Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
betülün, örtüsü

Betülün Örtüsü

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Betülün Örtüsü






Betülün Örtüsü
(inanın göz yaşları içinde okudum lütfen uzun diye okumamazlık yapmayın çok ibretlik)
Okuldaki hademe, bahçede oturan küçük kıza yaklaştı Belli ki hademe de bıkmıştı Küçük kız, okul çantasını sağ yanına bırakmış, iki elini yanaklarına dayamış, dirseklerini dizlerinin üzerine dikerek öylece oturmuştu Gözleri gelen hademenin üzerindeydi
Kızım, Müdür Bey okulun bahçesinin dışına çıkmanı istiyor
dedi hademe Öğrenciler, öğretmenler dersteydi Betülün gözü Müdür odasının penceresine kaydı Müdür Bey camın ardındaydı
Müdür mü söyledi? Benim için fark etmez dedi, çıktı
Haftalardır bu oyun tekrarlanıyordu Okul bahçesinin dışına çıkıyor, eline aldığı kitabı öğle vaktine kadar okuyordu
Okul Müdürü
Kızım, hâlâ inadından vazgeçmedin mi?
Benimkisi inat değil ki Sizinki
Biz burada devleti temsil ediyoruz, devletin kanunlarını uyguluyoruz Gel de vazgeç Bak, arkadaşların efendi efendi derslere devam ettiler Sen onlardan daha çok mu daha dindarsın Sınıfına girerken çıkar, çıktığında tekrar takar gidersin
Hayır efendim, yapamam Beni öyle kabul edin Ben başörtümü çıkaramam
Aynı hikâye

Kızım eğer başını açıp okula devam etmezsen seni şikâyet ederim Mecburi sekiz yıllık eğitimi almıyor, diye mahkemeye verileceksin Senin için kötü olur Baban ceza alır
Ne olacaksa olsun dedi Betül
Sen bilirsin, benden günah gitti diyen Müdür dönüp gitti
Öğle vakti okuldan çıkan arkadaşlarıyla beraber eve dönüş yolundaydı, sitemkârdı
Beni yalnız bıraktınız Onların zulmüne boyun eğdiniz
Bir süre kimse cevap vermedi Kızlardan büyüğü olan hatalı olduklarını kabullenerek sözü aldı
Dayanamadık artık Evde anne, babaOkulda Müdür
Şaşırdık kaldık İstemesek de mecbur olduk
Nasılsa son senedir, bitirsek tamamdır dedi küçüğü
Betül, arkadaşlarının ızdırap çektiğini biliyordu Önceleri on kişi idiler Bazıları hemen başörtülerini çıkarmış, kimisinin ailesi ise kızlarını artık okula göndermiyordu Üç kişi direnmişlerdi Nihayet bu hafta yalnız başına kalmıştı
Eve vardı Akşam olacakları düşünüyordu Müdür, muhakkak babasına haber verirdi
Babası Cebbar Bey, eve yetişir yetişmez köpürmüştü
Ben, senin okula devam ettiğini biliyordum Meğer gidip okulun önünde durup geliyormuşsun Seni baş belası kız Hıncını alamadı Bir tokat indirdi
Sakine Hanım, kızını çekip diğer odaya aldı
Kızı öldüreceksin
Hep sen şımartıyorsun, bir de mahkemeye versinler o zaman sizinle görüşürüz
Betül, odasında hüngür hüngür ağlıyordu Bunu duyan küçük kardeşi Hasan, ablasının yanına gelip oturdu Bir süre öyle kaldılar Sonra da ablasından ödevini yapması için yardım istedi
Günler birbirini kovaladı Korkulan olmuştu Cebbar Bey mahkemeye çağrılmıştı Yanına kızını alarak gitti
Hâkimin odasında kasvetli bir hava vardı Hâkim kızgın sözcüklerle karşısında el pençe duran, üşengen kızcağızı hırpalarcasına sorguluyordu
Niye okula devam etmedin, orta öğretimin zorunlu olduğunu bilmiyor musun
Biliyorum efendim Okul idaresi bırakmadı
Ne demek bırakmadılar Okula devam etmediğine dair bizzat Okul Müdürü şikâyette bulunmuş Yanlışlık mı yapmış
Ben, her gün okula gittim

Başörtülüyüm diye almadılar Sonra da eve dönüyordum
Öyle mi?
Evet efendim
Şimdi sen, başındaki şu bez parçası yüzünden mi okulu bıraktın
efendim, bu örtü inancım gereği
Hakimin içinden örtüyü çekip başından almak geldi; ama bir an için hukuk adamı olduğunu hatırladı Duygularını karıştırmamalıydı
Sen, henüz çocuksun Ne anlıyorsun inançtan Yoksa ailen mi okumanı istemiyor? Şu an burada kimse yok, babanı dahi içeri almadım Eğer ailen baskı yapıyorsa bana söyle; devlet gereğini yapar

Ailemin baskısı yok Ben kendi isteğimle örtündüm Örtünmek dinimin emridir Açılıp okula gitmektense böyle kalmayı tercih ediyorum
Kafası doldurulmuş kızın diye düşündü
Ne dini kızım, yanlış töreler bunlar
Hâkim, kızın aile tarafından korkutulmuş olabileceğini düşündü
Çıkabilirsindedi Babasını çağırın!
Cebbar Bey, mahcubiyet içinde gelip durdu
Siz mi okula gitmesini istemiyorsunuz?
Ne münasebet Hâkim Bey Onu o kadar zorladım Hatta dövdüm İnadım inat deyip başındaki örtüyü çıkarıp okula gitmedi Belki siz bir şeyler yaparsınız, ikna edersiniz
Kızın inatçılığı mı, kararlılığı mı her neyse Hâkimin de tuhafına gitmişti Önünde duran kâğıtlara bakarak konuştu
Beyefendi, anlaşılan kızınız kendisi okula gitmek istemiyor Yapabileceğimiz bir şey yok Biz kanun adamıyız Bana kalsaydı zorla okula götürürdüm Biz de yetkimizi aşamayız işte
Mahkeme öylece bitti Cebbar Bey, kızını çimdikleye çimdikleye, tehdit ederek eve getirdi Kapıdan girince kızını bir eşya gibi içeri fırlattı Hanımına döndü:
Senin kızın Hâkime kafa tutuyor Hâkimin kim olduğunu bilmiyor Hâkim, devlettir devlet Allah’tan ceza almadık Bir baş belası işte Bu kız kime çekmiş anlayamadım Varsın artık ne yaparsa yapsın İlk istemeye gelene hemen vereceğim gitsin diye söylenip durdu
Evde çıt yoktu Cebbar Bey sinirli sinirli evi terk etti
Betül, odasına kapandı, bu küçük bedeniyle bunca baskı ve zulüm görmesi onu yıpratıyordu
Babası Okul Müdürü Hâkim nedir bunlardan çektiği
Annesi kızının omuzlarına dokundu
Ağlama kızım Baban sonra yumuşar
Benden ne istiyorlar
Ya babam
ahhhh kızım, bilmiyorum ki
Sen de fazla inat etmesen, hani diyorum bir seneciktir, başını açıp okusan Bunca dert başımıza gelmezdi

Anne, sen de mi? Anne günahtır

Hz Ayşe örtülüydü Hz Fatma örtülüydü Allah Kuranda emretmiş
Ben niye başımı açayım ki
Kızım biliyorum günahtır Fakat herkes de bir günah işliyor
Anne, onların tarafına mı geçtin
Örtünmeyi senden öğrendim Şimdi bana çıkar diyorsun
Ben öyle demiyorum
Benim örtümün onlara ne zararı var Madem ki bu bir bez parçasıdır, o zaman bu bez parçasından niye korkuyorlar Beni okula almıyorlar
Gözlerini yukarı dikti
Allahım Senden başka yardımcım yok der gibiydi
Annesi sessizliği bozdu
Evde oturup ne yapacaksın
Boş durmayacağım anne, yapacak işlerim var
Hadi bakalım Allah hayırlısını verisin
Kızını kucakladı, başından öptü çıktı
Betül için okul hayatı bitmişti Ama o hayatı bir okul olarak görüp çalıştı Evde genelde odasındaydı Küçük kardeşine ödevlerinde yardımcı olurdu Babasındaki öfke durulmuş gibiydi Evde pek göz göze de gelmezlerdi
Aradan bir yıl geçmişti Cebbar Bey oturma odasındaydı Sakine Hanım elinde bir davetiye kartıyla yanaştı

Bey, müftülük bizleri davet etmiş
Ne daveti, ne müftülüğü
Garipsedi, alıp okudu Ne içinmiş
Betül ile ilgili, yarışma varmış
Betül ile ilgili mi
Haberin yok mu Kızın bir yıldır Müftülüğe ait Kuran Kursuna devam ediyor
Kızının katıldığı okuma yarışmasından bahsetti
Cebbar Bey, kızının Kuran Kursuna devam ettiğini yeni duyuyordu
Bazen elindeki Kuranla görmüştü ama komşu kadınlardan ders aldığını sanmıştı
Sorma gereğini hissetmemişti Kızı saatlerce odasına kapanırdı Bir defa odasına girmiş, masada açık duran Kuranı ve bir kaç da dini kitap görmüştü
Gelmem şart mı
Seni bilmem ama ben gideceğim
Hele bir yarın olsun Zamanım olsa uğrarım Saat kaçtaymış, neredeymiş
Elindeki karta bakıp okudu Müftülüğe bağlı Kuran Kursunda bu sene hafızlığı bitiren öğrenciler arasında yarışma düzenlenmişti
Bu, gelenek haline gelmişti Betül, bir senede olağanüstü çaba sarf ederek hafızlığını tamamlamıştı
Oysa çoğu arkadaşı üç yılda ancak hafız olabilmişti Bu yarışmada hem ezber, hem düzgün ve güzel okuma değerlendiriliyordu
Yarışma başlamıştı Sıra Betüle geldi Önce, konuklara baktı Annesi ona gülümsedi Demek ki babası gelmemişti Kalbinde bir burukluk hissetti Okumaya başladı
Cebbar Bey geç geldi Gözleri hanımını aradı Onu bulunca ön tarafta hanımının yanına ayrılan boş yere oturdu
Yerler ailelere göre belirlenmişti Gitti, hanımının yanına oturdu
Epey geç kaldın dedi Sakine Hanım Gözleri sahnedeydi
Ancak Hanım Peki,

Betül nerede
Kızın sahnede Bey, kızının sesini tanımıyor musun
Cebbar Bey, gözlerine inanamadı Hiç dikkat etmemişti
Kızının ne güzel sesi vardı O da mı yarışmacıydı? Merakı büsbütün arttı
Betül gözlerini sanki kapatmış okuyor, ben mi yanlış görüyorum
Bey, senin kızın hafız olmuş Yani Kuranın hepsini ezberlemiş
Gözleri kızında kalırken, düşünceleri geçmişe gitti Kızına ne kadar da çok hakaret etmişti Kızının bu durumuyla övünme hakkı var mıydı
Duygulandı Kızının odasına kapanmaları, o açık Kuran demek ki hepsi hafızlık içinmiş, yeni anlıyordu
Yarışma sonuçlandı Jüri üyeleri puanları açıkladı Yarışmanın birincisi Betül olmuştu
Ödül olarak hafızlık belgesi ve bir altın verilecekti
Betül çağrıldı
Ödülü kendisine verilirken gözleri annesini aradı
Annesi ayakta sevinç gözyaşlarını siliyordu Hemen yanında babasının da biraz sevinç biraz da mahcubiyet duygularıyla gözlerinden yaşlar akıttığını farketti
Gözgöze gelince bakışları Betülden özür diler gibiydi Aslında bu gözyaşları Betül için alınan en anlamlı ödül idi Aklına son okuduğu kitaptan cesaret verici satırlar geldi:
Hayatta tek seçenek yoktur
İnsanın her zaman başarıyla yapabileceği bir şey vardır İnanmak yeterlidir
Bilal Yararlı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.