Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
değerkarşılıksız, fedakarlık, iki, unutulan, yardım

Unutulan İki Değer;Karşılıksız Yardım Ve Fedakârlık

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Unutulan İki Değer;Karşılıksız Yardım Ve Fedakârlık






Unutulan Iki Değer;karşılıksız Yardım Ve Fedakârlık
UNUTULAN İKİ DEĞER;KARŞILIKSIZ YARDIM VE FEDAKÂRLIK


Özellikle bu dönemlerde eksikliğini bir hayli hissettiren, insanlar tarafından unutulmaya yüz tutmuş ulvî değerlerden biridir yardımlaşma Ancak yardımlaşmanın, karşılık beklenmeden yapılanı… Alacağı ücret ya da kendisine yapılacak bir övgü, insanı yardıma teşvik etmemeli, bu huy güzelliği, zaten kişinin içinde taşıdığı bir değer olmalı


“Her kim Müslüman kardeşinin bir iyiliğe ulaşması konusunda aracılık ederse veya zorluğu kolaylaştırmasında ona yardımda bulunursa, Allah kıyamet günü ayakların kaydığı anda sırattan geçerken ona yardım eder”(Taberânî, Sağîr)

Yüce Nebî’nin müjdelediği bu güzel haberi duyan bir Müslüman’ın, elbette kardeşine yardım konusunda gayret ve çabalarını artırması beklenir Ancak bu zamanda, tüm insanlığın bu güzel haberlerle ilgilenemeyecek kadar dünya telaşına düşmüş olması, yapılacak her iyiliğe yalnızca maddî karşılık bekleniyor olmasının bir göstergesidir Oysaki karşılığı yalnızca, insanı birçok yönden nimetlerle donatan Yaratıcı’dan beklenerek yapılan küçük bir iyilik, bir yardım, insanlar arasında muhabbet oluşması için atılmış büyük bir adımdır Zira Peygamberimiz (sav)’in bir müjdesi de şudur ki: “Amellerin en faziletlisi (farzlardan sonra), ihtiyacını karşılamak suretiyle bir Müslüman’ı sevindirmektir”(Taberânî, Evsat)

Verilen küçücük bir hediye karşısında sevinerek dualarını kardeşinden eksik etmeyen bir Müslüman’ın, ihtiyacının giderilmesi sırasında edeceği dualar, belki de iyilik yapanın âhiretteki derecelerini yükseltecek ve aralarındaki kardeşlik bağını kuvvetlendirecektir


Bir kimse Mü’min kardeşini yardımıyla sevindirince, Allah bu sevinç dolayısıyla kendisine ibadet eden ve kendisini tevhid eden bir melek yaratır Kul kabrine vardığı zaman o sevinç gelir ve ona:


- “Beni tanıyor musun?” der O:


- “Sen kimsin?” diye sorar Sevinç:


- “Ben filancaya yardımından dolayı verdiğin sevincim Bugün yalnızlığında sana dost olacağım Vereceğin cevabı sana telkin edeceğim Sabit söz ile seni destekleyeceğim Kıyamet günü göreceğin dereceleri sana göstereceğim, senin için Rabb’inden şefaat dileyeceğim ve sana Cennet’teki yerini göstereceğim” der(İbn-i Ebi’d-Dünya ve Ebu’ş- Şeyh, Kitabu’s-Sevab)


Sevmeyi ve kardeşini sevindirmeyi amaç edinmiş olan bir Müslüman’ın bahtiyarlığı kim bilir ne yücedir! Karşılığını beklemeden, fedakârlık göstererek yaptığı iyilikleri içine gömen, yardım sever Müslümanlar… İşte bunlar gerçek manada iyiliği ve güzelliği yaşayanlardır


Kardeşinin mutluluğu için fedakârlıktan kaçınmamak, kişinin gerçek iman sahibi olduğunun, mümin vasfını taşıdığının bir ifadesidir Zira bu yüce dinin bu günlere gelebilmesinde hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış olan Sahâbe (ranhüm), Müslümanlara en güzel örnek değil midirler? İmanlarını, kardeş sevgisiyle birleştirerek tüm zerrelerinde hisseden o mübarek sahâbeler, yaşadıkları dönemin ismini “Asr-ı Saadet” olarak yazdırabilecek kadar birbirlerini çok sevmiş, yardımlaşmış, ihtiyaç sahiplerinin dertlerine ortak olmuş ve bir zaman sonra artık sadaka verecek kimse bulunamaz hale gelinmiştir


Dinimizin, bu denli önemle üzerinde durduğu karşılıksız yardımlaşma hususu, aynı zamanda kişinin nefsiyle birebir mücadeleye girişmesini amaçlayan bir davranıştır Çünkü hiç kimse karşılığını alamayacağı bir iyiliğe girişmek istemez Bu, nefsine çok ağır gelir ve böylelikle artık hayatta onun için yardımlaşma diye bir olgu kalmaz Ancak nefsinin dizginleri elinde bulunan, fedakârlıktan kaçınmayarak kardeşinin ihtiyaçlarını gidermeye çalışan ve bundan kazanacağı sevabın farkında olanlar başka…


Fedakârlık yapıp yardım etmek merhametli olmayı gerektirir Merhameti olmayan bir insan başkalarına yardım edilebileceğinin dahi farkında değildir Yalnızca, varsa kendi dertleriyle ilgilenir, yoksa zaten kimsenin derdi kendini ilgilendirmez Yapacağı her türlü yardımla kendisinden bir şeylerin eksileceğini düşünür Ama insan ne kadar kötü olsa da içinde az bir merhamet duygusu varsa, bu merhameti sebebiyle fedakârlık ve iyilikte bulunabilir ve Cennet’i kazanabilir İşte şu misalde olduğu gibi:

Çölde yürüyen adamın, susuzluktan yüreği yanar Nihayet giderken bir kuyu bulur, inip su içer ve çıkar Tam o sırada susuzluktan dilini çıkarmış, susayan ve toprakları yalayan bir köpek görür Köpeğin bu halini gören adam kendi kendine: “Bana isabet eden susuzluk bu zavallı köpeğe de isabet etmiştir Ona da yardım etmeliyim” der ve tekrar kuyuya iner Ayakkabısının içine su doldurur Sonra ayakkabısını ağzı ile tutar ve elleriyle kuyunun kenarlarına tutunarak yukarı çıkar ve köpeğe su verir İşte sırf bu düşüncesi ve yardımı sebebiyle Cennet’i kazanan bahtiyarlardan biri oluverir adamcağız


Müminler kardeştirler Kardeşler ise birbirini tamamlayan bir bütünün parçaları gibidirler Bu sebeple kardeşler arasında öyle bir samimiyet ve birlik olmalıdır ki, hiçbir şey kardeşleri birbirinden uzaklaştırmasın Bunun temel taşı da karşılığı yalnızca Allah’tan beklenerek yapılan yardım ve fedakârlıktır


O halde Müslümana düşen, şu duayı dilinden düşürmemek, yaptığı yardımdan dolayı kardeşinden karşılık beklemeden, alacağı bir tebessüm ve duayla yetinebilmektir


“Yâ Rabbi! Yapmış olduğum tüm amelleri, iyilikleri, güzellikleri, hayır ve hasenatı, yardımları, yalnızca Sen’in rızana erebilmek ümidiyle yapıyorum Sen, bu uğurda bana güç ve kuvvet ver Yaptığım yardımlardan usanmayacak, terbiye edilmiş bir nefis ver Ve Sen’in rızan için herkesi yardıma teşvik edecek bir lisan ver!” Âmin!

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.