![]() |
Osmanlı Gibi Yaşamak |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Gibi YaşamakOsmanlı Gibi Yaşamak Osmanlı Gibi Yaşamak Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce 700 yıl kadar yaşamış, dünya üzerinde hakimiyet kurmuş, geniş çaplı toprakları ve bu topraklarda barındırdığı yüzlerce değişik ırka mensup insanlarıyla bir efsanedir Osmanlı ![]() Küçük yaşlardan itibaren tarihini okuduğumuz ecdadımızın, kültürel ve toplumsal yaşayışları hakkında ne kadar az şey biliyoruz ![]() ![]() Yapılan araştırmalarda Türk ve yabancı tarihçiler bize bu konuyla ilgili olarak, İslamiyet'i en güzel biçimde yaşamaya çalışan Osmanlı Müslümanlarının yalnızca kendi dinine mensup insanlara karşı değil, tüm insanlara, hayvanlara ve diğer canlılara verdikleri değerin ve “komşusu açken tok yatan kimse bizden değildir” hadis-i şerifinde buyurulduğu kadar insan arası ilişkilerde hassas, dürüst, iyi niyetli ve sevgi dolu olmalarının, Osmanlı'nın cihana ünü yayılacak derecede büyük bir imparatorluk mertebesine erişmesindeki en önemli unsurlar olduklarını vurgulamışlardır ![]() Dilerseniz, Osmanlı devrinin Türkler için en parlak dönem olmasına vesile olmuş Müslüman Türkleri bu defa yabancı yazar, gezgin ve müelliflerinin kaleminden okuyalım ![]() Fransız müellif Motray, 1700'lerdeki Osmanlı Müslümanlarının harama karşı duyarlılığını şöyle anlatıyor: "Türk dükkânlarında hiçbir zaman tek meteliğim kaybolmamıştır ![]() ![]() Yine bir Fransız müellifi olan Dr ![]() ![]() Ubicini, Dr ![]() ![]() Fransız generallerden Comte de Bonneval ise, ecdadımızın doğru ve dürüstlüğüne ithafen şu hükmü veriyor: "Haksızlık, murabahacılık, inhisarcılık ve hırsızlık gibi suçlar, Türkler arasında meçhuldür ![]() ![]() ![]() ![]() Bir zamanlar Londra Ticaret Odası'nın en görünür yerinde şu mealde bir tavsiye levhası asılı olduğu da rivayetler arasındadır: "Türklerle alışveriş et, yanılmazsın ![]() İtalyan gezgini Edmondo de Amicis, 1880'lerin "biz"ini anlatıyor: “"İstanbul Türk halkı Avrupa'nın en nazik ve en kibar insanlarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Atalarımızın hayırseverliği ile bağlantılı olarak Comte de Marsigli'nin şu sözlerine dikkat edelim: "Yazın İstanbul'dan Sofya'ya giderken dağlardan anayol üzerine inmiş köylülerin yolculara bedava ayran dağıttıklarına şahit oldum ![]() Aynı müellif, ceddimizin hayırseverlikte fazla ileri gittikleri kanaatindedir ![]() ![]() ![]() Bu tespiti, İslâm ve Türk düşmanı avukat Guer misallendiriyor: "Türk şefkatı hayvanlara bile şamildir" dedikten sonra şu örneği zikrediyor: "Hayvanları beslemek için vakıflar ve ücretli adamları vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü üzere, 7 asır boyunca dünyanın en büyük imparatorluğu olmuş Osmanlı'nın bu büyük başarısı yalnızca aziz padişahlarının değil, İslamiyet'i layıkıyla yaşayan Müslüman milletinin de eseridir ![]() ![]() ![]() Yahya Kemal'in bu konu hakkındaki tespiti yeni jenerasyon Türkiye için en güzel tavsiyeyi vermiştir: "Eski Türklerin bir dini hayatları vardı, dini hayatları olduğu için de çok şeyleri vardı; yeni Türklerin de dini hayatları olduğunda çok şeyleri olacak ![]() Nazlı GENÇCAN |
![]() |
![]() |
|