Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bil, evvel, fırsatını, şeyden, şeyin

Beş Şeyden Evvel Beş Şeyin Fırsatını Bil:

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Beş Şeyden Evvel Beş Şeyin Fırsatını Bil:






Beş şeyden evvel beş şeyin fırsatını bil:
BEŞ FIRSAT


İbn Abbâs (ra)'tan rivayet edildiğine göre Pey-gamber (sav) şöyle buyurmuştur:

"Beş şeyden evvel beş şeyin fırsatını bil: Ölü-münden evvel hayatın, hastalığından evvel sağlı-ğın, iş ve meşguliyetinden evvel boş vaktin, yaşlılı-ğından evvel gençliğin ve fakirliğinden evvel zen-ginliğin"(1)

AÇIKLAMA

Hadis, kıymeti takdir edilecek şu beş nimetin saadet kapısını açtığını öğretir:

1- Hayat: Ölüm gelip çatmadan geçici dünya hayatının çok iyi değerlendirilmesi, imanın teza-hürleri olan hayırlı faaliyetlerde bulunarak ebedî âhiret hayatı için azık tedarik edilmesi ve manevî yatırım yapılması gerekir

2- Sağlık: Maddî-mânevî faaliyetlerin seme-reli olması, ruhen, zihnen ve bedenen sağlıklı ol-maya bağlıdır Müslüman, koruyucu hekimlik baş-ta olmak üzere, modern tıbbın imkanlarıyla esba-ba tevessül ederek ve esmâ-i hüsnâ'dan Şâfî is-miyle Allahü Teâlâ'ya iltica ederek, akıl, ruh ve be-den sağlığına ihtimam göstermelidir Kanunî Sul-tan Süleyman'ın şu beyti meşhurdur:

"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi"

3- Boş vakit: Hadis âlimi el-Münâvî (v 1031-/1621), rivayet metninde geçen boş vakit (ferağ) ve meşguliyet (şuğl) maddesini üzerine, "İlk durağı kabir olan kıyametin korku ve dehşetinden önce bu dünyada boş zamanı fırsat bil Umulur ki, azap, korku ve dehşetten kurtulursun"(2) açıkla-masını getirir Bu izah şekli gayet yerinde olmakla birlikte, konunun, daha geniş çerçevede anla-şılması mümkündür Çünkü, nakitten daha kıy-metli olan vakti boşa geçirmek veya onu iyi kul-lanmamak, her türlü gerilik ve başarısızlık için en büyük faktör olmalıdır Her halükârda boş zaman, değer biçilmez bir nimettir Tabiînden Hasan Basrî'nin şu nasihati oldukça anlamlıdır:

"Ey Âdemoğlu, sen ancak (sayılı ve belli) gün-lerden ibaretsin Her ne zaman bir gün geçse, se-nin bir kısmın/parçan gitmiş olur!" (Ya'bne Âdem innemâ ente eyyâmun küllemâ zehebe yevmun zehebe ba'duk)

Osmanlı Türkçesi ile söylenen tekmîl-i enfâs-i ma'dûde deyimi veya sûfîler tarafından kullanılan, "İçinde bulunduğu zaman diliminde yapılması en uygun olanla meşgul, ne geçmiş ne gelecekle ilgi-lenen, sadece hâli değerlendiren derviş" mâna-sındaki ibnü'l-vakt tabiri, vaktin değerini takdir bakımından dikkate şayan olmalıdır

4- Gençlik: "Keşke gençlik bir gün tekrar gel-se de, ihtiyarlığın ne yaptığını ona söylesem!" (Leyte'ş-şebâbe yeûdü yevmen fe uhbirahû bimâ fealehu'l-meşîb) diyen yaşlı ve dertli şâir, gençlik gibi artık muhal olan bir değere duyduğu hasreti dile getirmekle önemli mesaj vermektedir

5- Zenginlik: Helâl ve meşru yolla elde edilen servet, nerede nasıl harcayacağını bilen bir zengin için büyük bir imkândır Zenginin elindeki servet, esasen Yüce Allah tarafından ihsan edilen bir emanettir Emanetçi zengin, onun muhafazasın-dan ve tasarrufundan sorumludur: Şu âyet ve ha-dis bu noktayı açıklar:

"Allah'a ve Rasûlüne iman edin Sizi, üzerinde tasarrufa yetkili kıldığı şeylerden harcayın Sizden iman edip de harcayan kimseler için büyük bir mükâfat vardır" (3)

"Malı uğrunda öldürülen kimse şehit (hük-münde)tir" (4)

Her şeye rağmen, dünyanın geçici imkanlarını elde etmiş insanların, selef ulemâsından Ebû Ha-zim'in şu sözü üzerinde düşünmeleri gerekir:

"Allah'a yaklaştırmayan her nimet baş belâ-sıdır" (Küllü ni'metin lâ tükarribu minallâhi fehiye beliyyetün) (5)

Ayrıca onların, Yunus Emre'nin şu terennümü üzerinde de düşünmeleri gerekir:

"Mal sahibi mülk sahibi,

Hani bunun ilk sahibi

Mal da yalan mülk de yalan,

Var biraz da sen oyalan!"

___________________

1 Hâkim, Müstedrek, IV, 306; Suyûtî, el-Câmiu's-sağîr, I, 48;

Münâvî, Feydu'l-Kadîr, II, 16 Irâkî, hadisin senedinin hasen

olduğu kanaatindedir

2 Münâvî, age, II, 16

3 57 Hadîd, 7

4 Buhârî, Mezâlim, 33; Ebû Dâvud, Sünnet, 29; Tirmizî,

Diyât, 21; Nesâî, Tahrîm, 23

5 Yahya b Maîn, Târih, III, 252

* Bu makale Prof Dr Zekeriya GÜLER'in "Hadis Günlüğü"

eserinin 3 Baskı 189 - 191 sayfalarından alınmıştır

Ribat Dergisi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.