07-27-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ne Güzel Cahildik...
Ne güzel cahildik 
Televizyon yoktu Gazete de her zaman olmazdı Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Dışarıda kar  Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki Kuzinenin üzerinde demir maşa  
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri Aydınlık bir kış   sabahı ve kızarmış ekmek kokusu  Sucuk lükstü Yumurta lezzetli Ekmek her zaman ekmek gibi  Bir kez olsun kümesten yumurta almamış, bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım  Dışarıda kar  İçeride kanaat  İçeride huzur  Televizyon yoktu Gazete de her zaman olmazdı Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna râm olurduk Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar  Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası  Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi? Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı Çay da kokardı  Domates de  Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu Dışarıda kar  İçeride huzur  Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu, yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi  Kimin umurunda  Ne güzel cahildik Mutluluğun resmini çiziyorduk 
Kaynak:epruli com
|
|
|