07-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tapınakların Ve Mezarların Muhafızı Sfenks
Sfenks - Sfenks Anlamı - Yunan Mitolojisi Hakkında - Yunan Mitolojisi Tarihi - Mitoloji
Sfenks, bazen koçbaşlı ve kanatsız olsa da genellikle kadın başlı, aslan gövdeli ve kartal kanatlı, tapınak ve mezar koruyucu mitolojik bir yaratıktır Adı, bağlamak, sıkmak ve boğmak anlamındaki ‘sphingein’den gelir ki bu tanımları Yunan mitolojisindeki efsanesiyle yakınlık gösterir Yunan mitolojisinde aşık ama öldürücü, yok edici, yıkıcı ve kötü şans getiricidir Hades’in uyutucu demonlarından biri olan sfenksten en erken olarak Hesiodos’un Theogania’sında söz edilir Bazen Ekhidna ve Orthus’un çocuğu olduğu söylenmesine rağmen asıl babası Typhon’dur Başka bir efsanede Thebai kralının kızı olduğu ifade edilir Hesiodos sfenksin annesinin ağzından ateş fışkırtan, üç kafalı canavar Khimaria olabileceğini belirtir
Sfenksin Oeidipus’la olan efsanesi en yaygın ve en bilinendir Bu efsaneye göre sfenks, Hera ya da intikam için Ares tarafından halkına kızgın olduğu Thebai’ye gönderilir Halk, kentin girişinde bir dağda kayalık üzerinde bekleyip gelen geçenlere Musalardan öğrendiği bilmeceleri soran canavarın korkusuyla yaşamaya başlar Bilmeceler “önce dört, sonra iki, daha sonra da üç ayaklı olan ve en çok ayağı olduğunda en güçsüz olan yaratık kimdir?” ve “iki kız kardeştirler, ikisi de birbirini doğurur” dur Oeidipus ilk bilmeceyi ‘bebekliğinde elleri ve ayakları üzerinde emekleyen, büyüyünce iki ayağı üstünde yürüyen, yaşlılığında bir bastona tutunan insandır’, ikincisini de ‘gün ve gece’ diye yanıtlayınca sfenks kendini kayanın tepesinden uçuruma atar Oeidipus da kentin kralı olur Bu efsaneden sfenksin her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten bir yaratık olduğu anlaşılır Başka görüşlere göre canavarı bilmeceyi yanıtladıktan sonra Oeidipus öldürür Bir diğerinde Thebaililer her gün bilmeceyi çözebilmek için toplanırlar ama başarılı olamazlar Her günün sonunda da sfenks onlardan birini yer Homeros bu mitostan söz etmez Hesiodos’ta da çok az yer alır Yol kesen sfenksin dış görünüşü şiddet sever, saldırgan kişiliğiyle aslan şeklindedir Soyguncu olarak pençelere ve geniş, ürkütücü kartal kanatlarına sahiptir Euripides kanatlarının parıldadığını yazar Ayrıntılı görünüşünü tarif eden Sofokles sfenks için ‘bqvwosvwv’ kelimesini, Aiskhilos ise ‘svonnepiav npvvravis kvwv’ tanımını kullanır
Bu kanatlı karışık yaratık, benzeri grifon gibi hem dekoratif hem de görevlerini simgelemek amaçlı Mısır, Suriye, Mezopotamya, Anadolu, Pers, Girit, Miken ve Yunan sanatlarında sık sık yer almıştır Mısır’da 4 sülalenin 4 firavunu Kefren döneminde (M Ö 2558-2532) yapıldığı ileri sürülen Gize’deki büyük heykel bilinen en eski sfenkstir Burada erkek başlı, kanatsız, aslan gövdelidir ve batı-doğu yönünde uzanır 74 metre uzunlukta ve 20 metre yükseklikteki anıtsal sfenksin gizli bir ifadeye sahip yüzü firavun Kefren’i, aslan gövdesi de onun gücünü sembolize eder Gize platosundan doğal tek bir blok kireçtaşından yontularak yapılan heykelin ayaklarının altında alabastar mermerden bir tapınak bulunur Kralın piramidinin yanındaki doğuya doğru bakan ve başı düz bir başlık ile örtülü olan sfenks tüm vadiyle tapınağın süsüdür ve mezarların bekçisidir Pençelerinin arasında bir hikayenin anlatıldığı stel vardır Bu hikayeye göre 4 Thutmosis kafasına kadar kumlarla örtülü heykelin üzerinde uyur Rüyasında onunla konuşan sfenks kendisini bu kumlardan kurtarırsa Thutmosis’in Mısır’ın kralı olacağına dair söz verir Yapıldığından bu yana defalarca çöl kumları altına gömülen bu görkemli heykel 18 sülale devrinde, hikayede adı geçen 4 Thutmosis tarafından temizlettirilir Sonraki dönemlerde önemsiz tamiratlar geçirir ve en son 1998’de Mısırlılar tarafından on yıl süren bir restorasyonda zemine kireçtaşı blokları ilave edilir
Mısır’da firavun portrelerinin sfenks biçiminde yapılması gelenektir Bu yaratığın ortaya çıkışı da firavunun aslan kadar güçlü olduğunu göstermek içindir 56 sülale zamanında sfenks aslanların adı altında anılır ve Aton ile özdeşleştirilir Yeni imparatorlukta 1 Thutmosis zamanında Gize sfenksinin adı ‘Hor-em-akhet’ yani ‘Horus Ufukta’ ve ‘Horus Mezarlıkta’dır Latin metinlerinde ise sfenks yeraltı dünyasının kuzeyinde uzak bir yerde durur ve Nemes krallığının sihirli peruğunun koruyucusudur Orta İmparatorlukta 1 Seostris sarayının muhafızlarıdır 3 Amenemhat’ın Ugarit’e gönderdiği iki sfenks Baal Tapınağı’nın girişine yerleştirilir Yeni İmparatorluk döneminde de yapılan tapınaklara açılan yolların iki kenarında kalın temeller üzerine oturan sfenksler dizilidir Karnak’taki Amon Tapınağı’nın giriş yolundakiler aslan gövdeli ve koçbaşlıdır Tapınağın tanrısını kötü etkilerden koruduğuna inanılan karışık hayvanların ayaklarının arasında bir tanrının ya da kralın heykeli bulunur
Mısır mitolojisinde önemli bir rolü olan sfenks yeraltı dünyasının kapılarının da gardiyanıdır Pasif muhafızlıktan kralın düşmanlarını yok ediciye dönüşen bu doğaüstü yaratık bir yazıtta kendini şöyle ifade eder: “Mezar şapelini korurum Mezara ait odanın muhafızıyım Zorla içeri gireni uzaklaştırırım Düşmanları ve silahlarını yere fırlatırım Mezar şapelinden hainleri kovarım Bir yere gizlenmiş düşmanları yok ederim Gizlenecekleri yerleri kapatırım” Kahire Müzesi’nde bulunan 4 Thutmosis’in savaş arabası kartal başlı, kanatlı, elinde hayat sembolü ve oraklı tanrı Horus’un düşmanlarını ayakları altında çiğneyen sfenkslerle süslüdür Mısır’da böcek şeklinde muskalar, mücevherler, duvar resimleri ve steller üzerinde de tanrısal varlıkları, gücü ve bilgiyi simgeleyen sfenksler genellikle uzanmış durumda, erkek başlı, kanatsız ve sakallı olarak tasvir edilir
|
|
|