Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
tarihi, turistik, yerleri, şanlıurfanın

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri

Eski 07-31-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri



Şanlıurfa'nın Tarihi ve Turistik Yerleri

Müzeler ve Örenyerleri

Şanlıurfa Müzesi

Şanlıurfa Müzesi'nde; Harran'daki kazı çalışmalarından elde edilen eserlerin yanı sıra, yöredeki diğer höyüklerde ve eski iskan yerlerindeki çalışmalar sonucu ortaya çıkarılan kültür varlıkları kronolojik sıralama ile teşhir edilmektedir Giriş katındaki ilk salon Asur, Babil ve Hitit çağlarına ait eserlere ayrılmıştır

Harran

Harran tarihiyle ilgili en doğru bilgiler arkeolojik kazılardan elde edilen buluntulara dayanmaktadır Harran adına ilk defa, Kültepe ve Mari'de bulunan MÖ II bin başlarına ait çivi yazılı tabletlerde "Har-ra-na" veya "Ha-ra-na" şeklinde rastlanılmaktadır Kuzey Suriye'de bulunan Ebla tabletlerinde ise Harran'dan "Ha-ra-na" olarak bahsedilmektedir MÖ II binin ortalarına ait Hitit Tabletlerinde, Hitit'lerle Mitanni'ler arasında yapılan bir anlaşmaya Harran'daki Ay Tanrısının (Sin) ve Güneş Tanrısının şahit tutulduğu belirtilmektedir


Şuayb Şehri

Şanlıurfa'dan 88 km uzaklıktaki Özkent köyü adıyla anılan tarihi harabelerdir Geniş bir alana yayılan ören yerinin surlarla çevrili olduğu ve Roma devrinde inşa edildiği anlaşılmaktadır Halk arasında Şuayb Peygamberin bu kentte yaşadığına inanılır Burada Peygamber Makamı olarak ziyaret edilen bir de mağara bulunmaktadır


Sogmatar

Şanlıurfa'ya 73 km uzaklıktaki kent bugün Yağmurlu köyü adıyla anılmaktadır MS1 ve 2'nci yüzyıllarda Süryaniler tarafından iskan edilmiştir Kökü Harran Sin Kültürüne dayanan Sabiizm ve Baş tanrı Marilaha'nın kültür merkezi olduğu bilinen Sogmatar ören yerinin Baş tanrıya ve gezegenlere ibadet edilen ve kurban kesilen açık hava mabedi en önemli kalıntılarından biridir Mabedin duvarlarında Süryanice yazılar ve gezegenleri tasvir eden insan rölyefleri işlenmiştir Ayrıca Kalenin batısında bulunan tepedeki kayalara da tanrıları tasvir eden rölyefler ve Süryanice yazılar işlenmiştir
Nevali Çori



Nevali Çori adıyla tanınan antik yerleşme yeri, Şanlıurfa ili Hilvan ilçesine bağlı Kantara köyünün sınırları içerisinde Fırat nehrinin sağ tarafında ve onun bir kolu olan Katara Deresinin yanında yer almaktadır


Kazane

Şanlıurfa merkeze bağlı Kazane (Uğurcuk) yerleşim alanının tarihi MÖ 5000-3000'e dayanmaktadır Çalışmalar sırasında mimari buluntular, evler, sokaklar ve bu döneme ait eserler bulunmuştur Bu yerleşim alanında höyüğün tepesinde su deposu inşa edilmiştir Ayrıca Sümerce'yi Akadça'ya çeviren bir alfabe bulunmuştur

Balıklı Göl
(Aynzeliha Ve Halil-Ür Rahman Gölleri ) Urfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinen bu iki göl, kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Urfa'nın en çok ziyaretçi çeken yerleridir

İbrahim Peygamber, devrin zalim hükümdarı Nemrut ve halkının taptığı putlarla mücadele etmeye, tek tanrı fikrini savunmaya başlayınca, Nemrut tarafından bugünkü kalenin bulunduğu tepeden ateşe atılır Bu sırada Allah tarafından ateşe "Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol" emri verilir Bu emir üzerine, ateş suya odunlar da balığa dönüşür Hz İbrahim bir gül bahçesinin içersine sağ olarak düşer Hz İbrahim'in düştüğü yer Halil-ür Rahman gölüdür Rivayete göre Nemrut'un kızı Zeliha da İbrahim'e inandığından kendisini onun peşinden ateşe atar Zeliha'nın düştüğü yerde de Aynzeliha Gölü oluşmuştur Her iki göldeki balıklar halk tarafından kutsal kabul edilerek yenilmemekte ve korunmaktadır


Camiler ve Kiliseler

İnanç Turizminin önemli merkezlerinden olan Urfa'da Ulu Cami , Hasan Padişah Cami, Halil-Ür Rahman Cami, İbrahim Peygamber'in Doğduğu Mağara Ve Mevlid-İ Halil Cami, Eyyüp Peygamber Makamı Ve Kuyusu görülebilecek Camilerdir İsa Kilisesi, Der Yakup Kilisesi Urfa'nın önemli kiliseleridir


Ulu Cami (Merkez):

Urfa merkezindeki camilerin en eskilerindendir Eski bir sinagog iken MS 435-436'da ölen Piskopos Rabula tarafından St Stephon Kilisesi'ne dönüştürülmüştür Kırmızı renkteki mermer sütunların çok olması nedeni ile "Kızıl Kilise" olarak da adlandırılan yapının yerine, 1170-1175 yıllarında Nurettin Zengi tarafından inşa edilmiştir

Anadolu'daki çok ayaklı camiler grubunda olup, payeler üzerinde kıble duvarına paralel üç sıra çapraz tonozlarla örtülü, yatık dikdörtgen planlıdır On dört sivri kemerli avluya açılan ve payeler üzerine duran çapraz tonozlarla örtülü son cemaat yeri, Anadolu'da ilk kez Şanlıurfa Ulu Cami'nde kullanılmıştır Yapının sekizgen çan kulesi bugün minare olarak kullanılmaktadır



Hz İbrahim'in Doğduğu Mağara Ve Mevlid-İ Halil Cami (Merkez):



Hz İbrahim, Mevlid-i Halil Cami avlusunun güneyinde bulunan mağarada doğmuştur Rivayete göre devrin hükümdarı Nemrut, bir rüya görür Sabah rüyasında gördüklerini müneccimlerine anlatır Müneccimlerin "Bu yıl doğacak bir çocuk senin saltanatına son verecektir" demesi üzerine Nemrut, halkına emir salarak o yıl doğacak bütün erkek çocukların öldürülmesini ister



Sarayın putçusu Azer'in hanımı bu mağarada gizlice Hz İbrahim'i dünyaya getirir Hz İbrahim 7 yaşına kadar bu mağarada yaşamıştır Hz İbrahim'in doğduğu mağaranın içerisinde bulunan suyun, şifalı olduğuna ve bir çok hastalığı iyileştirdiğine inanılır


Balıklı Göl (Halil-ür Rahman ve Ayn-ı Zeliha Gölü-Merkez):

Şehir merkezinde olup, içindeki balıklar, etrafındaki asırlık çınar ve söğüt ağaçları ile tabii bir akvaryum görünümündedir Göller, Ayn-ı Zeliha ve Halil-ür Rahman olmak üzere iki tanedir Hz İbrahim Peygamber'in, devrin hükümdarı Nemrut ve halkının taptığı putlarla mücadele etmeye ve onları kırıp parçalayarak tek tanrı fikrini savunmaya başlaması üzerine Nemrut tarafından bugünkü Şanlıurfa Kalesi'nden ateşe atılır Bu esnada Allah tarafından "Ey ateş İbrahim'e karşı serin ve selamet ol" emri üzerine ateş suya, odunlar da balığa dönüşür Hz İbrahim'in düştüğü yere "Halil-ür Rahman Gölü" denilir Nemrut'un evlatlığı Zeliha da, Hz İbrahim Peygamber'e aşık olur Hz İbrahim Peygamber için babalığı Nemrut'a yalvarır Hz İbrahim'in ateşe düştüğünü görünce Zeliha da kendini ateşe atar Zeliha'nın düştüğü yere de Ayn-ı Zeliha Gölü denir

Hz Eyyüp Peygamber ve Makamı (Merkez):

Hz Eyyüp peygamberin, MÖ 2100 yılında Suriye'de Şam ile Ramla arasında üst diyarı denilen ülkenin Desniye köyünde dünyaya geldiği rivayet edilmektedir Cüzzam hastalığına tutulan Eyyüp Peygamber, Rahime adlı karısı ile mağarada çile çekmeye devam ederek Allah'a ibadetten vazgeçmez Bütün ıstıraplarına rağmen Allah'a asi olmaz Sonunda, Eyyüp Peygamber imtihanı kazanır, Allah tarafından belirtilen şifalı su ile yıkanarak iyileşir, hanımı ile kendisine mal ve evlat ihsan edilerek daha sonra uzun müddet yaşar Şanlıurfa merkezinde bulunan Hz Eyyüp peygamberin çile çektiği mağara, Eyyüp Peygamber Makamı olarak ziyaret edilmektedir


Eski Ömeriye Cami (Merkez): Şanlıurfa merkezinde bulunan bu caminin, mevcut kitabeleri onarım devrine ait olduğundan inşa tarihi bilinmemektedir Halk arasında adına dayanılarak caminin Hz Ömer tarafından yaptırıldığı söylenmektedir Son cemaat yerinin doğu duvarında yer alan kitabede caminin 1301 tarihinde Muhammed Ağa tarafından tamir edildiği yazılıdır Bu kitabedeki tarih Ömeriye Caminin Urfa'nın en eski camilerinden biri olduğunu göstermektedir


Halil-Ür Rahman Cami (Döşeme Cami-Makam Cami-Merkez): Halil-ür Rahman Gölünün güneybatı köşesinde yer alan cami, medrese, mezarlık ve Hz İbrahim'in ateşe atıldığında düştüğü makamdan meydana gelen bir külliye halindedir Cami, MS 504 tarihinde (Bizans dönemi) Urbisyus'un maddi yardımlarıyla monofistler adına yaptırılan Meryem Ana Kilisesi üzerine XIII yyda Eyyübiler devrinde inşa edilmiştir Caminin güneydoğu köşesine bitişik kare gövdeli kesme taş minarenin batı cephesindeki kitabede, Eyyübilerden Melik Eşref Muzafferiddin Musa'nın emriyle 1211 yılında yaptırıldığı yazılıdır



Rızvaniye Cami (Zulumiye Cami-Merkez):



Halil-ür Rahman Gölünün kuzey kenarında yer alan cami, Bizans devrine ait St Thomas Kilisesi'nin yerine Osmanlıların Rakka Valisi Rızvan Ahmet Paşa tarafından 1716 yılında yaptırılmıştır



Hz Eyyüp, Hz Elyasa ve Rahime Hatun Türbeleri (Eyyüp Nebi Köyü-Viranşehir):



Hz Eyyüp Peygamberin mezarının, Viranşehir ilçesinden 12 km uzaklıkta Eyyüp Nebi Köyü'nde olduğu rivayet edilmektedir Hz Eyyüp 7 yıl çile çektikten sonra kendisine Allah tarafından nail olunan şifalı su ile yıkanıp yaralarından kurtulur Daha sonra eşi Rahime Hatunla birlikte Eyyüp Nebi Köyünde yaşar Her ikisinin türbesi de bu köyde bulunmaktadır

Eyyüp Peygamberi görmek için 3 ay yol yürüyen ve çok yakınına geldiği halde göremeden ölen Hz Elyasa'nın kabri de aynı köydedir Rivayete göre; IV Murat Bağdat seferinde iken Eyyüp Nebi Köyünde mola verip bir gece konaklar Rüyasında birisi kendisine "Kaldığın yer Eyyüp Peygamberin makamıdır Sabah kalktığında atının kişneyerek ayağını üç defa vurduğu yere bir cami ile türbe yaptır" der

Yine özellikle yöre halkı tarafından anlatılan başka bir rivayete göre Eyyüp Peygamberin sırtını sürdüğü kutsal bir kaya kütlesi de bu köyde bulunmaktadır Hz Eyyüp Peygamberi ziyarete gelenler önce Hz Elyasa'yı (Hz Eyyüp, "Beni ziyarete gelenler önce Hz Elyasa'nın türbesini ziyaret etsin" demiştir) sonra Hz Eyyüp'ün türbesini, daha sonra Rahime Hatunu ve en son da sırtını sürdüğü kutsal taşı ziyaret etmektedir


Şuayb Şehri (Harran): Harran'a 45 km mesafede, bir ören yeri olup mevcut kalıntılar Roma Devrine aittir Yüzlerce kaya mezarı üzerine kesme taşlardan yapılar inşa edilmiştir Bu yapıların bazı duvar ve temel kalıntıları günümüze kadar gelebilmiştir Şuayb şehri harabeleri arasında bir mağara, Şuayb Peygamberin makamı olarak bilinmektedir


Ulu Cami (Harran): Harran Höyüğünün kuzeydoğu eteğinde yer alan Ulu Cami, 744-750 yıllarında Emevi Hükümdarı II Mervan tarafından yaptırılmıştır Ünlü medresesi, hamamı, hastanesi ile bir külliye halinde olduğu tahmin edilmektedir Anadolu'nun en eski ve en büyük camisi olması bakımından önem arz eden caminin Selçuklu dönemindeki onarımlarından kalma mimari parçaları, taş süsleme sanatının son derece güzel örneklerindendir


Der-Yakup Kilisesi (Nemrut'un Tahtı-Merkez):

Urfa Kalesinin batısında Damlacık sırtlarında kurulmuş olan bu yapının Hıristiyanlık dininin doğuşundan sonra yaptırılan ilk kiliselerden olduğu bilinmektedir MS 38 yılında Hıristiyan olan Süryaniler tarafından kurulmuş olduğu tahmin edilmektedir Buraya Nemrut'un tahtı da diyenler olduğu gibi Nemrut'un mezarı diyenler de vardır Halk arasında Apgarın Dağı da denir Süryaniler buraya Deyro D'Nalşotho (Ruhların Manastırı) demişlerdir

Deyr-i Mesih (İsa Kilisesi-Merkez): Bu kilise Tılfındır Mahallesindedir Hıristiyanlık tarihinin ilk kiliselerinden olup MS 38 yılında Süryaniler tarafından yapılmıştır Evliya Çelebi Hz İsa'nın Urfa'ya geldiğini ve bu kiliseyi ziyaret ettiğini, bu nedenle buraya Deyr-i Mesih (İsa Kilisesi) denildiğini yazmaktadır

Harran (Harran): Din ve dilleriyle en eski milletlerden biri sayılan İbraniler, tek tanrıya inanan bir din anlayışını ilk gerçekleştiren kavimdir Kutsal kitaplarda anlatılan Sami asıllı Yahudi kavmi,, göstereceğim ülaaae git Orada kavmini büyük bir millet yapacağım" denmiştir Yine Tevrat'ta "Abram Harran'dan gittiği vakit, 75 yaşında idi" denilmektedir Hz İbrahim'in evinin kentin ortasında bulunan höyüğün kuzey eteklerindeki kalıntılar arasında bulunduğu bilim çevrelerince iddia edilmektedir

Köprüler ve Su Kemerleri

Karakoyun Deresi

Karakoyun deresinin tarihteki adı Deysan Irmağıdır Urfa'nın batısından doğan, şehir içersinden geçerek Harran Ovası'nda Cüllap Irmağıyla birleşen bu dere günümüzde kurumuş bir durumdadır Karakoyun Deresi üzerinde batıdan başlamak üzere doğuya doğru; Hızmalı Köprü, Millet Köprüsü, Jünstinyen Su Kemeri, Samsat Köprüsü (Eski Köprü), Hacı Kamil Köprüsü, Beg Kapısı Köprüsü (Kısas Köprüsü) ve Demir Köprü bulunmaktadır

Karakoyun Su Kemeri

Millet Köprüsü ile Samsat Köprüsü arasındadır Bizans imparatoru Jünstinyen tarafından 525 senesinde yaptırıldığı tahmin edilmektedir

Urfa Kalesi

Kentin güneybatı kesiminde, Halil-ür Rahman ve Ayn-ı Zeliha Göllerinin güneyindeki Damlacık Dağı üzerindedir Doğu, batı ve güney tarafı kayadan oyma derin savunma hendeği ile çevrili, kuzey tarafı ise sarp kayalıktır

Çeşmeler

Firuz Bey Çeşmesi

Ulu Caminin doğusuna bitişik olan Eyyübi Medresesinin güney duvarında yeralan çeşme 1781 tarihinde Firuz Bey tarafından yaptırılmıştır Medreseden günümüze sadece 1191 tarihli kitabesi kalmıştır Aynı yerde bugün görülen tek eyvanlı medrese, Eyyübiler Devri medresesinin üzerine 1781 tarihinde Nakibzade Hacı İbrahim Efendi tarafından yaptırılmıştır


Hamamlar

Urfa'da Osmanlı Dönemi'nden kalma 8 hamam bulunmaktadır Bunlar; Cıncıklı, Vezir, Şaban, Velibey, Eski Arasa, Serçe ve Sultan hamamlarıdır

Hanlar ve Çarşılar

Urfa'da Osmanlı Dönemi'nden kalma çok sayıdaki hanın en güzel örnekleri Gümrük Hanı, Hacı Kamil Hanı, Mençek Hanı, Topçu Hanı, Bican Ağa Hanı, Millet Hanı ve Barutçu Han'dır

Şanlıurfa'nın Osmanlı döneminden kalma iş hanları ve çarşılarından oluşan eski ticaret merkezi Gümrük Hanı civarında yoğunluk göstermektedir Kazaz Pazarı (Bedesten), Sipahi Pazarı, Koltukçu Pazarı, Pamukçu Pazarı, Oturakçı Pazarı, Kınacı Pazarı, Bıçakçı Pazarı,, Neccar Pazarı, İsotçu Pazarı, Demirci Pazarı, Çulcu Pazarı, Çadırcı Pazarı, Saraç Pazarı, Attar Pazarı, Tenekeci Pazarı, Eskici Pazarı, Keçeci Pazarı, Kokacı (Kovacı) Pazarı,, Boyahane Çarşısı, Kavafhane Çarşısı, Hanönü Çarşısı,

Tevrat'a göre Yehova İbranilerini yöneten İbrahim Peygambere "Kabileni al ve baba evini (Ur şehri şimdiki Urfa) bırak Kazancı Pazarı Kürkçü Pazarı Kasap Pazarı Hüseyniye Çarşıları Gümrük Hanı civarında yer alan ve günümüzde de tarihi özelliklerini koruyan önemli alış veriş yerleridir




Alıntı Yaparak Cevapla

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri

Eski 07-31-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri



çok güel olmuş siteni çok beğendim doğrusu


Alıntı Yaparak Cevapla

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri

Eski 07-31-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri



güzel olmuş, beğendim


Alıntı Yaparak Cevapla

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri

Eski 07-31-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri



şanlıurfa çok müthiş bir yer ve ben orda oturuyorum


Alıntı Yaparak Cevapla

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri

Eski 07-31-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri



saol da sendemi urfada mı oturuyorsun?


Alıntı Yaparak Cevapla

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri

Eski 07-31-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri



Şanlıurfa

Tarihi Eserler ve Turistik Yerler

Peygamberler diyarı olarak adlandırılan Şanlıurfa târih hazinesiyle dolu bir ilimizdir Târihî eserler bakımından zengin olan Şanlıurfa’da hazret-i İbrâhim, hazret-i Eyyûb ve hazret-i Şuayb’a (aleyhimüsselâm) âit izler vardır Hazret-i Âdem ile hazret-i Havva’nın bir müddet bu şehirde yaşadığı rivâyet edilir

  • Halilürrahman Câmii: (Mevlid-i Halil): Selahaddîn Eyyûbî’nin yeğeni, Melik Eşref tarafından 1211’de yaptırılmıştır Câminin yanında medrese odaları, hazire ve türbeler vardır Bu câmi, Şanlıurfa ve Güneydoğunun en büyük câmisidir 500 m2 üzerinde 2 minâreli, bir büyük ve 35 küçük kubbe üzerine kurulmuştur Selçuklu mîmârî tarzında yapılmıştır Câminin yanında 17 asırda yapılmış bir havuz vardır Bu havuz bir kanalla Ayn-i Zelihâ (Zelihâ Kaynağı) adı verilen 1500 m2 lik göle bağlanır Nemrut isimli zâlim bir kral, İbrâhim aleyhisselâmı bir tepe üzerinde kurdurduğu mancınıkla muazzam bir odun yığını hazırlatıp ateşe attırır Fakat Allahü teâlâ bu ateşi ânında berrak bir göl hâline getirir Hazret-i İbrâhim ateşe atıldığı ve ateşin onu yakmadığı Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerle sâbittir Bu göl ve havuzda bulunan balıklar kutsal sayılır ve halk tarafından yenmez
  • Ulu Câmi: Câmii Kebir Mahallesindedir Yapım târihi kesin belli değildir Urfa’nın en eski câmisidir Sekiz köşeli mîmârisi ayrı bir özellik taşır Avludaki kuyunun suyuna Îsâ aleyhisselâmın mendili batırılarak hastalara su getirildiği rivâyet edilir Eski aslî ismi “Kızıl Kilise” olan bu yerde daha önceleri ay ve güneş tapınakları vardı Nemrut Sarayı diye eskiden anılırdı Taşları kızıl renktedir Câmi avlusunun doğu köşesinde Selâhaddîn Medresesi yer alır Câmi avlusunun batısındaki mezarlıkta Haçlılara karşı şehit düşen yedi kumandanın kabirleriyle Mevlânâ Halîd-iBağdâdî hazretlerinin mübârek oğullarına âit tek kubbeli türbe bulunmaktadır Minârenin genişliğiyle uzunluğu eşittir Hâlen saat kulesidir Câminin içinde, 48, dışında 15 sütun vardır
  • Rizvâniye Câmii: Balıklı Gölün yanındadır Rakka Vâlisi, Hamârizâde Ahmed Rizvare Paşa 1736’da yaptırmıştır 30 hücreli ve 2 dershâneli medresesi vardır Bağdat’tan kütüphânesine iki katır yükü yazma kitap getirilmiş olduğu söylenir
  • Hasan Paşa Câmii (Tokdemir Câmii): Gölbaşı MahallesiyleAharbaşı Çarşısı arasındadır Tek kubleli kısmını Tokdemir adlı bir Türk beyi, yanındaki ana kısmı ise 1499’da Uzun Hasan adına Şeyh Yâkup yaptırmıştır Bu câmiye sonradan üç kubbeli Hasan Paşa Câmii eklenmiştir Dikdörtgen avlunun doğusunda bulunduğu tahmin edilen medrese günümüze ulaşmamıştır Yavuz Sultan Selim Han devrinde tâmir ettirilmiştir Daha sonraki tâmirlerle de orijinalliğini kaybetmiştir
  • Ak Câmi (Nîmetullah Câmii): Nîmetullah Mahallesinde olup, yapım târihi kesin olarak belli değildir Plânı Edirne’de bulunan üç şerefeli câmiye benzemektedir Minâresi Urfa’daki minârelerin en uzunudur Avluda mesire odaları ve türbeler vardır
  • Hazret-i Eyyûb Mağarası: Eyyûb aleyhisselâmın çile çektiği mağaradır İl merkezinin 2 km güneyinde yer alır Dar ve karanlık bir mağara olup, 4 basamakla inilir
  • Dergah (Nakşın) Mağarası: Urfa Kalesinin eteklerindedir İbrâhim aleyhisselâmın doğduğu mağara olarak bilinir En çok ziyâret edilen yerlerdendir Mağaranın yanındaki kuyudan çıkan suya zemzem denilir Suyun tadı zemzeme benzemektedir Bu bölgede yedi mağara vardır Bir mağarada da İbrâhim aleyhisselâmın annesinin yattığı söylenir
  • Hazret-i Şuayb Mağarası: Târihî Şuayb şehrindedir Bu şehir kalıntısı Şanlıurfa’ya 120 km uzaklıktadır Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesinde “Devr-i Mesih” denilen yere (kiliseye) seyâhatı esnâsında hazret-i Îsâ’nın geldiğini ifâde eder Havariler burada İncil’i hazin sesle okudukları için buraya “ruhâvî” denir
  • Hayat bin Kays Harrâni Türbesi: Harran ilçesindedir Büyük veli, âlim Hayat bin Kays el-Harrânî hazretleri medfundur Ziyâret mahallidir
  • Urfa Kalesi: Şehir yakınında Dambak Tepesindedir MÖ 2000 yılında yapıltığı tahmin edilmektedir Haçlı Seferleri sırasında önemli rol oynamıştır Osmanlılar zamânında tâmir ettirilen kale, iç ve dış olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir Dış kale dört kapılıdır İç kale 25 burçlu ve tek kapılıdır Kale üstünde bulunan iki taş sütunun İbrâhim aleyhisselâmın ateşe atılmasında Mancınık olarak kullanıldığı söylenir Kalenin arkasındaki mahalleye Kırk Mağara ismi verilir Her evin bir mağarası vardır Şehrin etrâfını çevreleyen surların Harran Kapısı, Bey Kapısına âit Mahmudoğlu Kulesiyle bâzı duvar ve burç kalıntıları günümüze kadar gelebilmiştir
  • Birecik Kalesi: Birecik ilçesindedir Kale 1900’de Haçlı ordusu tarafından işgal edildiyse de, şehir merkezi Türklerin elinde kaldı Kale 56 m yüksekliğindedir
  • Harran Şehir Harâbeleri: Şanlıurfa’nın 44 km güneyindedir Mezopotamya’daki çeşitli medeniyetlerin izlerini taşır Hitit, Roma ve Türk devirlerine âit çok değerli târihi eserler ve belgeler bulunmaktadır Dünyânın ilk üniversitesi kabul edilen Harran İslâm Üniversitesinin kalıntıları buradadır 75 m yükseklikte olduğu sanılan “Rasat Kulesi”nin hâlâ ayakta kalan 40 m’lik bölümü ilgi çekmektedir Harran İslâm Üniversitesi Urfa ile Akçakale arasındadır Harran Ovası milletlerarası ölçülere göre dünyânın üçüncü ve Türkiye’nin birinci ve en verimli arâzisidir Güney Anadolu Projesiyle bu ova sulu tarıma geçerek Türkiye’de tarım üretiminde büyük bir patlama olacaktır
  • Târihçi Batlemyus’a göre, Harran’ı Sümerler MÖ 6000 senesinde kurmuşlardır Harran yol mânâsına gelir 1185’te Endülüslü Muhammed el Cübeyr Harran’ı gezdiğinde 2 üniversite, 2 hastâne, düzgün, geniş caddeler, güzel evlerden bahseder Sâbit bin Kurra ile El Battânî Harran Üniversitesinden yetişmiştir MÖ 3000 senesinden MS 1260’ta Moğolların şehri yıkmasına kadar medeniyetlerin beşiği olan Harran’ın sırları hâlâ çözülememiştir İncelemeler devam etmektedir
  • Târihte ilk astronomi çalışmalarının başladığı yer olduğu sanılan Harran’da, kazı çalışmalarını 1952’de İngiliz Arkeolog SRice başlatmıştır Bu kazılarda Bâbil Kralı Nabonid’in mezartaşı bulunmuş olup, Şanlıurfa Müzesindedir Külâh (arı kovanı) biçimli kerpiç yapı dünyâda sâdece bu bölgede bulunmaktadır Harran elips biçiminde 5 m yükseklikte ve 4 km uzunluğunda bir duvarla çevrilidir Kale duvarlarının Anadolu, Aslanlı, Bağdat, Musul, Rakka ve Halep kapıları vardır
  • Selçukluların kurduğu, Moğolların yıktığı üniversiteyi Yavuz Sultan Selim Han yeniden inşâ ettirmiştir
  • Sumatar: Şuayip şehrine giden yol üzerinde bulunan bu eski şehir harâbeleri Asurlulardan kalmadır Hazret-i Şuayb’in mağarası da buradadır Fırfırlı Kilisesi; çok eski bir kilisedir Simetrik bir yapıdır
  • Nemrud Tahtı: Urfa’nın güneybatısındaki dağ silsilesi içinde sarp ve yüksek bir tepenin zirvesindeki düz kayalığa bu ad verilmiştir Düzlüğün gerisinde kayalara oyulmuş odunluklar bulunur
  • Mesire Yerleri: Urfa’da tabiî bitki örtüsü zayıf olduğundan fazla mesire yeri yoktur Başlıca mesire yerleri şunlardır:
  • Aynızeliha Gölü: İl merkezinde olup, gölün etrafı kavak, söğüt, dut, nar ve incir ağaçlarıyla kaplıdır Gölde yaşayan balıklar kutsal sayıldığından yenmez Burası Urfa’nın önemli mesire yerlerindendir
  • Halilürrahman Gölü: İl merkezinde olup, gölün etrafı söğüt ve çınar ağaçlarıyla kaplıdır Göldeki balıklar kutsal sayıldığından yenmez Turizm açısından önemli olduğundan çevresinde çeşitli tesisler yapılmıştır
  • Karaköprü: İl merkezine 5 km mesâfede, Karaköprü Köyünün yamaçlarında güzel bir mesire yeridir Çevresi söğüt, kavak, nar ve dut ağaçlarıyla kaplıdır Çok güzel soğuk su kaynağı da vardır
  • Direkli: İl merkezinin kuzeybatısındaki Direkli Deresi çevresi ağaçlarla kaplı bir dinlenme yeridir Bu bölgede ayrıca büyük bir yeraltı suyu vardır Su çok tatlı olup, şifâlı olduğu söylenir


Alıntı Yaparak Cevapla

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri

Eski 07-31-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şanlıurfa'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri




Misafir Nickli Üyeden Alıntı

çok güel olmuş siteni çok beğendim doğrusu



bu sitenizi çok beğendim çok güzeldi


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.