Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fatma, yıldız2

Fatma Yıldız2

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fatma Yıldız2






Fatma Yıldız2
ŞAHİDSİNİZ!

Fatma yıldız / 17/08/2010 - 13:55

Yaz ayları girdiğinden bu yana gazete köşelerinde, şehir billboardlarında, internet sayfalarında tatil köyleri boy boy edilmekte, hangisi daha konforlu, hangisi daha avantajlı, hangisinde tıka basa yemek imkanı (açık büfe ) detayları ile duyurulmakta

İşin vahim yanı son yıllarda bu yaz angaryasına İslami camiada! Dâhil edildi Gelir durumu yüksek dindarlar! için özel tesisler özel uygulamalar kapalı yüzme havuzları, bayanlara özel plajlar ayarlanarak tatil yapma imkânları sunuluyor Eskilerde memleket ve köy ziyaretlerine ayrılan bu zaman dilimleri… Şimdilerde lüksün doruklarında bir sefa sürme amacı taşıyor

Şimdi her gelir düzeyi yüksek insan gibi onlarında tatil yapma denize girme evlerinden biraz uzak kalıp yılın stresini atmak hakları diyecek bir çokları oysa "komşusu açken tok yatan bizden değildir" sözüne muhatap olmak tatilin ne demek olduğunu bir kez daha sorgulatmalı bizlere Kimse evinden çıkmasın denilemez tabi ki

Tatil; dinlenme, içinde bulunduğun halden uzaklaşma, ruhsal bi tazelenme dilimidir Buyurun birlikte çıkalım; bambaşka hayatların içine dâhil olalım Malazgirt'e gidelim, İsmail amcanın evine

İsmail Kara; 70 yaşında evli 2 erkek 6 kız çocuk babası Doğu Beyazıt’ tan 2000 yıllarında gelip Malazgirt’e yerleşmiş Çobanlık yapmaya başlayan İsmail Kara’nın Murat mahallesinde ki evi; 2005 yılında Malazgirt’ de meydana gelen sel taşkınında sular altında kalırEvi kullanılamaz hale gelir ve geçimini sağladığı 8 adet büyük baş hayvanı da telef olunca İsmail amca için hayatın akışı değişir Evsiz, işsiz ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklar, ailesi…Bu sadece İsmail amcanın sabretmesi gereken, kanaat etmesi, çabalaması gereken bir durum mudur? Nedir bunun açıklaması?

“O, hem ölümü, hem de hayatı yaratmıştır ki sizi sınamaya tâbi tutsun [ve böylece] davranış yönünden hanginiz daha iyidir [onu göstersin] …”mülk /2ayet

Ayette geçen sınama “deneme “ imtihan “ anlamlarına da gelirHepimizin imtihan kelimesine aşinalığı vardır Açıklaması zor konuları kader, imtihan kelimeleri ile örten (kapatan) bir din öğretisi yetiştirildik zira Musibete uğrayan kişi imtihandadır, örneğin bedensel engeli olabilir kişinin imtihanı, yoksulluk olabilir, evladını kaybetmek, anasını kaybetmek olabilir… Neden imtihanın bireysel olduğunu düşünüyoruz? Bütün imtihanlar bireysel değildir

“Allah rızık alanında bir bölümünüzü diğerlerinizden üstün kıldı Üstün konumdakiler rızıklarını, buyrukları altındaki yoksullarla paylaşmıyorlar ki, herkes eşit geçim düzeyine kavuşsun Acaba Allah'ın nimetlerini inkar mı ediyorsunuz?” nahl 71

Sadece bu ayeti kerimeden ibaret olmayan eşitlik emri fussilet /10 ayette de (sevâen li’s-sâilîn) “ isteyenler/ihtiyaç sahipleri eşit olarak yararlansın diye “ geçer

TATİL bir tüketim nesnesidir Tatil için ortaya konan şey: paradır mülktür O halde TATİLLERİMİZİ bu ayet ekseninde okursak Tatile verdiğimiz zamanı yoksulları ziyarete de verebiliyor muyuz?

Şimdi eşit görünüyor mu manzara? Kur’an’a muhatap olan kişi yıldızlı otellerde abdestli burjuvazist dünya cennetini! yaşasın, tinerci çocuklar çöplerde milletin artıklarını toplasın Siz korkun onlardan yaka silkin Kırmızı ışıkta karşınıza çıkmasınlar diye dua edin Konforunuzu, göz zevkinizi bozmasınlar, huzurunuzu kaçırmasınlar sakın Acıyarak bakın

Onlar “İnsanlar bizimle konuşmuyor İnsanlar bizi dışlıyor İnsanlar tinerci diyorlar, ballici diyorlar Bizden uzak kaçıyorlar Bizimle kimse konuşmayınca da biz kötü yollara düşüyoruz, ağabey Bak bu bizi ne hale getiriyor (Eliyle tinerin erittiği plastiği işaret ederek) Bizi kurtarın abi Vallahi kurtarın Allah aşkına yalvarıyoruz bizi kurtarın Nolursunuz bizi kurtarın Nolursunuz ağabey ya! Diye feryat etsinler (1)

Yineliyorum, bu imtihanlar bireysel değil toplumsaldır Ayet eşitlik diyor paylaşmak diyor…Karşı komşumuzun bacağını kullanamıyor olması bizi harekete geçirmiyorsa, imtihanı kaybettik demektir

Mahallemizde, sokağımızda, ilçemizde, şehrimizde aç yoksul sokakta evsiz dertli kederli bir kişi varken uyuyabiliyorsak, tatil bütçeleri ayırabiliyorsak bunun hesabını vermemiz kolay olmayacaktır Hatırlayın peygamberin sözünü “komşusu açken tok yatan bizden değildir” çünkü peygamber gördüğü ve şahit olduğu hiçbir sıkıntıyı sormadan görmeden çözmeden geçmemiştir “bizden değildir” demesinin altında yatan sebep de budur

Evsiz barksız sokakta yaşayan yığınlar varken, yazlık kışlık tatillik biriktiren bizden değildirSünneti seniyyeyi sadece tabağın dibini sıyırmaktan ibaret sayanlar bir kez daha okumalı siyer kitaplarını

Şimdi siz sırça köşklerinizde daha neyinizin eksik olduğunu düşünün durun, yemeklerinizin kalori hesaplarını, kıyafetlerinizin sezon markalarını takip edin

3 ayda 270 TL yaşlılık maaşı, birde 3 mezarlığa bekçilik karşılığında ayda 150 TL alan İsmail amca yatılıda eğitim gören kızları için kaygılansın, başının üstünde bir çatı olmasının şükrüne varsın Siz gideceğiniz otelin kaç yıldızlı olduğunu ve kaç gün daha bu zevkin doruklarında yaşayabileceğinizi hesap edin Siz çocuklarınızı hafta sonu Alışveriş merkezlerine, yaz tatilinde tatil köylerine, sömestr de Uludağ’a çıkarın

Malazgirt’te Abdurrahman almaz, gecesini gündüzünü çatısı olmayan yoksulların derdi ve kaygısıyla geçirsin Siz meşru! eğlenme formülleri bulun, bayan dj li kulüplerde alkolsüz içkiler ile göbek atabilme özgürlüğünüzü kullanın Kentin sokakları her gün biraz daha tinerci sokak çocuğu ile dolsun…

Siz omuzlarınızda ki yükü yüklenmediğiniz için nice omuzlar yükün altında her gün ezilmektedir Sizler lüks tatil koylarında zevk sefa içinde iken birileri yoksulara bir umut olabilmek için çaresizce çırpınmaktadır Sizler tatillerinizi en lüks mekânlarda yapmaya devam edin ama unutmayın Allah'a sunacak hiç bir "mazeretiniz" olmayacaktır

İmtihan da olmanın, şahit olduğumuz ölçüde geniş olmadığını kim iddia ediyor?
Eğer teknoloji bizi Afrika’da açlıkla baş başa kalanları sabah akşam görebilme şansı veriyorsa şahit olduğumuz ölçüde mesulüz
Fıkıh hükmü "en yakınından başla" idi zekât ve sadakanın Şimdi dünyayı bir koca köy olarak algıladığımız bu zaman diliminde, gördüğümüz ve işittiğimiz her acıdan mesulüz, Şahidiz,

Şahitsiniz

Vesselam

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.