Prof. Dr. Sinsi
|
Ay Gülüm Kapımızda Nöbet Tutuyor Ölüm.!
Ay Gülüm Kapımızda Nöbet Tutuyor Ölüm !
Ay Gülüm
Kapımızda Nöbet Tutuyor Ölüm 
Diyecektim ki; gülüm,
Mevsim hazan mevsimi, mevsim gözyaşı mevsimi  Mevsim ayrılık mevsimi Tarifsiz bir hüznün sarmalındayız Anlatılması zor, ifadesi güç Fikirler tel tel, şehra şehra düşünceler, duygular buruk buruk  
Bir yanı bahardır kıyılarımızın bir yanı cehennem
Durmadan gözyaşı dökülüyor yüreğimizin üstüne Acıdan, ayrılıktan haritalar ekleniyor alnımızın çizgilerine 
Sararan yapraklar tutunamıyor artık dallarda gülüm, rüzgar estikçe savrulup gidiyor her biri bir yana Katar katar turnalar göçüp gidiyor üstümüzden 
Diyecektim ki; gülüm,
mevsim hazan mevsimi, mevsim hüzün mevsimi, har düşmüş bağlara, bahçelere Yapraklar üşüyor, yapraklar düşüyor dalından Turna göçü gibi yapraklarında göçü başladı gülüm 
Diyecektim ki; gülüm,
mevsim hazan mevsimi, mevsim kıran mevsimi Her taraf ölümlerle acılarla dolu Kan gölüne döndü dünya Dört bir tarafta barut kokuları geliyor Her tarafta savaş, kan gözyaşı var Her tarafta bir kaos sürüyor  Bu yüzden karalar giydik gülüm Utandık insanlığımızdan
Bacakları kopan çocukların feryatları doluyor yüreklerimize Çığlıkları, çocukları ölen anaların Hiç bu kadar sahipsiz, hiç bu kadar umutsuz, bu kadar çaresiz kalmamıştı yüreğimiz Kan ve barut kokan ağır bir hava hüküm sürüyor gecelerde Havaya karışan iniltiler feryatlar ağıtlar
Gerçeklerle hayallerin karıştığı, rüyalar şehri İstanbul da bombalar patlıyor durmadan Özlemler, hayaller ıstırap veriyor artık  Her ah çekişte içimiz titriyor  Derin bir ah gibi sızlıyor yüreğimiz  Yüreğimiz parça parça
Güvercinlerin öldürüldüğü, defnelerin sessizce ağladığı günlerdeyiz gülüm 
Diyecektim ki; gülüm,
Çiçektir çocuklar: Bakım ister, özen, özveri, güven ve sabır ister, açmak için çiçeklerini bahara  Hepsinden önemlisi şefkat, sabır ve sevgi ister  Sulanmak ister sevgi pınarlarıyla   Tomurcuk tomurcuk açmak için dünyaya çiçeklerini   Sevgisizlikle solmamak için yaprak yaprak  
Diyecektim ki; gülüm,
Bahçedir çocuklar: Tohumdur ekilir, sürer filiz filiz Umudu besler bağrında Emek ister, bakım ister  Büyür, olgunlaşır , sevgi meyvesi verir, karşılık beklenmez  Verdiğini alırsın 
Diyecektim ki; gülüm,
Yüreklerimizi yıllardır sıcak ve hillesiz bir sevgiye kilitleyip, umutla ,özlemle geleceğe dair apak düşler kurduk Güneşli, aydınlık, güzel günlerin özlemini çektik Belki biraz yorgun, belki durgun, ama yine de umutlu, yine de mutlu, sevgiyi işleyip mavilere, bütün yollara, dallara, dağlara gül yazdık
Sevgiyi, umudu, güveni, dostluğu, barışı, özgürlüğü, mutluluğu ve bunların getireceği güzellikleri bekledik ölümüne 
Diyecektim ki; gülüm,
Geleceksin diye bütün yollara gül döktük Güvercinler uçurduk mavilere
Sevgiyi,dostluğu, barışı, baharı, sevinci getireceksin diye dağlara, ovalara, denizlere Bunca çirkinliklerin içinde güzelliği, saflığı, temizliği getireceksin diye kirlenmiş hayatımıza, yıldızlara haber saldık 
Diyecektim ki; gülüm,
Yaşamak güzel  Yaşamak bir çiçek gibi, dört mevsim güzel kokular saçıyor üzerimize  Sevgiyle bakıyor herkes biribirine, sevgiyle sarılıyor  Kinler, düşmanlıklar, kötülükler kafdağının ötesine sürülmüş 
Diyecektim ki; gülüm, gel
Yorulduk yollarına gül döküp beklemekten Ey ömrümüzün taze gülü, ey gözleri öksüzümüz, her hazan bir gül getirip yüreğimize bırak ki, sevdamızın ateşiyle yakalım saçlarını yeryüzünün 
Diyecektim ki; gülüm,
Herşeye rağmen yüreğinde bin umut taşıyor çocuklar gelecek baharlara 
Dünyanın dört bir tarafında barış ve umut şarkıları söylüyor  Özgürlük ve mutluluk şarkıları söylüyor çocuklar, diyecektim 
Ama diyemedim, diyemedik gülüm 
Kapımızda nöbet tutuyor ölüm 
Gökhan Gündüz
|