Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
krizi, süveyş

Süveyş Krizi

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Süveyş Krizi



Süveyş Krizi - Tarihte Süveyş Krizi

- Süveyş Krizi Hakkında

Süveyş Krizi, 1956 yılında İsrail, Birleşik Krallık ve Fransa'nın oluşturduğu gizli ittifak ile Mısır arasında yapılan savaştır Mısır lideri Nasır'ın Süveyş Kanalını millileştirdiğini açıklamasından sonra çıkan savaş, Sovyetler Birliği'nin Londra ve Paris'e atom bombası atma tehditi karşısında Birleşik Krallık ve Fransa'nın geri adım atmasıyla sonlanmıştır Süveyş Krizi, II Dünya Savaşı öncesinde dünyaya egemen olan Batı Avrupalı devletlerin mutlak egemenliğinin son bulduğunu ve artık Amerika'nın desteği olmadan hareket edemeyeceklerini göstermiştir



Çatışmanın Temeli


1950'lere gelindiğinde Mısır'da egemen bir devlet kurulmuş olmasına rağmen Süveyş Kanalı'nın denetimi Batılı Devletler'in kontrol ettiği Kanal Şirketi'ndeydi Şüveyş kanalı yoluyla başta Birleşik Krallık ve Fransa olmak üzere pekçok Batı Avrupa devleti, Körfez ülkelerinden petrol alıyordu


Mısır'da 1952 yılında iktidara gelen Cemal Abdülnasır, ülkesini askeri yönden güçlendirmeye ve İsrail karşısında üstün duruma geçmeye çok önem verdi Bu amaçla, Sovyetler Birliği'ne yaklaşmaya ve Çekoslovakya üstünden silah almaya başladı Ayrıca, Asuan Barajı'nı bitirip, ülkenin ekonomik kalkınmasını sağlamak istiyordu Fakat bunlar için büyük miktarda mali yardıma ihtiyacı vardı ABD ve Birleşik Krallık'tan kredi almayı denediyse de, bu iki ülke Mısır'ın Doğu Bloğu'ndan silah alması ve İsrail karşıtı militanları desteklemesi sebebiyle kredi vermediler


Bunun üzerine Nasır, ihtiyacı olan mali gücü sağlamak için Süveyş Kanalı'nı işleten Kanal Şirketi'ni milleştirdiğini açıkladı Kanal Şirketi'nin hisselerinin değerini sahip devletlere ödeyeceğini açıkladıysada, bu karar Birleşik Krallık ve Fransa'dan çok büyük tepki aldı Çünkü, bu iki devlet için Süveyş Kanalı, Basra Körfezi'ndeki devletlerden aldıkları petrolün taşınması için çok önemliydi Bu nedenle burada, Sovyetler'e yanaşmaya başlayan Mısır'ın denetim kurması tehlikeliydi Ayrıca çok karlı olan Kanal Şirketi hisselerini Mısır'a devretmek istemiyorlardı

Birleşik Krallık, Fransa ve İsrail Anlaşması


Anlaşmazlığı çözmek için toplanan Londra Konferansı'ndan sonuç çıkmadı Bunun üzerine Birleşik Krallık başbakanı Antony Eden Paris'e gitti Paris dışındaki Sevr'de toplanan Birleşik Krallık, Fransa ve İsrail Mısır'a askeri müdahele kararı aldı Buna göre İsrail Mısır'a saldıracak, Birleşik Krallık ve Fransa ise savaşanları ayırmak bahanesiyle bölgeye asker çıkartıp kanalı işgal edeceklerdi İki ülke arasındaki çatışmalar durdurulduktan sonra ise, “daha başka çatışmaları önlemek ve dünya ticaretinin bölge savaşlarından etkilenmemesini sağlamak” amacıyla bölgede kalıcı bir Britanyalı-Fransız birliği konuşlandırılacaktı

Birleşik Krallık ve Fransa'nın Saldırısı


Anlaşmaya göre İsrail 29 Ekim 1956'da Sina yarımadasını işgale başladı Derhal harekete geçen Birleşik Krallık ve Fransa, Mısır'a bölgeye asker yollayarak “savaşı durdurmayı” önerdi Nasır'ın bunu reddetmesinin ardından ise iki devlet askeri harekata başladı Birleşik Krallık'tan ve Fransa'dan birçok uçak gemisinin katıldığı harekat 5 Kasım'a kadar hava saldırısı; sonrasında ise paraşütçü birliklerin indirilmesi şeklinde gerçekleşti


Taktik açıdan harekat çok başarılı oldu Britanyalı ve Fransız birlikleri, Mısır birliklerini yenip kolayca kanalı ele geçirdi ve bölgeye hakim oldu


Savaşın bitişi ve barış


Sovyetler ve ABD'nin Tepkisi


Hem Sovyetler Birliği, hem de Amerika Birleşik Devletleri bu saldırıya karşı cephe aldılar ABD ve Sovyetler'in savaşa karşı ortak tavır koymaları, Soğuk Savaş'ın ender olaylarından biridir Sovyetler'in, Mısır'dan çekilmemeleri durumunda Paris ve Londra'ya nükleer saldırı yapma tehdidi sonrasında Birleşik Krallık ve Fransa ateşkes ilan edip geri çekilmek zorunda kaldı Kasım'da başlayan geri çekilme Aralık ayında tamamlandı


Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler'in Doğu Avrupa'da yayılmasına büyük tepki gösterdiği halde kendi müttefiklerinin benzer emperyalist amaçlar için savaşması karşısında hem kendi içinde hem de uluslararası ortamda tepki görmüştü Bu nedenle harekata karşı çıkmış ve Sovyetler’in saldırı tehdidi karşısında Birleşik Krallık ve Fransa'yı yalnız bırakmıştır Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri, Süveyş Krizi'nin daha büyük bir çatışmaya dönüşmesi ve Doğu/Batı Blokları arasında bir savaş şeklini almasından korkuyordu


ABD'nin bu harekata karşı olmasındaki diğer bir neden ise, bu savaşla bölgedeki Batı karşıtı akımların güçlenip Arap ülkelerinin Sovyetler'e yanaşmasıydı Petrol sebebiyle çok önemli olan bu bölgede Sovyet etkisi, ABD için kabul edilemez olurdu

Birleşmiş Milletler Barış Gücü


Savaş’ın sonlanmasıyla, Kanada Dışişleri Bakanı Lester Pearson, Birleşmiş Milletler Barış Gücü kurularak Gazze Şeridi’ne ve Sina Yarımadası’na yerleştirilmesini önerdi Birçok ülkenin katılımıyla oluşturulan bu gücün “barış sağlanıncaya kadar Mısır ve İsrail'in savaşmasını engellemek” sorumluluğunu üstlenmesi gerekiyordu


1967’ye kadar bölgede kalan Barış Gücü, bu tarihte çekilmiş ve hemen ardından Altı Gün Savaşı çıkmıştır

Savaşın sonuçları


Süveyş Krizi'nin en verdiler sonucu, Avrupa Devletleri'nin zayıflığını göstermesi oldu Yarım yüzyıl öncesinde dünyaya mutlak egemen olan Birleşik Krallık ve Fransa'nın artık ABD'nin askeri desteği olmadan hareket edemeyeceği ortaya çıkmıştı Bu, dünya hakimiyetinin Avrupa'dan ABD ve Sovyetler'e geçtiğinin ilanı olmuştur


Süveyş Krizi, Birleşik Krallık'ın Falkland Adaları Savaşı'na kadar ABD'nin desteği olmadan yaptığı son harekattır Bu süre içinde Birleşik Krallık, askeri harekatlarında hep ABD'nin desteğini arayacaktır


Fransa'da ise General de Gaulle, Fransa'nın dış politika amaçları için ABD'ye güvenemeyeceğini anlamıştır İktidara geldikten sonra de Gaulle, Fransa'nın bağımsız bir politika izleyebilmesi için nükleer silah geliştirilmesine başlayacak ve Fransa'yı NATO'nun askeri kanadından çekecektir


Süveyş Krizi'nden Nasır, Arap dünyasının en güçlü lideri olarak çıktı Mısır, savaşı kaybetmiş ve büyük asker kaybı vermiş olmasına rağmen Süveyş Kanalı üzerinde denetimini kurmuştu Mısır'da 1881 yılından beri var olan Britanyalı etkisi ortadan kaldırılmıştı


Süveyş Krizi sonrasında Nasır yükselirken, Birleşik Krallık'ta başbakan Antony Eden istifa etmek zorunda kalıyordu


Birleşik Krallık ve Fransa'nın zayıflığının ortaya çıkması ve Mısır'ın ayakta kalması kolonilerin bağımsızlaşma sürecini hızlandırdı Bu iki devletin kalan kolonileri ileriki yıllarda bağımsız oldular


Mısır'ı kurtaran, Birleşik Krallık ve Fransa'yı geri çekilmeye zorlayan, Sovyetler Birliği'ydi Bu tarihten sonra bölgede Sovyetler'in prestiji hızla artmaya başladı



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.