07-28-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ziya Paşa Biyografisi
Ziya Paşa Kim
Ziya Paşa hayatı ve eserleri
Ziya Paşa Kimdir
Osmanlı, şair ve yazar Batılılaşma yolundaki Türk Edebiyatının kurucuları arasındadır
İstanbul'da doğdu, 17 Mayıs 1880'de Adana'da öldü Asıl adı Abdülhamid Ziyaeddinâdir Beyazıt Rüştiyesı'ni bitirdi Özel öğretmenlerden Arapça ve Farsça öğrendi Sadaret Mektubî Kalemi'ne devam etti Mustafa Reşid Paşa'nın yardımıyla 1855'te Saray Mabeyn Kâtipliği'ne girdi Âli Paşa'nın sadrazam olmasıyla saraydan uzaklaştırıldı Zaptiye Nezareti müsteşarlığı, 1861'de Kıbrıs, 1863'te Amasya mutasarrıflığı görevlerinde bulundu Bosna bölgesi müfettişliği Meclis-i Vâlâ azalığı yaptı 1865'te Meşrutiyet yanlısı Yeni Osmanlılar Cemiyetine girdi İkinci kez Kıbrıs mutasarrıflığına atanınca, Mustafa Fâzıl Paşa'nın çağrısı üzerine, Namık Kemal'le birlikte 1867'de Paris'e kaçtı Daha sonra Londra'ya geçti M Fâzıl Paşa'nın sağladığı olanaklarla, Namık Kemal'le birlikte 1868'te Hürriyet gazetesini çıkardı M Fazıl Paşa sarayla anlaşıp, gösterdiği ilgiyi kesince, 1870'te Cenevre'ye geçti Namık Kemal, Agâh Efendi, Ali Suavi ve öbür arkadaşlarıyla Yeni Osmanlılar Cemiyeti'nin yönetiminde görev aldı Âli Paşa'nın ölümü üzerine 1871'de İstanbul'a döndü 1876'da Maarif Nezareti müsteşarlığına atanmasına değin birçok görevde bulundu Namık Kemal'le birlikte Kanun-i Esasî Encümeni'nde çalıştı II Abdülhamid tarafından İstanbul'da bulunması sakıncalı görülerek, vezirlik rütbesiyle 1877'de Suriye valiliğine gönderildi Daha sonra Adana valiliğine atandı Burada görevdeyken öldü
Ziya Paşa, Namık Kemal ve Şinasi'yle birlikte, Tanzimat'la başlayan Batılılaşma hareketinin etkisinde gelişen ve çağdaş Türk edebiyatının ilk aşamasını oluşturan üç yazardan biridir 1855'te sarayda görev yaptığı yıllarda Fransızca'yı öğrenmiş, bu ona Fransız edebiyatını tanımanın yollarını açmıştır Bir yandan da şiirler, padişaha ve Reşid Paşa'ya kasideler yazmıştır 1859'da yazdığı "Tercî-i Bend" şiiriyle tanınmıştır Paris'te bulunduğu yıllarda çeviriler de yapmıştır
Hece ile yazılmış birkaç şarkısı dışında, Divan şiiri geleneğine bağlı kalmıştır Kullandığı mazmunlarla bu şiir anlayışının duyuş ve düşünüş özelliklerinden yoğun biçimde yararlandığı görülür
Batılılaşma yanlısı düşüncelerini, siyasal inançlarını, dil ve edebiyat konusundaki görüşlerini düz yazılarında dile getirmiştir 1868 'de Hürriyet'te yayımladığı ünlü "Şiir ve İnşa" makalesinde, Türk edebiyatının çağdaş bir düzeye erişmesini, gerçek Türk edebiyatı olan halk edebiyatının bu yenileşmede temel alınması gerektiğini savunmuştur 1874'te çıkardığı Harâbat adlı antolojisinin önsözünde ise halk edebiyatını küçümseyerek Divan edebiyatını övdüğü görülür Düşünce yanında beliren bu ikilem onun "alışkanlıklardan ve duygulardan doğma muhafazakâr yönü" olarak nitelendirilmiştir
Şiirlerinde, Tanzimat'la birlikte gelen halk, adalet, özgürlük, uygarlık gibi kavramları savunmuştur Toplumdaki bozukluklar üzerinde durarak "yeni insan"ı var edebilecek yeni bir düzenin nasıl oluşması gerektiğini işlemiştir Kendi duygu ve düşünce evrenini dile getirdiği şiirlerinde de felsefi yanı ağır basar "Tercî-i Bend"de insanın yaşam gerçeği karşısında anlaşmazlıklar içindeki durumunu, us ve inançları arasındaki gizi "Terkib-i Bend"de de gene "kişinin küçüklüğünü, insan iradesinin ve gücünün reddi"ni tema olarak işlemiştir Zulüm, adaletsizlik ve haksızlıkları, dönemin toplumsal bozukluklarını eleştirmiştir
YAPITLAR (başlıca): Zafernâme; Harâbat, 3 cilt, 1874; Tercî-i Bend ve Terkib-i Bend, ty; Eş'âr-ı Ziya, (ö s), 1881, Külliyat-ı Ziya Paşa, (ö s), S Nazif (der ) 1924-1925; Rüya, (ö s ), 1910; Veraset Mektupları, (ö s ), 1910; Ziya Paşa'nın Şiirleri, (ö s ), 1960
|
|
|