|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
arşın, grup, günü, gölgelenecek, gölgesinde, kimlerdir, kıyamet, olan, olmaktadır, özellikler |
![]() |
Kıyamet Günü Arş'ın Gölgesinde Gölgelenecek Olan Yedi Grup Kimlerdir? Hangi Özellikler Buna Neden Olmaktadır |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kıyamet Günü Arş'ın Gölgesinde Gölgelenecek Olan Yedi Grup Kimlerdir? Hangi Özellikler Buna Neden OlmaktadırKıyamet günü Arş'ın gölgesinde gölgelenecek olan yedi grup kimlerdir? Hangi özellikler buna neden olmaktadır Ebu Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah Teala, yedi insanı, arşının gölgesinde barındıracaktır: - Adil devlet başkanı, - Rabbine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç, - Kalbi mescitlere bağlı Müslüman, - Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan, - Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine "Ben Allah'tan korkarım" diye yaklaşmayan yiğit, -Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse, - Tenhada Allah'ı anıp göz yaşı döken kişi ![]() ![]() ![]() Yedi mutlu kişiyi ya da yedi güzel adamı tanıtan hadîs-i şerifte öncelikle üzerinde durulması gerekli bir iki ifade bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan Allah'ın gölgesinde barınacak insanlar sadece bu yedi sınıftan ibaret değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu hadiste yedi kimsenin zikredilmiş olması, diğer rivayetlerde zikredilen bahtiyarları bu mutluluktan asla mahrum bırakmaz ![]() Bu yedi sınıf insanı ayrı ayrı tanıtmadan önce bir hususa daha işaret etmemiz uygun olacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi hadisimizin haber verdiği yedi güzel insanı tek tek kısaca tanıyalım: Adil devlet başkanı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah'a kulluk içinde serpilip büyüyen genç ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kalbi mescitlere sevgi ile bağlı Müslüman ![]() ![]() ![]() Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları ve ayrılmaları Allah için olan iki insan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Güzel ve mevki sahibi bir kadının gayr-i meşru davetine "Ben Allah'tan korkarım" diye yaklaşmayan yiğit ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse ![]() ![]() ![]() ![]() Tenhada Allah'ı anıp göz yaşı döken kişi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte, her biri insan iradesi açısından başlı başına birer önem arzeden yukarıdaki hususlar ki, bunların bazısı, îfası çok zor ve çetin işler, bazısı da ruha ciddî birer çelme sayılan ağlardır ![]() ![]() ![]() İşte, Peygamber (asv) sözü bize, her zaman iradesiyle var olabilmiş ve Allah’la irtibattaki gücü ortaya koymuş kudsîler cemaatinden böyle bir kesitle, ötedenberi ütopyalarda aranan, aranıp da bir türlü bulunamayan vicdan topluluğunu sunmakta ve onları yakalama mevzûunda içlerimizi arzu ile doldurup gönüllerimizi şahlandırmaktadır ![]() Evet, güneşin bulutların yerini alıp her yanı kavurduğu, beyinlerin kaynayıp terlerin gırtlağa ulaştığı ve sebeplerin bütün bütün iflas edip her şeyin insanın aleyhine döndüğü o gün, Hakk’ın himaye ve inâyetinden başka gölge olmayacak ve olamaz da ![]() ![]() Bu müthiş günde, kimsenin kimseye destek olamayacağı, himaye ve iltimasların hiçbir işe yaramayacağı muhakkak ![]() Evet, işte böyle bir günde tek sığınak vardır; o da Allah’ın himâyesinin gölgesidir ve bu gölgeden yararlanacak olanlar da: - Dünyada sorumluluğunun şuurunda olan ve uhdesine aldığı emânetlere riâyetle hak, adalet ve istikâmeti temsil eden lider ve devlet reisi ![]() - Nefsânîliğin en azgın olduğu dönemlerde, bedenî ve cismanî arzularına rağmen, kendini Hakk’a kulluğa adamış delikanlı ![]() - Kulluk arzusu ve neşvesi, cismânî isteklerinin önünde ve kalbi sürekli mescitlerde atan ibâdet eri ![]() - Birbirlerini Allah için seven; bir araya geldiklerinde Allah için bir araya gelen, ayrılırken de Allah için ayrılan, Hak rızasını, Hak sevgisini mihrâb edinmiş muhabbet fedâileri ![]() - Hayatını hep “mehâfetullah” ve “mehâbetullah” kuşağında sürdürebilen, iffet ve ismetini muhafazada fevkalâde hassas, şehevânî isteklerine karşı alabildiğine kararlı ve nefsin fena tekliflerini, “Ben Allah’tan korkarım” düşünce ve çığlıklarıyla savabilen babayiğit ![]() - Allah’a karşı sadâkat ve vefâsının remzi olarak, dişinden, tırnağından artırıp, Hak rızâsı için infak ettiği malını, kıskançlığa varan bir ruh hâletiyle, Allah’tan başka kimsenin bilmesini arzu etmeyen, hem öyle etmeyen ki, sağına infak ettiğini solundakinden saklamaya çalışan ihlâs ve civanmertlik kahramânı ![]() - Yalnızlık anlarını tefekkür ve murâkabe ile buudlaştıran, yer yer gönlünde bestelediği duygularını gözyaşlarıyla seslendiren, her zaman irâde gücünü Allah’tan alan ve bu bir dalgakıran mahiyetindeki o müthiş irâdesiyle günah ve isyan arzularını kırıp darmadağınık eden his ve gönül erleridir ![]() Evet, başka hadîslerde de ifade edildiği gibi, adâletle hükmeden hâkimin ötede nurdan minberler üzerine kurulup Hakk’ın ard arda gelen iltifatlarını yudumlaması; (Müslim, İmare, 18; Nesâi, Kudat, 1; Müsned, 2/159) gençliğinde, gençliğini aşmış delikanlının Hakk’ın hoşnutluğu ile mükâfatlandırılması; hayatını mescid-ev-iş yeri arasında bir dantela gibi örmeye muvaffak olmuş ibâdet erinin ilâhî himayeye alınması; kâinata "mehd-i uhuvvet” nazarıyla bakıp ömürlerini, Allah için severek, sevilerek geçirenlerin mahşerde İlâhî muhabbetle mükâfatlandırılmaları; dünya hayatını mehâbet ve mehâfet atkıları üzerinde örgüleyen gönül insanının ötede korktuğundan emin bulunması; sadakasını, sadâkat nişanesi ölçüsünde te’diye eden vefâ erinin, o en vefâlıdan tasavvurlar üstü mukâbeleye mazhar olması, nihayet, zâhiri mânâlı, bâtını derin, âlemin kendisini bildiği yanlarıyla onlara en mükemmel örnek, dostla halvetinde de gözyaşlarıyla O’na içini dökebilen o duygu ve gönül insanının, bütün bâdireleri aşıp umduklarına nâil olması gibi, uhrevî ödüllendirmeleri ifâde etmenin yanında aynı zamanda, ideal bir toplumun kesiti sayılan böyle bir tablo ile mükemmel bir millet olmanın çerçevesi verilmekte ve insanları ona taşıyacak esaslar gösterilmektedir ![]() Artık böyle ciltlerle anlatılabilecek derin bir muhtevânın birkaç satıra sıkıştırılarak, âdeta deryânın damla ile ifadelendirildiğini tekrar etmemize gerek olmadığını düşünüyoruz ![]() Buna göre: 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() s ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|