08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yahudinin Müslüman Oluşu
Hicri ikinci asır sonlarında hilafet makamına oturan Abbasi halifelerinden EI-Me'mun, dış dünyaya açık bir devlet adamıydı Zamanında Müslüman - Hıristiyan bütün ilim adamları ondan itibar görmüş, yabancı dildeki ilim kitabları arapçaya tercüme edilerek bilgi alış verişinde bulunulmuştur O kadar ki Me'mun zamanında yerin yuvarlak Olduğu resmen tesbit edilmiş, kurulmuş olan "Nısfünnehar" usulüyle arzın kuturunu ölçmek gibi bazı ilim mes'elelerinde kesin hükme varılmıştı
Bu çalışmaları sırasında Me'mun, meclisinde cin fikirliliği ile dikkatini çeken bir Yahudi ilim adamına bir gün şöyle :' sual sordu:
-Madem hadiseleri bu kadar akılcı bir anlayışla inceleyebiliyorsun? Neden Müslüman olmuyorsun? Kur'an'la, İncil, Tevrat arasındaki farkı bilmiyor musun?
Yahudi şöyle cevap verdi:
- Bu mevzuda çalışma yapıyorum Çalışmam bitince vardığım kararı size bildiririm
Memun Yahudi'ye baskı yapmayı düşünmedi Çünkü biliyordu ki baskıyla imana gelinmez, korkuyla Müslüman -olunmazdı
Yahudiyi kendi haline terkeden Me'mun, ona bir daha bu mevzuda sual sormadı Aradan bir sene geçmiş ve Yahudi yine Me'mun'un meclisindeki ilim adamlarıyla sohbete başlamıştı
Ancak, bu Yahudi, bir sene önceki Yahudi değildi Bu defa İslam'ı bütünüyle benimsemiş, Kur'an'ın ahkamıını tamamıyla kabullenmişti
Me'mun buna şaştı:
- Hayırdır inşaallah Bir sene önceki Kur'an'la bir sene sonraki Kur'an arasında, ne fark var ki o zaman iman etmediniz de bu sene İslam'a girdiniz?
Yahudi şöyle izah etti:
- Efendim, şüphesiz bir sene önceki Kur'an'la bir sene sonraki Kur'an arasında hiç bir fark yoktur Beni İslam'a yaklaştırıp, imana girmeme sebeb olan da budur zaten
- Nedir, Kur'an'ın değişmezliği mi?
- Evet Bakın çalışmalarım nasıl cereyan etti ve ben nasıl bir sonuçla Müslüman oldum, onu arzedeyim sizlere
Ve şöyle devam etti:
- Önce evime çekildim Günlerce İncil yazmaya koyuldum Üç tane İncil nüshası yazdım Birincide birkaç satırı eksik bıraktım Ötekinde hiç bir eksik yoktu Üçüncüsünde ise birkaç satır fazlaydı Kendimden yapmıştım ilaveleri Ben bu üç İncil'i de alıp kiliseye gittim Papaza gösterdim Papaz efendi üçünü de inceledi, tahkik etti Sonunda satın aldı ve yaptığım hizmetten dolayı da beni tebrik etti Dönüp geldim, aynı şeklide üç Tevrat nüshası yazdım Bunun da birincisinde bazı ayetleri yazmadım Eksik kaleme aldım İkincisi noksansızdı Üçüncüsünde de birkaç satır ilave ederek olmayanları da var gösterdim Bunu da Haham'a gösterdim Haham inceledi, üçünü de beğendi, parasını vererek satın aldı, ayrıca da teşekkür etti
Bu defa sıra Kur'an'daydı Kur'an büyüktü Tamamını yazamazdım Sadece üç cuz yazabildim Birinci cüz'ünde birkaç satırını eksik bıraktım İkinci cüz'ü tam yazdım Üçüncü cüz'ünü de birkaç satır ilave ile olmayanı var göstererek yazdım
Büyük bir tecessüs ve ihtimamla bütün din adamlarını gezdim Hepsine de yazdığım Kur'an'ı gösterdim, almalarını söyledim Hepsi de önceden memnuniyetle alacaklarını söylediler Ama şöyle bir bakıp inceleyince hepsi de aynı yerleri yakaladılar
- Bu cüzde şu, şu satırlar eksik, bu cüz ise tamam Şu cüzde ise şu şu satırlar ilave edilmiş, fazla yazılmış
Kur'an'ın aslında böyle bir kelime yoktur
Hepsi de benim yazdığım Kur'an'ı ezberlerinden eksiksiz okudular, tashih ettiler
Ben anladım ki, Kur'an nasıl nazil olmuşsa aynen zabtedilmiş, aynı tazelik ve sağlamlığını da muhafaza etmektedir Kur'an'da ilave-noksan söz konusu değil Nazil olduğu şekli aynen koruyan en son kitabdır Bundan sonra Müslüman oldum İşte İslarm'a girmeme sebeb olan araştırma böyle oldu
|
|
|