|
|||||||
![]() |
|
|
Konu Araçları |
| cumhuriyet, kazandırdıkları, ülkemize, yönetimi |
Cumhuriyet Yönetimi Ve Ülkemize Kazandırdıkları |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Cumhuriyet Yönetimi Ve Ülkemize KazandırdıklarıCumhuriyet Yönetiminin Ülkemize Kazandırdıkları Nelerdir Cumhuriyet Yönetimininden Önce Ülkemizde Durum ![]() * Cumhuriyetin ilanıyla birlikte köklü değişiklikler yapılmıştır ![]() * 8 Şubat 1935 tarihinde yapılan mülletvekili seçiminde Türk kadını ilk kez oy kullandı ![]() * Kadın erkek bütün yurttaşlar öğrenim görme hakkı ve hürriyeti elde etti ![]() Çağdaşlığın gerektirdiği pek çok yenilikler içerisinde Türk milleti cumhuriyetle birlikte ülkenin yönetimine seçimler aracılığı ile katılmaya başlamış ![]() Birleşmiş milletler çocuk hakları sözleşmesi de kabul edilmiştir Türk milleti Atatürk’ün önderliğinde pek çok hak ve hürriyetlere kavuşmuştur![]() Atatürk’ün önderliğinde Türk insanın elde ettiği bazı haklar şunlardır; Seçme ve seçilme hakkı, öğrenim görme ve meslek olmak gibi… Bu yazıda sayılanlar kavuşulan hak ve hürriyetlerden sadece bir kaçıdır Gerçekte Türk milleti Atatürk’ün önderliğinde pek çok hak ve hürriyete kavuşmuştur![]() Diğerleri * Cumhuriyet, halkın kendi kendini yönetmesidir ![]() * Yılardır böyle öğrendik, böyle öğrettik… * Osmanlı, padişahlıktı ![]() * Her şey, padişahın iki dudağı arasında idi… * Padişah, iktidarda olan feodal sınıfı, yani temel üretim aracı olan toprağa sahip olan sınıfı temsil ediyordu ![]() * Toprak, zenginliğin; dolayısıyla gücün sembolüydü… * Toprak ağaları ve padişahın bir gücü daha vardı: din… * Padişah, peygamberin vekili; yani halife olarak kabul edilir, * Her şey şeriat kurallarına göre belirlenirdi… * Elbette; her sınıftan, her inançtan, her ulustan kişilerin temsil edildiği -ilk meclis böyleydi- bir meclisin oluşturulması, * Yasama, yürütme ve yargı gücüne dayalı anayasal bir sistemin kurulması, * Ve ülkenin yasalarla yönetilmesi, reddedilecek gelişmeler değildir ![]() * Cumhuriyetle birlikte ülke siyasi bağımsızlığını kazanmış, * Modern yaşama dair reformlar yapılmış, * Ekonomik bağımsızlığın sağlanması yönünde önemli girişimler başlatılmış, * Sosyal devlet olgusu kabul edilmiştir… * Osmanlı döneminde çok zayıf olan sanayi, devlet eliyle desteklenmiş, * Buna bağlı olarak ülkede bir sermaye -burjuva- sınıfı yaratılmış, * Tabi ki, sermaye sınıfı ile birlikte işçi sınıfı da gelişmiş ve ülke yönetiminde ağırlığını hissettirmeye başlamıştır ![]() * Bu gelişmeler işçi ve emekçilerin sigortalı, sendikalı çalışmasını, * Toplusözleşme ve grev yapma, miting ve gösteriler düzenleme, siyasete katılma gibi ekonomik, demokratik hak ve özgürlükleri kullanmasını, * Emeklilik, kıdem ve ihbar tazminatı, iş güvenliği, çalışma koşullarının düzenlenmesi gibi hakları kazanmasını, * Eğitim, sağlık, haberleşme, barınma gibi kamu hizmetlerinden yararlanmasını sağlamıştır ![]() * Tüm bunlar toplumsal ilerlemenin motoru olmuş, * Ülkenin demokratikleşmesi, insan hak ve özgürlüklerinin gelişmesi yönünde önemli adımlar atılmasının fırsatını yaratmıştır ![]() * Bilinen bir şeydir; * Bir ülkenin gelişmişliği, işçi ve emekçilerin ekonomik, sosyal, kültürel, demokratik hak ve özgürlüklerini kullanıp/kullanamaması ile ölçülür ![]() * O ülkede bilimin, sanatın, kültürün gelişmesi, * Ekonomik ve siyasi bağımsızlığın kurulması, korunması, sağlamlaştırılması da buna bağlıdır ![]() * Tarihe şöyle bir baktığımızda, emperyalistlerle ilişkilerin geliştirildiği, ülke kaynaklarının uluslar arası tekellere peşkeş çekildiği dönemler, hep: * İşçi ve emekçi haklarının yok edildiği, askıya alındığı, * Sanatçıların, bilim insanlarının, aydınların, gençlerin sesinin kısıldığı, * Yani kör/topal da olsa işleyen demokratik yaşamın ortadan kaldırıldığı dönemler olmuştur… * Bu bir tesadüf değildir… * Cumhuriyetin kazanımlarına ve elde kalanlara bir de bu yönden baksak, * Üzerinde çok gürültü koparılan -ancak olmayan- laikliğin teminatının da, demokratik hak ve özgürlükler olduğunu bir daha düşünsek, * Ayrıca, cumhuriyetin kazanımlarını daha da ileri götürmenin, tam bağımsız ve demokratik bir Türkiye yaratmanın teminatının da bu olacağını kavrasak, eminim ki daha güzel bir ülkede yaşıyor olacağız
|
|
Cumhuriyet Yönetimi Ve Ülkemize Kazandırdıkları |
|
|
#2 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Cumhuriyet Yönetimi Ve Ülkemize KazandırdıklarıCumhuriyet yönetimi ve ülkemize kazandırdıkları Kurtuluş Savaşı'mızın zaferle sonuçlanmasını ve Lozan Antlaşması'yla bağımsızlığımızın onaylanmasını takiben, artık mevcut devlet yönetiminin daha açık biçimde isim alması gerekiyordu Gerçi, Milli Mücadele'yi Büyük Önder Atatürk'ün başkanlığında başarıyla yürüten "Türkiye Büyük Millet Meclisi" ve bu meclisin içinden çıkan "Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti", yapısı ve işleyişi yönünden, ismi konmamış bir cumhuriyet yönetiminden farksızdı Ancak, bu yönetime, çağdaş dünyanın gözünde daha belirgin bir nitelik kazandırma amacıyla 29 Ekim 1923 günü yapılan Anayasa değişikliği ile Cumhuriyet ilan edildi![]() Cumhuriyet,egemenliğin kaynağının millete ait olduğunu kabul eden devlet şekli demektir; bir diğer ifade ile devletin temel organlarının seçimle iş başına geldiği bir yönetim biçimidir Bu rejimde Devlet Başkanı olan Cumhurbaşkanı da milletçe ya da milletin temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir Cumhuriyet yönetimi bu niteliği ile, şüphesiz ki demokrasi ilkesinin en gelişmiş şekli, demokrasi ilkesinin en iyi uygulanmasını sağlayan bir siyasi rejimdir![]() Cumhuriyet yönetiminin birinci özelliği, seçim esasına dayanan bir yönetim oluşudur Söz konusu seçim, gerek seçme gerekse seçilme hakkı açısından belli bir kişiye, belli bir gruba, belli bir sınıfa ait değildir; bütünüyle millete aittir Cumhuriyetle yönetilen bir devlette bir görevin, ilahi bir kuvvete dayanması ya da babadan oğula geçmesi gibi bir usul de yoktur ve olmaz Cumhuriyet yönetiminde seçimle iş başına gelenlerin görev süresi belli bir dönemi kapsar; yani cumhuriyet rejiminde ömür boyu bir görev söz konusu olamaz![]() Cumhuriyet rejiminin ikinci bir özelliği, bu rejim her şeyden önce kamu yararını ön planda tutan, kamu yararına dayanan bir yönetim şeklidir Çünkü Cumhuriyet rejimi, gücünü dayanağını kişi, grup ve sınıf egemenliğinden değil, geniş halk kitlesinin bütününden, millet iradesinden almaktadır![]() Bu yıl 80 yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyet rejimi, memleketimize, milletimize sayılamayacak kadar çok şeyler kazandırmıştır Bir kere Cumhuriyet yönetimi, devlet yaşantımıza, siyasi yaşantımıza egemenliğin bir kişiye, bir gruba, bir sınıfa değil, doğrudan millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır Çünkü bundan evvel, Osmanlı Devleti'nde egemenliğin kaynağı ilahi iradeye dayanıyor, bunu da Sultan-Halife sıfatıyla bir kişi temsil ediyordu Millet haklarını yok eden, milli iradeyi geçersiz kılan bu çağ dışı anlayış, memleketimizde ancak Cumhuriyet rejimi ile ortadan kaldırılmıştır![]() Cumhuriyet rejiminin bütün vatandaşları yasa önünde eşit sayması, onlar arasında hiçbir ayrıcalık tanımaması, onların devlet yönetimine eşit olarak katılımını sağlaması, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini devlet teminatı altına alışı, milli birlik ve beraberliğimiz açısından da birleştirici ve pekiştirici olmuş, milli sınırlarımız içinde hiçbir ayrıcalık yapmaksızın bütün vatandaşlarımızın paylaştığı, yararlandığı, bu nedenle korumaya ve yaşatmaya kararlı olduğu bir yönetim haline gelmiştir ![]() Cumhuriyet rejimi aynı zamanda insan unsuruna verdiği değer, insan hak ve özgürlüklerine gösterdiği saygı nedeniyledir ki çağdaşlaşmayı, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmayı en iyi şekilde gerçekleştiren bir ortam oluşturmuştur Diyebiliriz ki Türkiye'nin çağ atlaması, milletimizin Atatürk'ün önderliğinde her türlü engeli aşarak uygar bir toplum haline gelişi, laik ve demokratik cumhuriyet rejimi sayesinde mümkün olabilmiştir![]() İşte bize kazandırdığı bu değerler nedeniyle laik ve demokratik Cumhuriyet rejimi, memleketimizin ve devletimizin geleceği bakımından o derece önemlidir ki, Anayasamızda "Türkiye Cumhuriyeti'nin idare şeklinin Cumhuriyet olduğu" hükmünün değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği ayrı bir anayasa maddesiyle teminat altına alınmıştır ![]() Gençlerimiz ve her gelecek kuşak bilmelidir ki, bu vatanda kurduğumuz Cumhuriyet yönetimi, Atatürk'ün önderliğinde bir ölüm kalım savaşından sonra gerçekleştirilmiştir Bu büyük başarının arkasında binlerce şehidin, binlerce gazinin harcı vardır Bu bakımdan, kurulan bu büyük eserin her yönü ile gelişmesi, geliştirilmesi, doğabilecek her türlü tehlikeden titizlikle korunması, Cumhuriyet kuşaklarının Atatürk'e ve onun devrim arkadaşlarına borçlu olduğu kaçınılmaz bir görevdir Şüphesiz ki Cumhuriyet kuşakları, bu görevin bilinci içinde kendilerine bırakılan emaneti sürekli koruyacaklar, Türkiye Cumhuriyeti'ni Büyük Önder'in çizdiği yolda sonsuza dek yaşatacaklardır![]() __________________ Prof Dr Utkan KOCATÜRK |
|
|
|