07-27-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Riyazü's Salihin - İnsanın &Quot;Şu Yıldız Sayesinde Yağmura Kavuştuk&Quot; Demesi Yasaklanmıştır
Riyazü's Salihin - İnsanın "Şu Yıldız Sayesinde Yağmura Kavuştuk" Demesi Yasaklanmıştır
hadis icinde Riyazü's Salihin - İnsanın "Şu Yıldız Sayesinde Yağmura Kavuştuk" Demesi Yasaklanmıştır konusu , Riyazü's Salihin - İnsanın "Şu Yıldız Sayesinde Yağmura Kavuştuk" Demesi Yasaklanmıştır
Hadis
1735- عَنْ زَيْدِ بْنِ خَالِدٍ رَضِيَ اللَّه عَنْهُ قَالَ : صلَّى بِنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم صَلاَةَ الصُّبْحِ بِالحُديْبِيَةِ في إِثْرِ سَمَاءٍ كَانتْ مِنَ اللَّيْل ، فَلَمَّا انْصرَفَ أَقْبَلَ عَلى النَّاسِ ، فَقَال : هَلْ تَدْرُون مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ ؟ » قَالُوا : اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعلَمُ قَالَ :« قَالَ : أَصْبَحَ مِنْ عِبَادِي مُؤمِنٌ بي، وَكَافِرٌ ، فأَمَّا مَنْ قالَ مُطِرْنَا بِفَضْلِ اللَّهِ وَرَحْمتِهِ ، فَذلِكَ مُؤمِنٌ بي كَافِرٌ بالْكَوْكَبِ ، وَأَمَّا مَنْ قالَ : مُطِرْنا بِنَوْءِ كَذا وَكذا ، فَذلكَ كَافِرٌ بي مُؤمِنٌ بالْكَوْكَبِ» متفقٌ عليه والسَّماءُ هُنَا : المَطَرُ 
1735 Zeyd İbni Hâlid el-Cühenî radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Hudeybiye'de geceleyin yağan yağmurdan sonra bize sabah namazı kıldırdı Namazı bitirince yüzünü cemaate döndü ve:
– "Rabbiniz ne buyurdu biliyor musunuz?" diye sordu Sahâbîler:
– ve Resûlü daha iyi bilir, dediler Bunun üzerine Resûl-i Ekrem:
– "Buyurdu ki: Kullarımdan bir kısmı bana iman ederek, bir kısmı da kâfir olarak sabahladı 'ın fazlı ve rahmeti sayesinde yağmura kavuştuk diyenler bana iman etmiş, yıldızlara iman etmemiştir Filan ve filan yıldızın batıp doğması sayesinde yağmura kavuştuk diyenler ise beni inkâr etmiş, yıldızlara iman etmiştir" buyurdu
Buhârî, Ezân 156, İstiskâ 28, Megâzî 35; Müslim, Îmân 125 Ayrıca bk Ebû Dâvûd, Tıb 22; Tirmizî, Tefsîru sûre (56) 4; Nesâî, İstiskâ 16
Açıklamalar
Bu hadis, mânası Cenâb-ı Hakk'a, ifade edilişi Resûl-i Ekrem Efendimiz'e ait olan bir kudsî hadistir Bu sebeple "ben" diye ifade edilen zamirler Teâlâ'ya aittir Olayın geçtiği yer Mekke yakınlarında bir köy olan Hudeybiye'dir Hadisin lafzından anladığımız mâna, filan yıldızın batması veya doğması ile yağmura kavuştuk demenin küfür olduğudur Böyle bir söz insanı dinden çıkarır Çünkü yağmuru yağdıran Cenâb-ı Hak'tır
Câhiliye devri Arapları yağmuru yağdıranın yıldızlar olduğuna inanırlardı Şayet yağmuru yağdıranın yıldızlar olduğuna inanılmaz, ama bir yıldızın batmasının veya doğmasının yağmurun yağmasına bir alâmet olduğuna inanılırsa, böyle bir söz küfrü gerektirmez; ancak tenzihen mekruhtur Hadiste geçen "nev‘" kelimesi, ayın menzillerinden biri demektir Ayın menzilleri yirmi sekiz olup, her menzilde bir gece kalır Bu menzillerden her biri, o sema sahasında bulunan yıldızlardan birinin adıyla anılır Bu yıldızların on dördü geceleyin daima ufkun üstünde, diğer on dördü ufkun altındadır Hangisi batıdan batarsa, "rakib" denilen yıldız doğudan doğar İlk on dört menzil kuzey menzilleri, sonrakiler güney menzilleridir Bu yıldızlar birbiri ardından on üçer gün ara ile battığında ve rakibleri doğduğunda, o süre içinde yağmur, rüzgâr, soğuk, sıcak, bereket, kıtlık her ne olursa batan yıldıza izafe edilirdi Araplar, filan şey filan yıldızın batması veya doğmasında meydana geldi derlerdi İşte Resûl-i Ekrem Efendimiz cereyan eden olaylarla yıldızlar arasında irtibat kurmanın ve olanları yıldızlara izafe etmenin câiz olmadığını belirterek bu alâkayı kesmiştir Çünkü böyle bir inanış bâtıldır Şu kadar var ki, yıldızların doğup batmasını bekleyerek, ' 'ın kanunu ve sünneti budur; bu sıralar yağmur yağar, kar yağar veya soğuk olur, sıcak olur' diye beklemekte bir sakınca yoktur Bu sebeple takvimlerde yazılan fırtına, rüzgâr, soğuk ve sıcak olacağı ile ilgili bilgiler böyle tecrübelerin eseridir Çok kere bunlar beklenildiği gibi aynen vuku bulur Halkımız arasında kullanılan "sayılı gün" tabiri de bu tecrübî gerçeğin ifadesinden ibarettir
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Kâinatta cereyan eden hadiselerde gerçek fâil Teâlâ'dır Dolayısıyla yağmur, kar, soğuk, sıcak gibi olayları 'a nisbet etmek gerekir
2 Teâlâ her şeye bir sebep yaratmıştır; dolayısıyla insanlar hükmü o sebebe dayandırırlar Fakat gerçek fâil, sebebleri yaratan Cenâb-ı Hak'tır
3 Yağmur yağdırmayı, rüzgâr estirmeyi ve benzeri hadiseleri 'tan başkasına nisbet etmek câiz değildir Bunun böyle olduğuna gerçekten inanılırsa insan kâfir olur; inanılmadığı halde böyle ifade edilmesi ise harama yakın mekruhtur
Paylaş
|
|
|