07-27-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Türkler Tarih Boyunca Hangi Alfabeleri Kullanmışlardır?
Türklerin tarihte kullandığı farklı alfabeler vardır Türk tarihinin başlangıcından bu yana hangi alfabelerin kullanıldığıyla ilgili önemli bilgileri kullanıcılarımız için araştırdık İşte o önemli bilgiler ;

Bugün yeryüzünde çok farklı yazıların kullanıldığı billinmektedir Herbir ulusun şimdi kullandığı yazı sisteminin geçmişte kullandıklarıyla tamamen aynı olmadığı da görülmektedir Bu farklılıklar, yazı anlayışındaki gelişmenin ürünleri olduğu kadar kültürel etkileşim ya da kültür değişikliklerinin de bir sonucudur Bu nedenle Türk tarihi boyunca hangi yazı sistemlerinin, alfabelerin kullanıldığını incelemeden önce, yazının gelişme tarihine kısaca değinmemiz ve alfabeler arasındaki ilişkileri belirtmemiz yerinde olacaktır
Yazının ilk bulunuşundan günümüzdeki „harf yazısı“ durumuna gelinceye kadar genelde beş aşamadan geçtiği kabul edilmektedir: Madde yazısı - resim yazısı - düşün yazısı - ses yazısı - harf yazısı
Madde yazısı:Anlatılmak istenen şeyin, çevrede bulunan çeşitli maddelere, simgelere başvurularak belirtilmek istenmesi Örneğin dolmen ya da menhir denen dikili taşlar mezar anlamına gelmektedir Yere değişik biçimde dikilen sopalar, bunlara ya da dallara sarılan değişik renk ve biçimdeki iplikler, bezler de madde yazısı sayılmaktadır
Resim yazısı (pictographie): İstenilen şeyi anlatmak amacıyla kayalar üzerine belirli işaretler kazımakla başlayan bu yazı türü giderek anlatılmak istenen nesnenin resmini yapmaya dönüşmüştür Resim yazısı ilk kez Mezopotamya‘da arkasından Mısır`da bulunmuştur
Düşün yazısı (ideographie): Düşüncelerin belirli simgelerle anlatılması demek olan bu tür, resim yazısının gelişmesi sonucunda bulunmuştur Sümer Çivi Yazısı ile Mısır Hiyeroglif`i bunun en belirgin örnekleridir
Hece (ses) yazısı (phonographie): Şekil yazısından seslerin, hecelerin belirtildiği yazıya geçiş, yazı tarihinde ikinci büyük gelişmeyi yansıtmaktadır
Harf yazısı, abece (alfabe): Hece yazısında tek heceli sözcüklerin zamanla “sesli” elemanlarını yitirip “tek ses” işareti haline gelmeleri ya da şekil yazısındaki işaretlerin stilize edilip belirli bir sesi belirten simgelere dönüştürülmesi, yazının gelişmesinde son aşamayı oluşturmaktadır Bu simgeler dizisinde ilk işaretlere Yunanca`da alfa, beta, Arapça`da elif, be denildiği için tüm dizgenin adı Arapça`da elifba olmuştur Dilimize önceleri bu biçimde geçen ad, Türkçe`deki ses uyumunun etkisiyle „alfabe“ ye dönüşmüştür Bu, harflerin adlarının sıralanmasından oluşan bir ad olduğundan ötürü de Türkçe`nin özleştirilmesine paralel olarak alfabe yerine „abece“ denilmeye başlanmıştır
Yazının asıl doğup geliştiği bölge Ortadoğu olup, alfabenin tarihi bu yörenin eski tarihi ile iç içedir Mezopotamya‘da Sümer dünyasında başlayan piktografi denen resim yazısı, çivi ve hiyeroglif diye iki karakterde gelişmiştir Sümer çivi yazısı Akad ve Elam dönemlerinden geçerek Anadolu`ya ulaşmıştır Anadolu`da ilk yazı örnekleri M Ö 2000 başlarında ortaya çıkmaktadır Resim yazısı ile başlayan bu tür, sonradan bir hece yazısına dönüşmüştür Hititlerin kullandığı bu yazı türü onlardan Urartular`a da geçerek M Ö VI yüzyıla kadar varlığını sürdürmüştür
Sümer erken resim yazısından etkilenen ikinci kol, Mısır Hiyeroglif yazısı ise, bugünkü alfabenin bulunmasını sağlayan kaynak olmuştur Yazının tarihsel gelişiminde asıl büyük aşama resim yazısından heceye geçişte olmuş, bu da Ortadoğu`da Fenikeliler tarafından gerçekleştirilmiştir Fenike hece yazısından sonraki atılım harflere geçiş olmuştur
Ortadoğuda Yunan ve Arami alfabeleri olarak iki yönde başlayan gelişmeler, bugün yeryüzünde kullanllan alfabenin çok büyük bir kısmını meydana getirmiştir Yunan alfabesinden çıkartılan Latin ve Slav alfabeleri, Avrupa ve Amerika kıtalarını kapladıktan sonra öteki kıtalara da yayılmaya başlamıştır Arami kolundaki değişme ve gelişmeler de İbrani, Sogd, Ermeri ve Arap alfabelerini doğurarak daha çok Ortadoğu`da yaygınlık kazanmış ve Afrika`yı etkileyebilmiştir
Uzakdoğu ülkelerinde Çin`de ve Japonya`da kullanılan resim - hece yazılarının Mezopotamya`dan kaynaklanmadığı, bunların bağımsız bir gelişme olduğu kabul edilmektedir
Türklerin kendilerine özgü yazıları olarak bilinen Göktürk alfabesinin kökeni sonra değineceğimiz gibi oldukça tartışmalıdır Uygur alfabesinin ise Sogd alfabesinden çıktığı bilinmektedir
Türklerin Tarih Boyunca Kullandıkları Alfabeler
Türkiye Cumhuriyeti`nde bugün kullanılmakta olan alfabeye gelinceye kadar Türklerin alfabelerini birkaç kez değiştirdikleri bilinmekte ve bu konuda şöyle dörtlü bir dizi yapılmaktadır: Göktürk, Uygur, Arap, Latin
Böyle bir sıralama gerçeği tümüyle yansıtmadığı gibi adlandırmaların “Arap” ve “Latin alfabeleri” diye yapılması da bazı kavram ve değerlendirme kargaşasına yol açmaktadır Tarih boyunca çok geniş ülkelere yayılan ve çok değişik kültürlerle ilişkiler kuran Türkler bu dört alfabenin dışında ,başka alfabeler de kullanmışlardır Günürnüzde de söz konusu dört alfabeden başka alfabeler kullanan Türkler vardır Öte yandan, İslamiyetle birlikte Türkler arasında yaygınlık kazanan alfabe, salt Arapların kullandıkları harflerden ibaret olmayıp, ona bazı eklemeler de yapılmıştır Bu nedenle eski yazı ya da Osmalı alfabesi diye de nitelenen alfabe, Arap alfabesinin Türkçe`ye uygunluk sağlamasına çalışılan geliştirilmiş bir biçimi idi Bu nedenle ona Arap alfabesi değil Arap kökenli alfabe demek daha doğru bir niteleme olur Bunun gibi, Türkiye Cumhuriyeti`nde kullanılan alfabe de özgün bir Latin alfabesi olmayıp Latin kaynaklı yeni Türk alfabesidir Nitekim söz konusu alfabenin kabulünü öngören 1928 tarihli yasa “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun” başlığını taşımaktadır
Burada alfabeyi ya da yazıyı, bir kültür öğesi olarak incelemeye çalştığımız için, ayrıntıya inmeksizin, bilinen geçmişten bu yana Türkler tarafından kullanıldığı saptanan alfabelerin genel özelliklerini belirtmek ve degişiklik dönemleriyle nedenlerini vurgulamakla yetinecegiz
|
|
|