Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
devleti, selçuklu, suriye

Suriye Selçuklu Devleti

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Suriye Selçuklu Devleti



Suriye Selçuklu Devleti - Suriye Selçuklu Devleti Tarihi - Suriye Selçuklu Devleti Hakkında

Suriye Selçukluları (1092-1117)



Kuruluşu


Suriye'yi fetheden ve 1078 yılından beri Büyük Selçuklu Devleti'nin Suriye meliki olan Tutuş (Sultan Alparslan'ın oğlu ve Sultan Melikşah'ın kardeşidir), kendini sultan ilân ederek, yeğeni Sultan Berkyaruk'un üzerine yürümüş, Aralık 1094'te Bağdat'ı fethederek adına hutbe okutturmuş, fakat Rey'de yeğenine yenilmişti (1095) Oğullarından Rıdvan Halep'te, ve Dukak Şam'da hâkimiyetlerini ilân ettiler Halep hakimi Rıdvan Haçlılarla mücadele etti Bir ara sınırlarını Güney Anadolu'ya kadar genişletti 1117'de ise her iki bölgede de hâkimiyet, atabeylerin eline geçmişti

Halep Selçuklu Melikliği


Antakya’yı fetheden Süleyman Şah, Suriye hakimiyetini ele geçirmek istedi Bu maksatla Halep’i ele geçirmek için hareket etti (1085) Halep Valisi İbn-i Huteytî, Tutuş’tan yardım istedi Melik Tutuş, yanında Artuk Bey olduğu halde, harekete geçti İki hânedan üyesi Halep civarında Ayn Seylem mevkiinde karşılaştılar Yapılan muharebede Süleyman Şah, hayatını kaybetti (1086) Tutuş, Halep’i ele geçirdiyse de, iç kaleyi alamadı Suriye’deki hadiseler üzerine Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah, bölgeye sefer düzenledi Tutuş, Şam’a çekildi


Sultan Melikşah’ın Suriye’den ayrılmasından sonra Tutuş, harekete geçip, 1090 senesinde Humus’u ele geçirdiTrablusşam muhasarası başarısızlıkla neticelendi Melikşah’ın vefatı üzerine Sultan Berkyaruk’la saltanat mücadelesine girişen Tutuş, Rey yakınlarında yaptığı savaşta komutanlarının karşı tarafa geçmesi sebebiyle mağlup oldu Genç yaşta hayatını kaybetti (1095) Melik Tutuş’un ölümünden sonra oğullarından Rıdvan Halep’te, Dukak ise Dımaşk’ta saltanatını ilan etti Böylece Suriye Selçuklu Devleti, Halep ve Dımaşk Melikliği olmak üzere iki kola ayrıldı

Gelişme Süreci


Melik Rıdvan, Halep Selçuklu Melikliği'ni kurduktan sonra hükümdarlık sahasını genişletmeğe çalıştı İlk önce beraberinde Vezîr Cenâh ed-Devle olduğu hâlde Suruç üzerine yürümüş, fakat Artukoğlu Sökmen'in başarılı savunması karşısında buradan çekilerek Ermeni Toros idaresindeki Urfa'yı zabtetmişti (1096) Melik Rıdvan şehri iç kalesinin idaresini Antakya valisi Yağı-Basan'a vererek Halep'e döndü Rıdvan Dımaşk şehrini de alarak, babasının sağlığındaki topraklara sahip olmak istiyordu Sonuçta Dımaşk'ı kuşattı, fakat başarısız oldu

İki kardeş arasındaki bu hâkimiyet mücadelesinden faydalanan Fatımiler, Emîr el-Cüyûş Efdal kumandasındaki bir orduyu Kudüs'e gönderdi Fatımi ordusu 40 gün süren bir kuşatma ve savaştan sonra Kudüs'u Artuk ailesinden teslim aldı (Ağustos 1096) Melik Rıdvan ise aynı ay içinde Antakya yörelerine kadar uzanan yağma ve tahrip akınlarında bulundu, daha sonra Dımaşk'ı ele geçirmek üzere hazırlıklara girişti ise de bu sadece başarısız bir teşebbüs oldu Çok geçmeden Melik Dukak, Rıdvan'a mukabele olarak Halep üzerine yürümeğe teşebbüs etti İki taraf orduları Kennesrîn'de karşılaştılar Rıdvan, Dukak ve beraberindekileri ağır bir yenilgiye uğrattı (20 Mart 1097) Dukak, Rıdvan'ın tabiiyetini tanımak zorunda kaldı


Bu sırada Rıdvan Halep'deki hakimiyetini devam ettirebilmek için Fatımilerin desteğine ihtiyaç duymuş ve bu devletle işbirliği yapmıştı Bunun neticesinde hakim olduğu yerlerde 4 hafta süreyle Mısır Fatımi Halîfesi el-Musta'li adına hutbe okuttu Ancak kendi çevresinin şiddetli tepkileri üzerine hutbe tekrar Abbasi Halifesi adına okunmuş ve Rıdvan, Halife el-Mustazhir'den af dilemişti (1097)


Bu sırada Müslüman ülkelerine batıdan Haçlı Seferleri'nin başladı Anadolu'yu geçen Haçlılar Antakya'yı aldılar (1098) Haçlılar bundan sonra hakimiyet sahalarını genişletmeğe çalıştı, Antakya kontu Bohemond Halep'e bağlı bazı kaleleri işgal etti Bir süre sonra Melik Rıdvan harekete geçerek Halep çevresinde Haçlıların eline geçen birçok yerleri geri aldı, böylece bir süre için Haçlı tehlikesinden uzak kalınmıştı


Fakat bu çok kısa sürmüş, 1105 senesinde Kınnesrin'de Rıdvan ile Haçlılar tekrar karşılaştılar Ancak Rıdvan Haçlılar ile yapılan savaşı kaybederek Halep'e çekilmek zorunda kaldı (1105) Haçlılar onun bu yenilgisinden yararlanarak Halep bölgesinde yağma ve istilaya giriştiler


Büyük Selçuklu sultanı Mehmed Tapar 1106 yılında Musul bölgesine Emir Cavlı Sakavu'yu atamıştı Cavlı Musul'a hâkim olabilmek için Türkiye Selçuklu Sultanı I Kılıçarslan ile mücâdeleye girişti ve Melik Rıdvan'dan da bu husûsta yardım istedi Rıdvan da askerleriyle birlikte ona katıldı Yapılan savaşı kaybeden I Kılıçarslan Habur suyunda boğuldu (1107) Fakat daha sonra Rıdvan ile Cavlı'nın arası açıldı Rıdvan bu durumda Antakya prensi Tancred'e mektup yazarak ondan yardım istedi Ayrıca Cavlı'nın Halep'i tehdit ve onun Suriye'deki Haçlı hakimiyeti için de bir tehlike teşkil ettiğini bildirdi Tancred, Melik Rıdvan ile anlaşırken, Cavlı da Urfa Kontu Baudouin ile birleşti İki taraf arasında Tel-Başir'deki savaş, Tancred ve Rıdvan lehine neticelendi (Ekim 1108)


Emir Mevdud idaresindeki Selçuklu kuvvetlerinin Urfa'yı kuşatması (1110), Haçlıları bu şehri kurtarmak maksadıyla bir süre için Suriye'den ayrılmalarına yol açtı Melik Rıdvan bu fırsattan istifâde ederek Antakya bölgesine kadar akınlarda bulundu Daha sonra Antakya'ya dönen Tancred Rıdvan'a aralarındaki anlaşmanın bozulduğunu bildirerek karşı harekete geçti, önemli bazı kaleleri zaptederek ve yağma akınları ile bölgeyi büyük zarara soktu Melik Rıdvan bu durumda Tancred ile daha ağır şartlarda bir barış yapmak zorunda kaldı (1111)


Melik Rıdvan bir süre sonra Haçlıların Halep yöresindeki faaliyetleri sebebiyle güç duruma düşmüş ve yardım için Büyük Selçuklulara başvurmuştu Sultan Mehmed Tapar'ın çağrısına birçok Müslüman emir uymuş ve Mevdud'un idaresindeki bu Selçuklu ordusu, Joscelin'in elinde bulunan Tel-Başir'i kuşatmıştı Fakat sonuç alınamamıştır Melik Rıdvan ise Halep Selçuklu Melikliği'nin Haçlıların baskısı sonunda yok olmak tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu Emir Mevdud'a bildirerek, Selçuklu ordusunun Halep'e gelmesini istedi Emir Mevdud bu arzuyu kabul ederek Halep bölgesine geldi Ancak, muhtemelen Selçuklu askerlerinin sert hareketleri, Rıdvan'ın Halep kapılarını kapamasına sebep oldu Neticede Selçuklu ordusu Halep önünden ayrılmak zorunda kaldı (Eylül 1111)


Melik Rıdvan gittikçe artan Haçlı baskısı karşısında Dımaşk hakimi Tuğ-Tegin'i Halep'e davet etti Tuğ-Tegin buna uyarak Halep'e geldi Neticede Rıdvan ve Tuğ-Tegin bir anlaşma yaptılar Buna göre, Tuğ-Tegin Rıdvan adına hutbe okutup, para bastıracaktı (1112) Çok geçmeden bu anlaşmanın bozulduğunu görüyoruz Tuğ-Tegin kendisini tehdit eden Haçlılara karşı birçok Selçuklu emirinden, bu arada Melik Rıdvan'dan da yardım istemişti Rıdvan muhtemelen yıllık vergi ödediği Antakya Kontu Roger'den çekinerek bu davete uymadı Ancak Tuğ-Tegin ve Mevdud'un Haçlılara karşı Taberiyye savaşını kazanmalarından sonra yüz atlı gönderdi Tuğ-Tegin onun bu çekingen davranışına kızarak, aralarındaki anlaşmayı bozdu (1113) Melik Rıdvan bu olaydan sonra çok yaşamamış, şiddetli bir hastalığa yakalanarak 10 Aralık 1113'de Halep'te ölmüştür

Yıkılışı


Melik Rıdvan'ın ölümünden sonra Haleb Melikliği'nin başına 16 yaşındaki oğlu Alp Arslan el-Ahras geçirildi Ancak, idare tamamıyla atabegi olan Hadım Lü'lü'nün elinde bulunuyordu Bu devrede Halep'deki Bâtınîlerden şikâyetler artmıştı Sultan Mehmed Tapar bir elçi göndererek Bâtınîlere karşı harekete geçilmesi ve onların liderlerinin öldürülmesi için emir verilmesini istedi Alp Arslan bu isteğe uyarak bir kısım reisleri öldürttü Bâtınîlerden nefret eden Haleb halkı da bu harekâta katılmıştı Ancak Alp Arslan'ın meliklik devresi kısa sürdü Yakınlarının tavsiyesi ile yardım için Tuğ-Tegin'e başvurdu, hatta Dımaşk'a dostça bir ziyaret yaptı Tuğ-Tegin de onun müracaatını müsbet karşılamıştı Diğer taraftan Atabeg Lü'lü onun sorumsuzca davranışlarından ve Atabeg Tuğ-Tegin'in isteğine göre hareket edebileceğinden korkmuş, ayrıca kendi hayatını da tehlikede görerek Alp Arslan'ı öldürtmüştü (Eylül 1114)

Atabeg Lü'lü, Alp Arslan'ın yerine altı yaşındaki kardeşi Sultan-şâh'ı tahta çıkardı Böylece bir süre için devletin gerçek idarecisi oldu Ancak kudretli bir melikin yokluğu ve ordusunun sayıca az olması, Haleb Melikliği'ni sadece adı geçen şehri savunmak durumunda bırakmıştı Lü'lü ise hükümranlığını sürdürebilmek için; Haçlılar, Tuğ-Tegin ve Sultan Muhammed'den destek ve aynı maksatla zaman zaman da Artuklu İlgazî'ye başvuruyordu Nihâyet 1117 yılında Lü'lü bir yolculuk sırasında beraberindeki Türk müfrezesi tarafından öldürüldü Daha sonra idareyi başka hadımlar ele geçirdi Sultan-şâh zâten yaşça küçük olduğundan sadece ismen melikti Haleb şehri bu iç karışıklıklar sebebiyle Haçlıların yağma ve istilâsından kurtulamayacak bir durumda idi Artuklu İlgazî 1117'de Haleb'i geçici olarak almıştı Ertesi yıl sıkıntı içindeki halkın çağrısı ile İlgazî Haleb'e tamamen hâkim oldu ve Sultan-şâh'ı da hapsetti (1118) Bu suretle Haleb Melikliği, dolayısıyla Suriye Selçuklu Devleti, sona ermiş oluyordu

Dımaşk (Şam) Selçuklu Melikliği


Tutuş’un ölümünden sonra, oğlu Dukak, Suriye Selçuklularının Dımaşk şubesini kurmuştu Tutuş’un emrinde bulunan Emîr Tuğtegin, Sultan Berkyaruk’un eline esir düşmüş, sonra serbest bırakılmıştı Tuğtegin, Dımaşk’a gelerek Dukak’ın hizmetine girdi ve ordu kumandanlığına getirildi Ayrıca, Dukak’ın annesiyle evlendi ve Savtigin’i ortadan kaldırarak, melikliğin idaresini ele aldı Dukak, Dımaşk’ı ele geçirmek isteyen ağabeyi, Halep Meliki Rıdvan ile yaptığı mücadelede mağlup olunca, onun hakimiyetini kabul etti

Melik Dukak, bundan sonra Haçlılarla mücadele etti Fakat Haçlı kumandanı Raymond’la yaptığı Trablus önündeki savaşı kaybetti (1102) Daha sonra Cenâhüddevle, Rahbe’yi zaptetmek için sefer düzenlediyse de, buranın, Melik Dukak tarafından ele geçirildiğini öğrenince, bölgeden ayrıldı Cenâhüddevle, Dukak’ın 1104 yılında ölümünden sonra, Atabeg Tuğtegin, önce onun bir yaşındaki oğlu Tutuş adına hutbe okuttu Daha sonra Dukak’ın on iki yaşındaki kardeşi Ertaş’ı tahta geçirdi Fakat, Tuğtegin’den korkan Ertaş, Dımaşk’tan kaçtı (1104) Böylece, Suriye Selçuklularının Dımaşk kolu sona erdi ve yerine Tuğtegin ailesi, yani Böriler Hânedân kurdu

Suriye Selçuklu Hükümdarları ve Tahta Geçişleri


Tacüddevle Tutuş / 1079

Rıdvan (Halep'te) / 1095-1113

Dukak (Şam’da) / 1095-1104

Alp Arslan el-Ahras (Halep'te) / 1113

Sultanşah (Halep'te) / 1114-1117

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.