Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
maria, montessori

Maria Montessori

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Maria Montessori



Maria Montessori Tarihe Geçen Kadınlar







DÖNEMİNDEKİ ÖNEMLİ OLAYLAR (1870-1952)


1633 Küçük çocukların eğitimi ile ilk uğraşan pedagog Comenius'un Ana Okulu Bilgisi başlığıyla bir eseri yayınlanır

1837 Fröbel, ilk Alman çocuk yuvasını kurar

1900 İsveçli Ellen Key bu yüzyılı "Çocukların Yüzyılı" olarak niteler

1902 ABD'de çocuklar için okuma salonları kurulur

1903 Almanya'da çocukların çalışması yasaklanır

1907 İtalya'da Maria Montessori ilk çocuk yuvasını açar

1911 Almanya'da ana okulları resmen tanınır ve teşvik edilir

1920'ler Alman okulları ve yuvalan Montessori yöntemini benimserler

1926 "Hitler Gençliği" kurulur ve 1933'te "Devlet Gençliği" olur

1929 Berlin'de "Association Montessori Internationale" (Uluslararası Montessori Cemiyeti) kurulur

1933 Almanya'da tüm Montessori okulları kapatılır


"BAĞIMSIZ OLMAYAN BİRİ ÖZGÜR DE OLAMAZ"


Çok güzel, çekici ve hitap yeteneği olan genç bir kadın, çok önemli bir sorunla toplum önüne çıkarsa ne olur?


Dış görünüşü sayfalarca anlatılır Söyledikleriyle ise pek ilgilenilmez 26 yaşındaki İtalya'nın ilk kadın doktoru Maria Montessori 1896 Berlin uluslararası kadın konferansında bunu yaşar Ülkesinin delegesi olarak aynı iş için erkeklerin aldığının yarısı, hatta bazen daha az ücretle fabrikalarda ve kırsal kesimde günde on sekiz saate kadar çalışan altı milyon İtalyan kadın adına konuşur Ve bunun üzerine basın tarafından, "Ne harika, özgür bir kadın! Herkes onu kucaklamak istiyor gibiydi Ne söylediğini anlamayanlar bile onun müzikal sesinden ve ifadesinden büyüleniyordu," diye alkışlanır


Konuşmacı kadın "Gün ışığı" ve "iç açan görüntü" olarak tanımlanır Gazeteciler onun "müzikal tonlamalarını ve şık eldivenli elleriyle zarif jestlerini" överler İtalyan Illustrazione Popolare muhabiri beğenisini şöyle ifade eder: "Zarafeti tüm gazetecilerin kalemlerini -tüm kalpleri de denebilir- fethetti Berlin'deki bir gazeteci kendi albümünü süslemek için bizden bu şahane doktorun fotoğrafını rica etti, fakat sadece onun bireysel zevkini tatmin etmeyi doğru bulmadık ve bunun için fotoğrafını burada yayınlıyoruz"


İltifatlar


"Yüzüm artık gazetelerde görülmeyecek ve hiç kimse benim sözde büyüleyiciliğimin şarkısını söyleyemeyecek!" diye yazar bu şahane özgür kadın, kongre sonunda evine gönderdiği mektupta "Ben ciddi işler yapacağım"


Herhalde bununla "Ciddiye alınmak istiyorum," demek ister Çünkü "ciddi işi" çoktan yapmıştır Babasına, tüm profesörlere ve öğrenci arkadaşlarına rağmen, İtalya'nın ilk tıp öğrencisi olarak harika bir diploma sınavı vermiştir Roma Üniversitesi psikiyatri kliniğinde asistan olarak çalışmaktadır


Görevleri arasında Roma'daki tımarhaneleri (bir zamanki adıyla) ziyaret edip, klinikte tedavi görecek hastaları seçmek de vardır Buralara çocukların da kapatılmış -aslında hapsedilmiş- olması ürkütür onu Bir odada çömelmiş, boşluğa bakarlar ve meşgul olacakları hiçbir şeyleri yoktur Çünkü zaten delidirler Yapacakları tek şey pis ekmek parçalarıyla oynamaktır Sadece tıbbi yöntemlerle bu çocuklara yardım edilemeyeceği gerçeğini anlar Dışarıdan bir uyarı gelmedikçe duyularını nasıl geliştirebilirler?


Bu andan itibaren pedagoji öğrenmeye de başlar O zamana kadar beyinsel özürlü çocuklar için yazılmış her şeyi okur, özellikle de son iki yüzyılın eğitim kuramının ana eserleriyle ilgilenir Bu fikirlerden giderek kendi özel kuramını geliştirir Konferans gezilerinde kendi fikirlerini anlatır, "Önce duyuların eğitimi, sonra anlayış eğitimi"dir ilkesi


Bu ilke daha sonraları sağlıklı çocukların eğitimi üzerine çalışmalarını da belirleyecektir, "Çocuklar fazla yorulmadan veya tecrit edilmeden sabahtan akşama kadar meşgul edilmelidir Onlara önce çok basit şeyler öğretmeliyiz; hedefe en kısa yoldan düz bir hat çekerek varılması gibi, tuvaletlerin kullanılması, kaşığın kullanılması gibi Sonra dikkatlerini duyu organlarına çekmeliyiz Örneğin çeşitli renk, boy ve kokudaki çiçekler yardımı ile onların görme ve koku duyularım harekete geçirmek için bir bahçede gezdirelim Kas çalıştırması için jimnastik yaptıralım Onların dikkat ve ilgisini uyaran dokunma duyusunu çalıştıracak farklı yüzeylere sahip bir sürü eşya verelim Duyu organlarının eğitimi yoluna koyulduktan ve ilgi uyandırıldıktan sonra, asıl derse başlayabiliriz Alfabeye giriş yapabiliriz Fakat kitapla değil, çeşitli renklere boyanmış, parmakla dokunup, hareket ettirilebilecek kabartma harflerin bulunduğu küçük bir tahtayla Yavaş yavaş el becerilerini öğretebilir ve en sonunda ahlaki eğitim verebiliriz"


"Güzel bilgin" (gazetelerde hâlâ böyle tanımlanmaktadır) söylediği her şeyi pratik olarak denemiştir Bir grup zayıf zekâlı çocuğu, birkaç ay sonra normal okullarda okuyan çocuklar kadar başarılı duruma getirir Tüm uzmanların kabul ettiği büyük bir olay olur bu Bayan Dr Montessori'nin eğitim konusundaki fikirlerine dikkat çekilir İtalya'da özürlü çocukların eğitimi için bir birlik kurulur


1900 yılında bu birlik daha sonra "sorunlu çocuklar"ı eğitmek üzere öğretmenlerin yetiştirildiği tıbbi Pedagoji Kurumu'nu açar Kuruma bir okul da eklenmiştir Maria Montessori yönetimi üstlenir O ve mesai arkadaşları sürekli çocuklarla beraber olup, onları tüm dikkatleriyle izleyerek eğitim ve oyun malzemelerini denerler


Her yönden Maria Montessori için başarı söz konusu iken, neden özellikle şimdi toplumdan kaçar? Okuldaki çalışmalarından vazgeçip bir süre gözden niçin kaybolur?


Bugüne kadar hayatını anlatan birçok biyografide bu dönemde Maria Montessori'nin ne yaptığından söz edilmemiştir Çizdiği tablo bozulacağı için mi? Kendisi bu konudan hiç söz etmediği için mi? Tüm yaşamını ve etkisini çocuk eğitimi reformuna adayan bu kadın anne olmuştur


Ve bunu saklar Daha sonraları yaşamın ilk yıllarında kaçırılanlardan söz ederken, "çocuklara başlangıçtan beri saygılı davranmalı" diyen; bunun için de annenin bebeğini emzirmesini savunan bu kadın, kendi çocuğunu doğumdan hemen sonra terk eder ve küçük oğlu Mario bir süt annenin yanında taşrada yetişir; daha sonra da bir yatılı okula gönderilir


Mario "anne sevgisi"ni tanımaz Annesinin kim olduğunu öğrendiğinde neredeyse yetişkin bir erkek olmuştur Bundan sonra da bu sırrı dışarıya açıklamasına izin verilmez Tüm benliği ile "çocuğun onuru" için savaşan bir kadının fikirleriyle bu davranışı nasıl bağdaştırılabilir?


Maria Montessori, aslında bilinmeyen bir nedenle, oğlunun babası ile evlenmemiştir Yüzyılın başında, İtalya'da evlilik dışı bir anne olarak yaptığı bu yanlış hareket, kendisini bir günde milletin "ağzına sakız" edebilirdi Bu arada otuz yaşındaydı ve sahasında o zamanlar bir kadın için olağanüstü başarılı bir otorite sayılırdı Çocuklarla çalışmaktan son derece hoşnuttur Şanssızlığı, arada sırada kaçamak yapabilecek bir erkek olmayışıdır


Oğluna olan özlemi daha sonra ortaya çıkar Oğlunu "yeğeni ve sekreteri" olarak, çıktığı tüm seyahatlerde yanına alır ve ölümüne kadar onunla birlikte yaşar


Yine de bir oğlu olduğunu dışarıya karşı saklar Bunun yanı sıra başkalarının çocuklarıyla daha fazla ilgilenir Okulları gezer, sınıflara girer, öğretmenlerin nasıl öğrettiklerini, öğrencilerin nasıl öğrendiklerini izler Çocuklar dondurulmuş kelebekler gibi sıralarına çakılı, oturmaktadır Vücutları hareketsiz, zorunlu bir sessizlik içinde, övgü ve sövgü; tüm bunlar, çocuğun doğal yeteneklerini bozduğu için, "aşağılayıcı" görünür ona


Maria Montessori kendi kendine, "Yöntemimi normal çocuklarda da kullanırsam ne olur?" diye sorar Bu düşüncelerin tam ortasında tesadüfen bir teklif çıkar ortaya İşçiler için bir sitede ucuz evler sunan bir inşaat firması bir soruna çözüm bulamamaktadır Kiralık lojmanlarda oturan herkes meslek sahibidir Anne ve babalar gündüzleri işte olunca çocuklar (elliden fazla) gözetimsiz kalmaktadır


Acaba Bayan Dr Montessori bir şey yapabilir mi? Montessori teklifi kabul eder Ve böylece, daha sonraları sayısız ülkede taklit edilecek olan, ilk Montessori Çocuk Yuvası oluşur 6 Ocak 1907'de resmi bir törenle açılışı yapılır


"Neyin etkisi altında kaldığımı bilmiyorum," diye anlatır Maria Montessori 25 yıl sonra bu olayı, "fakat bir hayalim vardı ve bu hayalin etkisiyle yanıp tutuşurken dedim ki, bu işi üstümüze alırsak çok önemli bir iş yapmış olacağız ve günün birinde dört bir yandan insanlar bu eseri görmeye gelecekler" Onun hedefi, çocuklara "kendi kendilerini yaratma" imkânını vermektir


Çocukların kendilerine özgü ritimleri ve ihtiyaçları vardır Yetişkinlerin genelde düşündüğü gibi terbiye edilmiş "ev cüceleri" ya da "şaklaban" değillerdir Onlara saygıyla muamele edenler, etkin ve bağımsız bireyler olarak ne kadar çabuk gelişeceklerini görecektir


Maria Montessori'nin eğitim anlayışı buydu En küçük çocuğun bile yerinden oynatabileceği, çocuk boyutlarında masa ve iskemle tasarımları; yüksek, kapalı dolapların yerine geniş ve alçak, çocukların oyuncak ve malzemelerini isteklerine göre seçebilecekleri dolaplar yapar Çocukların bizzat bakacakları hayvan ve bitkiler getirir


Erkekler ve kızlar yemeklerin hazırlanmasından ve ev işlerinden sorumludur Durmadan çocukları kendi başlarına bir şeyler yapmaya yönlendirmeyi vurgular "Getir, ben yaparım!" değil, "Sana nasıl yapılacağım göstereyim ki, hemen kendi başına yapabilesin!" Çünkü, "bağımsız olmayan biri özgür de olamaz" O, erkek ve kızların daha çocukluklarında ayrılarak, başlangıçtan itibaren farklı eğitilmelerini doğru bulmaz


Tam tersine iki cinsiyet daha gençken bebek bakımında birlikte eğitilmelidirler ki, günün birinde bebeğe süt şişesini verebilen ve çocuk arabasını itmekten utanmayan "ideal baba tipi" oluşsun Bir yıl içinde Maria Montessori'nin devrim yapan eğitim yöntemi tüm İtalya'da tanınır Yeni çocuk evleri kurulur 1909'da Maria Montessori düşüncelerini ve yöntemini kitap halinde yayınlar: Çocuk Yuvalarında Çocuk Eğitimi Üzerine Bilimsel Pedagoji Yöntemi


Kitabı kısa zamanda yirminin üzerinde dile çevrilir Gazeteciler, öğretmenler, din adamları, doktorlar ve devlet memurları "Montessori Modeli"nin pratikte nasıl olduğunu görmek için Roma'ya giderler Tüm Batı Avrupa'da, ABD, Çin, Japonya, Hindistan, Avustralya ve Güney Amerika'da Montessori okulları ve dernekleri kurulur


Maria Montessori'nin kendisi ise, eğitim kursları düzenler ve sistemini sayısız seyahatlerinde anlatır İkinci bir kitapta eğitim araçlarını, yapılarını ve kullanımını açıklar Almanya'da ilk Montessori Okulu 1922'de açılır On yıl sonra sayıları 34'e çıkar


Ve bir yıl sonra da Naziler, Berlin'de sevilmeyen yazarların kitapları ile birlikte tüm Montessori malzemelerini ve yayınlarını yakarlar Montessori pedagojisi yanlıları ancak ellili yıllarda Batı Almanya'da tekrar işe başlayabilir Montessori Metodu'nu eleştirenler de olmuştur Fakat, ilk olarak tavsiye ettiği birçok şey (örneğin çocuklar için özel mobilyalar) bugün çocuk eğitiminin en doğal unsurlarıdır, onun yöntemi kullanılmasa bile


Maria Montessori, zamanında insanlığın özgürlük eğitimi için savaşmıştır "Bana yardım edin, kendim yapayım!" Bu, her çocuğun tüm yetişkinlerden ricasıdır ve bu rica bugün tüm Montessori yuvalarının girişinde büyük harflerle yazılı durur "Benim işim tek bir ulusla sınırlı değildir," demiştir Maria Montessori yaşamının son yıllarında bir kez daha Bunun için de arzusu, öldüğü yerde gömülmektir


1952'de 82 doğum gününden birkaç ay önce, Noordwijk'de, (Hollanda'nın kuzey denizi sahilindeki bir köyünde) beyin kanaması geçirir Burada gömülür Anne ve babasının Roma'daki kabrinde bulunan bir anı taşında şöyle yazar:


"Sevgili vatanından uzakta, kendisini dünya vatandaşı yapan çalışmasının evrenselliğinin tanığı olarak, isteği üzerine!"

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.