Prof. Dr. Sinsi
|
Sünen-İ Nesai Alışveriş
31- BİRKAÇ YILLIK MEYVE ÖNCEDEN SATILIR MI?
4455- Câbir (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v) birkaç yıllık meyveyi önceden satmayı yasakladı (İbn Mâce, Ticarat: 32; Ebû Davud, Büyü’: 23)
32- YAŞ MEYVEYİ KURU HURMA KARŞILIĞI SATMAK
4456- Sâlim (r a)’in babasından rivâyete göre, Peygamber (s a v) yaş hurmayı kuru hurma karşılığında satmayı yasak etti İbn Ömer Zeyd b Sabit’ten naklen şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) gelip geçenlerin yemeleri için birkaç ağacın meyvesini dalında bırakmaya izin verdi (Müslim, Büyü’: 14; Tirmizî, Büyü’: 54)
4457- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v): Müzâbene modeli alışverişi yasak etti Müzâbene şudur: Ağaçtaki yaş hurmayı fazlası kendisine eksik kalırsa tamamlamak üzere belli bir ölçüyle kuru hurmayla değişmektir (Müslim, Büyü’: 14; Tirmizî, Büyü’: 54)
33- YAŞ ÜZÜM KURU ÜZÜMLE DEĞİŞEREK SATILABİLİR Mİ?
4458- İbn Ömer (r a)'den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v), müzâbene modeli satışı yasakladı “Müzâbene” bir meyvenin kuru hurma karşılığında belli bir ölçekte değişmek, yaş üzümü belli bir ölçek kuru üzümle değişmek demektir (Tirmizî, Büyü’: 63; İbn Mâce, Ticarat: 55)
4459- Rafi b Hadîc (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) Muhakale ve Müzâbene modeli satışları yasaklamıştır (Tirmizî, Büyü’: 63; İbn Mâce, Ticarat: 55)
4460- Zeyd b Sabit (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) gelip geçen kimselerin yemesi için bahçedeki ağaçların bir kısmının meyvesini ağacında bırakmaya izin vermiştir (Tirmizî, Büyü’: 63; İbn Mâce, Ticarat: 55)
4461- Zeyd b Sabit (r a)’in babasından rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) yaş ve kuru hurma olarak gelip geçenlerin yemesi için meyveleri ağacında bırakmaya izin vermiştir (Tirmizî, Büyü’: 63; İbn Mâce, Ticarat: 55)
34- MUAYYEN BİR MİKTAR BELİRTMEKSİZİN ARIYYE USULÜ SATIŞA İZİN
4462- Zeyd b Sabit (r a)’ten rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) araya modeli alışverişi belli bir miktar belirtmeksizin satışına izin verdi (Tirmizî, Büyü’: 63; İbn Mâce, Ticarat: 55)
4463- Zeyd b Sabit (r a)’ten rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) Ariyye usulu alışverişi bir miktar belirtmeksizin kuru hurmayla yapılmasına izin verdi (Tirmizî, Büyü’: 63; İbn Mâce, Ticarat: 55)
35- ARİYYE USULU BİR KAÇ AĞAÇ HURMAYI YAŞ HURMA İLE DEĞİŞMEK
4464- Zeyd b Sabit (r a)’in haber verdiğine göre, Rasûlullah (s a v), ariyye usulü bir iki ağaç hurmayı yaş ve kuru hurma ile değişmeye izin verdi Bunun dışında başka şeylerde bu izni vermedi (Tirmizî, Büyü’: 63; İbn Mâce, Ticarat: 55)
4465- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s a v), ariyye usulü birkaç ağaç hurmayı beş vesak’a kadar yaş ve kuru hurma karşılığında değişmeye izin verdi daha fazlasına izin vermedi ” (Tirmizî, Büyü’: 63; İbn Mâce, Ticarat: 55)
4466- Sehl b Ebî Hasme (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v), ağaçtaki meyveyi olgunlaşmadan satmayı yasakladı Ariyye’ye izin verdi Muayyen bir miktar belirtmeksizin sahiplerinin ve gelip geçenin yemesi için ağacında bırakılmasına ve satılmasına izin verdi (İbn Mâce, Ticarat: 55; Müslim, Büyü’: 14)
4467- Sehl b Ebî Hasme (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) Müzabene modeli alışverişi yani bir meyveyi kuru hurmayla değişerek satmayı yasakladı Ama araya usulu ağaçta başkalarının yemesi için meyve bırakmaya izin verdi (İbn Mâce, Ticarat: 55; Müslim, Büyü’: 14)
4468- Rasûlullah (s a v)’in ashabından Büşeyr b Yesar (r a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) araya denilen gelip geçenin yemesi için ağaçta meyve bırakmaya izin verdi (Müslim, Büyü: 14; İbn Mâce, Ticarat: 55)
36- KURU HURMA YAŞ HURMAYLA DEĞİŞİLİR Mİ?
4469- Sa’d (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v)’e kuru hurmayı yaş hurmayla değişmenin hükmü sorulduğunda; Rasûlullah (s a v) yanındakilere: “Yaş hurma kuruyunca eksilir mi?” dedi Onlar da: “Evet” deyince, “Bu tür alışverişi yasak etti ” (Tirmizî, Büyü’: 63; İbn Mâce, Ticarat: 53)
4470- Sa’d b Malik (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v)’e kuru hurmayı yaş hurmayla değişmenin hükmü sorulduğunda; Rasûlullah (s a v) yanındakilere “Yaş hurma kuruyunca eksilir mi?” dedi Onlar da: “Evet” deyince, “Bu tür alışverişi yasak etti ” (Tirmizî, Büyü’: 63; İbn Mâce, Ticarat: 53)
37- MİKTARLARI BELLİ OLMAYAN KÜMELERİ DEĞİŞMEK
4471- Câbir b Abdullah (r a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) miktarı belli olmayan bir yığın hurmayı miktarı belli olan hurmayla değişmeyi yasak etti (Tirmizî, Büyü’: 63; İbn Mâce, Ticarat: 53)
38- BİR YIĞIN YİYECEK BİR YIĞIN YİYECEKLE DEĞİŞTİRİLMEZ
4472- Câbir b Abdullah (r a)’tan rivâyete göre, Peygamber (s a v) şöyle buyurdu: “Bir yığın gıda maddesi bir yığın gıda maddesi karşılığında değişilmez Yine bir yığın yiyecek belli bir ölçek yiyecek karşılığında değişilmez ” (Tirmizî, Büyü’: 63; İbn Mâce, Ticarat: 53)
39- BAZI YİYECEKLERİ HUBUBAT KARŞILIĞINDA SATMAK
4473- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) ağaçlardaki yaş meyveyi kuru hurma karşılığında belli bir ölçü ile de olsa satılmasını yasak etti Bağdaki yaş üzümü de yine kuru üzüm karşılığında belli bir ölçü ile de olsa satmayı yasak etmiştir Yine tarladaki ekini de belli bir ölçek karşılığı gıda maddesiyle ve bu tür alışverişlerin hepsini yasak etti (Dârimi, Büyü’: 23; İbn Mâce, Ticarat: 54)
4474- Câbir (r a)’den rivâyete göre, “Rasûlullah (s a v) Muhabere, Muzâbene, Muhakale ve yenecek hale gelmemiş ham meyveyi satmayı yasak etti, bu ürünleri para karşılığı alınıp satılmasını emretti ” (4447 nolu hadisin açıklamasına bakınız ) (Dârimi, Büyü’: 23; İbn Mâce, Ticarat: 54)
40- EKİNLER SARARMADAN SATILAMAZ
4475- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s a v) hurma yenilecek hale gelmeden, ekinler sararıp biçilecek hale gelmeden ve afete uğrama tehlikesini atlatmadan alınıp satılmasını yasakladı ” (İbn Mâce, Ticarat: 32; Dârimi, Büyü’: 41)
4476- Ebu Salih (r a)’ten rivâyete göre, Rasûlullah (s a v)’in ashabından bir adam şöyle anlatıyor: “Ey Allah'ın Rasûlü! Kötü hurmamızı iyisiyle değiştirirken verdiğimiz kadar bile alamıyoruz, fazlalaştırarak alıp verelim mi?” diye sordu Rasûlullah (s a v)’de: “Kötü hurmayı para ile sat iyisini de yine para ile al” buyurdular (Dârimi, Büyü’: 41; Müslim, Müsakat: 18)
41- FARKLI HURMALARI FARKLI ÖLÇÜLERLE SATMAK OLMAZ
4477- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v), Hayber bölgesinin zekat ve haracını toplamak üzere bir adam görevlendirmişti O da oradan hep iyi cins hurma getirince Rasûlullah (s a v): “Hayber’in tüm hurmaları böyle midir?” diye sordu Adam: “Hayır Ey Allah'ın Rasûlü! Allah’a yemin olsun ki topladığımız kötü hurmadan iki ölçek verip bundan bir ölçek alıyoruz veya üç ölçek vererek bundan iki ölçek hurma alıyoruz” deyince Rasûlullah (s a v) “Böyle yapma! Topladığın kötü hurmaları para ile sat sonra iyi hurmaları para ile al” buyurdular (Dârimi, Büyü’: 41; Müslim, Müsakat: 18)
4478- Ebu Said el Hudrî (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v)’e iyi cins sulak yer hurması getirdiler Halbuki Rasûlullah (s a v)’in hurmalığı kurak (Kıraç) bölgede olup sulanmıyordu Bunun üzerine Rasûlullah (s a v) “Bu hurma nereden geldi?” dedi Getirenler de bu hurmanın bir ölçeğini iki ölçek sizin hurmanızla değiştirdik Bunun üzerine Rasûlullah (s a v): “Böyle yapma! Bu caiz değildir Hurmanı para ile sat diğer iyi hurmayı da yine para ile al” buyurdular (Dârimi, Büyü’: 41; Müslim, Müsakat: 18)
4479- Ebu Said el Hudrî (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) zamanında hurmamızın cinsi iyi değildi Ondan iki ölçek verip iyisinden bir ölçek alıyorduk Peygamber (s a v) bunu duyunca şöyle buyurdu: “İki ölçek hurmayla bir ölçek hurmayı, iki ölçek buğdayı bir ölçek buğdayla ve bir dirhemi iki dirhemle değişmek caiz olmaz ” (Dârimi, Büyü’: 41; Müslim, Müsakat: 18)
4480- Ebu Said (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: kötü hurmadan iki ölçek vererek bir ölçek iyi hurma alıyorduk Bunu duyan Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “İki ölçek hurmayı bir ölçek hurmayla ve iki ölçek kötü buğdayı bir ölçek iyi buğdayla ve iki dirhemi bir dirhemle değişmek caiz olmaz ” (Dârimi, Büyü’: 41; Müslim, Müsakat: 18)
4481- Ebu Said (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Bilal, Rasûlullah (s a v)’e iyi cins bir hurma getirince, Rasûlullah (s a v): “Bu nedir?” buyurdu Bilal: “İki ölçek kötü hurma karşılığında bundan bir ölçek aldım” deyince, “Olmaz böyle şey faizin tam kendisidir Bu tür alışverişe yaklaşma!” buyurdular (Müslim, Büyü’: 14; Dârimi, Büyü’: 41)
4482- Ömer b Hattab (r a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Gümüşle altını veresiye değişmek faizdir ancak cinsi cinsine göre ve peşin olursa o başka Hurmayı hurmayla veresiye değişmek faizdir ancak cinsi cinsine ve peşin olursa o başka Buğdayı buğdayla veresiye değişmek faizdir ancak cinsi cinsine ve peşin olursa o başka Arpayı arpayla veresiye değişmek faizdir ancak cinsi cinsine ve peşin olursa o başka ” (Müslim, Müsakat: 18; Dârimi, Büyü’: 42)
42- HURMA AYNI DEĞERDE HURMA İLE DEĞİŞİLEBİLİR
4483- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Hurma aynı cins hurma ile değişilebilir Buğdayla aynı cins buğday değişilebilir Arpayla aynı cins arpa birbiriyle değişilebilir Tuz ile tuz aynı cins olarak peşin değişilebilir Fazla alan ve verenler faiz alıp verirler Ancak cinsleri ayrı olan ürünler ve şeyler bu kaidenin dışındadır (Müslim, Müsakat: 18; Dârimi, Büyü’: 42)
43- BUĞDAY AYNI CİNS BUĞDAYLA DEĞİŞİLEBİLİR
4484- Müslim b Yesar ve Abdullah b Atîk (r anhüma) şöyle dediler: Muaviye’ye komşu olan Ubâde b Samit bize şöyle anlattı Rasûlullah (s a v) bizi şu tür alışverişten yasakladı: “Altını altınla veresiye satmayı, gümüşü gümüşle veresiye satmayı, buğdayı buğdayla veresiye satmayı, arpayı arpayla veresiye satmayı, hurmayı hurmayla veresiye satmayı ” (Ravilerden biri) “Tuzu tuzla veresiye satmayı” (ilave etti) bunlar veresiye ve farklı ölçülerde satılamaz ancak peşin olarak ve ölçeği ölçeğine uygun olarak altını gümüşle, gümüşü altınla, buğdayı arpayla arpayı buğdayla dilediğimiz şekilde satmamıza izin verdi ” (Ravilerden biri şu ilaveyi yaptı) “Kim fazla isterse faize bulaşmış olur ” (Müslim, Müsakat: 18; Dârimi, Büyü’: 42)
4485- Abdullah b Ubeyd (İbn Hürmüz) ve Müslim b Yesar (r anhüma)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Muaviye ye komşu olan Ubâde b Samit bize şunları söyledi: Rasûlullah (s a v) bize: “Altını altınla, gümüşü gümüşle, hurmayı hurmayla, buğdayı buğdayla, arpayı arpayla (ravilerden biri) tuzu tuzla (ilavesini yapmıştır ) birbirinden eksik ve fazla olarak alıp satmamızı yasak etti ancak ölçüsü ölçüsüne uygun olursa o başka (Ravilerden biri şu ilaveyi yaptı) Fazla alıp veren faiz alıp vermiş olur buyurdu ve gümüşle altını, altınla gümüşü peşin olarak istediğimiz farkla bozdurabileceğimizi, arpayı buğdayla buğdayı arpayla peşin olarak istediğimiz farkla alıp satabileceğimizi bize bildirdi ” (Müslim, Müsakat: 18; Dârimi, Büyü’: 42)
44- ARPA ARPA KARŞILIĞINDA DEĞİŞİLİR Mİ?
4486- Müslim b Yesar ve Abdullah b Ubeyd (r anhüma) şöyle dediler: Ubâde b Samit ve Muaviye birbirine komşu idiler Ubâde dedi ki: Rasûlullah (s a v): “Altını altınla, gümüşü gümüşle, buğdayı buğdayla, arpayı arpayla, hurmayı hurmayla (ravilerden biri) tuzu tuzla (ilavesini yaptı) birbirinden eksik ve fazla olarak alıp satmamızı yasakladı ancak ölçüsü ölçüsüne uygun olursa o başkadır” buyurdu (Ravilerden biri şu ilaveyi yaptı) “Kim fazla ister ve fazlalaştırırsa o faiz almış olur ” Ama, Rasûlullah (s a v) bize altını gümüşle, gümüşü altınla, buğdayı arpayla, arpayı buğdayla peşin olarak dilediğimiz şekilde satmamıza izin verdi Bu hadis Muaviye’ye ulaşınca kalktı ve şöyle konuştu: “Bu adamlara ne oluyor? Rasûlullah (s a v)’den hadisler rivâyet ediyorlar Biz de Rasûlullah (s a v) ile birlikte olduk bu hadisleri duymadık Muaviye’nin bu sözü Ubâde b Samit’e ulaşınca kalktı ve yukarıdaki hadisi aynen tekrarladı ve: “Muaviye istemese de Rasûlullah (s a v)’den işittiğimiz hadisleri mutlaka aktaracağız” dedi (Müslim, Müsakat: 18; Dârimi, Büyü’: 42)
4487- Ubâde b Samit (r a) ki Bedir savaşına katılmış, Allah’ın dini yolunda kınayanın kınamasından korkmayacağına söz vererek Rasûlullah (s a v)’e biat eden bir kimsedir Bir gün kalkarak insanlara şöyle hitap etmiştir: “Ey İnsanlar! ne olduğunu bilmediğim bir sürü alışveriş çeşitleri ortaya çıkardınız İyi bilin ki sikke veya külçe altın aynı ayar ve aynı miktarda altınla bozdurulur Gümüş’te aynı şekilde sikke veya külçe olarak aynı ayar ve aynı miktarda gümüşle bozdurulur Peşin olmak şartıyla altınla gümüşü farklı olarak bozdurmak (alıp satmak) caizdir Vadeli olursa yani veresiye olursa caiz değildir Dikkat edin! Buğdayı buğdayla, arpayı arpayla aynı ölçeklerde peşin olarak değişebilirsiniz Veresiye olmamak şartıyla daha çok arpayla daha az buğdayı değiştirebilirsiniz Veresiye olursa bu caiz değildir Dikkat edin! Hurma da aynı ölçek hurma ile peşin olarak değiştirilebilir Tuz da aynı ölçekle değiştirilebilir Kim fazla ister ve fazla verirse faiz muamelesi yapmış olur ” (Dârimi, Büyü’: 41; Tirmizî, Büyü’: 24)
4488- Ubâde b Samit (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Altın altınla sikke veya külçe aynı miktarla peşin bozdurulur Gümüş gümüşle sikke veya külçe aynı miktarla peşin bozdurulur Tuz tuzla, hurma hurmayla, buğday buğdayla, arpa arpayla misli misline alınıp satılabilir Fazla alan veya veren faiz muamelesi yapmış olur ” (Dârimi, Büyü’: 41; Tirmizî, Büyü’: 24)
4489- Süleyman b Ali (r a)’den rivâyete göre, Ebu’l Mütevekkil pazarda yanımıza uğradı, insanlar ona saygı göstererek ayağa kalktılar Bende onlardan biri idim “Sana para bozdurmanın hükmünü soruyoruz” dedik O da şöyle dedi: Ebu Said el Hudrî’den işittim şöyle diyordu: “Seninle Rasûlullah (s a v) arasında sadece Ebu Said el Hudrî vardır şöyle demişti Benimle Rasûlullah (s a v) arasında başka kimse yoktur (Yani direkt olarak ondan işittim demek istiyor) ve şöyle diyor: “Altın altınla, gümüş gümüşle (ravi Süleyman Verik yerine fızza demiştir ) buğday buğdayla, arpa arpayla, hurma hurmayla, tuz tuzla misli misline değiştirilir fazla isteyen ve fazla veren faiz muamelesi yapmış olur Alan ve veren aynı durumda olup günahta eşittirler ” (Dârimi, Büyü’: 41; Tirmizî, Büyü’: 24)
4490- Ubâde b Sâmit (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v)’den işittim şöyle diyordu: “Altın aynı ağırlıkta altınla bozdurulur ” (Ravi Yakup ağırlıkta sözünü söylememiştir ) Muaviye bu sözü duyunca: “Ubâde’nin sözüne bakılmaz” dedi Bunun üzerine Ubâde şöyle söyledi: “Vallahi Muaviye’nin olduğu yerde kalmam önemli değil, Rasûlullah (s a v)’in bu hadisi söylediğini işittiğime şahitlik ederim ” (Tirmizî, Büyü’: 24; Dârimi, Büyü’: 42)
45- DİNAR, DİNAR KARŞILIĞINDA BOZDURULUR FAZLA ALINMAZ
4491- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Dinar (altın para) Dinar ile (altın para) bozdurulur Dirhem de (yani gümüş para) dirhemle (gümüş parayla) bozdurulur fazla alınıp verilmez ” (Müslim, Müsakat: 16; Muvatta', Büyü’: 16)
46- DİRHEM, DİRHEM KARŞILIĞINDA BOZDURULUR FAZLA ALINMAZ
4492- Mücahid (r a)’ten rivâyete göre, Ömer şöyle demiştir: “Dinar, dinarla; dirhem de dirhemle bozdurulur fazla alınıp verilmez Rasûlullah (s a v)’in bize emri böyledir ” (Müsned: 297)
4493- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Altın aynı miktar altınla; gümüşte aynı miktar gümüşle bozdurulur, kim fazla alır ve fazla verirse faiz muamelesi yapmış olur ” (Müslim, Müsakat: 16; Muvatta', Büyü’: 16)
47- ALTIN, ALTIN KARŞILIĞINDA BOZDURULUR
4494- Ebu Said el Hudrî (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Altını aynı miktar altın ile bozdurun birini birine tercih ederek fazla alıp vermeyin Gümüşü de aynı miktar gümüş ile bozdurun karşılıksız olarak fazla alıp vermeyin ” (Tirmizî, Büyü’: 24; Müslim, Müsakat: 16)
4495- Ebu Said el Hudrî (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v)’den kulaklarım işitti ve gözlerim gördü şöyle demişti: “Altını aynı miktar altınla gümüşü de aynı miktar gümüşle bozdurun, birini diğerine tercih ederek fazla alıp vermeyin ” (Tirmizî, Büyü’: 24; Müslim, Müsakat: 16)
4496- Ata b Yesar (r a)’dan rivâyete göre, Muaviye bir altın veya gümüş sürahiyi ağırlığından fazla altın ve gümüşle satmıştı, bunu gören Ebu’d Derda şöyle dedi: Rasûlullah (s a v)’den işittim: “Altın ve gümüşü aynı miktar ile bozdurun” buyurmuştu (Muvatta', Büyü’: 16; Müsned: 1147)
48- ALTIN, MÜCEVHERATINDAN AYRILARAK SATILIR
4497- Fedale b Ubeyd (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Hayber savaşı günü altın ve boncuktan yapılmış bir kolyeyi on iki dinara satın almıştım Altınını ayırdım on iki dinardan fazla geldi Bu durumu Rasûlullah (s a v)’e anlatınca: “Altın boncuklarından ayrılmadıkça satılamaz” buyurdu (Müslim, Müsakat: 17; Tirmizî, Büyü’: 32)
4498- Fedale b Ubeyd (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Hayber savaşında altın ve boncuktan yapılmış bir kolye elde etmiştim Onu satmak istedim Durum Rasûlullah (s a v)’e hatırlatılınca: “Altını boncuklardan ayır ve öyle sat” buyurdu (Müslim, Müsakat: 17; Tirmizî, Büyü’: 32)
49- ALTIN VE GÜMÜŞ VERESİYE SATILIRSA FAİZ OLUR
4499- Ebu’l Minhal (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ortağım veresiye gümüş satmış gelip bana haber verince bu yaptığın caiz değildir dedim O da şöyle dedi: Vallahi onu pazarda herkesin gözü önünde sattım kimse beni ayıplamadı Bunun üzerine Bera b Azib’in yanına gidip durumu sordum O da şöyle dedi: Peygamber (s a v), Medine’ye geldiğinde biz böyle alım satım yapıyorduk Bunu gören Peygamber (s a v): “Peşin satmanız caizdir veresiye olursa faiz olur” buyurdu Sonra Bera, bana: “Git Zeyd b Erkam’a da bu meseleyi sor” dedi Ben de ona geldim ve sordum o da aynı şeyi söyledi (Tirmizî, Büyü’: 24; Müslim, Müsakat: 16)
4500- Amr b Dinar ve Âmir b Mus’ab (r anhüma) Ebul Minhal’dan işitmişler şöyle diyorlardı Bera b Âzib ve Zeyd b Erkam’a sorduk şöyle cevap verdiler: Rasûlullah (s a v) zamanında ticaretle uğraşıyorduk ona altın ve gümüş bozdurmanın durumunu sorduk: “Peşin olursa caizdir veresiye olursa caiz değildir” buyurdu (Tirmizî, Büyü’: 24; Müslim, Müsakat: 16)
4501- Habîb (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebu’l Minhal’den işittim şöyle diyordu: Bera b Âzib’e para bozdurmanın hükmünü sordum şöyle dedi: Zeyd b Erkam’a sor o benden daha hayırlı ve daha bilgilidir Zeyd’e sorduğumda o da: Bera’ya sor o benden daha hayırlı ve bilgilidir dedi Sonuçta ikisi de birlikte: “Rasûlullah (s a v) altın ve gümüşü veresiye bozdurmayı yasak etti” dediler (Tirmizî, Büyü’: 24; Müslim, Müsakat: 16)
50- GÜMÜŞ ALTINLA, ALTIN GÜMÜŞLE DEĞİŞTİRİLİR Mİ?
4502- Abdurrahman b Ebî Bekre (r a) babasından naklederek şöyle diyor: Rasûlullah (s a v) altını altınla, gümüşü gümüşle misli misline değiştirebileceğimizi fakat altını gümüşle, gümüşü altınla istediğimiz farkla değiştirebileceğimizi bize emredip bildirdi (Tirmizî, Büyü’: 24; Müslim, Müsakat: 16)
4503- Abdurrahman b Ebî Bekre (r a) babasından naklederek şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v): “Altını altınla, gümüşü gümüşle aynı miktarda misli misline değiştirmemizi emretti Altını gümüşle, gümüşü altınla istediğimiz farkla değiştirebileceğimizi” söyledi (Tirmizî, Büyü’: 24; Müslim, Müsakat: 16)
4504- Usâme b Zeyd (r a)’ten rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) “Faiz ancak veresiye işlerde olur” buyurdular (İbn Mâce, Ticarat: 49; Buhârî, Büyü’: 79)
4505- Ebu Said el Hudrî (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbas’a (Faiz ancak veresiye isterse olur) sözünü Allah’ın Kitab’ında mı gördün yoksa Rasûlullah (s a v)’den mi işittin? diye sordum O da: “Ne Allah’ın Kitab’ında ne de Rasûlullah (s a v)’den işittim fakat bana Rasûlullah (s a v)’den Üsâme b Zeyd haber verdi ve şöyle buyurdu: “Faiz ancak veresiye işlerde olur ” (Buhârî, Büyü’: 79; İbn Mâce, Ticarat: 49)
4506- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bâki denilen yerde deve satıyordum, Dinar (altın) ile pazarlık yapıyor dirhem (gümüş) ile paramı alıyordum Hafsa’nın evinde olan Rasûlullah (s a v)’e giderek: Ey Allah'ın Rasûlü! Sana bir şey sormak istiyorum dedim ve Baki de deve alıp satıyorum Dinarla pazarlık ediyor Dirhemle paramı alıyorum dedim O da cevaben buyurdu ki: “O günün değeri üzerinden ve birbirinizden ayrılmadan ve aranızda bir şey olmaksızın alırsan bir sakınca yoktur ” (İbn Mâce, Ticarat: 51; Ebû Davud, Büyü’: 14)
51- ALTIN, GÜMÜŞLE; GÜMÜŞ, ALTINLA DEĞİŞTİRİLEBİLİR Mİ?
4507- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Gümüş ile altını, altın ile gümüşü değiştiriyordum Gelip Rasûlullah (s a v)’e durumu sordum: “Veresiye bırakmaksızın seninle müşteri arasında bir sıkıntı olmadığı sürece alıp verebilirsin” buyurdu (Müslim, Müsakat: 16; Tirmizî, Büyü’: 24)
4508- Said b Cübeyr (r a)’den rivâyete göre, Said, altın yerine gümüş, gümüş yerine altın almayı hoş karşılamazdı (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
4509- Said b Cübeyr (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Ömer satılan bir şey karşılığında altın yerine gümüşü gümüş yerine altını almayı caiz görürdü (Ebû Davud, Büyü’: 14; İbn Mâce, Ticarat: 51)
4510- Ebu’l Hüzeyl (r a)’den rivâyete göre, İbrahim satış veresiye olduğu zaman (faiz olacağı korkusundan dolayı) gümüş yerine altın almayı hoş görmezdi (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
4511- Musa ebî Şihab (r a)’tan rivâyete göre, Said b Cübeyr veresiye de olsa gümüş yerine altın almakta bir sakınca görmezdi (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
52- ALTIN YERİNE GÜMÜŞ ALMAK
4512- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s a v)’e geldim ve müsaade ederseniz size bir şey soracağım dedim Ben Baki’de altın karşılığı deve satıyorum ve bedelini gümüş olarak alıyorum ne dersiniz? O da: “Peşin olmak şartıyla sattığın günkü altın değerinden ve aranızda bir sıkıntı olmazsa bir sakınca yoktur” buyurdular (Ebû Davud, Büyü’: 14; İbn Mâce, Ticarat: 51)
53- BORÇ FAZLASIYLA ÖDENEBİLİR
4513- Câbir (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) Medine’ye geldiğinde (benden satın aldığı malın bedelini ödemek için) tartıcıyı çağırdı ve bana vereceği parayı fazlasıyla verdi (Ebû Davud, Büyü’: 12; Dârimi, Büyü’: 46)
4514- Câbir (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) bana olan borcunu ödedi ve fazlasıyla verdi (Ebû Davud, Büyü’: 12; Dârimi, Büyü’: 46)
54- FAZLA, FAZLA TARTMAK (ÖDEMEYİ FAZLA YAPMAK)
4515- Süveyd b Kays (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir Ben ve Mahrefet’ül Abdi, Hecer’den satmak için kumaş ve elbise getirdik Biz Mina’da bunları satarken Rasûlullah (s a v) yanımıza geldi yanımızda satılan mallar karşılığında aldığımız altın ve gümüşleri tartan tartıcılar vardı Rasûlullah (s a v) bizden bir şalvar satın aldı, ödeyeceği parayı tartan kişiye de “Ağırca tart” buyurdu (Ebû Davud, Büyü’: 7; Dârimi, Büyü’: 46)
4516- Ebu Safvan (r a) anlatıyor: Hicretten önce Rasûlullah (s a v)’e bir şalvar satmıştım parasını öderken fazlaca verdi (Ebû Davud, Büyü’: 7; Dârimi, Büyü’: 46)
4517- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Ölçekte esas Medinelilerin ölçeğidir, tartıda esas olan da Mekkelilerin tartısıdır ” (Ebû Davud, Büyü’: 8; Dârimi, Büyü’: 46)
55- TESLİM ALINMAYAN MAL SATILMAMALI
4518- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Yiyecek bir mal satın alan kimse onu ölçüp teslim almadan satmasın ” (Ebû Davud, Büyü’: 70; İbn Mâce, Ticarat: 20)
4519- Abdullah b Ömer (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Gıda maddesi alan bir kimse onu teslim almadan satmasın ” (Ebû Davud, Büyü’: 70; İbn Mâce, Ticarat: 20)
4520- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurmuştur: “Gıda maddesi alan bir kimse onu ölçüp teslim almadan satmasın ” (Ebû Davud, Büyü’: 70; İbn Mâce, Ticarat: 20)
4521- Tavus (r a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbas’tan işittim şöyle diyordu: “Rasûlullah (s a v)’in yasakladığı şeylerden biri de gıda maddesinin teslim alınmadan satılmasıdır ” (Ebû Davud, Büyü’: 70; İbn Mâce, Ticarat: 20)
4522- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Gıda maddesi alan bir kimse onu teslim almadan satmasın ” İbn Abbas der ki: “Alıp satılan her şey gıda maddesi hükmündedir ” (Ebû Davud, Büyü’: 70; İbn Mâce, Ticarat: 20)
4523- Hakîm b Hizam (r a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Hiçbir gıda maddesini teslim almadan alıp satma ” (Ebû Davud, Büyü’: 70; İbn Mâce, Ticarat: 20)
4524- Hakîm b Hizam (r a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Zekat olarak toplanan gıda maddesinden satın alıp onu teslim almadan satıp para kazandım Rasûlullah (s a v)’e gidip durumu anlatınca şöyle buyurdu: “Onu teslim almadan satma ” (Ebû Davud, Büyü’: 70; İbn Mâce, Ticarat: 20)
56- ÖLÇEKLE SATILAN GIDA MADDESİ DE TESLİM ALMADAN SATILMAZ
4525- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v): “Kişinin ölçekle satılan gıda maddesini teslim almadan satmasını yasakladı ” (Ebû Davud, Büyü’: 70; İbn Mâce, Ticarat: 20)
57- KABALA (GÖZ KARARIYLA ÖLÇÜP TARTILMAKSIZIN) ALINAN ŞEYLERDE TESLİM ALINMADAN SATILAMAZ
4526- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) zamanında gıda maddesi satın alıyorduk Peygamber (s a v) bize adam göndererek, satın aldığımız yerden başka bir yere nakledip sonra satmamızı emrediyordu (Ebû Davud, Büyü’: 70; İbn Mâce, Ticarat: 20)
4527- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, şöyle diyor: Rasûlullah (s a v) zamanında pazara gelen malları pazara gelmeden satın alıyorduk Rasûlullah (s a v) bunları gıda maddesi satılan pazara götürmeden aldığımız yerde satmamızı yasakladı (Ebû Davud, Büyü’: 70; İbn Mâce, Ticarat: 20)
4528- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, şöyle anlatıyor: Rasûlullah (s a v) zamanında pazara gelen malları pazara gelmeden satın alıyorduk Rasûlullah (s a v) onların pazar yerine gelmeden orada satılmasını yasakladı (Ebû Davud, Büyü’: 70; İbn Mâce, Ticarat: 20)
4529- Sâlim (r a) babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) zamanında kabala mal alıp satanlar aldıkları yerden nakletmeden sattıkları takdirde ceza olarak dövülüyorlardı (Ebû Davud, Büyü’: 67; Müslim, Büyü’: 8)
58- VERESİYE SATIŞLARDA REHİN VERİLİR Mİ?
4530- Âişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) bir Yahudi’den yiyecek olarak bir miktar arpa satın almıştı da zırhını rehin vermişti (Buhârî, Büyü’: 14; Müslim, Müsakat: 24)
59- PEYGAMBER (S A V) ZIRHINI NİÇİN REHİN BIRAKMIŞTI?
4531- Enes b Malik (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v)’e ekmeklik arpa ve kokusu değişmiş yağ götürmüştüm Rasûlullah (s a v) o arpayı Medine’deki bir Yahudi’den zırhını rehin vererek hanımları için ekmek yapımı için almıştı (Buhârî, Büyü2: 14; Müslim, Müsakat: 24)
60- ELE GEÇİRİLMEYEN MAL SATILAMAZ
4532- Amr b Şuayb (r a) babasından ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Selef ve Bey: Önceden para alıp sonra malı teslim etmek şeklindeki aldatmacalı alışveriş helâl değildir, iki şartlı satış yapmak ve elde edilmeyen malı satmak ta helâl değildir ” (Ebû Davud, Büyü’: 67; Tirmizî, Büyü’: 19)
4533- Amr b Şuayb (r a) babasından ve dedesinden rivâyetle şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Bir kimsenin ele geçirmediği malı satması helâl değildir ” (Ebû Davud, Büyü’: 67; Tirmizî, Büyü’: 19)
4534- Hakîm b Hizam (r a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s a v)’e şöyle sordum: “Ey Allah'ın Rasûlü! Biri bana gelip elimde olmayan bir şeyi benden satın almak istiyor, bende o şeyi ona satıyorum sonra pazardan alıp ona teslim ediyorum Bunun hükmü nedir?” Rasûlullah (s a v): “Yanında olmayan malı satma” buyurdular (Ebû Davud, Büyü’: 67; Tirmizî, Büyü’: 19)
61- ALINACAK GIDA MADDESİNE KARŞILIK PEŞİN PARA (AVANS) VERİLİR Mİ?
4535- Abdullah b Ebu’l Mücalid (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Ebî Evfa’ya selef (Selem)’in hükmünü sordum O da: Rasûlullah (s a v), Ebu Bekir ve Ömer zamanında buğday, arpa ve hurma üreticilerine alacağımız ürünler için önceden para veriyorduk Alacağımız ürün kendilerinde var mı yok mu bilmiyorduk (Ebû Davud, Büyü’: 57; İbn Mâce, Ticarat: 59)
62- KURU ÜZÜM İÇİN DE AVANS VERİLİR Mİ?
4536- Ebu’l Mücalid (r a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: (Rivâyetinde bir sefer Abdullah bir seferinde ise Muhammed’den demiştir ) Ebu Bürde ve Abdullah b Şeddad Selem konusunda münakaşa ettiler ve beni bu konuyu sormak için İbn Ebî Evfa’nın yanına gönderdiler Ben de ona sordum şöyle dedi: Bizler Rasûlullah (s a v), Ebu Bekir ve Ömer’in zamanında buğday, arpa, kuru üzüm ve hurma karşılığında müstahsillere avans olarak önceden para veriyorduk Alacağımız malın kendilerinde olup olmadığını da bilmiyorduk Bu konuyu İbn Ebza’ya sordum o da aynı cevabı verdi (Ebû Davud, Büyü’: 57; İbn Mâce, Ticarat: 59)
63- BİR KAÇ SENELİK MEYVELER İÇİN AVANS VERİLİR Mİ?
4537- Ebu’l Minhal (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbas (r a)’tan işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s a v), Medine’ye geldiğinde Medineliler iki ve üç senelik hurma için üreticiye önceden avans veriyorlardı Peygamber (s a v) bunu yasak etti ve şöyle buyurdu: “Avans vermek isteyen kimse alacağı şeyin ölçüsünü, tartısını ve teslim zamanını iyice belirlesin ” (Ebû Davud, Büyü’: 57; İbn Mâce, Ticarat: 59)
64- EN HAYIRLI KİMSE BORCUNU EN İYİ ÖDEYEN KİMSEDİR
4538- Ebu Rafi (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v) bir kimseden ödünç bir genç deve almıştı Adam devesini almaya geldiğinde Rasûlullah (s a v) bir sahabesine: “Git buna genç bir deve satın al ver” buyurdu Gönderdiği kimse biraz sonra gelerek: “Genç deve bulamadım ama ondan daha kıymetli yedi yaşına girmiş bir deve aldım” deyince, Rasûlullah (s a v): “Onu ona ver, Müslüman’ın en hayırlısı borcunu en güzel şekilde ödeyendir” buyurdu (Müslim, Müsakat: 22; Ebû Davud, Büyü’: 11)
4539- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir kimsenin Rasûlullah (s a v)’den bir deve alacağı vardı gelip onu isteyince Rasûlullah (s a v): “Onun devesini verin” buyurdu Adamın devesi gibi bir deve bulamayıp daha iyi bir deve getirdiklerinde, Peygamber (s a v): “Onu verin” buyurdu Adam: “Bu benim devemden daha değerlidir” deyince Peygamber (s a v) “En hayırlınız borcunu en güzel şekilde ödeyenlerdir” buyurdu (Müslim, Müsakat: 22; Ebû Davud, Büyü’: 11)
4540- Muaviye b Salih (r a) şöyle demiştir: Said b Hani’den işittim şöyle diyordu: Irbad b Sariye’den işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s a v)’e ödünç olarak genç bir deve vermiştim gidip onu isteyince, Peygamber (s a v): “Evet sana daha kıymetli bir deve vereceğim” buyurdu ve bana iyi bir deve verdi Yine bir seferinde bir bedevî gelip Rasûlullah (s a v)’e verdiği ödünç devesini isteyince, Rasûlullah (s a v): “Ona devesi gibi bir deve verin” buyurdu O gün için devesinden daha kıymetli bir deve verdiler Bedevi: “Bu benim devemden daha kıymetlidir” deyince, Rasûlullah (s a v): “Hayırlınız borcunu en iyi şekilde ödeyendir” buyurdu (Müslim, Müsakat: 22; Ebû Davud, Büyü’: 11)
65- HAYVAN, HAYVANLA VERESİYE SATILAMAZ
4541- Semure (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v): “Hayvanı hayvanla veresiye satmayı” yasakladı (Ebû Davud, Büyü’: 13; Tirmizî, Büyü’: 21)
66- BİR KÖLE İKİ KÖLE KARŞILIĞINDA SATIN ALINIR MI?
4542- Câbir (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir köle gelip, Rasûlullah (s a v)’e hicret etmek üzere biat etmişti Rasûlullah (s a v) onun köle olduğunu bilmiyordu Efendisi gelip kölesini isteyince, Peygamber (s a v), o adama: “O köleyi bana sat” dedi ve ona o kölesine karşılık iki köle verdi Ondan sonra da köle olup olmadığını sormadan kimsenin biatını almadı (Ebû Davud, Büyü’: 13; Tirmizî, Büyü’: 21)
67- DOĞURACAK DEVENİN YAVRUSU SATILIR MI?
4543- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, Peygamber (s a v) şöyle buyurdu: “Doğuracak devenin yavrusunun parasını önceden vererek satın almak faiz hükmündedir ” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
4544- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v) doğuracak devenin yavrusunu satmayı yasakladı (Müslim, Büyü’: 3; Muvatta', Büyü’: 26)
4545- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v) doğuracak devenin yavrusunu satmayı yasakladı (Müslim, Büyü’: 3; Muvatta', Büyü’: 26)
68- DOĞURACAK DEVE YAVRUSU NASIL SATILIRDI?
4546- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v): Doğuracak devenin yavrusunun satılmasını yasak etmiştir Bu cahiliyye dönemi alış veriş şekillerindendi Adam doğuracak devenin yavrusunu henüz karnında iken doğmadan parasını verip alıyordu (Müslim, Büyü’: 3; Muvatta', Büyü’: 26)
69- BİRKAÇ YILLIK MAHSUL ÖNCEDEN SATILIR MI?
4547- Câbir (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v): “Birkaç yıllık ürünü önceden satmayı yasakladı ” (Ebû Davud, Büyü’: 24; İbn Mâce, Ticarat: 33)
4448- Câbir (r a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v): “Birkaç yıllık ürünü önceden satmayı yasakladı ” (Ebû Davud, Büyü’: 24; İbn Mâce, Ticarat: 33)
70- BELLİ BİR VADE İLE SATIŞ YAPILABİLİR Mİ?
4549- Âişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v)’in iki tane kalın kumaştan dokunmuş elbisesi vardı, oturduğu zaman terletiyor ve o iki elbise kendisine ağır geliyordu Falan Yahudi’ye Şam’dan yeni kumaşlar gelmişti Rasûlullah (s a v)’e: Falan Yahudi’ye bir adam göndersen iki elbise alsan, elin genişleyince ödesen dedim Rasûlullah (s a v)’de bir adam gönderdi Elbise almak üzere adam gönderilen Yahudi: “Muhammed’in maksadını biliyorum, O benim malımı dolandırmak istiyor veya o, iki elbiseyi benden dolandırmak istiyor” dedi Bunun üzerine Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “O Yahudi yalan söyledi Benim Allah’a karşı ne kadar sorumluluk bilinci taşıdığımı ve emanete en çok riayet eden biri olduğumu çok iyi biliyordu ” (Tirmizî, Büyü’: 7)
71- YASAKLANAN BAZI ALIŞVERİŞ MODELLERİ
4550- Amr b Şuayb (r a) babasından ve dedesinden rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v): “Parayı önceden alıp mal satmayı, bir alışverişte iki şart ileri sürmeyi, eline geçirmediği malı satarak para kazanmayı yasakladı ” (Tirmizî, Büyü’: 19; Ebû Davud, Büyü’: 67)
72- VADE FARKI KOYARAK SATIŞ CAİZ MİDİR?
4551- Abdullah b Ömer (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v): “Parayı önceden alıp mal satmak, bir alışverişte iki şart ileri sürmek ve eline geçirmediği malı satarak para kazanmak helâl değildir” buyurdu (Tirmizî, Büyü’: 19; Ebû Davud, Büyü’: 67)
4552- Amr b Şuayb (r a) babasından ve dedesinden rivâyet ederek şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v): “Müşteriden önce parayı alıp sonra malı satmayı, bir alışverişte iki şart ileri sürmeyi, yanında olmayan malı satmayı ve teslim almadığı malı satarak kazanç sağlamayı” yasak etti (Tirmizî, Büyü’: 19; Ebû Davud, Büyü’: 67)
73- BİR SATIŞTA İKİ ŞART İLERİ SÜRMEK
4553- Ebu Hüreyre (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s a v) bir satışta iki şart (iki teklif) ileri sürerek alışveriş yapmayı yasaklamıştır ” (Tirmizî, Büyü’: 19)
74- SÜNYA = BELİRSİZ BİR KISMINI İSTİSNA EDEREK BİR MAL SATILMAZ
4554- Câbir (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v): “Başağındaki ürünü satmayı, ağaçtaki taze hurmayı kuru hurma karşılığında satmayı, ürünü karşılığında arazi kiralamayı ve bir malın belirsiz bir miktarını istisna ederek satmayı yasakladı ” (Tirmizî, Büyü’: 14; Ebû Davud, Büyü’: 23)
4555- Câbir (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v): “Başağındaki ürünü satmayı, ağacındaki ürünü kurusu karşılığında satmayı, ürünü karşılığında arazi kiralamayı, birkaç yıllık ürünü önceden satmayı, bir malı belirsiz bir miktarını istisna ederek satmayı yasakladı Ariyye usulü = Bağışladığı hurmaları toplamak üzere gelemeyen kimseye o hurma karşılığında kuru hurma verilmesidir ki bu yolla hurma değişmesine izin vermiştir ” (Tirmizî, Büyü’: 14; Ebû Davud, Büyü’: 23)
75- BAHÇE MEYVESİYLE BİRLİKTE Mİ SATILIR?
4556- İbn Ömer (r a)’den rivâyete göre, Peygamber (s a v): “Kim hurmalığının yerini satarsa ağacındaki hurma kendisine aittir Ama müşteri hurmasınıda şart koşarsa o zaman hurmalar da alan kimseye aittir” buyurdu (Buhârî, Büyü’: 92; İbn Mâce, Ticarat: 31)
76- KÖLE MALIYLA BİRLİKTE Mİ SATILIR?
4557- Sâlim (r a)’in babasından rivâyete göre, Peygamber (s a v) şöyle buyurdu: “Kim hurmalığını aşı yaptıktan sonra mülkiyetini satarsa ağaçlardaki hurma satana aittir Müşteri şart koşarsa hurmalar alanındır Bir kimse kölesini satarsa kölenin malı satana aittir Alıcı malını da şart koşmuşsa malıyla birlikte köle onundur ” (İbn Mâce, Ticarat: 31; Müslim, Büyü’: 15)
77- ALIŞVERİŞTE ŞART KOŞULABİLİR Mİ?
4458- Câbir b Abdullah (r a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) ile bir yolculukta beraberdim Devem yorulmuştu yürüyemiyordu, onu orada bırakmak istedim Bunu fark eden Rasûlullah (s a v) yanıma geldi, deveme dua edip vurunca öyle bir yürümeye başladı ki hiç böyle yürümemişti Bunun üzerine Rasûlullah (s a v): “O deveyi bana şu kadar paraya sat” dedi Bende: “Hayır Sana feda olsun” dedim Yine: “Onu bana sat” buyurdu Ben de dediği paraya sattım ve Medine’ye kadar binmeyi de şart koştum Medine’ye varınca deveyi götürdüm ve bedelini istedim ve döndüm Beni çağırdı ve: “Deveni ucuzca alıp seni aldattığımı mı sanıyorsun deveni de paranı al” buyurdular (Müslim, Müsakat: 21; Ebû Davud, Büyü’: 71)
4459- Câbir (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) ile deveme binerek savaşa çıkmıştım Devem çok yorulmuş yürüyemiyordu Rasûlullah (s a v) onu sıkıştırıp zorlayınca deve güçlendi hatta ordunun önünde yürüyordu Bunun üzerine Peygamber (s a v): “Ey Câbir görüyorum ki deven çok kuvvetlendi” dedi Ben de: “Duanız bereketiyle Ey Allah'ın Rasûlü!” dedim O da: “O deveyi bana sat Medine’ye kadar da ona bin” buyurdular Deveye çok ihtiyacım olduğu halde Peygamber (s a v)’den çok utandığım için bir şey diyemedim ve devemi O’na sattım Savaştan dönüp Medine’ye yaklaşınca evime çabuk gitmek için Peygamber (s a v)’e: “Ey Allah'ın Rasûlü yeni evliyim izin ver de erken gideyim” dedim O da: “Kız mı aldın yoksa dul mu?” buyurdu Ben de: “Dul aldım Ey Allah'ın Rasûlü! babam Abdullah b Amr şehid düştü ve genç kızlar bıraktı Ben de onlar gibi genç biriyle evlenmeyi hoş görmedim ve onları terbiye edip bir şeyler öğretmesi için dul biriyle evlenmiştim” dedim Bunun üzerine bana izin vererek; “Geç kalma akşam olmadan evine yetiş” buyurdu Medine’ye vardığımda deveyi sattığımı dayıma haber verdim, bana kızdı Rasûlullah (s a v) Medine’ye geldiği günün ertesi sabahı deveyi teslim etmek üzere götürdüm Bana hem devenin parasını, hem deveyi hem de insanlarla birlikte ganimetten hissemi verdi (Müslim, Müsakat: 21; Ebû Davud, Büyü’: 71)
4560- Câbir b Abdullah (r a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) ile birlikte bir savaşta beraberdim Devemle birlikte arkadan gidiyordum Rasûlullah (s a v) bana: “Sana ne oluyor da ordunun arkasından gidiyorsun” dedi Ben de: “Devem yoruldu” dedim Bunun üzerine Rasûlullah (s a v) devemin kuyruğunu tuttu ve sıkıştırdı Çok geçmeden kendimi ordunun ön saflarında buldum, devemin başını zaptedemiyordum Medine’ye yaklaşınca Rasûlullah (s a v): “Deve ne yaptı onu bana sat” buyurdu Ben: “Hayır o deve sana feda olsun” dedim O da: “Hayır onu bana sat” buyurdu Yine ben: “Hayır o devem sana feda olsun” dedim Bu sefer O: “Onu bana sat” buyurdu Ben de belli bir ücretle sattım o da: “Ona bin, Medine’ye dönünce onu bana teslim et” buyurdu Medine’ye gelince deveyle birlikte yanına vardığımda Bilal’e: “Ey Bilal! Ona bir ölçek gümüş ve bir kırat da fazla ver” buyurdu Rasûlullah (s a v)’in verdiği o fazla parayı teberrük (hatıra) olarak bir keseye koydum Şamlılar Harre de mallarımızı yağma edinceye kadar yanımda taşıdım (Müslim, Müsakat: 21; Ebû Davud, Büyü’: 71)
4561- Câbir (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben kötü ve yavaş giden devemle yola devam ederken Rasûlullah (s a v) bana yetişti ve şöyle buyurdu: “Ey Câbir bu deveyi bana satar mısın?” Ben de: “O deve senin için feda olsun” dedim Bunun üzerine: “Allah seni affetsin! Allah sana merhamet etsin O deveyi senden şu kadar ve bu kadar paraya aldım” ve: “Medine’ye kadar da sırtını sana bağışladım” buyurdu Medine’ye geldiğimde devemi hazırlayıp yanına gittim şöyle buyurdu: “Ey Bilal onun devesinin ücretini ver ” Ben dönüp giderken beni çağırdı, parayı geri alacağını sandım fakat: “Para da deve de senindir” buyurdular (Müslim, Müsakat: 21; Ebû Davud, Büyü’: 71)
4562- Câbir b Abdullah (r a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) ile birlikte bir yolculukta idik, benim kötü bir devem vardı Rasûlullah (s a v): “Bu deveyi şu kadar bu kadar bedelle Bana satar mısın? Allah seni bağışlasın” buyurdu Ben de: “Evet deve Sana feda olsun” dedim Yine: “O deveyi bana şu kadar bu kadar paraya satar mısın? Allah seni bağışlasın” buyurdu Ben de: “O deve Sana feda olsun Ey Allah'ın Peygamberi” dedim Yine bana: “Deveni falan ve filan paraya satar mısın? Allah seni affetsin” buyurdu Ben de: “Evet o deve Sana feda olsun” dedim (Müslim, Müsakat: 21; Ebû Davud, Büyü’: 71)
78- ALIŞ VERİŞTE MEŞRU OLMAYAN ŞART GEÇERSİZDİR
4563- Âişe (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Berire’yi satın alırken satanlar velâ hakkının kendilerinde kalmasını şart koştular Bunu Rasûlullah (s a v)’e aktarınca şöyle buyurdu: “Onu hürriyetine kavuştur Velâ hakkı parayı verip hürriyetine kavuşturan kimseye aittir ” Âişe diyor ki: Böylece onu satın alıp hürriyetine kavuşturdum Yine Âişe diyor ki: Rasûlullah onu çağırdı ve eski kocasına dönebileceği konusunda serbest bıraktı O da kocasına gitmemeyi ve tek başına kalmayı tercih etti Kocası hür idi (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
4564- Âişe (r anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Berire’yi satın alıp hürriyetine kavuşturmak istediğimde efendileri velâ hakkının kendilerine ait olmasını şart koşmuşlardı, durumu Rasûlullah (s a v)’e aktarınca Rasûlullah (s a v): “Onu satın al ve hürriyetine kavuştur Çünkü vela hakkı hürriyetine kavuşturan kimseye aittir” buyurdu Rasûlullah (s a v)’e bir et getirilmişti ve: “Bu et Berire’ye sadaka olarak verilmişti” dediler Rasûlullah (s a v): “O et, Berire’ye sadakadır; bize ise onun hediyesidir” buyurdu Berire kocasına gidip gitmemekle serbest bırakıldı (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir )
4565- Âişe (r anha) bir cariye satın alarak hürriyete kavuşturmak istedi ve Rasûlullah (s a v)’e cariyenin sahiplerinin velâ hakkının kendilerine ait olmasını şart koştuklarını söyleyince, Peygamber (s a v) şöyle buyurdu: “O şart koşmaları senin onu satın alıp azâd etmene engel olmasın Çünkü vela hakkı para vererek satın alıp hürriyetine kavuşturan kimsenindir ” (Ebû Davud, Itk: 2; Tirmizî, Vela: 1)
79- GANİMET BÖLÜŞÜLMEDEN SATILIR MI?
4566- İbn Abbas (r a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s a v) ganimetteki hissenin taksim edilmeden satılmasını, hamile olan cariyelerle doğum yapıncaya kadar cinsel ilişki yapılmamasını ve köpek dişi olan yırtıcı hayvanların etlerinin yenilmesini yasak etmiştir ” (Dârimi, Edâhî: 19; Ebû Davud, Itk: 2)
80- ŞÜF’A HAKKI SATILABİLİR Mİ İLK OLARAK KİMİN HAKKIDIR
4567- Câbir (r a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s a v) şöyle buyurdu: “Şüf’a hakkı her türlü ortaklıkta vardır Evlerde ve bahçelerde ortak malların ortağı, ortağına sormadan hissesini satamaz Eğer satarsa ortağı onu alma hakkına sahiptir O ortak izin verirse satabilir ” (Tirmizî, Ahkam: 31; Ebû Davud, Büyü’: 75)
|