![]() |
Ecel Ve Emel Kütüb-Ü Sitte |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ecel Ve Emel Kütüb-Ü SitteEcel ve emel Kütüb-ü Sitte ـ1ـ عن ابن مسعود رضى اللَّه عنه قال: ]خَطَّ رَسُولُ اللَّهِ # خطاً مربَّعاً وخطَّ خطّاً في الوسَطِ، وخطّ خطاً خارحاً منه، وخطّ خُطوطاً صِغَاراً إلى هذا الذى في الوسط من جانبه الَّذِي في الوَسَطِ، وَقَالَ: هَذا ا“نْسَانَ، وَهذَا أجلُهُ محيطٌ بِهِ أوقَدَ أحاطَ بهِ، وهذَا الَّذِي هُوَ خَارجٌ أملُهُ، وَهذِهِ الخطوطُ الصِّغَارُ ا‘غْراضُ، فإنّ أخطأهُ هذا نهشهُ هذا، وإن أخْطأهُ هَذا نهشُهُ هذا[ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu çizdiklerini şöyle açıkladı: Şu çizgi insandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() AÇIKLAMA: İnsanın, ecel ve ölümün elinden kurtulamayacağı burada müşahhas bir şema ile ifade edilmiştir ![]() ـ2ـ وعن أنس رضى اللَّه عنه قال: ]خطّ رَسُولُ اللَّهِ # خطاً وقال: هذَا ا“نسَانُ، وخطَّ إلى جانبهِ خطاً وقال: هذا أجلُهُ، وَخطّ آخرَ بعيداً منهُ وقالَ: هذَا ا‘ملُ، فبيْنَما هُوَ كَذلِكَ إذ جاءهُ ا‘قربُ[ ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() AÇIKLAMA: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın burada ifade buyurdukları teşbîh şöyle bir şemaya dökülmüştür: ـ3ـ وعن ابن عمر رضى اللَّه عنهُمَا قال: ]أخذ رسُولُ اللَّهِ # بمنكبِى وقالَ كُنْ في الدُّنْيَا كأنَّكَ غريبٌ أو عابرُ سبيلٍ[ ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() İbnu Ömer (radıyallahu anh) hazretleri şöyle diyordu: "Akşama erdinmi, sabahı bekleme, sabaha erdinmi akşamı bekleme ![]() ![]() ![]() ![]() Tirmizî'nin rivayetinde, "yolcu gibi ol" sözünden sonra şu ziyade var: "Kendini kabir ehlinden added ![]() AÇIKLAMA: Yukarıda kaydedilenler dışında başka kaynaklarda da rivayet edilmiş olan hadiste Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) kendisini gerçek kulluğa veren kimseyi, önce evi meskeni olmayan garibe (gurbette olan kimseye), sonra hareket hâlinde olan yolcuya benzetiyor ![]() ![]() Ayrıca garîb, yabancı yerde tanıdığı ve güvenebileceği kimselerin azlığı sebebiyle emniyetsizlik duyar ve belli bir korku içerisindedir ![]() ![]() ![]() ![]() Şu halde âbide: "Garib ve yolcu gibi ol" şeklinde yapılan tavsiyenin içinde "Dünyaya bağlanma, ölümden sonrası için hazırlan, ebede giden yolculukta gerekli olan azığı yani ibadeti hazırla", yani "zühd'ü elden bırakma" tavsiyesi mevcuttur ![]() Dünyaya dayanma, ona sabit kalacağın bir vatan gözüyle bakıp bağlanma, dünyada bâkî kalacağın içinden geçmesin, yolcunun vatanında olmadıkça bağlanmadığı şeylere sakın dünyada bağlanıp kalma ![]() Hadisi şöyle anlayan da olmuştur: "Yolcu, vatanına giden, onun peşinde olan kimsedir ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Rivayetin ikinci kısmı İbnu Ömer (radıyallahu anh)'ın şahsî sözü, yani mevkuf hadis gözükmektedir ![]() ![]() قال رسول اللَّه #: اغنم خمساً قبل خمس: شبابك قبل هرمك وصحتك قبل سقمك وغناك قبل فقرك وفراغك قبل شغلك وحياتك قبل موتك Bazı âlimler İbnu Ömer (radıyallahu anh)'in yukarıdaki sözleri merfu hadisten aldığını söylemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() 3- "Sağlıklı olduğun sırada hastalık halin için hazırlık yap" sözü "ölümden sonra sana faydası olacak amelde bulun, sıhhatli iken hayırlı işler yapmada acele et, böyle işleri başka zaman yaparım diye te'hir etme, mevcut fırsatı bu yoldan hemen değerlendir, zira âniden hastalık gelir ve sâlih amel yapmana mâni olur ve "sonra yaparım" kuruntusuyla, âhirete azıksız gidiverirsin ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ecel Ve Emel Kütüb-Ü Sitte |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ecel Ve Emel Kütüb-Ü Sitteİbnu Hacer der ki: Bu hadis اذا مرض العبد او سافر كتب اللَّه له ما كان يعمل صحيحاً مقيماً yâni: "Kul hastalanır veya sefere çıkarsa sıhhatli ve mukim (evinde) iken yaptığı ibadeti Cenab-ı Hakk aynen kendisi için yazar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbnu Ömer (radıyallahu anh)'in hadisindeki tahzîr, hiçbir şey yapmayan kimse hakkındadır ![]() ![]() ![]() 4- Hadiste Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu rivayette Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın hayrın ümmete ulaşması, onların dünyayı terkederek, zarurî şeylerle yetinmeye teşvikleri hususunda büyük bir arzu içinde olduğu görülmektedir ![]() ![]() ـ4ـ وعن بريدة رضى اللَّه عنه قال: قالَ رَسُولُ اللَّهِ #: ]هَلْ تَدْرُونَ مَا مَثَلُ هَذِهِ وَهَذِهِ ـ وَرَمَى بِحَصَاتَيْنِ ـ قَالوُا: اللَّهُ وَرَسُولُهُ أعْلَمُ ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ـ5ـ وعن أبى هريرة رضى اللَّه عنه قال: قال رَسُولُ اللَّهِ #: ]أعْذَرَ اللَّهُ تعالى إلى امرئٍ أخّرَ أجلَهُ حتّى بلغَ ستّينَ سنة[ ![]() ![]() إلى سبعينَ سنةً ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() Tirmizî'nin metni şu şekildedir: "Ümmetimin vasatî ömrü 60-70 yıldır ![]() ![]() Rezîn der ki: "Çoklukla ölümün cereyan ettiği dönem 60-70 yaş arasıdır ![]() ![]() AÇIKLAMA: Müşâhedemiz de gösteriyor ki, altmış yaşına varmadan da ölenler var, 60-70 yaşlarını aşarak ölenler de var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim, Nasr sûresi geldiği zaman Hz ![]() ![]() ![]() Ancak şunu da belirtelim ki, dindarlığını artırmak, dünyevî faaliyetleri tamamen terketmek demek değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kütüb-ü Sitte |
![]() |
![]() |
|