asıyorlardı
Bu durumu gören bir kaç genç ki, onlar Rum'un asilzadelerinden bir rivayete göre de hükümdarın yakınlarından idiler Kendileri hür kimselerdi Bunlar bu vaziyetten çok müteessir oldular, bu fitnenin defi için Allahü Teâlâ'ya göz yaşlarıyla yalvararak namaz kılıp dua ediyorlardı Zalim hükümdarın adamları bunları ihbar ettiler Bunun üzerine Dekyanus, onları bir sohbet halinde iken bastırıp huzuruna getirtti ve biraz şeyler söyledikten sonra kendilerini «Ya putlara tapmak veya ölüm»den birini seçmek üzere muhayyer bıraktı O vakit o yiğitler de Allahü Teâlâ'nın kendilerine verdiği rabıta ve metanetle kıyam edip dediler ki:
— Bizim bir ilâhımız vardır ki, O'nun azamet ve kudreti Gökleri ve Yeri kaplar O, Göklerin ve Yerin Rabbidir Biz O'ndan başka birine ilâh demeyiz, asla ibadet etmeyiz Senin davetine uyma ihtimalimiz ebediyyen yoktur Doğrusu biz öyle yaparsak o vakit akıldan uzak, haddini aşmış, yalan söylemiş oluruz Çünkü ondan başka ilâh muhaldir, yalandır Hükmün ne ise yap!
Böylece bu yiğitler müşriklere karşı baş kaldırıp Allah'ın birliğini, tevhidi ilân ettiler Hâsılı bu gençler, Allah'dan başka ilâh tanımayan hakikî mü'min idiler, işleri de Allahü Teâlâ'nın hidayetiyle dinlerini korumak için zalim müşriklerin zorlama ve şiddetlerine karşı baş kaldırmak olmuştu Şirke sapan ve dünya hayatına rağbet gösteren Hıristiyanlara benzemiyorlardı Hükümdarın ve müşriklerin huzurunda böyle kıyam edip olanca rabıta ve kalb metanetiyle söz birliği halinde tevhidi ilân ederek kendileriyle beraber hakkı söylemeyip şirke sapan kavimlerini tahkir ve takbih ederek şöyle söylediler:
— Bak hele, şunlar, şu bizim kavim Allahü Teâlâ'dan başka ilâh kabul ettiler Allahü Teâlâ'nın ilâh olduğuna ve Rab olmasının büyüklüğüne Gökler ve Arz gibi açık deliller var Fakat O'ndan başkasının ilâh olduğuna dair açık bir delil getirseler ya bakalım? Ne mümkün? Delilsiz dâva kabul edilir mi? Veya şunun bunun keyfî tahakküm ve tasallutu delil tutulur mu?
Yiğitlerin böyle kıyam edip gereken cevabı vermeleri üzerine Dekyamıs, onların üzerlerindeki asalet elbiselerinin soyulmasını emredip yanından çıkardı ve kendisi mühim bir iş için Ninova şehrine gitti ve geri dönünceye kadar onlara düşünmek için mühlet verdi; kendisinin dediğine uyarlarsa uyarlar, yoksa diğer müslümanlara yaptığını yapacaktı
Bunun üzerine gençler kavimlerinden de böyle yüz çevirdikten sonra çekilip kendi kendilerine dinlerini muhafaza etmek için karar verip şehrin yakınındaki Benclüs dağında sarp bir mağaraya gizlenmeyi kararlaştırdılar Her biri babasının hanesinden bir şeyler aldı, bazısını sadaka olarak verdiler, kalanını da nafaka edinerek gidip o mağaraya sığındılar Burada gece ve gündüz namaz kılıyorlar, Allahü Teâlâ'ya inleyerek, yalvararak niyaz ediyorlardı Nafakalarına ait işleri Temliha'ya vermişlerdi O, sabahleyin bir miskin kıyafetine girerek şehre giriyor, lâzım olanı alıyor, biraz da havadis öğrenerek arkadaşlarının yanına dönüyordu
Dekyanus şehre geri dönûnceye kadar bu şekilde durdular Zalim gelir gelmez bunları isteyip babalarını getirtti Babaları onların kendilerine isyan ve mallarını da yağma ederek çarşılarda israf ile dağa kaçtıklarını söyleyip özür beyan ettiler Temliha bu fena durumu görünce pek az azık alıp ağlayarak mağaraya vardı ve arkadaşlarına dehşeti haber verdi Hepsi ağlaşarak secdelere kapanıp Allahü Teâlâ'ya yalvardılar, sonra başlarını kaldırıp oturdular, yapacakları iş hakkında konuşmaya başladılar Derken Allahü Teâlâ bunlara bir uyku verdi, yattılar, nafakaları baş uçlarında olduğu halde uyuyup kaldılar



Alıntı Yaparak Cevapla

Eshab-İ Kehf = Mağara Arkadaşları

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eshab-İ Kehf = Mağara Arkadaşları




Beri tarafta Dekyanus hiddetinden ne yapacağını düşünüyordu Onları uykuya daldıran Allahü Teâlâ bunun kalbine de mağaranın kapısını kapatmayı getirdi Bunun üzerine Dekyanus mağaranın kapısının ördürülmesini emretti:
— Açlıktan, susuzluktan ölsünler, mağaraları kabirleri olsun! dedi
Adamları da öyle yaptılar Ancak Dekyanus'un hanesinde îmanını gizleyen iki mü'min vardı Birinin adı Pendros, diğerininki ise Runas idi Bunlar Eshâbı Kehf'in isimlerini, neseblerini ve kıssalarını iki kuru levhaya yazıp bir bakır sandığa koyarak yapılan duvarın içine koymayı kararlaştırdılar ve bu şekilde yaptılar
Bu yiğitler öyle bir vaziyette uykuya dalmışlardı ki, görülse uyanık zannedilir, fakat hakikatte ise uykuda idiler Uykuda oldukları halde gözleri açık, sağa ve sola dönüyorlardı Köpekleri Kıtmîr ise mağaranın girişinde kollarını serîvermiş bir vaziyette uyuyordu Üzerlerine çıkıp varılsa muttlak dönülür kaçılır, korkudan donakalırlardı Zira vaziyetleri öyle heybetli, öyle korkunç idi Bu itibarla kendilerine kimsenin muttali olması mümkün değildi Öyle bir rahatlık içinde uyuyorlardı ki Güneş doğduğu zaman mağaralarından sağ tarafına meyillenir, batarken de onları sol taraftan makaslardı Yani üzerlerine gün bile değmez, değse de nihayet batış sırasında soldan biraz kırkar geçerdi Çünkü mağaranın vaziyeti buydu Her tarafı m'ahfuz, ancak kapısı biraz batıya meyilli olarak kuzeye bakıyordu Onlar ise mağaranın bir geniş yerinde sıkıntısız bir şekilde yatıyorlardı
Eshâbı Kehf in o suretle Allah için baş kaldırması ve kavimlerini terkedip mağarada böyle yatmaları, Allahü Teâlâ'nın kudret ve rahmetinden bir delil, bir keramettir
İşte böylece ilâhî bir rahmet olarak bu yiğitlerin o mağarada senelerce uyuyup muhafaza edilmesinden sonra Allahü Teâlâ onları bir delil olarak ba's de etti, ölü diriltir gibi uykudan uyandırdı Eshâbı Kehf uyandıkları vakit aralarında soruşturmaya başladılar ve içlerinden biri:
— Ne kadar durdunuz, ne kadar uyudunuz? diye sordu Kimisi:
— Bir gün, diye cevap verdi Kimi de:
— Bir günden âz, dediler Nitekim kıyamette diriltilecekler de böyle sanacaklardır Bu konuşma esnasında kimi de daha fazla durulduğunu sezerek aralarındaki ihtilâfı kesmek için dediler ki:
— Ne kadar durduğunuzu Rabbiniz en iyi bilir Binaenaleyh ihtilâfı bırakınız da, hemen birinizi şu gümüş paranızla şehre gönderiniz, en temiz yiyecek hangisi baksın ve size ondan bir rızık getirsin, çok dikkat ve nezaketle hareket etsin, sakın sizi kimseye sezdirmesin Zira başınıza binerlerse şüphe yok ki, ya Sizi öldürecekler veya irtidad ettirip milletlerinin dinî putperestliğe döndürecekler O zaman da ebedî kurtuluş bulamazsınız Öîdürülürseniz şehîd olur kurtulursunuz ama, dininizden dönüp küfre girerseniz dünyada ve âhirette ebediyyen felaha eremezsiniz
Hülâs'a böyle konuştular ve bu sözü kabul ettiler de, içlerinden Temliha'yı şehre gönderdiler Fakat Hüdânın takdirine bak ki, o derece sakınmalarına rağmen Allahü Teâlâ, bu suretle kendilerini tanıttırdı Çünkü Yemliha'nın elindeki para, o zamanki insanlara göre hayli eski olduğundan dikkati çekmiş ve yakalanmasına sebep olmuştu Bu şekilde Allahü Teâlâ va'dinin hak ve saatinin şüphesiz olduğunu insanlar muhakkak bilsinler diye, bu duruma muttali kılmıştı Zira mağarada ne kadar durduklarını bilemeyen Eshâb-ı Kehf senelerce yattıkları yerden kabirden kalkar gibi uyanıp kalktıklarını anlamış ve vaktiyle baş kaldırdıkları müşriklere karşı muvaffak olduklarını ve taleb ve ümid ettikleri ilâhî rahmetin bir tecellîsini görmek ve daha önce îman ettikleri şekilde Alah'ın va'dinin hak olduğunu müşahede ile bilmiş oluyorlardı Ve bu suretle gerek kendileri ve gerek diğerleri için Kıyametin şüphesiz olduğuna da bir delil ve misâl olmuş bulunuyorlardı
Eshâb-ı Kehf in uyudukları mağaranın mevkii ile alâkalı olarak muhtelif yerler rivayet edilegelmiştir Ancak bugün ziyaret edilmekte olan Tarsus yakınlarındaki mevkiin onlara ait yer olduğu bilinmektedir
Bu kıssaya ait hususlardan biri de onların üç kişi olup kelbleriyle birlikte dört, veya beş kişi olup kelbleriyle beraber altı, yahut da yedi kişi olup kelbleriyle beraber sekiz olduklarına dair rivayetlerdir ki, doğruya en yakın olanı sonuncusudur Doğrusunu Alahü Teâlâ bilir Adetlerin bilinmesi kıssa noktası nazarından herkese lâzım değildir Onları hakkiyle bilenler pek azdır Çokları bu mevzuuda gaybî taşlamaktan başka bir iş yapmamaktadırlar Şu hâlde Eshâb-ı Kehf kıssasını yalnız Kur'an'ın beyanına dikkat ederek mütalea etmeli, şundan bundan sormaya kalkışmamalıdır
Eshâb-ı Kehf'in mağarada uyuma sürelerinin ise üç yüz dokuz sene olduğu yine Kur'an'ın beyanıdır


(Kehf Sûresi)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.