08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tevekkül Ve Kanaati Arttıran Kıssalar Ve Hisseler
Kurbağanın İstikameti
Musa (a s ) bir gün sahilde yürüyor ve şöyle diyordu: - İlahi, dizlerimde derman kalmadı Belim de büküldü Ey sevdiğim Allâhım, beni ne yapmak istiyorsun? Bunun üzerine Hak Taala’nın emriyle denizden bir kurbağa dile geldi ve şöyle dedi: - Ey İmranoğlu! Allâh’a sitem mi ediyorsun? Halbuki o seni seçti Seninle konuştu Zâtına yaklaştırdı Münacatına nail eyledi Beni yaratan ve gören Allâh’a yemin ederim ki 360 senedir burada bu taş üzerindeyim Gece ve gündüz O’nu tesbih etmekteyim Bu hâlimden bir an bile dönmedim 3 günden beri bir şey yemedim, açım Ama her an O’nun heybetiyle karnım doymaktadır
İstenmeden Veren Mümin
Talha bin Ubeydullah’ın zevcesi anlatıyor:
Talha bir gün 100 bin dirhem tasadduk etti Benim yanıma geldiği vakit onu gamlı ve üzgün buldum Dedim ki: “Üzüntünün sebebi nedir? Dedi ki: “Yanımdaki mal çoğaldı ve beni bunalttı ” Dedim ki: “Onu da dağıtmana ne mani var? Kalk taksim et ve tasadduk et” Talha bütün malını bir dirhem kalıncaya kadar tasadduk etti
Ali (r a ) onun hakkında der ki: “Ebu Muhammed Talha, kendinden istenmeden verenlerdendir Ve verdiği kimsenin bir daha yanına fakr uğramaz, gani olur”
Çamur Yükselirse Din Alçalır
Ruhul-beyan müellifi naklediyor:
Halife Harun Reşid yüksek bir köşk yaptırınca Behlül-i Dâna ona bir mektup yazıp şöyle dedi: “ Ey Harun! Çamuru yükselttin, dini alçalttın Keni malından yaptıysan israf ettin; Allâh müsrifleri sevmez Başkasının malıyla yaptıysan zulmettin; Allâh zalimleri de sevmez”
Ebu Hureyre ra ’ın Şükür Duası
Kütüb-i Sitte Tercümesinde anlatıldığına göre:
Hayber’in fethi sırasında müslüman olan ve Ashab-ı suffanın sınıf başkanı olan Ebu Hureyre (ra ) Müslüman olduktan sonra sık sık eski günlerini anar, İslamiyetle ne kadar büyük nimete nail oluduğu sayar ve şöyle şükredermiş: “Yetim olarak büyüdüm Fakir olarak hicret ettim Karnımı doyurma karşılığında İbnetu Gazvan’a işci oldum İslâm dinini nizam, Ebu Hureyre’yi imam kılan Allâh’a hamd olsun
Fakat Allâh de
Şeyh el-Arabî ed-Darkavî anlatıyor:
“İhvanımızdan biri bana dedi ki: “Ben hiçbir şeyim!” Ona dedim ki: “Hiçbir şeyim, deme! Ben bir şeyim, de deme! Şu şeylere ihtiyacım var da deme! Hiçbir şeye muhtaç değilim de deme! Fakat “Allâh” de! Fevkaladelikleri göreceksin ”
Kocaya İtaatin Fazileti
Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri naklediyor:
Bir adam yola çıkmadan önce karısından üst kattan alt kata inmeyeceğine dair söz alır Kadının babası alt kattadır ve hastalanır Kadın Allah Rasulüne s a v elçi göndererek alt kata inmek için izin ister Peygamber (s a v ) “Kocana itaat et” buyurur Babası ölür; kadın yine Allâh elçisinden izin ister Efendimiz (sav ) yine “Kocana itaat et” buyurur Babası defnedilir Allah Rasulü (sav ) kadına, kocasına itaat ettiği çin babasının günahlarının affedildiği haberini gönderir
Zekât malı eksiltmez
Bu konuda Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: “Rızkınızdan sizin infâk ettiğiniz şeyin bedelini Allâh Taala hem dünyada hem ahırette halkeder İnfâk edilen şeyin halefini yerine koyar, halefsiz bırakmaz ” Sebe, 34/39 Hadis-i şerifte ise “Zekâtınızı vermekle malınızı muhafaza, fukaraya tasadduk ile hastanızı tedavi, dua ve tazarru ile bela ve musibeti reddediniz ” şeklinde tavsiyede bulunuluyor
Dergisinden alıntıdır  
|
|
|