07-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Saç Dökülmesi Neden Oluyor?
Saç dökülmesi bir çok insanın karşılaştığı sağlık problemlerinden bir tanesidir Saçlarınızın dökülmesi gibi bir problemi sizlerde yaşıyorsanız saç dökülmesinin sebeplerini öğrenerek önlemek için ilk adımları atabilirsiniz Bakalım saç dökülmesi hangi sebeplerden dolayı kaynaklanıyor ?

Olağan Saç Dökülmesi:
Grup Hepsi Fan Club - Saç Dökülmesinin Sebepleri Genellikle geri dönüşümlü olan bu saç dökülmesi yeni doğan bebeklerde görülen ani saç dökülmesi yada kadınlarda doğum sonrası görülen yaygın saç dökülmesini tanımlar Ömrünü tamamlamış saç kendiliğinden veya dış etkilerle (tarama, şampuanla yıkama, fırçalama, saça şekil verme çalışmaları) dökülür Bunun yerine yeni saç çıkar Günde ortalama 100 adet saç dökülür
Anagen Effluvium :
Radyasyona veya bazı kimyasal maddelere maruz kalındıktan sonra görülen ani saç kaybıdır Bu tip saç dökülmesi en çok kanser nedeniyle kemoterapi ve radyoterapi uygulanan hastalarda görülür lşleme maruz kalınmasını takiben 1-3 hafta içinde ani saç kaybı meydana gelir Kemoterapiye bağlı saç dökülmeleri genellikle geri dönüşümlü iken radyoterapinin neden olduğu dökülmelerde geri dönüş imkansız gibidir
Telogen Effluvium :
Sağlıklı bir kişide saçların %85-90'ı anagen fazda iken %10-15'i dinlenme fazındadır (telogen faz) Yani saçlarımızın bir kısmı dökülürken bir kısmı yenilenir Bu olağan saç siklusu esnasında günde ortalama 50-1 00 saç teli normal olarak dökülür Bazen dış etkenlere bağlı olarak dinlenme fazına giren saç oranı artar Böylece telogen effluvium olarak adlandırılan ve uzun bir süre boyunca saçın yaygın bir şekilde incelip döküldüğü dönem başlar Telogen effluviumun nedenleri kısaca şu şekilde sınıflandırılabilir:
a) Tiroid anormallikleri: Hipo veya hipertroidizm
b) Proteinden yoksun ağır diyetler
c) Fiziksel veya duygusal stres
d) Geçirilen büyük ameliyatlar
e) Demir eksikliği anemisi
f) Menapoz
g) Bazı ilaçlar: Heparin, beta blokerlar, vitamin A, warfarin, doğum kontrol hapları   
Bazı araştırmalar ise saç siklusunun farklı fazlarında gelişen değişiklikler temelinde tanımlama yapmıştır
1 Erken anajen terk Normal anajen faz 2 7 yıl sürer Bu tip saç dökülmelerinde ise saç folikülleri bu süreyi doldurmadan telojen faza girer İlaç alımında, yüksek ateş esnasında oluşan saç dökülmeleri bu tiptir
2 Gecikmiş anajen terk Burada anajen faz uzun sürer Normalde belli bir sayıda saç folikülü anajen fazdan telojen faza geçmesi gerekiyorken, bu işlem gerçekleşmez ve neden ortadan kalkınca normalden çok fazla saç kökü telojene geçer (Birikmiş anajen fazdaki saç folikülü nedeniyle) ve bir anda çok miktarda saç dökülür Gebelik sonrası saç dökülmesi bu tiptir
3 Kısa anajen Bazı vakalarda anajen faz kısa sürer bu da anajen/telojen oranını yükseltir Bir anda dökülen saç sayısı artar
4 Erken telojen terk
5 Gecikmiş telojen terk Mevsimsel saç dökülmesi bu yolla olmaktadır
Telojen effluvium daha sıklıkla kadınlarda görülür Akut telojen effluvium 2-6 ay sürer ve tam iyileşir
Trikotillomani (Saç yolma takıntısı):
Psikolojik kökenli olan bu rahatsızlıkta kişi kendi saçını yolma eğilimindedir Tipik olarak saç yamalar halinde görünmektedir Kalıcı saçsız alanlara neden olan bu durumda mutlaka psikoterapiye ihtiyaç vardır Aksi taktirde saç ekimi sonuç vermez
Traksiyon Alopesisi:
Saçın sıkı şekilde geriye doğru bağlanması sonucunda kıl foliküllerinde oluşan hasara bağlı olarak ortaya çıkan kalıcı saç dökülmesidir
Alopesi Areata:
Nedeni tam bilinmemekle birlikte otoimmün kökenli (vücudun savunma sistemi hastalığı) olduğu düşünülen bir rahatsızlıktır Saçlı derınin herhangi bir bölümünde dairesel alanlar halinde saç dökülmeleri meydana gelir Halk dilinde saç kıran olarak adlandırılır Bazen de bütün kafa derisindeki saçın, hatta bütün vücuttaki kılların kaybıyla seyreder Bunların dışında yara dokusu oluşturmayan, geri dönüşümlü, ve yaş, cinsiyet ve ırk tercihi olmayan bir hastalık olarak tanımlanır Çocuk ve erişkin her yaşta görülebilir
Diffüz alopesi :
Diffüz alopesi, bütün kafa derisi üzerinde yayılan jeneralize veya global saç dökülmesidir Ciddi boyutlarda saç kaybı olana kadar genellikle farkedilmez Diffüz alopesinin gidişatı değişkendir ve nedene bağlı olarak devamlı veya dönem dönem artan şekilde olmaktadır
Sikatrisiyel alopesi :
Sikatsiriyel alopesi saç foliküllerinin kalıcı yıkımından ve fibrozisinden (yara dokusu oluşumu) kaynaklanmaktadır Genellikle dairesel şekilde oluşurken, yaygın bir şekilde de olabilir
Herediter ve konjenital alopesi :
Bu tip saç dökülmeleri çeşitli kalıtımsal hastalıklardan veya gebelik ve doğuma bağlı hastalık veya komplikasyonlardan kaynaklanmaktadır saç dökülmesinin genetik nedenlerini, genetik yatkınlık zemininde başka nedenlerin eklenmesiyle oluşan bir durum mu yoksa tamamen genetik dışı başka nedenlerle mi geliştiği konusu son derece önemlidir Zira tamamen genetik nedenli bir saç dökülmesinin tedavisi farklı olacak, salgı sistemine bağlı bir nedenle oluşan saç dökülmesi tedavisi farklı olacaktır Anemiye veya salgı sistemine bağlı bir hastalığa veya ağır geçirilmiş ateşli hastalığa bağlı saç dökülmesinin tedavi yaklaşımı ayrı ayrı olacaktır Androgenetik Alopesi (erkeksi saç dökülmesi) cinsiyetten etkilenen Otosomal dominant bir durumdur Erkekler hastalık genini sadece tek ebeveynlerinden de alsalar hastalığı gösterirler, ancak kadınlar androjen hormonları erkeklerden daha az olduğundan heterozigot durumunda hastalığı göstermezler Kadınlar ancak homozigot olurlarsa (her iki ebeveynden de geni alırlarsa) hastalığı gösterirler
Androjenik Saç Dökülmesi:
Androgenetik alopesi erkeklik hormonuna bağlı genetik saç dökülmesi olarak ta adlandırılmaktadır Bu sex hormonuna bağlı genetik durum sadece erkeklerin değil kadınlarında en sık saç dökülmesi nedenleri arasındadır Onlu yaşların ortalarından itibaren, testesteronun DHT'a dönüşümü ile başlar Miniatürizasyon ile başlayan süreç saç foliküllerinin dökülmesi ve kellikle sonuçlanır Androgenetik saç dökülmesi genetik olarak meyilli saç folikülleri üzerinde sex hormon etkileri sonucu meydana gelir
Saç dökülmesi birbirinden bağımsız 3 ayrı etki ile oluşur Aşağıda bu etkileri ayrı ayrı inceleyeceğiz
Genler:
Spesifik genlerin varlığı olmadan yaygın kellik gerçekleşmez Bu genler anne ya da babadan geçebilir
Hormonlar:
Tüm normal erkek ve kadınlar erkeklik hormonu üretirler Bunlar daha sık olarak Testesteron, androstenodione ve Dihidrostestesterondur Erkeklerde testis ve adrenaller, kadınlar da over ve adrenal gland tarafından üretilir Bu hormonlar her iki seks içinde önemli olup, farklı konsantrasyonda bulunur Erkeklerde daha dominant bir role sahip olup cinsiyet farklılaşmasından sorumludur Testesteron 5-alfa-redüktaz isimli enzim aracılığı ile Dihidrotestesterona(DHT) dönüştürülür DHT, genetik olarak yatkın kişilerde belli bir zaman sonra androgenetik saç dökülmesinin kadın veya erkek paterninin oluşumundan sorumludur İşte kafamızın arka ve yan bölümlerinde yerleşmiş olan saç köklerimizin bu hormondan etkilenen reseptörleri (algılayıcıları) içermemesi estetik cerrahi saç ekiminin gelişmesinin temelini oluşturmaktadır Genetik olarak saç azalmasına meyilli insanlar için saç ekimi sevindirici bir durum oluşturur
Yaş:
Saç dökülmesinin kesin bir başlama yaşı yoktur Bu basit, fakat göz ardı edilmemesi gereken bir süreçtir Yavaş yada hızlı olabilir Onlu yaşlarda başlayabildiği gibi hayatın sonunda da başlayabilir Belli bir hızla ilerleyebilen ya da bir miktar stabilize olup tekrar hızlanabilen dinamik bir süreçtir Görüldüğü gibi genler ve hormonlar tek başına yeterli değildir
Yaşlanan organizmanın dayanıklılığı azalır Saç da bir organizma parçası olduğundan, geçen yıllar saçların da dayanıklılıgını azaltır Genetik olarak yatkınlığı olan kişilerde geçen zaman içerisinde saç dökülmesi oranı artar
Kelleşme ile erkeklik hormonu arasında bir ilişki vardır Androgen hormonu erkeklik hormonudur Bir androgen hormonu olan testeron Alfa-5 redüktaz isimli enzim tarafından dihidrotestosterona (DHT) dönüştürülür DHT de saç kökleri üzerindeki reseptörlere baglanarak etkisini gösterir Alfa-5 redüktaz enzim eksikliği olan erkeklerde saç dökülmesi oluşmaz DHT genetik olarak yatkınlığı olan kişilerde anagen faz süresini kısaltır Bu durum her saç yaşam döngüsünde anajen fazın daha da kısalmasına yol açar Bu saçın maulaşabileceği maksimum saç uzunluğunun azalması ve saçların genel görünümünde anagen fazında olan saçların göreceli olarak azalması demektir
Katajen ve telojen faz (ara faz ve dinlenme fazı) saçın dökülmesi ile sonlanır Bu fazlarda süre olarak değişiklik olmaz Ancak anajen faz kısaldığında herhangi bir anda tüm saç kütlelerindeki oranlar göreceli olarak artmış olur Bu da orantısal olarak daha fazla saçın dökülmesi demektir
Anajen fazda normalde iki tip saç üretilir: 1 Terminal(kalın ve renkli)saçlar 2 Vellus (ince ve renksiz) saçlar Bilindiği gibi vellus saçlar daha çabuk dökülen saçlardır Yine Androgenetik Alopesi kişilerde hormonların ve genlerin etkisiyle terminal saç köklerinde gittikçe hızlanan bir biçimde küçülme (minyatürizasyon) oluşur Bunun sonucu terminal saçlar vellus saçlara benzemeye başlar Minyatürize olmuş köklerde zayıf, ince ve renksiz (vellus) saçlar üremeye başlar Küçülmeye devam eden kökler bir süre sonra mikroskopla incelendiğinde hücre kılıfının bir kalıntısı haline döndüğü görülür ve saç kökü böylelikle yok olur
Hem erkekler hem de kadınlar androjen hormonu taşırlar Herkeste bu hormonlar olduğuna göre niçin herkesin saçının dökülmediği sorulabilir Burada genetik taşıyıcılık olması yanında aşağıda belirtilen hususlar da önemlidir:
1 Androgenetik Alopesi olanların saçındaki androjen reseptörlerinin sayısı fazladır Hormon normal düzeyde olsa onu bağlayan reseptör çok olduğundan hormonun saç üzerine etkisi çok olmaktadır
2 Androgenetik Alopesili kişilerin reseptörleri daha hasastır
3 Androgenetik Alopesili vakalarının Alfa-5 redüktaz enzimi aktivitesi daha fazladır
|
|
|