Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
risalesinden, tesettür

Tesettür Risalesinden..

Eski 07-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tesettür Risalesinden..






Tesettür risalesinden
ASRIMIZDA TESETTÜR
Asrımızda, Avrupa’dan gelen sözde kadın hürri*yet*leri adı altında, gerçekte ise kadını her sahada istismar eden ve âdi bir metadan başka değer ve kıy*met vermeyen bir anla*yış ve bu anlayı*şın tatbikatçıları karşılarında en ev*vel Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ve onun Risale-i Nur Külliyatını bulmuşlar*dır

Aslını daha önce yazan ve 1934’te ilaveler ve düzenlemelerle Tesettür Risalesini yeniden te’lif eden ve neşre*den Bediüzzaman Hazretleri, 1935 senesinde İnkılaplar aleyhinde faali*yetlerde bulunmak gibi suçlamalardan dolayı Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmış ve diğer suçlamalar*dan ceza veril*mezken Tesettür Risalesinden kendisine bir senelik ceza vermişlerdir

Bediüzzaman Hazretleri, idam planı ile verildiği Eskişehir Ağırceza Mahkemesinde, tesettür-ü nisvanı([5]) mü*da*faa ederken şöyle diyor:

«İşte ben de adliyenin mahkemesine de*rim ki: Binüçyüzelli senede ve her asırda üçyüzelli milyon müslü*manların hayat-ı içti*maiyesinde kudsi ve hakiki bir düs*tur-u İlahîyi üçyüzelli bin tefsirin tasdik*lerine ve itti*fakla*rına istinaden ve bi*nüçyüz se*nede geçmiş ecda*dımızın iti*kad*larına iktidaen tefsir eden bir adamı mah*kûm eden haksız bir kararı, elbette ruy-i zeminde adalet varsa, o kararı red ve bu hükmü nakzedecektir diye ba*ğırı*yorum Bu as*rın sağır kulakları dahi işitsin!» (Şualar sh: 448)

Yine müdafaanın bir kısmında da şöyle der:

«Bin seneden beri çarşaf altında bulunan mu*had*de*rat-ı İslâmiye([6]) şimdi de çarşaf*larını mu*hafaza ediyor*lar» (Osmanlıca Lem'alar sh: 586)

Tesettür aleyhinde böyle acib tahak*kümü yapan mü*te*hakkimler, ve milli tereddiye dehşetli bir şekilde kapı açtılar Çünkü aile müessesesinin korunmasında ve aile efradı ara*sında nesebî ve fıtrî olan manevi bağla*rın; hürmet, merhamet gibi hislerin ve ah*lâkî değerle*rin tahak*kuk etmesinde teset*türün rolü büyüktür Tesettürsüz ve müb*tezel([7]) ailelerde, mezkûr fıtrî bağlar ve ma*nevi değer*ler gelişmez

Eğer bu değerler, yaşanan dinî ha*yatla geliştikten sonra, asrîliğe([8]) özenip te*settür terk edilirse, kazanılan manevi ha*yat büyük ölçüde zedelenir Böylelerin ha*yat anlayışı gi*derek yalnız dünyevi men*faat ve lezzetler öl*çüsü içinde darlaşır ve maddileşir İnsanlığın yüksek şahsi*yeti tersine döner, tereddi eder

Yıllar sonra aynı anlayışın tatbikatçıları tesettür mese*lesinden dolayı müslüman kitleyi baskı altında tut*tuklarını esefle görmekteyiz Şimdi bu risaleyi burada neşrediyoruz



Alıntı Yaparak Cevapla

Tesettür Risalesinden..

Eski 07-28-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tesettür Risalesinden..



TESETTÜR RİSALESİ’NDEN
Bismillahirrahmanirrahim

‘ya eyyühe’n nebiyyü kul liezvacike ve benatike ve nisai’l mü’minine yüdnine aleyhinne min celâbîbihinne’([9])

ilâ âhir… âyeti, te*settürü([10]) emrediyor Medeniyet-i sefihe([11]) ise, Kur’anın bu hük*müne karşı muhalif gidiyor Tesettürü, fıtrî([12]) görmüyor, “bir esarettir” diyor

Elcevab: Kur’an-ı Hakîm’in bu hükmü tam fıtrî([13]) olduğuna ve muhalifi gayr-ı fıtrî olduğuna delalet eden çok hikmetlerin*den, yalnız “dört hikmet”ini beyan ede*riz

Birinci Hikmet: Tesettür, kadınlar için fıtrîdir([14]) ve fıt*ratları iktiza ediyor Çünki kadınlar hilkaten([15]) zaif ve nazik ol*duklarından, kendilerini ve hayatından ziyade sevdiği yavru*larını himaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduğundan, kendini sevdir*mek ve nefret ettir*memek ve istiskale([16]) maruz kalmamak için, fıtrî bir meyli var Hem kadın*ların on adetten altı yedisi, ya ihti*yardır, ya çir*kindir ki; ihti*yarlı*ğını ve çir*kinliğini herkese göstermek is*temez*ler Ya kıskanç*tır; kendinden daha gü*zel*lere nisbeten çirkin düşme*mek veya tecavüzden ve ittihamdan korkar, ta*ar*ruza maruz kalmamak ve kocası naza*rında hiyanetle müt*tehem([17]) ol*mamak için, fıtraten tesettür ister*ler Hatta dikkat edilse, en ziyade kendini saklıyan ihti*yarlardır Ve on adet*ten ancak iki üç ta*nesi bulunabilir ki; hem genç olsun, hem güzel olsun, hem kendini göstermekten sıkılmasın Malumdur ki; insan sevme*diği ve istiskal ettiği adamla*rın nazarın*dan sıkı*lır, müteessir olur Elbette açık sa*çıklık kıya*fetine giren güzel bir kadın, bakmasına hoş*landığı namah*rem([18]) erkek*lerden onda iki üçü varsa, yedi sekizin*den istiskal eder Hem tefahhuş ve te*fes*süh et*miyen([19]) bir güzel kadın, nazik ve seri-üt te*essür([20]) oldu*ğun*dan, mad*deten te’siri tecrübe edilen belki semlendi*ren([21]) pis nazarlardan elbette sıkılır Hatta işi*tiyoruz; açık sa*çık*lık yeri olan Avrupa’da çok kadın*lar, bu dikkat-i na*zardan sıkı*la*rak, “bu alçaklar bizi göz hapsine alıp sıkı*yorlar” diye polislere şekva ediyorlar Demek me*deni*yetin ref-i tesettürü,([22]) hilaf-i fıtrattır([23]) Kur’an’ın teset*tür emri fıtrî olmakla beraber, o maden-i şefkat ve kıy*met*dar birer re*fika-i ebediye olabilen kadınları, te*set*tür ile su*kuttan, zilletten ve manevi esaretten ve sefaletten kurta*rıyor

Hem kadınlarda, ecnebi erkeklere karşı fıtra*ten korkaklık, tahavvüf([24]) var Tahavvüf ise, fıtraten te*set*türü iktiza ediyor Çünki sekiz dokuz dakika bir zevki cidden acılaştıracak sekiz dokuz ay ağır bir veled yükünü zah*met ile çek*mekle beraber, hami*siz bir veledin terbi*ye*siyle sekiz do*kuz sene, o sekiz dokuz dakika gayr-ı meşru zevkin belasını çekmek ihtimali var Ve kesretle([25]) vaki ol*du*ğundan, cidden şiddetle namahrem*lerden fıt*ratı korkar ve cibilliyeti sakın*mak ister Ve tesettür ile namahremin iştihasını açmamak ve tecavüzüne mey*dan ver*memek, zaif hilkatı emreder ve kuvvetli ihtar eder Ve bir siperi ve kal*’ası çarşafı olduğunu gösteriyor Mesmuatıma([26]) göre: Merkez ve payi*taht-ı hükümette,([27]) çarşı içinde, gündüzde, aha*linin gözleri önünde, gayet adi bir kun*dura boyacısı, dünyaca rütbeten bü*yük bir adamın açık bacaklı karısına bilfiil sar*kıntılık etmesi, tesettür aley*hinde olanların hayasız yüzlerine bir şamar vuru*yor!


Alıntı Yaparak Cevapla

Tesettür Risalesinden..

Eski 07-28-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tesettür Risalesinden..



İkinci Hikmet: Kadın ve erkek orta*sında gayet esaslı ve şiddetli münasebet, mu*habbet ve alâka; yalnız dünyevi ha*ya*tın ihtiyacından ileri gelmiyor Evet bir kadın, ko*ca*sına yalnız hayat-ı dünyevi*yeye mahsus bir re*fika-i ha*yat([28]) değildir Belki hayat-ı ebediyede dahi bir re*fika-i hayattır([29]) Madem hayat-ı ebediyede dahi ko*ca*sına refika-i hayattır; elbette ebedî arkadaşı ve dostu olan kocası*nın naza*rından gayrı başkasının nazarını kendi me*hasinine celbetmemek([30]) ve onu darılt*mamak ve kıs*kandırmamak lâzım gelir Madem mü’min olan ko*cası, sırr-ı imana bi*naen onun ile alâkası hayat-ı dün*yevi*yeye münhasır ve yalnız hayvanî ve gü*zellik vak*tine mahsus muvakkat bir muhabbet değil, belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayat nokta*sında esaslı ve ciddi bir mu*habbetle, bir hürmetle alâkadardır

Hem yalnız gençliğinde ve güzellik za*manında değil, belki ihtiyarlık ve çirkin*lik vaktinde dahi o ciddi hürmet ve mu*habbeti taşıyor Elbette ona mukabil, o da kendi me*hasinini([31]) onun nazarına tah*sis ve muhabbetini ona hasretmesi muk*teza-yı insaniyettir Yoksa pek az ka*za*nır, fakat pek çok kaybeder

Şer’an([32]) koca, karıya küfüv([33]) olmalı, yani birbirine mü*na*sib olmalı Bu küfüv ve denk olmak, en mü*himmi diyanet nok*tasındadır Ne mutlu o kocaya ki; ka*dı*nının di*ya*netine bakıp taklid eder, refi*kasını hayat-ı ebedi*yede kaybetmemek için mütedeyyin([34]) olur Bahtiyardır o ka*dın ki; kocasının diyanetine ba*kıp “ebedî arkadaşımı kaybet*mi*yeyim” diye tak*vaya([35]) girer

Veyl([36]) o erkeğe ki; saliha kadınını([37]) ebedî kaybetti*re*cek olan sefahete girer Ne bed*bahttır o kadın ki; müt*taki([38]) koca*sını taklid etmez, o mübarek ebedî arkada*şını kaybeder

Binler veyl o iki bedbaht zevc ve zevceye ki; bir*birinin fıskını([39]) ve sefahetini taklid ediyorlar Birbirine ateşe atılmasında yardım ediyorlar!



Alıntı Yaparak Cevapla

Tesettür Risalesinden..

Eski 07-28-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tesettür Risalesinden..



Üçüncü Hikmet: Bir ailenin saadet-i hayatiyesi; koca ve karı mabeyninde bir em*niyet-i mütekabile([40]) ve samimi bir hür*met ve muhabbetle devam eder Tesettürsüzlük ve açık saçıklık, o emni*yeti bozar, o mütekabil hür*met ve mu*habbeti de kırar

Çünki açık saçıklık kılığına giren on ka*dından an*cak bir tanesi bulunur ki, ko*ca*sından daha güzeli gör*mediğin*den, kendini ecnebiye sevdirmeye çalışmaz Dokuzu, koca*sından dahi iyisini görür Ve yirmi adam*dan ancak bir ta*nesi, ka*rı*sından daha gü*zelini görmü*yor O va*kit o samimi muhabbet ve hürmet-i mü*tekabile gitmekle beraber, gayet çirkin ve ga*yet alçakça bir his uyandırmaya se*bebiyet ve*rebilir Şöyleki:

İnsan, hemşire([41]) misillü mahremlerine([42]) karşı fıtra*ten şe*hevanî his taşıyamıyor Çünki mahremlerin sima*ları, kara*bet([43]) ve mahremiyet cihetindeki şefkat ve mu*habbet-i meşru*ayı ih*sas ettiği cihetle; nefsî, şehevanî temayülatı kırar Fakat ba*caklar gibi şer*’an mahremlere de gös*ter*mesi caiz olmayan yerlerini açık saçık bırak*mak, süflî([44]) nefis*lere göre gayet çir*kin bir hissin uyan*ma*sına sebe*biyet ve*rebilir Çünki mahremin si*ması mah*remiyetten haber verir ve namahreme benzemez Fakat meselâ açık ba*cak, mahremin gayriyle müsavidir Mahremiyeti ha*ber vere*cek bir alâmet-i farikası olmadı*ğın*dan, hayvanî bir na*zar-ı hevesi, bir kısım süflî mah*remlerde uyan*dırmak mümkün*dür Böyle nazar ise, tüy*leri ür*pertecek bir sukut-u in*sa*niyettir!

Dördüncü Hikmet: Malumdur ki; kesret-i nesil her*kesce matlubdur Hiçbir millet ve hükümet yoktur ki, kes*ret-i te*nasüle taraftar olmasın Hatta Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselâm ferman etmiş:

“İzdivaç ediniz; çoğalı*nız Ben kıya*mette, sizin kesretinizle if*tihar edeceğim([45]) Halbuki tesettürün ref’i, izdivacı([46]) teksir etmeyip, çok azaltıyor Çünki en serseri ve asrî bir genç dahi, refika-i hayatını([47]) namuslu is*ter Kendi gibi asrî, yani açık saçık olmasını iste*me*diğin*den bekâr kalır Belki de fuhuşa sülûk eder([48]) Kadın öyle değil, o derece ko*casını inhisar altına alamaz Çünki ka*dı*nın -aile hayatında müdür-ü dahilî ol*mak haysi*yetiyle ko*casının bütün ma*lına, evla*dına ve her*şe*yine muha*faza me*’muru olduğundan- en esaslı hasleti sadakattır,([49]) emniyettir Açık saçıklık ise, bu sada*katı kı*rar; kocası naza*rında em*niyeti kaybeder, ona vicdan azabı çekti*rir Hatta er*kek*lerde iki güzel haslet olan ce*saret ve se*havet([50]) kadınlarda bu*lunsa, bu emniyete ve sada*kata zarar ol*duğu için, ahlâk-ı seyyi*edendir,([51]) kötü haslet sayılırlar Fakat kocasının vazi*fesi, ona hazine*darlık([52]) ve sadakat değil, belki himayet ve merhamet ve hürmet*tir Onun için, o erkek inhi*sar altına alınmaz Başka kadınları da nikah ede*bilir Memleketimiz Avrupa’ya kıyas edilmez Çünki orada dü*ello gibi çok şiddetli vasıtalarla açık saçıklık içinde namus bir derece muhafaza edilir İzzet-i nefis sahibi birisi*nin karısına pis na*zarla bakan, boynuna kefenini takar, sonra bakar

Hem memalik-i baride([53]) olan Avrupa’daki tabiatlar, o memleket gibi barid ve ca*middirler([54]) Bu Asya, yani Âlem-i İslâm kıt’ası, ona nisbeten mema*lik-i harredir([55]) Malumdur ki; muhitin, in*sanın ahlâkı üzerinde te’siri vardır O barid mem*lekette, so*ğuk insanlarda he*vesat-ı hayvaniyeyi tahrik etmek ve işti*hayı açmak için açık saçıklık, belki çok su-i is*timalata ve israfata medar ol*maz Fakat seri-üt teessür ve hassas olan memalik-i har*redeki insanların hevesat-ı nefsa*niyesini([56]) müte*madiyen tehyic([57]) ede*cek açık saçıklık, elbette çok su-i istima*lata ve israfata ve neslin za’fiyetine ve sukut-u kuvvete se*bebdir Bir ayda veya yirmi günde ihtiyac-ı fıtr*îye mu*kabil, her birkaç günde kendini bir israfa mecbur zan*neder O vakit, her ayda on beş gün kadar hayız gibi arı*zalar mü*nasebetiyle kadından tecennüb etmeye mec*bur ol*du*ğundan, nefsine mağlub ise fuhşi*yata da mey*le*der Şehirliler; köylülere, be*devi*lere bakıp tesettürü kaldıramaz Çünki köylerde, bedevi*lerde, derd-i maişet meşgalesiyle ve bedenen çalışmak ve yo*rulmak müna*sebetiyle, hem şehirli*lere nisbeten nazar-ı dikkati az celbeden ma*sume işçi ve bir derece kaba kadınların kısmen açık olmaları, hevesat-ı nef*sani*yeyi tehyice me*dar ola*madığı gibi, ser*seri ve işsiz adamlar az bu*lundu*ğundan, şehirdeki mefasidin([58]) onda biri onlarda bulun*maz Öyle ise onlara kıyas edil*mez» (Lem'alar sh: 195-199)

Alıntı Yaparak Cevapla

Tesettür Risalesinden..

Eski 07-28-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tesettür Risalesinden..



5] kız ve ka*dınların dinin emrettiği şe*kilde örtünmelerini

[6] na*musunu koruyan şerefli müslü*man kız ve kadınlar

[7] (utanma duygusunu kaybetmekle) herkesin oyuncağı haline gelmiş, şerefini yitirmiş (kız ve kadın)

[8] İslâma uymayan Avrupa hayatına

[9] Ahzâb Sûresi, 33:59

[10] örtünmek, kadınların ve erkeklerin başkasına, nâmahremlere vücutlarının haram kısmını göstermemeleri

[11] günahları ve ahlâksızlığı, güzel ya*şayış di*yerek yaygınlaştıran toplum ha*yatı ve anlayışı

[12] hayat kanunlarına uygun

[13] doğuştan, yaratılıştan, in*sanın üstün yaradılışına uygun

[14] yaratılıştan

[15] yaratılıştan doğuştan

[16] ağır ve çirkin bulmak

[17] suçlu

[18] yabancı

[19] namusunu ve ahlâkını bozmayan

[20] çabuk etkile*nen

[21] zehirleyen, kötü etki yapan

[22] örtünmeyi kal*dırmak, açık-saçık yaşayışı ge*tirmek

[23] yaratılışa zıttır

[24] korkaklık

[25] çoklukla

[26] duyduğuma

[27] başşehirde

[28] hayat ar*kadaşı

[29] ahirette son*suz devam edecek hayat ar*kadaşıdır

[30] kendi tarafına çekmemek

[31] güzelliklerini

[32] Şer’iatca, dince

[33] evlenecek erkek ve kadı*nın biribirine dince denk olması

[34] dindar, dine bağlı

[35] günahlardan kaçmaya

[36] yazık

[37] dindar kadınını

[38] günahlardan kaçan

[39] günahını

[40] karşı*lıklı güven

[41] kız kardeş

[42] kendisiyle evnelilmesi haram olan (anne, kar*deş) gibi yakınlarına

[43] soyca yakınlık

[44] alçak

[45] el-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 3:269, no: 3366; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 1021

[46] evlenmeyi

[47] hayat arkadaşını

[48] yoluna ve yaşayış şek*line girer

[49] bağlılıktır

[50] cesurluk, kor*kusuzluk ve cömertlik

[51] kötü ahlâktandır

[52] para ve mal gibi şeyleri korumakla görevli

[53] soğuk memleketler ve iklimlerde

[54] soğuk ve donuk

[55] iklimi çok sıcak olan memleketlerdir

[56] geçici günah is*teklerini

[57] heyecanlandırmak, hare*ketlendirmek

[58] bozgunculukların

Alıntı Yaparak Cevapla

Tesettür Risalesinden..

Eski 07-28-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tesettür Risalesinden..



ÖRTÜNMEK HAKİKİ MEDENÎLİKTİR
Taife-i nisa’nın tesettüre riayet et*meyip açılma*ları, Kur’an (A’raf Suresi 7:27, 28) âyetle*rinin beyanıyla, cahiliye âdet*le*rine([129]) bir irti*cadır

Kur’an (A’raf Suresi 7:26) âyetiyle avret yerle*rinin örtün*mesini be*yan ettiği gibi, hadislerde de bu mevzuda hayli rivayet mev*cuttur Ezcümle, «Behz bin Hâkim’in dedesi Muaviye bin Hayda (RA) dan ri*vayet edildiğine göre şöyle demiştir:

—Ya Resulallah! Avretlerimizin neresini örteriz? (Örtmemiz gerekir?) diye sor*dum Efendimiz (bana):

—Sen avretini (helalın olan) karından veya cari*yen*den başka herkesten sakla! buyurdu Ben:

—Ya Resulallah! Eğer kavm kendi ara*larında (karışık ve bir yerde) olsalar, (avretle ilgili hüküm ne*dir?) bana bun*dan haber ver, dedim Efendimiz (bana):

—Avretini hiç kimseye göstermemeye gücün ye*terse, sakın avretini kat’iyyen gösterme!” buyurdu (Ben):

—Ya Resulallah! Eğer birimiz (tek ba*şına) boş bir yerde olursa hüküm nedir? diye sordum Buyurdu ki:

—İnsanlara nazaran Allah’tan haya etmek daha vacibdir» (İbn-i Mace, 9 Kitab-ün Nikah, 28 bab, 1920 hadis meali)

«Ebu Said-i Hudri (Radıyallahü Anhü) den rivayet edil*diğine göre: Resulullah (Sallallahü Aleyhi Vesellem) şöyle bu*yurdu demiştir:

Kadın, kadın avretine bakmasın Erkek de, erkek avretine bakmasın» (İbn-i Mace Kitab-üt Tahare, 137 bab, 661 hadis meali)

«Ebu Said-i Hudri (RA) şöyle demiştir:

—Resulullah (ASM) buyurdu ki: “Erkek erke*ğin avret yerine, kadın da diğer kadının avret yerine bakmasın Erkek erkeğe bir tek yatak içinde sür*tünme*sin” buyuru*luyor” (Sahih-i Müslim Kitab-ül Hayz, 74 hadis meali ve Sahih-i Buhari 8 Kitab 8, 10, 12 babları da avret ile alâkalıdır)

Dinimizin tesettür gibi kat’i emir*leri, resmi*yet ve gayr-ı resmiyet veya za*man ve şartlara göre değişmez Binaenaleyh büyük ekseriyeti müslüman olan bir cemi*yette devlet, dine sarahatla aykırı düşen haram bir kıya*fet şeklini, ka*nunî mecburiyet ola*rak geti*remez Çünkü halk ekseriyetine dayanan Cumhuriyetin ma*hiyetine ay*kırı düştüğü gibi, aynı za*manda vatandaşı devlet emri ile Allah’ın emri arasında sıkıştırmış olur ki, bu durum din ve vicdan hürriyetlerinin açıkça ihlalidir Kanunlar ise, hakiki hürriyet reji*minin esaslarına aykırı olamaz

Bu umumi ve mütearef hakikat için*dir ki; Bediüzzaman, hayatı boyunca din ve vicdan hür*ri*yetle*rine aykırı olarak yapılan şiddetli baskılara karşı kah*ra*manca bir azim, sebat ve cesaretle İslâmî hayattan, Şeriat ve Sünnet-i Seniyeden hiç bir şekilde taviz ver*memiştir Nitekim bir eserinde kay*dedildiği üzere:

«İslâmî kıyafeti kat’iyyen ve asla tebed*dül etme*yen ve kıyafetine ilişmek istiyen ve sonra kendi ken*dini öldürmekle toka*dını yiyen Nevzat isminde Ankara vali*sine: “Bu sarık bu başla beraber çıkar” demiştir» (Emirdağ Lâhikası II 19)

İşte insanlık tarihinde altın levha olarak kaydedi*lecek olan hak yolundaki böyle azamî fedakârlık, *net ve cesa*reti, nesl-i atînin de bir ibret levhası olarak görme*sinde bü*yük bir maslahat bulunması cihetiyle ve bir istisna olmak üzere Bediüzzaman’ın Tarihçe-i Hayatında bu İslâmî kı*yafeti ile bazı resimleri konul*muş*tur Bu kıyafetiyle İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde bu*lunmuş ve idam plan*ları ile verildiği mah*kemelerde de sarığını çı*karması yolundaki ihtarlara rağmen sa*rığını da çı*karmamıştır
alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.