Prof. Dr. Sinsi
|
İkinci Körfez Savaşı

Irak Savaşı, diğer bilinen adlarıyla İkinci Körfez Savaşı ya da Irak'ın İşgali ve Irak Özgürleştirme Operasyonu 20 Mart 2003'de Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık önderliğinde oluşturulmuş çokuluslu koalisyon kuvvetlerinin bir askeri harekâtla Irak'a girmesiyle başlayan ve devam eden savaştır
Savaş öncesinde, ABD ve İngiliz hükümetlerinin Irak'ın kitle imha silahlarına sahip olduğu ve bu silahların koalisyon ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkenin güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler Doğrulama ve Teftiş komisyonu yetkililerinin kimyasal silahların varlığı konusunda kanıtlarının olmadığı, işgal sonrasında, ABD-Iraklı İnceleme Grupları Irak'ın kitle imha silahı programına 1991'de son verdiği fakat ambargo kalkmazsa tekrar faaliyete geçirebileceğini belirtti Buna rağmen terk edilmiş veya konulduğu yerin belirsiz olduğu kimyasal silah kalıntıları olacağı gerekçesiyle koalisyon kuvvetleri harekât düzenlemiştir Bazı ABD'li görevliler Saddam Hüseyini, El Kaideye destek vermek ve barındırmakla suçladılar, fakat bu ilişkiler hiçbir zaman kanıtlanamadı Bir söylentiye göre dönemin ABD başkanı George W Bush Filistinli bir görevliye Tanrı'nın kendisine Saddam'ı devirerek Irak'ı baskıdan kurtaracağına yönelik ilham verdiğini söylemiştir İşgalin diğer sebepleri ise Irak'ın Filistinli intihar bombacılarına parasal destek sağladığı, Irak hükümetinin insan haklarını suiistimal ettiği ve demokrasinin ülkede ve bölgede yaygınlaştırılmasıydı Bazı görevliler işgal kararında Irak'ın petrol rezervlerinin önemli bir etmen olduğunu belirtmiştir Fakat bu görüş ABD'lilerce yalanlanmıştır
İşgalin başlamasından kısa süre sonra düzenli Irak ordusu yenildi, neticede Saddam Hüseyin yakalanarak idam edildi ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri Irak'ta yeni bir demokrasi inşa etme denemelerine başladı Bazı tarikat ve diğer çeşitli silahlı gruplardan oluşan direnişçilerle koalisyon güçleri arasında bir asimetrik savaş başlamış, Şii ve Sünni gruplar arasında sorunlar çıkmış, ve Irak'ta El Kaide operasyonları başlamıştır 2007 yılında yapılan araştırmalara göre Irak'ta tahmini 1 000 000 sivil yurttaş hayatını kaybetmiştir UNHCR Nisan 2008 tarihli verilerine göre 4 7 milyon Irak'lı yer değiştirdi (Irak nüfusunun %16sı), bunların iki milyonu komşu ülkelere sığındı Kızıl Haç Mart 2008'de Irak'taki insani durumu "dünyada diğerlerine göre en kritiği" olarak tanılamıştır Haziran 2008, ABD savunma resmi kaynakları güvenlik ve ekonomik göstergelerde düzelme işaretleri görüldüğünü açıkladı Ağustos 2008'de Irak ile ABD arasında SOFA anlaşması tasarlandı Bu anlaşma ABD'nin beş yıl içinde Irak'tan tamamen çekilerek güvenliği Irak yönetimine bırakacağını belirtiyordu 2008'in sonlarına doğru SOFA yürürlüğe girdi Bu anlaşmaya göre ABD askerleri 30 Haziran, 2009 tarihinde Irak şehir merkezlerinden muharip güçlerini çekti ve 30 Haziran Irk'ta resmi tatil ilan edildi Ancak anlaşma dâhilinde 2009 yılını ortalarında bir halk referandumu yapılarak ABD güçlerinin konumu tekrar değerlendirilecek Anlaşmanın maddeleri arasında, Irak mahkemelerinin, Amerikan askeri personel ve ABD ordusuna iş yapan şirketlerin çalışanlarını yargılayamayacağı, 10 yıllığına savunma ve içişleri bakanlığı gibi bazı bakanlıklar ile istihbarat gibi stratejik noktaların, ABD gözetimine bırakılacağı, ABD`nin Irak`ta özel cezaevleri olacağı, Amerikan askerlerinin, Irak`tan `terörist grupları destekleyen` herhangi bir ülkeye operasyon düzenleyebileceği gibi maddeler yer alıyor Anlaşma çeşitli Iraklı gruplar tarafından protesto edildi Büyük Ayetullah Ali Hüseyini el-Sistani anlaşmanın yabancı varlığını sona erdirmesi gerektiğini söyledi Irak Parlamentosu ve ABD, Stratejik Çerçeve Anlaşması imzaladı Bu anlaşma; ülke içindeki etnik grupların ve siyasi oluşumların haklarının garantiye alınması, öğrenci takasları; eğitim, enerji sahalarının geliştirilmesi , çevresel temizlik, sağlık bakımı, bilgi teknolojisi, iletişim, ve infaz hukuku gibi konuları içeriyordu
Bush'un yeni Irak Stratejisi
Amerikan Başkanı George W Bush, 11 Ocak 2007 Perşembe sabahı Türkiye saati ile 04 00'te ABD'nin yeni Irak stratejisini açıkladı Bush, ABD halkına ve dünyaya seslendiği konuşmasında Irak Savaşı'nda birtakım hataların yapıldığını kabul ederek, "hataların yapıldığı yerlerde sorumluluk bana aittir" dedi Bush, direnişle mücadele ve mezhep çatışmalarının önlenmesi konusunda başarısız olmalarının sebebi olarak asker sayısını daha önce artırmamayı gösterdi Bush'un itirafının ardından açıkladığı yeni Irak stratejisinin temel unsuru asker artırımıdır Bu strateji çerçevesinde Irak'a 21 500 Amerikan askeri daha gönderilecek Bunların 17 500'ü Bağdat'a, 4000'i de Sünni direnişin kalesi El Anbar eyaletine konuşlandırılacak Bu askerlerin Irak'ta ne kadar süre kalacağı belli değil Yapılan açıklamaya göre ilk birlikler 15 Ocak'tan itibaren yola çıkacak ABD'nin yeni Irak stratejisi ulusal uzlaşıyı sağlaması için Irak hükümetine daha fazla baskı yapılmasını da içeriyor Sünnilerin siyasi sürece katılımının artırılması için bir an önce eyalet seçimlerinin yapılması, petrol yasasının çıkarılması, eski Baasçıları yasaklayan kanunun yumuşatılması isteniyor
Bush, konuşmasında Irak Başbakanı Nuri El-Maliki'yi uyararak "Irak hükümeti verdiği sözleri tutmazsa, Amerikan halkı ve Irak halkının desteğini kaybeder Amerika'nın Irak için taahhütleri açık uçlu değildir " dedi Yeni strateji uyarınca, Irak'a 1,2 milyar dolar ekonomik yardım yapılacak Bush, ayrıca Irak hükümetinin de toplam 10 milyar doları kalkınma projelerine ayırmayı kabul ettiğini açıkladı Bush yeni stratejisini açıklarken Suriye ve İran'ı da ağır şekilde suçladı İran'ın Irak'taki mezhep çatışmalarını körüklediğini ileri süren Bush Suriye'nin de yabancı direnişlerin Irak'a geçmesine izin verdiğini savundu Bush, Irak hükümetini desteklemeleri için Suudi Arabistan Ürdün ve diğer Körfez ülkelerine de çağrıda bulunarak onları "Bizim başarısızlığımız sizin için de tehdit oluşturur" diyerek uyardı Bush konuşmasında sınırdaki sorunların çözülmesi konusunda PKK sorununa atıfta bulunarak Türkiye ve Irak ile birlikte çalışacaklarını söyledi ancak ayrıntı vermedi Ancak PKK ile mücadelenin yoğunlaştırılması ve Kerkük konusunda Türkiye'nin hassasiyetlerinin dikkate alınmasının da ABD'nin yeni Irak stratejisinin bir parçası olduğu belirtiliyor
Savaş ve Çevre
Birleşmiş Milletlere göre ‘Bugün yaşanan hava kirliliği, toprak kirliliği, yer altı ve yerüstü su kaynakları kirliliği, tehlikeli atıklar gibi çevre sorunlarının %34’ü savaşlar, yeni silah sistemlerinin geliştirilmesi çalışma ve harcamalarından kaynaklanmaktadır
Halen silahlanma için 2 gün içinde harcanan para 4 8 milyar ABD dolarını geçmektedir Bu rakam BM'nin 3 Dünya ülkelerindeki çölleşmeyi önleme programı için 20 yılda harcadığı paraya eşittir
Savaşın Çevreye Etkisi
Körfez savaşında Kuveyt’te yakılan petrol kuyuları 600 milyon ton petrolü tüketerek havada is, gazlar ve tehlikeli kimyasallardan oluşan bir battaniye meydana getirmiştir
Çıkan duman güneşten gelen ışınları engellemiş; bölge ülkelerinde ısı yaklaşık 10° C düşmüştür
Petrol dumanı içindeki CO² bölge ülkelerinde sera etkisi ve asit yağmurlarına neden olmuştur
Bugün Bağdat’ta yaşayanların büyük bir çoğunluğu Dicle’nin kirli sularını içiyor Kanalizasyon atıkları; arıtma tesisleri tahrip olduğu için kontrolsüz şekilde Dicle’ye akıyor
Dicle nehrine akan kanalizasyon atıklarının içinde Amerikan Ordusunun atıkları da var Bu atıklar son derece tehlikeli ağır ****lleri de kapsıyor
Dicle sularının içme suyu olarak kullanıldığı bölgelerde sinir sistemi hastalıkları, doğum anomalileri ve kanserlerin görülme sıklığı arttığı Irak’lı uzmanlar tarafından belirtiliyor
Altyapıya Etkisi
1 Körfez savaşı sırasında başta içme suyu sistemleri, kanalizasyon yapıları ve barajlar olmak üzere Irak’ın tüm alt yapısı bombalanmıştır
1 Körfez savaşında Bağdat’ta temiz su taşıma kanallarının % 40’ından fazlası tahrip olmuştur 2 Körfez savaşında ise sistemin tamamı tahrip olmuştur
Irak’ın temiz su ve kanalizasyon sistemlerinin tekrar yapılandırılması için tahminen 11 milyar ABD doları gerekmektedir
|