Gülmek Yakışırdı Güllerin Efendisine... |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gülmek Yakışırdı Güllerin Efendisine...Gülmek yakışırdı güllerin efendisine Gülmek Yakışırdı Efendime -------------------------------------------------------------------------------- Kainat Gülü HzMuhammed (sav) hemen herkese karşı gülümseyen bir çehre ile şefkat ve sevgi gösterirdi Onaylamadığı olaylar karşısında hafifçe yüzü kızarır, alnının ortasındaki damarlar çıkar, ancak kimseye karşı kırıcı bir kızgınlık sergilemezdi Çok gülmenin,kahkahalarla kendinden geçmenin kalbi öldürdüğünü işaret eden Allah Rasülü, müminin mümine tebessüm göstermesini sadaka saymıştı Genelde tebessüm eden, nadiren dişleri görünecek derecede gülen Efendimiz, bazı olaylar karşısında gülmüş, hatta yalansız hakiki esprilerle insanları güldürmüştür Şimdi, Gülü gülümseten birkaç sahne izleyelim: İnanmazsan Omzum Şahit: Mekke fethedilmiş, İslam’ın zafer kazanan ordusu tebliğ yapmak üzere yakın kabilelere doğru yürüyor Rasülullah’a süt anneliği yapan Halime’nin kabilesi Sâd Oğulları da bu kabilelerden Sâd Oğullarından küçük çaplı direniş gösterenler olsa da İslam’ı kabul ediyorlar Rasülullah bizzat el tutmak şeklinde sıraya giren erkeklerle biatleşirken; Onu görmekte ısrar eden bir hanıma İslam askerleri engel oluyor Hanım: ”Ben onun kardeşiyim, mutlaka Onunla konuşacağım, bırakın beni!” diye feryat ederken uzaktan olayı izleyen Allah Rasülü:”Bırakın gelsin” buyurunca hanım huzura geliyorAralarında şu konuşma geçiyor: -Ey Muhammed, ben senin kardeşinim Küçük yaşta bizim kabilemizde annem Halime sana süt verdi Biz süt kardeşiz ya Muhammed! Süt kardeşin Şeyma’yı hatırlamadın mı? Aradan 50 yılı aşkın bir süre geçmiş Henüz 3-5 yaşlarında süt kardeşleri ile birlikte olmuş, bir daha onları hiç görmemiş Rasül Konuşan kişinin Şeyma olduğundan emin olmak istiyor: -Nereden bileyim senin Şeyma olduğunu? Delilin ne? HzŞeyma durum karşısında bunalıyor Yayla günlerinden misaller veriyor Nasıl oyun oynadıklarını, keçileri kovaladıklarını, kır çiçeklerinden demetler yaptıklarını anlatıyor bir bir Ancak Rasül ikna olacak gibi değil Tekrarlıyor: -Bana açıkça bir delil göster! Ne bilelim senin Şeyma olduğunu HzŞeyma son bir gayretle konuşuyor: -Tamam, işte sana delilim, şimdi göreceksin! Gömleğinin düğmelerini çözüp sol omzunu açtıktan sonra Rasüle: -Muhammed, hani bir gün süt kardeşin Abdullah’la çayırda güreş tutmuştunuz da sen onu yenmek üzere iken ben kardeşimi kollamak üzere araya girmiştim Sen de o zaman var gücünle bana yönelmiş, omzumu ısırmıştın! Bak yıllar geçti diş izlerin hala omzumda… Bunu da mı hatırlamadın? Rasülullah, başını çevirir: -Tamam, kapat omzunu Allah iyiliğini versin! Bunu derken Rasül, Şeyma’nın ispat gayretinden öyle hoşlanır ki; uzun süre gülmekten kendini alamaz Olayı hatırlamıştır Şeyma kelime-i şehadet getirir Rasül: ”Şeyma’ya ikramda bulunun, ganimetlerden hediyeler verin” diye emir buyurur Yaşlı Kadınların Cennette Yeri Yok? Medine’li ihtiyar kadınlardan biri Rasüle gelirGayet samimi bir istekle sorar:”Ya Rasulallah ben cennete girebilecek miyim?” Rasül: -Yaşlı kadınların cennette yeri yok! Bunun üzerine derin bir hayal kırıklığı yaşayan kadın iç çekerek, ağlayarak evine doğru yönelir Rasül tebessüm eder, son derece keyifle güler Ardından seslenir: -Gel, geeeel Bak dinle! Yaşlı kadınların cennette yeri yok, çünkü oraya yaşlı değil, olgun ve zinde bir yaşta gireceksin! Bunun üzerine ihtiyat kadın gözyaşlarını siler, yüzünde aldığı müjdenin sevinç pırıltıları ve minnetle oradan ayrılır Suratımız Bulamaç Oldu: Aişe-i Hümeyra(r a) anlatıyor: “Bir miktar un bulamacı pişirip getirdim Rasülullah (s av) diğer eşi Sevde ile benim aramda oturuyordu Sevde’ye “Buyur bu yemekten ye!” dedim O yemek istemedi Tekrar; “Ye!” diye ısrar ettiysem de yine O, yemekten kaçındı Ben bu sefer; “Ya yersin,ya da yüzüne gözüne sıvaştırırım!” dedim ama O yine yemedi Ben bunun üzerine elimi bulamacın içene sokup Onun yüzüne çaldım Rasülullah(s av) güldü ve kenara çekilip Sevde’ye: ”Sen de onun yüzüne sür!” dediO da benim yüzüme sürdü Nebi (as) bizi seyrederken uzun uzun güldü O esnada HzÖmer (ra) hane-i saadetin kapısına gelerek; “Ya Abdullah!” diye seslendi Cenab-ı Rasül (sav) O’nun içeriye gireceğini sanarak bize: “Kalkın yüzlerinizi yıkayın” dedi Ben, Rasülullah (s av)’ın Ömer (r a)’ den çekinmesinden dolayı, daima Ömer’den korkardım O gün hücremizde bir şenlik havası esmiş, Rasül çok keyiflenmişti *** Henüz gerçek manada tanımlanamayan insanoğlunu tarife çalışan cümlelerden biri de “Gülen tek canlı” olması Gülmek; yüzünüzde güller açması demek Gülmek; sevgiyi sevilene izhar etmek Gülmek; nefretle bakana hükmen galip gelmek Gülmek; gönül kalelerini silahsız fethetmek! Gülmek yakışırdı Efendime! Surat asmak Ebu Cehillerin olsun! Mümin; gülümseyen, güldüğünde simasında Cemalullah seyredilen insandır Lütfen gülümseyiniz!alıntı |
|