Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cansever, edip, kişiliği, sanatçı

Edip Cansever Sanatçı Kişiliği

Eski 07-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Edip Cansever Sanatçı Kişiliği



Edip Cansever Edebi Ve Sanatsal Kişiliği Nasıldır?

Edip Cansever Hakkında

Edip Cansever Edebi Hayatı

Edip Cansever Kişiliği

Edip Cansever Edebi Kişiliği



Edip Cansever,

Edip Cansever, şiirin yaratıldıktan sonra insan gibi yaşadığına inanır Bu inançla “kendimi yaşama hazırlar gibi kuruyorum şiiri” der Şair, şiir yazmaya eğilimli olduğu zamanlarda esini kendi çağırarak o nereden ve nasıl geldiği bilinmeyen sesin sözcüklere dönüştüğünü söyler Şiir yazma sürecini de şu sözlerinde görmekteyiz:

“Şiirlerimi yazı makinesiyle yazarım Yazarken aynı anda şiiri görmek önemlidir benim için Ön çalışmalarım kalabalıklara karışmak, yolculuklara çıkmak, yıllardır bitiremediğim İstanbul’u adım adım dolaşmaktır Bir de denizsiz yapamam Yaşamım bir kıyının yaşamı gibidir

Cansever, şiirde “düşünceyi örtmek alışkanlığı yerine, onu açığa çıkarıp, şiirsel mutluluğa bu yoldan varmayı denemek Yani düpedüz ‘düşüncenin şiiri’ni bulmak, onu yaratmak…” amacını taşımaktadır Cansever’e göre değişik şiir alanları, ancak değişik düşüncelerle, düşünme yöntemleriyle kurulur Dönemindeki şiiri “bir sürü öğelerinden soyarak, ‘sözlerle yeni biçimler kurmak’” şeklinde tanımlar


Edip Cansever’e göre şiir, gereksinilen bir uğraş olmaktan öte, yaşama nedeni, değişik yaşam kesitlerini gözlemlerken çevresinde oluşmaya başlayan imge atmosferlerine yeni yörüngeler arama etkinliğidir Bu şekilde şiirde hep yenilik peşinde olmuştur


Cansever’e göre şiirde gerçek yenilik “salt kendimiz olan bölgelerdeki zenginliğin bulunup çıkarılmasıdır

Şiirlerinde, çelişkilerin dramına ya da bunların toplamı olan bir trajiğe geçme gereksinimi duyduğunu belirtir Yeniliğin ve değişikliğin de bu şekilde ortaya çıktığını düşünür Adnan Benk de Edip Cansever’in şiirini “aynı düzeydeki iki öğeyi, sıradan nesnelerle sıra dışı bir yaşantıyı, dışa dönük ile içe dönüğü birleştirmek kaygısı” olarak niteler


Cansever, İkinci Yeni şiirini bir akım değil de şiirde yenileşme hareketi olarak değerlendirir:


“ İkinci Yeni’ye gelince, bu deyimi ilk olarak ortaya atanlar, tutarsız bir anlayışı savunmak istemişlerdir; ‘sözcüklerin rastlantısallığına’,‘şiirin toplumsal bir görevi olmadığına’ inandırmışlardı kendilerini İşte bu yanlış görüş, bu yanlış tanıtma yüzünden “İkinci Yeni” denen olguyu kimse benimsemek istemedi Nitekim aynı düşünce önce yadırgandı, sonra da çürütüldü Çünkü hem anlam, hem de toplumsal öz

bakımından yüklü, olgun, yeni bir şiire varıldı Burada şunu da belirtmek gerekir: “İkinci Yeni”ye bir akım niteliği kazandırmak, ikinci bir yanılgıya düşmek olur O, değişik şairlerin, değişik kişilikler kurduğu bir yenileşme alanıdır olsa olsa…”


Edip Cansever, farklı özellikler gösteren şiir ve şairler olması nedeniyle İkinci Yeni’nin kuramsal olmadığını savunmuştur


Edip Cansever, İkinci Yeni’nin doğrudan doğruya bir tepki şiiri olmadığını öne sürer Garipçilerin getirdiği yeniliği, verilen şiir örneklerini kendileri için gerçek bir şiir geleneği sayar Çünkü Garipçiler sayesinde, böylesi geniş, böylesi sağlam bir şiir ortamı yaratılmıştır “Soyut Somut” adlı yazısında bu konuyla ilgili olarak şöyle demektedir:

“Yıkıcı bir şiir akımı bile yıktığı değerlerle beslenmek, geride bıraktığı dil, biçim, yapı

özelliklerini kaynak yaparak güçlenmek zorundadır

Cansever’e göre geleneğe karşı da gelse şiir karşı çıktığı şiirden de mutlaka etkiler almış demektir Bu nedenle Edip Cansever şiiri sürekliliği olan, değişen, yenilenen şiirdir Edip Cansever’in şiirinde

gördüğümüz özellikler şairin kendine özgü bir şiir oluşturduğunu göstermektedir


Şiirinin her döneminde değişim ve yenilik görülmekle birlikte, Edip Cansever’in vazgeçemediği, bağlı olduğu tek kuram TS Eliot’ın “nesnel karşılık” kuramıdır Edip Cansever, bu kuramın kendi şiirlerinde nasıl yer aldığını şu şekilde ifade etmektedir:

“ Her şeyi birtakım nesnelerle vermeyi her zaman yeğlerim Vazgeçemediğim bir şeydir bu Eliot’ın nesnel karşılık kuramından yola çıkıyorsak coşkularımız, duygularımız, düşüncelerimiz şiire aktarıldığı zaman oradaki nesnel karşılıklarını bulmalı Bir şiir içindeki nesnelerle, içindeki yaşam biçimleriyle, ilişkilerle ve daha bir sürü ögeyle oluşturulur Ve ben buna çok inanıyorum Bu şiirlerde gereksiz ayrıntı sayılabilecek şeyler aslında bir fon gibi gerekli olan ögelerdir


Somut- soyut şiir tartışmalarının yapıldığı bu dönem içinde Edip Cansever her ne kadar soyut ve kapalı şiir yazmakla eleştirilmişse şiirin bir soyutlama işi olduğunu kabul etmiş, fakat somutlama yapılmadan şiirde hiçbir şey elde edilemeyeceğini savunmuştur Şiirdeki somutlama kaygısından ötürü “şiirsel dekor” oluşturma amacıyla şiirinde duyguların nesnel karşılığı bir takım ögeler kullanmıştır


Edip Cansever’e göre soyut şiir: “ne kapalı, ne anlamsız, ne de toplumcu olmayan şiirlerdir Soyut şiir, olsa olsa daha yazılmamış bir şiirdir; bir de yazılmış görünüp de, belli bir şiir düzeninde yer almamış, geleneğinden kopuk, geleceğe yönelmemiş, salt ozanını ilgilendiren her türlü şiir soyuttur


Edip Cansever’e göre mısra işlevini yitirmiştir; şiiri şiir yapan bir birim olarak yürürlükten kalkmış, bir ölçü olmaktan çoktan çıkmıştır Şiire ölçü olarak ise düşşel ve ussal bir ölçü olmalıdır “Usla okumalı, şiiri, usla biriktirmeli artık; mısra ile değil Diyeceğim ille de bir ölçü gerekliyse, bu, düşünsel-ussal bir ölçü olmalı Tek sesli şiirden çok sesli şiire yönelişteki en kapsamlı ölçü de budur


Cansever’e göre dil, değişen koşulların, değişen düşüncelerin, değişen beğenilerin, doğal bir sonucudur Düşüncenin durması demek, hayatın da durması demektir T S Eliot’un, bir kelimenin, bir imajın, bir durumun okuyucuda da aynı duyguları uyandıracak şekilde kullanılması olan “nesnel karşılık” kuramı, şiirlerinde nesnelerin büyük yer tuttuğu bir dekor oluşturan Edip Cansever için oldukça önemli bir kuramdır Cansever, “Şiirlerim küçük insandan, küçük durumsal anlardan çok, insan dramını,

yani bir çelişkiler, karşıtlıklar bütünlüğünü içermeye yönelik olduğundan, bu dekorun nesneleri de, insanları da daha bir hareket halinde görünüyorlar sanırım” sözleriyle bu kurama verdiği önemi belirtirken ayrıca bir şairin işinin bir yerde kuramı da bozmak olduğunu söyleyerek, hep şiirin yeniye ve değişime dönük olması gerektiğini savunmaktadır


Nesnelerin Edip Cansever’in şiirinde bu kadar önemli olmasının nedeni, şiirsel bir dekor oluşturma ilkesiyle ve onun söylemek istediğiyle yani şiirinin amacıyla ilgilidir Cansever, insanı, insanın sorunlarını evrensel bir yapıda ele alarak anlatmak istemektedir Edip Cansever’e göre gerçek maddedir, nesnelerdir Özdemir İnce de Edip Cansever’in şiirinin bu nesnelere derinlemesine bakışını şu şekilde değerlendirir:

“Nesnenin geçmiş ve geleceği temsil etmesine, göstermesine gerek yok Edip Cansever’in şiirinde (ya da bütün çağdaş şiirde), çünkü zaman üç boyutuyla şimdi var olan nesnenin kendisidir, kendisindedir


Cansever özellikle uzun şiirlerinde bir sorunsalı kucaklamak, o sorunsalı genellikle yanıtsız sorularla büyütmekten yana olduğunu söyler Bu sözleri de ben’in belirsizliğinin çok yorumluluğu sağlamak amaçlı olduğunu gösteriyor

Edip Cansever’in modernist oluşu ve insana yönelişi üzerine Ahmet Oktay’ın tespitleri ise şu sözleriyle ifadesini bulur: “Cansever, son kitabına kadar hep özcü bir şair olarak kaldı, söylemek bile fazla: Modernistti Gelgelelim bu modernizmi moda olarak değil, çağcıl ve güncel olanın, dahası insanal olanın iletilmesinin zorunlu bir ögesi olarak anlıyordu


Dünyaya bakışının ürünleri olan “usla okunan, usla biriktirilen” şiirlerinde Edip Cansever, insanı, insanla gelen en çağdaş sorunları karşılayabilecek şiirin çok sesli bir şiir olması gerektiğini savunur Uzun şiirlerinde ise bir sorunsallık söz konusudur Bu bakımdan, belli bir konusu olabileceği gibi, bir temayı da işleyebilir Belli bir konuyu ya da temayı ele alırken öykü ve tiyatro gibi ögelerden yararlanmıştır


Edip Cansever, Oteller Kenti üzerine yaptığı bir konuşmada, “düzyazısal şiir” deyimini kullanır Cansever’e göre, bütün sanatsal türler, şiirin potasında eriyebildiğince, şiirin doğal gereçleridir “Düz yazıya geçmiş ozan anlamı genişletip yoğunlaştırıyor Mısra yerine devinim, mısrayı ölçü almak yerine usu ölçü yapmak” yoluna gitmiştir Şairin Seyir Defteri şiir kitabıyla birlikte şiirde şarkı sözleri, atasözleri, halk türküleri, halk şiirleri, ilanlar, afişler, halk arasında kullanımı yaygın argo deyişler ve buna benzer kalıpları olduğu gibi değil değiştirerek ve şiirin içinde eriterek kullandığı görülmektedir

Şair bu şekilde her döneminde şiire yenilikler katmaya çalışmış değişimin ve yeniliğin savunucusu olmaya devam etmiştir Şiirde, dış ses ve iç sese daha az önem verirken, şiirde akustik bir yapıya

ulaşmaya çalışmıştır Şiiri bir yapı ve bir mimari olarak ele alıp seslerin dağılımını, tıpkı konser salonundaki gibi şiirsel yapıda dağıtmak ve ortaya çok değişik bir ses çıkarmaya çalışmak Edip Cansever’in amacıdır Bu düşüncesinin örnekleri İlkyaz Şikâyetçileri adlı şiir kitabında vermiştir


İkinci Yeni dönemi ve Edip Cansever şiiriyle ilgili olarak en çok tartışılan konulardan biri olan soyut ve somut yaklaşımıyla ilgili olarak Cansever kendi yolunu şu şekilde çizer: “Yapacağım iş -ama doğru ama yanlış- soyut-somut ikilemini kaldırmayı denemek…”


Edip Cansever, şiirindeki sorgulama unsurunun bu kadar çok olmasının nedenini ise “duyulmamış duyguların tarihçisi” olarak sorulacak çok sorusu olması ve bunları kendi kendine sorması olarak değerlendirir Şair bu şekilde içinde yaşadığı toplumun, çevrenin ve kendinin bilincine daha iyi varabilmeyi ister Şiirlerinde bireyi toplum içinde somut olarak görünür duruma getirmek ve daha derinlere inerek bireyin içsel dramını kurcalamak çabasındadır Sorular sormaya ve bu soruları çoğaltmaya çalışır Yazdıkça bilmediklerine, tanımadıklarına, daha önce düşünülmemiş, söylenilmemişe ulaşmaya çalıştığını belirtir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.