Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anlaşma, gizli, vahdettin, yaptımı

Vahdettin Gizli Anlaşma Yaptımı

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Vahdettin Gizli Anlaşma Yaptımı



Milli Mücadelede Yapılan Anlaşmalar - Vahdettinin Sonu - Vahdettin İngilizlerle Anlaşma Yaptımı - Sultan Vahdettin

Sultan Vahdettin İngilizlerle gizli gizli anlaşma yaptı mı? O belge gerçek mi? İşte gerçekler…


Vahdettin, İngilizlerle gizli anlaşma yaptı mı?


Ateşli okurlarımdan birisi sormuş: “Vahdettin’in Milli Mücadele’ye destek verdiğini iddia ediyorsunuz da, neden İngilizlerle yaptığı gizli anlaşmadan bahsetmiyorsunuz?”

Bahsetmediğim doğru ama neden? Sebebi gayet basit: Sahte olduğu için…


Bakın, bunu ben söylemiyorum, Türk Tarih Kurumu’nun Atatürk zamanından beri çıkmakta olan bilimsel dergisi “Belleten”deki makalesinde araştırmacı Salahi R Sonyel söylüyor (“İngiltere Dışişleri Bakanlığı arşivlerinin ışığı altında 1919 İngiliz-Osmanlı gizli anlaşması”, sayı: 135, Temmuz 1970, s 437-462)


Şimdi bazı sözde tarihçilerin Sultan Vahdettin’in “hainliği”nin kanıtı olduğunu iddia ettikleri 12 Eylül 1919 tarihli bu sözde gizli anlaşmaya biraz daha yakından bakalım


Buna göre Sadrazam Damat Ferid Paşa ile büyük bir ihtimalle İngiliz gizli haber alma servisinin (Intelligence Service) elemanları oldukları anlaşılan 3 levantenin imzalarını taşıyan gizli bir anlaşma yapılmıştır İşin garibi, anlaşmada İngiltere adına imzaları bulunan MS Francer, H Morlan ve G Churchill adlı üç ‘eleman’ da nedense kimse tarafından tanınmamaktadır!


Nihayet 1919 Aralık’ında Fransız kaynaklı bir söylenti çıkar: Vahdettin’in de onayladığı söylenen bu anlaşma hükümlerine göre İngiltere, Türkiye’nin bütünlük ve bağımsızlığını korumayı üstlenmekte, İstanbul başkent olarak Osmanlı’da kalmakta, Boğazlar’ın denetimi İngilizlere verilmekte ve Kürdistan’ın kurulması gerçekleşmektedir Buna karşılık, Osmanlı Devleti, hilafetin gücünü izin verdikleri bölgelerde İngiltere lehine kullanacak, Kıbrıs ve Mısır üzerindeki haklarından vazgeçecektir vs (Abdülhamid’in pamuk ipliğiyle dahi olsa bağlı tutmaya çalıştığı Libya, Kıbrıs, Mısır ve Sudan’ı Lozan’da İngilizlere verdiğimizi biliyor muyuz? Madde 17 ve devamına bakın derim)


Sevgili okurum sözün burasında haklı olarak şunu soracaktır: Ortalıkta kulaktan kulağa sadece bir rivayet dolaşmamakta, aynı zamanda bir ‘belge’ de sunulmaktadır Peki ona ne diyeceksiniz?


Doğru, bir ‘belge’ var da, bu ne kadar ‘mevsuk’, yani sağlıklıdır, çok tartışılır


Belgeyi Fransızlar ele geçirip yayınlar ve kısa zamanda hedefine ulaşır Zira anlaşmanın varlığı duyulur duyulmaz İstanbul’daki işgal kuvvetlerinin arasına bomba düşmüş gibi olur Fransızlar, İtalyanlar ve hatta Amerikalılar İngiltere’ye bozulurlar


Ne var ki, inkılap tarihçisi Y Hikmet Bayur belgeyi arşivde aramış, bulamayınca da suçu Vahdettin’e atmış ve belgenin ya onun tarafından yok edildiği ya da yurtdışına kaçarken götürüldüğü tahmininde bulunmuştur Ancak yanıldığı çok geçmeden anlaşılır


Mesela “Nutuk”ta Damat Ferid Paşa aleyhine eline geçen bütün fırsatları değerlendiren Mustafa Kemal Paşa, nedense bu elini olağanüstü derecede güçlendirecek olan sözde ‘gizli anlaşma’dan hiç söz etmez Yani o gizli belge, yakın tarihin resmi metinlerinin başında gelen “Nutuk”ta dikkate dahi alınmamıştır Bu durum size de çok garip gelmedi mi?


Hatta M Kemal Paşa, 12 Aralık 1919′da Sivas’tan Kazım Karabekir’e çektiği telgrafta tam da bu belgeden söz eder ama ona dair şüphelerini de dile getirmekten kaçınmaz Belgenin doğrulanması ve aslının ele geçirilmesi için çalışılmakta olduğunu söyler Nitekim yalnız bizimkinde değil, Londra’daki İngiliz Arşivi’nde de aslı bulunamamıştır Hadi diyelim ki, bizdekini Vahdettin uçurdu, Lozan imzalandıktan sonra İngilizler hala Vahdettin’i korumak için mi saklamışlardır onu?


Kaldı ki, İngiliz işgal yetkilileri anlaşma haberini aldıklarında Lord Curzon’a, belgede adları geçen kişileri tanımadıklarını, “uydurma olduğu şüphe götürmeyen” bu belgenin, İngilizler ile diğer İtilaf güçlerinin arasını açmak üzere düzenlendiğini yazmışlardır Lord Curzon ise onun kesinlikle uydurma olduğu kanaatindedir Üstelik bunu Sir George Buchanan’a gönderdiği kapalı telde yazmıştır Yani düşüncesini saklaması için hiçbir sebebin olmadığı bir ortamda


Dolayısıyla İngilizlerce dahi resmen yalanlanmış bir sahte belge karşısındayız Sonuç:


1 Vahdettin böyle bir belgeyi imzalamamıştır


2 Damat Ferid, Osmanlı Devleti’nin İtilaf kuvvetleri arasında parçalanmadan ‘bir bütün olarak’ İngiliz himayesine alınması için uğraşmıştır ama nafile Zira İngilizler, böyle bir himayenin, işgal kuvvetlerini birbirine düşman edeceğini bilecek kadar akıllıdırlar


Salahi Sonyel şu hükme varır:


Damat Ferid ile İngiltere arasında böyle bir anlaşma imzalanmamıştır Belge ya İngiltere’ye doğru kaymakta olan Osmanlı yönetiminin yüzünü kendilerine çevirmek isteyen Fransızlar tarafından uydurulmuştur (ki bu durumda epey işe yaramış ve kısa bir süre sonra Damat Ferid sadrazamlığı kaybetmiştir), ya da Damat Ferid, hem İngiliz, hem de Fransız gizli haber alma servislerinde “çifte ajan” olarak görev yapan üç levanten tarafından aldatılarak böyle bir belgeye imza atmıştır


Ancak ilginç olan nokta, sahte de olsa belgede Vahdettin’in imza veya onayının bulunmamasıdır; hatta Damat Ferid’in imzası da taklittir! Nitekim Nisan 1920′de 4 kez sadrazam olduktan sonra anlaşmayı kendi ağzından yalanlayacaktır


Burada şu sorulabilir: Bir sadrazamın İngilizlerin bile tanımadığı 3 istihbarat subayıyla yaptığı ‘gizli’ anlaşma bir devlet için ne kadar bağlayıcı olabilir, bir; ne kadar ciddiye alınabilir, iki?


Bitmedi daha Siyaset bilimi eğitimini Sorbonne Üniversitesi’nde tamamlayan Hasan Yıldız’ın Fransız arşivlerinde yaptığı araştırma sonunda anlaşma metninin bir kere daha sahte, yani açıkça Fransız istihbaratı tarafından ‘üretilmiş’ olduğu açıkça ortaya çıkmıştır Fransız devlet arşivlerinde yaklaşık 20-30 bin sayfalık bir taramayla sonuca ulaşılmış, önce sahte belge, sonra da onun sahte olduğuna dair belgeler çıkmıştır (Bkz Hasan Yıldız, 21 Yüzyılın Başlarında Kürt Siyasası ve Modernizm, İst 2006, Doz Yay, s 160)


Tarih sahte belgelerle değil, gerçek belgelerle beslendiği zaman boy atan bir bitkidir


Mustafa Armağan/Zaman

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.