![]() |
Mevlana Ve Felsefesi.... |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mevlana Ve Felsefesi....![]() "Yabancı değil, sizin köyün halkından Bir dostum, semtinizde bir yer arayan! ![]() Düşman da görünse çehrem, olamam düşman, Acemce söylesem de Türküm aslen ![]() Diyen ve bir Türk mutasavvıfı olan Mevlana Celaleddin-i Rumi yi bir nebze olsun tanıyabilmek ,düşüncelerini anlayabilmek için öncelikle onun yaşamış olduğu zaman dilimini, bu zaman içinde yaşadığı hayatı, hayatındaki safhaları bu safhalarda verip aldıklarını, kısaca gözden geçirmenin uygun olacağı inancındayım ![]() İlk olarak MEVLANA sıfatı üzerinde durmak istiyorum ![]() ![]() ![]() ![]() Doğum tarihi bir miktar tartışmalı ise de genellikle kabul edilen; 1207 tarihinde HORASAN'ın BELH şehrinde doğmuş olduğunu söyleyebiliriz ![]() Onun doğduğu ve büyüdüğü tarihlerde dünyanın yaşadığımız bölgesi ve yakın çevresi büyük bir istikrarsızlığı yaşamaktadır ![]() ![]() Bu zor duruma Mevlana’nın hayatının büyük kısmını geçirdiği Selçuklu İmparatorluğu'nun da yıkılmak üzere olduğunu eklemek gerekecektir ![]() İşte böyle bir dünyaya 1207 tarihinde gözlerini açan Mevlananın Babası Sultan ül ulema namıyla anılan Bahaeddin Veled bin Hüseyin Bin Hatibi, Annesi ise, BELH Emiri Sultan Rükneddin'in kızı Mümine Hatun'dur ![]() ![]() ![]() Bahaeddin Veled kimine göre Moğol istilasından, kimine göre ise kayınpederinin Harzem Şahı ile arasının açılmasından dolayı ailesi ve müritleri ile beraber Belh şehrinden göçe karar verir ve önce Bağdat'a gelirler ![]() Bahaeddin Veled Bağdat dan hac görevini ifa için ayrılır, daha sonra Şam, Halep ve Erzincan'a uğrayarak Akşehir üzerinden Larende'ye bugünkü ismi ile Karaman'a gelir ve yerleşir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Babasının eski öğrencilerinden Tirmizli Seyyid Burhaneddin Muhakkik ile buluşuncaya kadar tam bir şeriat insanı olarak vaaz vermiş, fetva çıkarmış ve şeriat hükümlerini uygulamıştır ![]() ![]() Bu süre içerisinde Mevlana kendisinden çok şey öğrenir ![]() ![]() ![]() Mevlana'nın bu düzenli hayatı Seyyid Burhaneddin'in Konya'dan ayrılarak Kayseri'ye dönmesinden sonra da devam etmiştir ![]() Ancak 1244 yılında günlerden bir gün Konya'ya gezgin bir derviş gelir ve Şekerciler hanına yerleşir ![]() ![]() İster iplikçi camiinin önünde olsun; isterse Şekerciler hanındaki peykede bu iki veli bir vesile ile karşılaşırlar ![]() Şems-i Tebrizi bir sual sorar, Mevlana cevaplar; Bu cevabı takiben kucaklaşan bu iki insan altı ay kadar sürecek bir dost sohbetine çekilirler ![]() İşte bundan sonra Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbdida - name de oğlu Sultan Veled; "Şemsin yüzünü görünce aydın gibi sırlar ona açıldı, görülmemiş şeyleri gördü, kimsenin duymadıklarını duydu ![]() ![]() ![]() ![]() Abdülbaki Gölpınarlı ise buluşma ve sonrasını şöyle anlatır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mevlana'daki bu değişiklik halk tarafından hoş karşılanmaz ![]() Bu hoşnutsuzluk nedeni ile Şems-i Tebrizi 1246'da Konya'dan ayrılır ![]() ![]() ![]() Bir süre sonra Şems'in Şam'da olduğunu öğrenir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günlerden, bir gün Şems Sultan Veled'e : "Bir gün öyle bir suretle kaybolacağım ki kimse beni bulamayacak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Bir gün kuyumcular çarşısından geçerken bir dükkanın içerisinden gelen ritmik bir ses onu dükkanın önünde durdurur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Zerkubinin ölümünden sonra halifelik makamını Urmiyeli Çelebi Hüsameddin Bin Ali Türk'e verir ![]() Hüsameddin Çelebi Hz ![]() ![]() ![]() ![]() İlk 18 beyit ise Mevlana tarafından yazıya alınmıştır ![]() Mevlana Mesnevi tamamlandıktan kısa bir süre sonra 17 Aralık 1273'de varlık alemine göçmüştür ![]() Bu hayat serüveni içerisinde başlıca beş eser vermiş olup ![]() 1 ![]() Mevlana'nın çeşitli yerlerde verdiği derslerde yaptığı sohbetlerin toplanmasından meydana gelmiştir ![]() 2 ![]() Şems'in ilk kayboluşundan sonra söylediği gazel ve rubaileri kapsar 40 ![]() ![]() 3 ![]() Mevlana'nın kürsüden verdiği vaazlar ile sohbetlerinin toplanmasından meydana gelmiştir ![]() 4 ![]() Devrin yöneticilerine, kadı ve müritlerine yazdığı mektuplardır ![]() ![]() 5 ![]() 26 ![]() ![]() Yukarıda özetlemeye çalıştığımız hayat yolunda yürürken meydana getirdiği beş eseri ile; gününün insanları üzerinden, kıyamete kadar yeryüzüne gelecek bütün insanlara hitap eden bu büyük mutasavvıf; Hayatını Kur'an ve Peygamber sözüne endekslemiştir Ancak O, yaşarken, günü yaşayan, dünya nimetlerini de göz ardı etmeyen: Beyni ve elleri ile Allah'a ulaşmaya çalışırken, ayakları ile yaşadığı dünyayı hisseden bir alimdir ![]() Tasavvufta, İNSAN, varlığın gayesi ve sonudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Celaleddin'e göre aşk bir haldir ![]() ![]() Aşk, diyorsunuz nedir bu aşk dediğiniz diye soran bir müridine sadece: "Ben ol da bil" demiştir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Mevlana Ve Felsefesi.... |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mevlana Ve Felsefesi....![]() Ancak Mevlana'ya göre gerçeği arayan kişinin dünyadan, dünya nimetlerinden kaçmasına gerek de yoktur ![]() ![]() Kaçınılması gereken ise sadece gaflettir ![]() "Bizde riyazat yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün yaşantısı bu bakımdan diğer sufilerin dışındadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ona göre dinlerin gayesi birdir ![]() ![]() O, sadece tevekkül ile yaşanan bir hayatı da kabullenmez ve Peygamberin bir hadisine işaret ile; "Dedi Peygamber yüksek haykırışla, Tevekkülle beraber, devenin dizini bağla ![]() Onu tanımak, onun fikirlerini anlamakla ancak mümkündür ![]() ![]() Galiba artık sözü ona bırakmanın zamanı geldi ![]() Mevlana bütün sözünü insana söylemiştir ![]() ![]() ![]() "Sen cihanın hazinesisin, cihan ise yarım arpaya değmez ![]() ![]() ![]() "Tanrı'nın adlarından biri El-Mümindir ![]() ![]() ![]() (Eflaki 1/461)" diyen Eflakiye bakın nasıl katılıyor Mevlana: "Gözümüze bak da hakkın cemalini gör, çünkü bu, gerçeğin kendisi ve katıksız bilginin ışığıdır ![]() ![]() ![]() "Murat sensin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Büyük alim, kainat, kudretle bir sihir yaptı da; Cismini küçücük bir suret içine gizledi ![]() ![]() ![]() ![]() "İnsan bir hamur teknesi boyundadır, ama, gökten de üstündür ![]() En güzel şekil olan insan şekli, Aslandan da yücedir, üstündür ![]() ![]() Bu paha biçilmez şeyin değerini söylesem, bende yanarım, duyanda yanar (Mes ![]() ![]() ![]() İşte Mevlana'nın böyle tasvir ettiği Tanrının en güzel yaratığı insan Kutsal kitaplara göre kainatın yaratılmasının son gününde yani altıncı gün dünya üzerine Tanrı tarafından gönderilmiştir ![]() Demek oluyor ki insanoğlu yeryüzüne geldiğinde hava, su, toprak, bitkiler ve hayvanlar yeryüzündedir ![]() ![]() Hava zaman zaman sıcak, zaman zamansa soğuktur ![]() ![]() Tanrı istese idi her şeyi tek renk yaratabileceği gibi, canlıların boylarını, renklerini, kilolarını aynı olarak yaratır ![]() ![]() Oysa ki Kainat Tanrı tarafından zıtlıklar manzumesi olarak yaratılmıştır ![]() ![]() Her canlı aynı boyda olsa idi kısa ve uzun kavramları temelsiz kalacaktı ![]() Dünya hep iyilikler ile dolu olsa idi kötü tarif dışı kalacak belki de o durumda, iyi de anlamını yitirecekti ![]() İşte bu zıtlıklar dünyasında, Tanrının özene bezene yarattığı insanoğlu da zıtlıkları bünyesinde toplayarak yeryüzünü şereflendirmiştir ![]() Yüce Allah Kur'anı Kerimin MEARİC Suresinin 19 uncu ayetinde : ”İşin gerçeği şu ki insan; aceleci, sabırsız, tahammülsüz yaratılmıştır ![]() 20 inci ayetinde : "Kendisine kötülük - hoşnutsuzluk dokununca, basar bağırır ![]() 21 inci ayetinde ise : "Kendisine hayır ve nimet ulaşınca ondan başkalarının yararlanmasına engel olur ![]() Demekte ve yaratmış olduğu insanoğlunun bazı zaaflarını böylece ona duyurmaktadır ![]() Öncelikle şu noktayı belirtmekte fayda olduğu inancındayım, Tanrının bu özel varlığı gene Tanrı tarafından önce bir kalıp yani beden olarak yaratılmış sonra bu bedene Tanrı ruhundan üfleyerek ona can vermiştir ![]() ![]() Demek ki insanoğlu dünyada kalıbı ve Tanrı vergisi ruhu ile beraber yaşamaktadır ![]() ![]() İşte ruhumuzdaki en büyük zıtlık iyilik ve kötülük kavramlarında kendisini göstermekte olup daha sonra insanoğlu, günah ve sevap kavramları ile tanışmaktadır ![]() Gene burada bir sual akla gelebilir ![]() ![]() ![]() Ey kulum ben sana akıl verdim diyor ![]() İşte yeryüzündeki insanoğlu o mükemmel varlık, iyiyi, güzeli, kötü ve çirkinden ayıracak ve kendisi doğruyu bulacaktır ![]() Pek tabidir ki doğru aranırken yol göstericilere de ihtiyaç vardır ![]() ![]() ![]() Şimdi gene bu yol göstericiye dönelim : İnsana ilk yapması gereken iş olarak kendini tanımasını öneriyor ![]() "Bir can var canında o canı ara! Beden dağındaki gizli mücevheri ara! Ey yürüyüp giden dost bütün gücünle ara! Ama dışarıda değil, aradığını kendi içinde ara!" Demek ki insana ancak kendisi yardım edebilecektir doğruları bulmakta ![]() Onunda yolu kendini bilmekten geçmekte olup yeryüzünün en zor uğraşı olarak karşımıza çıkmaktadır ![]() Her saban aynaya baktığımızda kendimizden acaba ne kadar memnun görünüyoruz ![]() Kendimizden olan şikayetlerimizi azaltabildiğimiz miktarca kendimizi bilme yolunda bir adım daha atmış olacağız ![]() Hz ![]() ![]() İnsanın kendini tanımasının bir önemli adımı da bilgili olmasıdır ![]() Mesnevi de bilgi konusunda bakın neler diyor: "Cahil, yolda daima eğri gider, daima yampiri yürür ![]() Sevgi bilginin sonucudur, Noksan bilgide fark ve temyiz yoktur ![]() Şimşeği, güneş sanır ![]() Taklitten doğan bilgi, canımıza vebaldir, eğretidir ![]() Can, tecrübe ile sabittir ki, bilgi sahibi olmaktan ibarettir ![]() ![]() ![]() ![]() "Bilgili adamın uykusu ibadetten üstündür ![]() Hele insanı gafletten uyandıran bilgi olursa ![]() Bilgi, uçsuz, bucaksız ve kıyısız bir denizdir ![]() Bilgi isteyense, denizde dalgıçlık edene benzer ![]() ![]() ![]() ![]() "Uykuya dalmış bilgisiz kişiye öğüt vermek, çorak yere tohum saçmaktır ![]() Aptallık ve bilgisizlik YIRTIĞI, yama kabul etmez ![]() Ey öğütücü, ona hikmet tohumunu saçmadan önce, Onu yamasız, yırtıksız hale getir ![]() "Ne mutlu o göze ki; Akıl, onun başında buyruktur ![]() İşin sonunu görür, her şeyi bilir, aydındır, nurludur ![]() Çirkinle güzeli, gözle değil, görünüşle değil akılla ayırt edin ![]() Göz pislikte biten yeşilliğe aldanır ![]() Fakat akıl; Onu birde bizim mehengimize vur der ![]() ![]() İşte insanın kendisini tanıması yolunda böyle ışık tutan Mevlana kendisini tarif ederken de: "Yetmiş iki millet sırrı bizden dinler, biz ney gibiyiz iki yüz mezhep ehli ile bir perdede konuşuruz ![]() "Ben hacetler kıblesiyim, Gönlün kıblesiyim ben ![]() Ben Cuma mescidi değilim, İnsanlık mescidiyim ben ![]() "Bir canım ama yüz bin bedenim var ![]() Canım, canına karışmıştır ![]() ![]() Seni incilten herşey beni de inciltir," demektedir ![]() Sonra insanlara seslenir: "Gel, gel yine gel ![]() ![]() Kafir ya mecusi, puta tapan yine gel ![]() Yoktur kapımızda hiç ümitsizlik bil ![]() Yüz kere tövbeni bozsan da yine gel ![]() Galiba hâlâ bunca yıl sonra, bütün dünyada yol göstericiliği devam eden büyük insanın sırrı yukarıdaki sözlerinde gizlidir ![]() Hiç eskimeyen ve eskimesi mümkün olmayan satırlarla seslenmiştir, yol göstermeğe çalıştığı insanoğluna ![]() "Ne mutlu o kişiye ki kendi, kendinin ayıbını görmektedir ![]() Kim ki birisinin ayıbını görürse, o ayıbı kendisinde bulur ![]() Sen de o ayıp yoksa yine emin olma olabilir ki; O ayıbı sende yaparsın günün birinde, O ayıp sende de çıkabilir ![]() "Akıllı o kişidir ki çekilen beladan, dostların ölümünden ibret alır ![]() ![]() ![]() Mümkün mü bu sözlerin eskimesi, güncelliğini yitirmesi, Kıyamete kadar; insanoğlu var oldukça, üzüntü yok olmayacak, insanoğlu var, oldukça dostları olacak, insanoğlu var, oldukça ölümler yaşanacaktır ![]() Gene bunlardan ders alanlar olacak ![]() ![]() "- Işık görünmeden renk görünmez ![]() - Her şey zıddı ile anlaşılır ![]() - Noksanlar kemalin aynasıdır ![]() - Benliklerinden kurtulanlara, felek de secde eder, ayda, güneş de ![]() - Okuyan aklı miktarınca anlar ![]() - Atlaslara, ipliklere bürünen kişinin aklını o atlas, o ipek elbise hiç fazlalaştırır mı?" Yıllar önce söylenmiş bu sözler bugün taptaze değil mi? Yıllar sonra tazeliğinden kaybeder mi? İşte yol gösterici galiba böyle olunuyor ![]() ![]() Şimdi isterseniz biraz da kadınlar için neler söylemiş onu kısaca gözden geçirelim ![]() Yukarıda bahsetmiştik Mevlana bütün öğretisini insana hitap ederek gerçekleştirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu nedenle Mevlana için kadın öncelikle insandır ![]() ![]() Kadının cemiyet hayatına karışmasından yana olan Mevlana hayatında iki kere evlenmiş ancak hep tek eş ile yaşamıştır ![]() ![]() ![]() Mesnevinin 1 nci cildinde bakın nasıl nasihat ediyor ![]() “Peygamber dedi ki: Kadınlar aklı olanlara, gönül ehli bulunanlara, iyiden iyi üstün olurlar ![]() Bilgisizlere gelince onlar kadına üst gelirler ![]() ![]() Onlarda acıma, lütuf, sevgi azdır ![]() ![]() Sevgi ve acımak insanlık vasıflarıdır ![]() ![]() Kadın Hak Nurudur ![]() ![]() Kadın yaratıcıdır ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Bu düğünden dolayı çok mutlu olmuş ve şiirler söylemiştir Düğün sonrası oğlu Sultan Veled'e nasihati ise onun kadına verdiği kıymetin değişik bir yönüdür ![]() "Bugün sen oğlumuzun nikahında, sana, seni denemek üzere teslim edilen gönül ve gözümüzün aydınlığı, Fatma Hatun'un gözetilmesi için şunu vasiyet ediyorum: Umulur ki oğlumuz ona haksızlık etmez ![]() Bir an bile kadının gönlüne; Babamın ölümünden sonra vefasızlık ediyorlar diye bir düşünce girmez ![]() O öyle bir kadındır ki cevherinin temizliğinden ötürü şikayette bulunmaz sabreder ![]() Fatma hatunu aziz tutasın, her gün ve geceyi bayram günü ve gecesi bilsin ![]() Hz ![]() ![]() Mevlana, ileri dünya görüşü ile kadına layık olduğu gerçek değerin verilmesi için bir psikolog gibi konuyu incelemiş, ve değişlerinde kadın ruhunun inceliklerine inmeğe çalışmıştır ![]() İşte 700 yılı aşkın bir süre önce FİH-İ MAFİH de söyledikleri bugün bile birçok topluluklarda değişik yorumlara neden olabiliyor ![]() "Gece gündüz uğraşıyor kadının huylarını güzelleştirmeğe çalışıyorsun ![]() Kendini onunla temizlersen daha iyi olur ![]() Çünkü onu da kendin ile beraber temizlemiş olursun ![]() Kendini onun için temizle; ona doğru git, Sence olmayacak bir söz bile söylese doğru söylüyorsun de ![]() Kıskançlığı bırak ![]() Tanrı Peygambere ince gizli bir yol gösterdi ![]() ![]() Kadın nedir? Dünya ne? İster söyle, ister söyleme ![]() ![]() ![]() Hatta söyledikçe daha beter olur ![]() Meselâ bir somun al ![]() ![]() Bunu kimseye vermeyeceğim de ![]() ![]() Ekmek bolluğundan, ucuzluğundan yerlere dökülüp, saçılmıştır ![]() ![]() Hele koltuğuna, yenine sakladığın, vermemeğe, göstermemeğe savaştığın o ekmeğe öylesine düşerler ki bu düşkünlük haddi; sınırı aşar gider ![]() ![]() Kadına gizlen diye emredildikçe onda kendini gösterme isteği çoğalır durur ![]() Halk da da o kadın ne kadar gizlenirse, onu görmek isteği o kadar artar ![]() ![]() ![]() ![]() Mayasında kötü bir işte BULUNMAMAK varsa, yapma desende demesen de, iyi huyuna, temiz yaradılışına uyacak ve ona göre hareket edecektir ![]() Bırak ilgilenme sen ![]() ![]() ![]() İşte 700 yıldan uzun bir zaman önce söylenenler, her halde 700 yıl sonra da güncelliği devam edecektir ![]() ![]() Her konuya insan boyutundan bakan Mevlana için, hürriyetin de hayatta çok önemli bir yeri var ![]() ![]() "Alemin bal şerbetinden bana ne, İşte önümde benim ayran tasım ![]() Ne malım, mülküm var ne azığım ![]() Ben gene de senin azığın olsun diye çalışırım ![]() Senin başını sokacak bir yerin, Olsun diye bir dikili ağacın ![]() Ama hürriyeti kulluğa taş çatlasa satmam ![]() Yukarıda zıtlıklardan bahsetmiştik; Şimdi sizlere zıtlıklar çerçevesinde, güçlülük, şöhret, iyilik ve kötülükle ilgili sözlerinden bir bölüm nakletmeğe çalışacağım ![]() ![]() Mesneviden Deyişler: "- Bilgi, mal, mevki ve hüküm kötü kişilerin elinde fitnedir ![]() - Bilgisiz, kötü buyruklar veren bir padişah oldu mu, bütün ova yılanlarla, akreplerle dolar ![]() - Adam olmayanın eline bir mal, bir mevki geçti mi, herkesten önce kendi rezilliğini dileyen kendisi olur ![]() - Hüküm bir sapığın eline geçti mi, onu mevki sanır, ama gerçekte kuyuya düşmüş demektir ![]() - Yol bilmeyen kılavuzluğa kalkdımı, kötü ruhu cihanı yakar, yandırır, - Yokluk yolunun çocuğu pirlik etmeğe girişince ardına düşenler, devletsizlik gulyabanisine çatarlar ![]() - Gel de sana ayı göstereyim der ama, onursuz, pirsiz kendisi hiç ay görmemiştir ki ![]() ![]() Mevlana insanların birliğinden yana çaba sarf etmiş bir düşünürdür, O'nun için insanların din, ırk gibi farklılıkları aynı Tanrının kulu olmak fikrinde erimiştir ![]() "Biz ayırmak için değil, birleştirmek için geldik ![]() ![]() ![]() 'Bir buğday tanesine binlerce harman sığmada ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey dost : Sevgiyle eşsiz, canız seninle ![]() ![]() İşte bu fikirlerinden hareketle birlik ve beraberlik konusunda Mesnevi de insanlara sesleniyor ![]() "Hacca gideceksen bir hac arkadaşı ara, ha Hintli olmuş, ha Türk, ha Arap ![]() ![]() ![]() "Can bilgiyle, akılla dosttur ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Mevlana Ve Felsefesi.... |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mevlana Ve Felsefesi....![]() "Yüz kitap olsa hepsi bir bab dan ibarettir ![]() Yüz taraf da tek bir mihraba dönülür ![]() Yüz binlerce çeşit yemek var ![]() ![]() Hintli, Kıpçak ve Urum ülkesinin halkı ve Habeş hepsi de mezarlarında aynı renkte ![]() Bütün bu keyfiyetler köpük gibi denizin üstünde oynar durur ![]() "Her gün bir yerden göç etmek ne iyi Her gün bir yere konmak ne güzel, Bulanmadan, donmadan akmak ne ala, Her şey dünle beraber gitti, can cazım Şimdi yeni şeyler söylemek lazım ![]() Hayatın devam ettiğine, dinamik olduğuna her gün yenilenmenin gerekliliğine bundan daha güzel söz ![]() Yukarıda sadece satırbaşlarına değindiğimiz görüşleridir ki O'nu içimizde 729 yıldır, taptaze yaşatmaktadır ![]() Bakın ne diyor Büyük Sevgi Ustası: "Şu üç sözden artık değil Bütün ömrüm, Şu üç söz ![]() Hamdım, Piştim, Yandım ![]() Tanrıdan dileyelim ki O'nun gibi yanmak mümkün değil, ancak hiç olmazsa O'nca Pişmek nasip etsin ![]() tassavvuf;insanın tanrının bir parçası olduğunu söler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() m ![]() ![]() ![]() ![]() Pisagor'a göre 1 sayısı "Monad" dı, yani tekti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Felsefi anlamda "Panteizm", islami kültür içinde "tasavvuf" adını alan ezoterik sistemin amacı; varoluşun, ancak sevgi ile algılanabilecek ve akılcılıkla ortaya konulacak sebeplerini savunmak ve tek hedefi insanın tekamül ederek "kamil insan" haline dönüşmesini sağlamaktır ![]() tanrı;ayrı bir varlık değil ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() bkz ![]() Tanrısal ışığın bir parçası olan ruh, hiçbir zaman ölmez ve yegane amacı ayrıldığı ana kaynağa, yani tanrıya dönmektir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|