![]() |
İrkçılık İlleti - Neden Ayrı-Gayrıyız? |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İrkçılık İlleti - Neden Ayrı-Gayrıyız?ırkçılık Illeti - Neden Ayrı-Gayrıyız? ![]() Neden Ayrı-Gayrıyız? İslam âleminin yaşadığı bu makûs talihin sebebi nedir acaba? Bir araya gelmemiz acaba mümkün olmayan bir fantezi mi, yoksa şartları yerine getirildiğinde olabilecek bir durum mu? Veya şöyle diyelim; yeni tanımlamalar yeni açılımlar yapılmadan, ayrılık kültürünün çok bereketli olduğu bu kültürel mirasla biz bir araya gelebilecek miyiz? Bir sorunu çözebilmek için önce onu vücuda getiren sebepleri tespit etmek lazım Yani, hastalık tespit edilmeden doktorun yapabileceği bir şey yoktur Daha önceki bir yazımızda da zikretmiştik Biz bir meseleyi tahlil edeceğimiz zaman ilk önce Kur’an-ı Kerim’e ve Resulüllah’a, akabinde de Selef-i Salihin’e müracaat etmemiz lazım Ve inanırız ki bu sıraya riayet edildiği vakit, bütün sorunlara en doğru teşhis konulmuş olacaktır Bu gün İslam âlemini bir ahtapot gibi saran milliyetçilik akımları hızla ilerlemekte ve Müslümanları zelil etmeye devam etmektedir Müslümanların dağınıklığının, zilletinin, bölünmüşlüğünün ve heybetsiz duruşunun en büyük sebeplerinden biri de milliyetçiliktir Biz şuna inanıyoruz; insanları meziyet sahibi yapan, izzet ve şerefli kılan vahiy disiplinidir Müslüman kavimlerin İslam’dan önceki ve sonraki halleri kıyaslandığında bu durum açıkça görülebilmektedir Ortadoğu’daki Müslüman halkların İslam’dan önceki durumlarına bakan herkes şunu görecek ki, Müslüman kavimler İslam’la aziz olmuşlardır (İslam’ın teb’ası olan gayri Müslimler de barış ortamındaydılar ve dokunulmazlıkları vardı) İslam’dan önce belki devlet sahibi, güç sahibi olmuş olabilirler, ama asla medeni ve irfani bir meziyete sahip değildiler Bu güzel vasıfları İslam’la kazandılar Milliyetçilik Belası Batı Kaynaklı Yeryüzünde kuvvetli bir şekilde hükmeyleyen dinsizlik cereyanları, Müslüman kavimleri esir etmek için önce onların İslam’la olan bağlarını ve İslam’dan kaynaklanan birlikteliklerini bozmaya çalıştılar Çünkü birlik ve beraberlik içerisinde olan toplumlar, ne esir olurlar, ne ekonomik olarak başkasına muhtaç duruma düşerler, ne de o toplumları kandırmak mümkün olur Evet, İslam âlemini perişan eden bu kavmiyetçilik belasından kurtulmamız lazım Müslümanın milliyeti, tarihi, kültürü ve her şeyi vahiy ekseninde olmalıdır Tabiî ki her kavmin kendine göre kavmi özellikleri olacaktır, dili, rengi, folkloru, mizacı vb Ve insan kendisine ait olan bu tür şeyleri daha fazla sevebilir Ama bunları bir üstünlük vasfı olarak kullanamaz Eğer Allah Teâlâ dileseydi, bütün yeryüzündeki insanları tek tip yaratırdı Ama O bizi farklı yarattı ve bizim birbirimizi farklılığımızla beraber sevmemizi emretti Başkalarını kendimize benzetmeden, sadece İslam’ın ortak erdemlerinde benzeşerek ve Allah için severek… Allah-u Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en üstününüz O’ndan en çok korkanınızdır Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdar olandır“ (49; 13) “Göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin farklı oluşu da O’nun âyetlerindendir Şüphesiz ki bunda bilenler için nice ibretler vardır” (30; 22) Peygamberimiz (sav) ise şöyle buyurur; “Asabiyete (ırkçılığa) çağıran bizden değildir; asabiyet için savaşan bizden değildir; asabiye üzere, asabiyye uğruna ölen bizden değildir" (Müslim, Ebû Dâvud, İbni Mâce, Nesâî) Evet, Allah-u Teâlâ ve onun resulü bize kesin bir dille; üstünlüğün takvayla olduğunu, kavmi farklılıklarının sadece bizim birbirimizi tanımamız ve sevmemiz için olduğunu ve buna muhalif olabilecek fikirlerin İslami ve insani olamayacağını beyan eder ![]() Ünlü İslam şairi M Akif bakın ne güzel söyler; Hani milliyetin İslam idi, kavmiyet ne? Sarılıp sımsıkı duraydın a milliyetine Arnavutluk ne demek? Var mı İslamda yeri; Küfr olur başka değil, kavmini sürmek ileri Arap’ın Türk’e, Laz’ın Çerkez’e yahut Kürde, Acemin Çinliye, rüçhanı mı varmış nerede? Müslümanlıkta anasır mı olurmuş ne gezer, Fikr-i kavmiyeti telin ediyor Peygamber İslam’ın zuhurundan sonra, Araplar yaklaşık yedi yüzyıl İslam’ın sancaktarlığını yaptılar Fethettikleri coğrafyalara İslam’ın adaletini ve kültürünü yaymaya çalıştılar Daha sonra bu emanet Müslüman Türklere geçti Onlar da yaklaşık 600 yüzyıl İslam’a hizmet ettiler Bu arada başka Müslüman kavimler de gözle görülür hizmetlerde bulundular Kürtler, Çerkezler, Berberiler, Farisiler ve daha birçok Müslüman kavim İslam’a hizmet ettiler Suni Düşmanlıklar Nasıl Üretildi? Ama burada dikkatimizi çeken başka bir şey var Bu gün İslam âlemini geometrik şekiller gibi parçalayan hâkim güçler, Arapların ve Türklerin birlikteliğinden rahatsız oldular ve yaklaşık iki yüzyıl bu iki Müslüman kavmi birbirinden uzaklaştırmanın yollarını araştırdılar Osmanlının yıkılışı sırasında, bazı bedevi terör örgütlerinin Osmanlı askerine saldırısını “Araplar bizi arkadan hançerledi” ile aramıza nifak tohumlarını bir alt kültür olarak fiskos ettiler “Anladıysam Arap olayım”, “Ne Şam’ın şekeri, ne Arap’ın yüzü” deyimleri… Karışık bir durumu anlamak için “Arap saçına döndü” veya siyah köpeği ‘Arap’ diye çağırmak… Bunların hiç biri tesadüf değildi Ne yapıp edip, Araplarla Türkler birbirlerine düşman edilmeliydi Bunun için Anadolu’nun güneye bakan topraklarının baştan sona mayınlanması gerekiyorsa, o da yapılmalıydı İşin acıklı tarafı, bizdeki bu tür düşüncelere sahip insanların bir farklı versiyonu Arabistan’da zuhur etti Daha doğrusu ettirildi Yeşillendirilen düşünceler aynıydı Sadece ‘Arap’ kelimesi yerine ‘Türk’ kelimesi konuldu Evet, hiç şaşırmayınız, düşmanca düşünceler, fikirler, aynı elden çıktığını belli edercesine motamot aynıydı Fakat, biz göremedik Bakmadığımız için göremedik Hiç tahmin etmediğimiz şekilde, sözde yerli aydınlarımızdı bizi aldatan Onların ağzından çıkanları kesin doğrular zannetme saflığına düştük, aldatıldık yani… Belirttiğimiz gibi bu haince düşünceleri yayan münevver-i nakısa’ların (‘satılmış kalemler’ mi demeliydik?) benzerleri Arap âleminde boş kalmadılar ve aynı hezeyanları oralara yaydılar İslam’ın yayılmasında ve hizmetinde varlık gösteren bu iki Müslüman kavmin bir araya gelmemeleri gerekiyordu Bunun için toplum bilimciler, psikologlar, toplum mühendisleri ve stratejistler bir araya gelip, bu nifak hali için bir kültür oluşturmalıydılar İşte, yukarıda zikrettiğimiz yaftalar ve deyimleşmiş hezeyanlar, bu çalışmaların birer neticesiydi Mısır’ı ziyaret eden bir dostum yıllar önce bana şunu demişti: “Bizde Araplar için kullanılan kötü ve aşağılayıcı sözcüklerin hemen hemen hepsini Mısır köylüleri, Türkler için kullanıyor” Biz Müslümanız; kitabımız bir, kıblemiz bir, peygamberimiz bir ve biz tek vücudun azaları gibiyiz Biz İslam’la aziz olduk ve yine İslam’la aziz olacağız, inşaallah ![]() Yeniden İslam Kardeşliği Bütün Müslüman kavimler birbirine muhtaçtır ve kardeştirler Bakın Akif ne diyor; Artık ey millet-i merhume, sabah oldu uyan! Sana az geldi ezanlar, diye ötsün mü bu çan? Ne Araplık, ne Türklük kalacak, aç gözünü! Dinle peygamber-i zîşân’ın ilahi sözünü Türk Arapsız yaşayamaz Kim ki “yaşar” der, delidir! Arabın, Türk ise hem sağ gözü, hem sağ elidir Veriniz baş başa; zira sonu hüsrân-ı mubîn Ne hükûmet kalıyor ortada billâhi, ne din! "Medeniyyet!" size çoktan beridir diş biliyor; Evvelâ parçalamak, sonra da yutmak diliyor Allah kalplerimizi birbirine ısındırsın Tıpkı daha önce; Suheyb-i RUMÎ Selman-ı FARİSÎ Ebuzer-i GAFFARÎ Bilal-i HABEŞÎ Sümeyye-yi TÜRKÎ’nin kalplerini ısındırdığı gibi (Amin) Kavmiyetçilikle İlgili Birkaç Hadis-İ Şerif Resûlullah (sav)e soruldu: "Kişinin soyunu, sülâlesini (kavmini, ulusunu) sevmesi asabiyet (kavmiyetçilik, ırkçılık) sayılır mı?" Hz Peygamber şöyle cevap verdi: "Hayır Lâkin kişinin kavmine zulümde yardımcı olması asabiyettir/kavmiyetçiliktir"(Ahmed bin Hanbel, 4/107, 160; İbn Mâce, Fiten 7, hadis no: 3949) "Aziz ve Celil olan Allah sizden câhiliyye devrinin kabalığını ve babalarla övünmeyi gidermiştir Mü'min olan, takvâ sahibidir Kâfir olan ise şakîdir Siz, Âdem'in çocuklarısınız Âdem de topraktan yaratılmıştır Bazı adamlar, (kâfir olarak ölen) kavimleriyle övünmeyi terk etsinler Çünkü onlar, cehennemin kömüründen bir kömürdürler yahut onlar, Allah indinde burnu ile pislik yuvarlayan pislik böceğinden daha aşağıdırlar" (Ebû Dâvud, Edeb 120, hadis no: 5116) "Müslüman cemaatten ayrılan ve itaat yolunu terketmiş olarak ölen kimsenin ölümü, câhiliyye ölümüdür Ümmetime karşı harekete geçerek mü'minin imanına saygı duymaksızın ve sözleşmeli bulunduğu kimseye karşı olan ahdine vefâ göstermeksizin, suçlusuyla suçsuzuyla bütün ümmetimi vurmaya kalkışan kimse, Benim ümmetimden değildir Asabiyet/ırkçılık duygusuyla öfkelenen, asabiyet uğruna savaşırken yahut ırkçılık dâvâsı güderken körü körüne açılmış bir bayrak altında ölen kimsenin ölümü câhiliyye ölümüdür" (Müslim, İmâre 57; Nesâî, Tahrim 27; İbn Mâce, Fiten 7; Ahmed bin Hanbel, 2/306, 488) "Kim hevâsına uyarak bâtıl yolda cenkeder, asabiyet (milliyetçiliğe) çağrıda bulunur veya asabiyetçiliğin sevkiyle öfke ve tehevvüre kapılırsa, câhiliyye ölümü üzere ölür" (İbn Mâce, Fiten 7) "Bir kimseyi ameli geri bırakmışsa, nesebi, soyu onu kurtaramaz, yükseltemez, ilerletemez" (İbn Mâce, Mukaddime 17, hadis no: 225) "Allah indinde en şerefliniz takvâca en ileri olanınızdır Arabın Arap olmayan (acem) üzerine bir üstünlüğü yoktur Arap olmayanın da Arap üzerine bir üstünlüğü yoktur Siyah derili olanın beyaz derili üzerine bir üstünlüğü yoktur, beyazın da siyah derili üzerine bir üstünlüğü yoktur Üstünlük sadece takvâ iledir" (Cem'u'l-Fevâid, 1/510, hadis no: 3632) Ebû Hanife Süsledi hem memleketi hem de insanları Müslümanların imamı Ebu Hanife Fıkhıyla hükümleriyle, eserleriyle Zebur ayetleri gibi yazılı sayfalara Yoktur onun şarkta bir benzeri Garpta da Kûfe’de de bulunmaz dengi Üzerine olsun daim Rabbimin rahmeti Sayfalar okunduğu sürece var oldukça günleri Şiir: İmâm-ı Şâfiî Terc: Muhammed Z Yıldız MUHAMMED Z YILDIZ Onun için ilk önce biz nerde yanlış yaptık veya bize nasıl yanlış yaptırıldı? Bunları oturup düşünmemiz lazım Dilleri renkleri mizaçları bir Yani, bizde Arap düşmanlığı, onlarda da Türk düşmanlığı muteber nesne haline getirildi |
![]() |
![]() |
|