Mevlana Dan -Nimete Şükür, Nimetten Hoştur |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mevlana Dan -Nimete Şükür, Nimetten HoşturMevlana dan -Nimete şükür, nimetten hoştur Nimete şükür, nimetten hoştur Kış geldi mi köpek bir yana büzülür; kışın soğuğu, onu öyle ezer, büzer ki, Sığınabilecek bir taş ev kurmam gerek der; Yaz gelsin de der, dişimle, tırnağımla çalışayım, kış için bir taş ev kurayım ![]() Fakat yaz geldi mi gelişir, kemikleri canlanır, derisi tavlanır ![]() Kendisini iri yarı gördü mü, a ulu der, hangi eve sığabilirsin ki sen? İrileşir, ayağını bir gölgeye çeker; tembelliğe dalar, karnı tok, sırtı pek, yatar, uyur ![]() Gönlü, amca bir ev kur der, fakat o, iyi ama der, söyle bakalım, ben eve nasıl sığarım? Senin hırs kemiklerin de derde düştüğün zaman incelir, bitişir; büzülür kalırsın Tövbeden bir ev kurayım da kışın orda barınayım dersin![]() Fakat derdin geçti de hırsın arttı mı köpek gibi, senden de ev kurma sevdası geçer gider Nimete şükretmek, nimetten de hoştur; şükre düşen, nerden nimete yönelecek?Şükretmek, nimetin canıdır, nimetse deridir, kabuktur; çünkü seni, dostun kapısına dek şükür götürür ![]() Nimet gaflet verir, şükürse uyanıklık; sen padişahın şükür tuzağıyla nimet avlamaya bak ![]() Şükür nimeti; gözünü doyurur, seni bey yapar da yüzlerce nimeti, yoksullara saçar dökersin |
|
|
|