08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bire On
Bire On
Bir dilenci, Hz Ali'den bir şeyler istedi O da Hasan, Hüseyin Efendilerimizden birisine, "Annene git, kendisine verdiğim altı dirhemden birini al getir " dedi Giden, geri geldiğinde, "Annem onları un almak için sakladığını söylüyor" dedi Hz Ali, "Kişi kendi elinde bulunandan çok Allah'a itimat etmedikçe tam iman etmemiştir Git, o paraların hepsini getir " dedi Hz Fatıma, bu sefer paraların tamamını yolladı Hz Ali hepsini dilenciye verdi
Bu hadisenin üzerinden birkaç dakika geçmemişti ki bulundukları yere bir deve satıcısı geldi Hz Ali, ona devenin kaç para olduğunu sordu, yüz kırk dirhem olduğunu öğrenince, "Paranı sonra almak üzere bana satar mısın?" dedi Satıcı kabul etti ve devesini oraya bağlayıp gitti
Biraz sonra birisi geldi ve devenin kime ait olduğunu sordu Hz Ali, kendisine ait olduğunu söyledi Adam, "Satar mısın?" diye sorunca, Hz Ali Efendimiz iki yüz dirheme adama sattı Yüz kırk dirhemini deveyi satın aldığı adama verdikten sonra evine gitti Biraz evvel altı dirhem aldığı Hz Fatıma'ya, altmış dirhem verdi O, hayretle, "Bu nedir?" diye sordu Hz Ali: "Allah Teala'nın, Peygamberimiz (s a v ) vasıtasıyla "Kim (Allah'ın huzuruna) bir hayır ile gelirse, ona onun on misli verilir" (En'am/160) şeklindeki vaadinin neticesidir " buyurdu
* * *
Efendimiz (s a v ), "Cömertlik kökü cennette, dalları dünyada olan bir cennet ağacıdır " buyurarak insanlara cömertliği tavsiye ediyor, Hz Ali Efendimiz de, bu hadise ile güven dersi veriyordu
KAYNAK: AKAR, Mehmet; Mesel Denizi, Nil Yayınları, İstanbul 2001, s 55-56
|
|
|