Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gösteriş, riya, yasağı

Gösteriş (Riya) Yasağı

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gösteriş (Riya) Yasağı






Gösteriş (Riya) Yasağı
GÖSTERİŞ (RİYÂ) YASAĞI

Âyetler
1 "Onlara sadece şu emredilmişti: Bâtıl dinleri bırakarak yalnız Allah'a yönelip O'na itaat etsinler, namazı kılsınlar, zekâtı versinler İşte doğru din budur"
Beyyine sûresi (98), 5

İslâm ümmetine olduğu gibi geçmiş ümmetlere de ancak Allah'a kulluk etmeleri ve dini O'na has kılmaları yani tevhid ve ihlâs üzere yaşamaları emrolunmuştur Hiç bir din, kendisine inananları, iki yüzlü ve samimiyetsiz bir davranış içinde görmek istemez Aslında dindarlık, samimiyeti gerektirir Samimiyet yalnız Allah'a kulluk yapmakla başlar ve insanın gönlünde yer tutar Kendi iç dünyasında dini ve dindarlığı Allah'a has kılamayan kimseler, öteki dini görevleri de gereken berraklık ve duruluk içinde yerine getiremezler Namazın kılınması, zekât'ın verilmesi gibi dinin dış tezâhürleri de yalnızca Allah'a kulluk niyeti ve samimiyeti ile mümkün olur
İlâhî dinlerin müşterek üç esasını iman ve amel olarak tevhid, namaz, zekât diye belirlemek mümkündür Bu sebeple âyette geçen haniflik, aslında Hz İbrahim'in dininin vasfı ise de, sadece ona mahsus olmayıp genellikle puta tapıcılığın zıddı anlamında bütün peygamberlerin getirdiği tevhid dininin adı olmaktadır Doğru olan, sağlam olan ve arzulanan dindarlık da esasen bundan ibarettir

2 "Ey iman edenler! Allah'a ve âhiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve gönül yıkmak suretiyle hayırlarınızı boşa çıkarmayın Böylelerinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağnak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak pürüzsüz kaya haline getirivermiştir Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar Allah kâfirleri doğru yola iletmez"
Bakara sûresi (2), 264

Temelinde ciddî ve samimî bir iman bulunmayan harcamalar, gösteriş veya birilerine duyurma (riyâ ve süm'a) niyetiyle yapılmış hayır ve iyilikler, yatırımlar bir hiç uğruna hebâ edilmiş mesâî ve imkânlardır Bu tür davranışlar, genellikle iki yüzlü, samimiyetsiz kişilerin tavırları olarak tanıtılmaktadır Müslümanların böyle olmamaları, her şeyden önce imanlarının gereğidir
Ayrıca insan başlangıçta güzel bir niyetle yaptığı iyilik ve verdiği sadakaları, daha sonra, verdiği kişinin başına kakar ve onu bir gönül yıkma vesilesi yaparsa, bu da samimiyete sığmaz, müslümana yakışmaz
Böyle davrananlar zaten netice itibariyle herhangi bir şey elde edemezler Tıpkı düz bir kayanın üzerinde bulunan daha doğrusu var görünen birazcık toprağın, sağnak bir yağmur sonucu silinip gitmesiyle, kaya yüzeyinin çırılçıplak kalması gibi, önce iyilik yapmış olan kimseler, yaptıklarını başa kakar ve iyilik yaptıkları kişilerin gönlünü kırarlarsa, o yaptıkları iyiliği bu tavırları siler süpürür Hiç bir iyilik yapmamış gibi elleri bomboş kalır
Böyle acı bir âkıbetle karşılaşmamak için, yapılan iyilikleri başa kakmamalı, onları unutmak suretiyle Allah katında bereketlenmeye terketmelidir

3 "Münâfıklar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı da çok az anarlar"
Nisâ sûresi (4), 142

İki yüzlü kişilerin en belirgin vasıflarından biri tüm yaptıklarını gösteriş için yapmak, parsa kapmak, birilerini memnun etmektir Gösteriş yapmak onların âdeta sanatıdır
Böylesine sahteciliğin temelinde Allah'ı çok az hatırlamak yatar Allah'ı yeterince hatırlayan, O'nu asla aldatamayacağını da bileceği için sahtecilik yapamaz Dürüst davranma ihtiyacını hisseder
İnsan Allah'ı hatırlamazsa veya çok az hatırlarsa, istediği gibi davranma hakkına sahip olduğunu zanneder Samimiyetsiz ve gösterişe dayalı hareketler sonucunda kendisini tam bir iflâs içinde bulur Önce insanlar nazarında güven kaybına uğrar sonra da kendi içinde öz güvenini kaybeder İşte bu, tam bir iflâs demektir Riya ve gösteriş de esasen insanı iflâstan başka bir sonuca götürmez
Hadisler
1620 Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi: Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim:
Allah Teâlâ buyurdu ki:“Ben, ortakların ortaklıktan en uzak olanıyım Kim işlediği amelde benden başkasını bana ortak koşarsa, o kişiyi de ortak koştuğunu da reddederim
Müslim, Zühd 46 Ayrıca bk Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 301, 435

Açıklamalar
Aslında şirk konusunda zikredilmesi çok daha münâsip olan bu hadîs-i şerîfin Nevevî tarafından buraya alınması, gösteriş ve riyânın hiç affedilmez çeşidinin, ibâdetlerdeki riyâ olduğunu çok açık bir şekilde belirlemek içindir İsâbetli bir yaklaşımdır Zira riyâya şirk denilebileceği ve riyânın gizli şirk sayıldığı bu hadîs–i şerîfin ortaya koyduğu en yalın gerçektir Ne var ki riyâ, imanın aslını ortadan kaldırmaz Amellerin sevabını yok eder Şirk ise, imanın aslını ortadan kaldırır, insanı küfür içinde bırakır Nitekim yukarıda açıklamaya çalıştığımız birinci âyette de öncelikle ve özellikle insanların Allah'a kullukta ihlas ile yani riyâ ve gösterişten uzak olmakla emrolunduklarını görmüştük
Yüce kitabımızın bize öğrettiği üzere kulluk, insanın en temel görevidir Yine herhangi bir kimsenin Allah'ı herhangi bir şekilde aldatması da asla mümkün değildir Böyle olmasına rağmen, Allah'a kulluk yapıyormuş gibi gözüktüğü halde, niyetinde başka yaratıkları memnun etmek ya da onların beğenilerini kazanmak düşüncesi de bulunan kimselerin bu yaptıkları kesinlikle gösteriştir Bir başka ifadeyle, olmadığı gibi görünmek veya göründüğü gibi olmamaktır Dolayısıyla, Allah'a kulluğunda samimi olmayanın ya da gösterişe kaçan kimsenin, diğer iş ve davranışlarında samimî olabileceğini düşünmek ve kabullenmek son derece zordur Riyâzü's–sâlihîn'de bulunan az sayıdaki kudsî hadislerden biri olan hadiste yüce Rabbimiz, mutlak tekliğini ve asla eş-ortak kabul etmeyeceğini çok kesin ve açık şekilde bildirmektedir Başkalarının beğenisini kazanmak niyetine dayalı olarak yapılacak ibadetleri ve böyle bozuk tavırlı kişileri reddedeceğini bildirmekte,"Ben sadece bana yönelik ve benim rızâmdan başka bir şeyin amaçlanmadığı amelleri kabul ederim, ortaklı işleri ortak koşulana havâle ederim" diye kullarını çok ciddî şekilde uyarmaktır
Bir işin sırf ibadet olması, -şayet varsa- temelindeki gösteriş niyeti ve duygusunu anlayışla karşılamayı gerektirmez Hatta tam aksine en şiddetli şekilde reddini gerektirir Çünkü riyânın hiç bulunmaması gereken yer, ibadetlerdir
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 İbadette riyâ gizli şirktir
2 Müslümanlara her işlerinde gösteriş değil, ihlas ve samimiyet yaraşır
3 Riyâ, imanın aslını ortadan kaldırmazsa da amellerin sevabını engeller
4 Allah Teâlâ kendisine asla ortak koşulmasına razı olmaz
5 Riyâ ve gösteriş, insanı sonuçta şirke kadar götürebilir
Riyazüs Salihin

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.